Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah İyi ise Neden Kötülükler var? (1 Kullanıcı)

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
[ Bir blogda gördüğüm çok hoş bir yazı.
okumanızı tavsiye ederim ...bakış açısı.. ]


İki Haberin Düşündürdükleri & Kötülük Problemi



Geçen hafta gazetede okuduğum bir haber ara ara aklıma geldikçe içimden bir şeyler çekiliyor. Haber şu:

Aç kalan çocuğu köpek emzirdi
Hindistan'ın doğusundaki Jharkhand Eyaleti’nin yoksul mahallelerinden birinde yaşayan 6 yaşındaki Chotu Kumar, açlığını bir sokak köpeğinden süt emerek gideriyor.

Babası 4 yıl önce öldüğünden beri annesi, anneannesi ve 2 erkek kardeşiyle birlikte geçim sıkıntısı çeken Chotu Kumar, “Köpek bana yavrularından biriymişim gibi davranıyor” diye konuştu.


Bugün ise gazetede şöyle bir şeyle karşılaşıyorum:

Bebeğini canlı canlı gömdü
Geçtiğimiz hafta Salı günü Pakistan’da dünyaya gelen bebek, babası Chand Khan tarafından ‘çirkin’ olduğu gerekçesiyle gömüldü.
Akrabalarına bebeğin ölü doğduğunu söyleyen adam, bir de sahte cenaze töreni düzenledi. Bebeği mezarlığa götürürken görülen baba, akrabaları tarafından ihbar edildi.
Ne gaddarca,ne kadar insanlık dışı… Bir köpek aç bir çocuğu yavrusunu besler gibi beslerken, babanın çirkin olduğu gerekçesiyle kendi çocuğunu diri diri gömmesi…
İnsanların çoğu hastalıklı.
Cahiliye dönemi zihniyeti…
Bu iki haberi görmek “kötülük problemi” üzerine beyin fırtınası yapma ve bir şeyler karalama ihtiyacı hissettirdi bana.
Kötülük problemi denen şey nedir, öncelikle kısaca ona bakalım:
David Hume Din Üstüne Diyaloglar adlı eserinde Philo’nun ağzıyla şöyle özetlemiştir problemi:
Tanrı kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor?
Öyleyse O güçsüzdür.
Yoksa gücü yetiyor da kötülüğü önlemek mi istemiyor?
Öyleyse O iyi niyetli değildir.
Hem güçlü, hem de iyi ise, bu kadar kötülük nasıl oldu da var oldu?

Bir başka deyişle soru(n) şudur “Tanrı var ise neden kötülük var?”
Bunu sorgulamadan evvel, dünyada var olan ve sorunu tartışanlarca “kötülük” olarak kategorize edilen kavramlara bir bakalım:
Evrendeki kötülüğü üç farklı türde kategorize edebiliriz.
1) Ahlaki (moral) kötülük
2) Natürel kötülük
3) Metafizik kötülük. (Tüm filozoflar bunu dâhil etmez, Leibniz’in teorisidir.)

Ahlaki kötülük ne midir? İşte tam olarak yukarıda paylaştığım iki haberde olan durumdur. İnsanların çocuğu köpeğe muhtaç bırakmaları ve babanın dünya güzeli bebeğe yaptığı zulüm. Tabi liste tecavüzleri, ensest olaylarını, cinayetleri, hırsızlıkları vs. eklersek uzar da uzar.

Natürel kötülüğe ise kısaca örnek olarak sellerin, depremlerin, yani doğa olaylarının neden olduğu ıstırapları gösterebiliriz.

Çok üzerinde durma gereği duymadığım metafizik kötülük ise bunu ileri süren Leibniz’e göre insanın yetkin olmayışı, eksik bir varlık oluşudur. (Örneğin ölümlü, sonlu oluşu vs.) Ki bence yukarıdaki ahlaksız davranışları sergileyen insanlarla dolu bir dünyada insanın ölümlü-sonlu oluşu değil, olmayışı asıl kötü olan olurdu. Hele ki ölümden sonra cennet ve cehennemin olduğunu düşünürsek...
Önce "İyilik -kötülük nedir?" sorusu üzerine biraz beyin fırtınası yapalım..
Şahsi fikrim odur ki iyilik dediğimiz şey aslında pek çok zaman göreceli bir kavramdır. Adam öldürmenin iyi olmadığını yani kötü olduğunu hemen herkes bilir diyebilirsiniz, ki toplumsal ve hukuki yaptırımların insanlara bunu aşıladığı bir ortamda bunu demek oldukça kolaydır, peki acaba her hal ve şartta çoğunluk tarafından böylesi net kabul görür müydü bu, işte bunu sorgulamak lazım... Hayatın amacını işin içine bir yaratıcı katmadan, salt evrim teorisiyle açıklayan ve bunun doğal bir sonucu olarak yaşamı hayatta kalma mücadelesi (doğal seleksiyon- survival of the fittest) olarak anlamlandıran bir ateist açlık-tokluk mücadelesi verdiği bir ortamda nasıl davranır acaba? Yahut hırsızlık çok kötü birşey diyebilirsiniz ama dolmuş şöförünün yanlışlıkla fazla verdiği para üstünü fark etmesine rağmen hiç ses etmeden cebe atanlar "hırsızlık aman ne iyi birşey" diyen insanlar mı? Veya tarihi bir kişiliği ya da bir diktatörü çok sayıda cana kıydığı için eleştiren Mehmet, kendi karısı ve çocuklarını öldüresiye dövüyor olabilir mi kimi zaman?

İşte bu yüzden insanların azı değil, pek çoğu hastalıklı.
Ellerine imkan ve kudret geçtiğinde o çok eleştirdikleri, kötü diye yaftaladıkları şeyleri aslında yapabilecek oldukları için. Aslında pek çok zaman diktatör, hırsız, sapık, zalim, cani denen insanlarla aralarındaki fark sadece kudret ve olanaklar olduğu için.

Herneyse... İyilik ve görecelilik konusuna dönecek olursak, mesela Bush da Irak'ı işgal ederken, Hitler de soykırım yaparken kendince gayet iyi niyetli olabilir. Bu bağlamda "gerçek" iyilik aslında daha az görece olan bir kavrama işaret etmelidir. Bu kavram da "adalet"tir... Örneğin bir insan annesine "iyilik" yapmak için bir duruşmada yalancı şahitlik yapabilir. Ama bunu yapan insan "gerçekten iyi" yani "adil" birisi olmaz. Adalet iyiliğe göre içi daha dolu, çok daha az görece bir kavramdır.

Velhasıl, bu durumda insanların yaptıkları kötülükler aslında bir nevi adil olmama , adaletten, haktan sapma durumudur diyip bunu burada noktalayabiliriz.

Asıl konumuz olan kötülük problemine geri dönecek olursak...

Ahlaki kötülük hakkında söylenebilecek en belirgin şey insanın özgür irade sahibi bir varlık olmasıdır.

Pakistan'daki adam bebeğini diri diri gömmeyebilirdi.

Hindistan'da çocuğu gören biri çocuğa bir tabak sıcak yemek verebilir, ona yanında kalabileceği bir aile ayarlayabilirdi.

Afrika'da çocuklar açlıktan ölmeyebilirdi.

Peki tüm bunlar teistik bir Tanrı'nın sorunu mudur? Yani bu yarattığı kullara hayat kullanım kılavuzu, uyulması gereken ahlaki ilkeler, vahiy, kitap, peygamber vs. yollayan bir yaratıcının sorunu mudur?

Hayır.

Dünyadaki gıda reservleri israf edildiğinde bile herkese fazla fazla yetecek kadarken, Chotu Kumar'ı köpeğin beslemesi senin, benim, bizlerin sorunudur, ayıbıdır.

Bebeğini diri diri gömen sapık adam gibilere yeterice caydırıcı olmayan cezalar uygun gören (haberde adamın infazı isteniyor neyse ki), şeriat denince tüyleri diken diken olan (tabi burada mezheplerin din kisvesi altında yaptıkları, din dışı uygulamalarına tepki gösterenleri kast etmiyorum), ama suça sessiz kalmanın aslında ona iştirak etmek olduğunu unutan bizlerin sorunudur.

Ahlaki kötülüklerin hiçbirisi kitap göndermiş, yarattıklarıyla ilgilenmiş, dünyayı nimetlere boğmuş Tanrı'nın sorunu değildir.
Lakin, tüm bunlar ancak deist bir tanrının sorunu olabilir. Çünkü deist bir tanrı sadece yaratır ve başı boş bırakır. Ne vahiy, kitaplar, peygamberler gönderir ne de ölümden sonra bir ödül-ceza vadeder.
Allah kötülük probleminin muhatabı olamaz. Çünkü zalimler için hem bu dünyada hem de ölüm sonrasında ceza vadeder. Üstüne üstlük zulmettikten sonra, gerçekten pişman olup hatasından dönen ve hatayı tekrarlamayanları da affedeceğini söyler. Mutlak adalet yani gerçek iyilik de işte tam bunları gerektirir.
Son olarak natürel kötülüğe değinecek olursak, sellerin, depremlerin yahut afetlerin kendisinden ziyade neden olduğu ıstıraptır kötü olan. Doğa olayları aslında çoğu zaman iyi bir amaca hizmet eder; mesela seller vadileri oluşturur. Bu kötülük tipinde de yine sorumlu olan Tanrı’dan ziyade insanın kendisidir. Evini deprem bölgesine yapmazsan, malzemeden çalmazsan, akıllı ve dürüst davranırsan ıstırabı da büyük ölçüde engellemiş olursun.
Tabi bir de Allah'ın kötüleri helak etmek için gerçekleştirdiği afetler vardır Kuran ayetlerinde, ama mutlak adil olan Allah şunu da söyler:

Kasas 59 Senin Rabbin, memleketleri/medeniyetleri, ana merkezlerinde kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resul göndermedikçe helâk etmez. Biz; ülkeleri/medeniyetleri, halkları zulme sapmadıkları sürece helâk etmeyiz.

Tüm bu argümanların sonunda aslında kötülük problemi konusu dönüp dolaşıp özgür irade konusuna gelir. Sorulması gereken nihai soru belki de şudur "İnsanlar kötüye kullanmasına rağmen niçin özgür irade var?"
Aslında bunun cevabı da açıktır.
Adil olan bu olduğu için.
Hiç düşündünüz mü, ya bu dünyanın amacı imtihan yani kişiyi kendiyle yüzleştirmek olmasaydı? Ya Allah kulları direkt cennette veya cehennemde yaratsaydı? Ya ahirette ödül-yahut ceza olmasaydı?
Bu yeterince adil olur muydu?
Aslında herşey öyle olması gerektiği gibi ki...
Selamlar.

 

Reyhani_konyevi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2012
Mesajlar
834
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Evrendeki kötülüğü üç farklı türde kategorize edebiliriz.
1) Ahlaki (moral) kötülük
2) Natürel kötülük
3) Metafizik kötülük. (Tüm filozoflar bunu dâhil etmez, Leibniz’in teorisidir.) bu nedir ya.Desene her kötülük kişinin nefsindendir :)
 

Y0lcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2013
Mesajlar
48
Tepki puanı
6
Puanları
0
Yaş
28
Allah'ın selamı üzerinize olsun. Güzel bir paylaşım olmuş Allah razı olsun. Kötülük Allah'ın kötü olmasından ötürü değil, insanların tercihlerinden ötürüdür. İnsanların yaptıkları kötülüğe karşılık başlarına gelen kötülükler ise zulüm değil, hak olan bir cezadır.Allah bizim önümüzdekileri de ardımızdakileri de biliyor. Eğer bizi böyle sınamadan cehenneme koysaydı biz Allah'ın bize haksızlık yaptığını zannedecektik. Ama Allah bizi kendi kötülüğümüze şahit tutarak adaletli olduğunu ve bizim hak ettiğimizi gösteriyor. O yüzden paylaştığınız bu açıklamalar yerinde olmuş inşaAllah ve bende sizinle bu konuyla alakalı Allah’ın hikmetinden vahyettiklerini paylaşmayı isterim.

Kovulmuş şeytanın şerrinden,vesvesesinden ve yanımızda bulunmasından Allah'a sığınırız. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
29/10. İnsanlardan öyleleri vardır ki, “Allah’a inandık” derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca,
insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah’ın azabı gibi tutar. Andolsun, Rabbinden bir yardım
gelecek olsa mutlaka, “Biz de sizinle beraberdik” derler. Allah, herkesin kalbinde olanı en iyi bilen
değil midir?
29/11. Allah, elbette kendisine iman edenleri de bilir ve elbette münafıkları da bilir
89/15. İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde,“Rabbim bana ikram etti” der.
89/16. Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı” der.
10/44. Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.
2/155. Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz.
Sabredenleri müjdele.
2/156. Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na
döneceğiz” derler.
2/157. İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.
3/138. Bu , insanlar için bir açıklama, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir hidayet ve bir
öğüttür.
3/139. Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.
3/140. Eğer siz bir yara aldıysanız, şüphesiz o topluluk da benzeri bir yara almıştı. İşte günleri insanlar arasında döndürür dururuz. Allah, sizden iman edenleri ayırt etmek, sizden şahitler edinmek için böyle yapar. Allah, zalimleri sevmez.
3/141. Bir de Allah, iman edenleri arındırmak ve küfre sapanları mahvetmek için böyle yapar.
3/142. Yoksa siz; Allah, içinizden cihad edenleri ayırt etmeden ve yine sabredenleri ayırt
etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
21/35. Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize
döndürüleceksiniz.
4/78. Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, “Bu, Allah’tandır” derler. Onlara bir kötülük gelirse, “Bu, senin yüzündendir” derler. De ki: “Hepsi Allah’tandır.” Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!
4/79. Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter.
13/6. Bir de senden, iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorlar. Oysa onlardan önce ibret alınacak birçok azap gelip geçmiştir. Şüphesiz Rabbin, insanların zulümlerine rağmen bağışlama sahibidir. Bununla beraber Rabbinin azabı pek şiddetlidir.
21/46. Andolsun, onlara Rabbinin azabından hafif bir esinti dokunsa, muhakkak “Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselerdik” diyeceklerdir.
32/21. Andolsun, dönsünler diye biz onlara en büyük azaptan önce yakın azabı
elbette tattıracağız.
32/22. Rabbinin âyetleri kendisine hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir?
Şüphesiz ki biz suçlulardan intikam alıcıyız.
20/134. Eğer biz onları o Kur’an’dan önce bir azap ile helâk etseydik mutlaka, “Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de alçalıp rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık” derlerdi.
28/47. Kendi yaptıkları sebebiyle başlarına bir musibet gelip de, “Ey Rabbimiz! Bize bir Peygamber
gönderseydin de âyetlerine uysaydık ve mü’minlerden olsaydık” diyecek olmasalardı, seni peygamber
olarak göndermezdik.
6/130. “Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size âyetlerimi anlatan ve bu gününüzün gelip çatacağı hakkında sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?” Onlar şöyle diyecekler:
“Biz kendi aleyhimize şahitlik ederiz.” Dünya hayatı onları aldattı ve kâfir olduklarına dair kendi
Aleyhlerine şahitlik ettiler.
6/131. Bu , Allah’ın, halkları habersizken ülkeleri haksız yere helâk etmeyeceği İçindir.
6/132. Herkesin amellerine göre dereceleri vardır. Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir.
28/83. İşte ahiret yurdu. Biz, onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmayanlara has kılarız. Sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır.
28/84. Kim bir iyilik getirirse, ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki, kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar.
27/11. “Ancak kim zulmeder de sonra kötülüğün yerine iyilik yaparsa bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım, çok merhamet edenim.”
5/48. Sana da o Kitab’ı hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici
olarak indirdik. Artık, Allah’ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların
arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi
tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için böyle yaptı. Öyle ise
iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size
bildirecektir.
7/168. Biz onları yeryüzünde parça parça topluluklara ayırdık. Onlardan iyi kimseler vardır. İçlerinden öyle olmayanları da vardı. Belki dönüş yaparlar diye de onları güzellikler ve kötülükler ile sınadık.
10/99. Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekûn iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü’min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?
10/100. Allah’ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, azabı akıllarını kullanmayanlara verir.
10/101. De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bir baksanıza.” Fakat âyetler ve uyarılar, inanmayan bir topluma hiçbir fayda sağlamaz.
16/30. Allah’a karşı gelmekten sakınan kimselere, “Rabbiniz ne indirdi?” denildiğinde, “Hayr indirdi” derler.Bu dünyada iyilik yapanlara bir iyilik vardır. Ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Allah’a karşı gelmekten sakınanların yurdu ne güzeldir.
37/ 60. Şüphesiz bu büyük bir başarıdır.
37/61. Çalışanlar böylesi için çalışsınlar!
3/95. De ki: “Allah, doğru söylemiştir. Öyle ise hakka yönelen İbrahim’in dinine uyun. O, Allah’a ortak
koşanlardan değildi.”


Selametle.
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
Evrendeki kötülüğü üç farklı türde kategorize edebiliriz.
1) Ahlaki (moral) kötülük
2) Natürel kötülük
3) Metafizik kötülük. (Tüm filozoflar bunu dâhil etmez, Leibniz’in teorisidir.) bu nedir ya.Desene her kötülük kişinin nefsindendir :)
insan adedince felsefe olduğuna göre sana göre kötülük tek sınıftır abi, başkasına göre 3, diğerine göre 13..
ama dediğin gibi hepsinin çıkış noktası bir. o da dediğin gibi nefis
Rabbim bizi ondan korusun..
selametle abi;)
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
Allah'ın selamı üzerinize olsun. Güzel bir paylaşım olmuş Allah razı olsun. Kötülük Allah'ın kötü olmasından ötürü değil, insanların tercihlerinden ötürüdür. İnsanların yaptıkları kötülüğe karşılık başlarına gelen kötülükler ise zulüm değil, hak olan bir cezadır.Allah bizim önümüzdekileri de ardımızdakileri de biliyor. Eğer bizi böyle sınamadan cehenneme koysaydı biz Allah'ın bize haksızlık yaptığını zannedecektik. Ama Allah bizi kendi kötülüğümüze şahit tutarak adaletli olduğunu ve bizim hak ettiğimizi gösteriyor. O yüzden paylaştığınız bu açıklamalar yerinde olmuş inşaAllah ve bende sizinle bu konuyla alakalı Allah’ın hikmetinden vahyettiklerini paylaşmayı isterim.

Kovulmuş şeytanın şerrinden,vesvesesinden ve yanımızda bulunmasından Allah'a sığınırız. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
29/10. İnsanlardan öyleleri vardır ki, “Allah’a inandık” derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca,
insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah’ın azabı gibi tutar. Andolsun, Rabbinden bir yardım
gelecek olsa mutlaka, “Biz de sizinle beraberdik” derler. Allah, herkesin kalbinde olanı en iyi bilen
değil midir?
29/11. Allah, elbette kendisine iman edenleri de bilir ve elbette münafıkları da bilir
89/15. İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde,“Rabbim bana ikram etti” der.
89/16. Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı” der.
10/44. Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.
2/155. Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz.
Sabredenleri müjdele.
2/156. Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na
döneceğiz” derler.
2/157. İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.
3/138. Bu , insanlar için bir açıklama, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir hidayet ve bir
öğüttür.
3/139. Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.
3/140. Eğer siz bir yara aldıysanız, şüphesiz o topluluk da benzeri bir yara almıştı. İşte günleri insanlar arasında döndürür dururuz. Allah, sizden iman edenleri ayırt etmek, sizden şahitler edinmek için böyle yapar. Allah, zalimleri sevmez.
3/141. Bir de Allah, iman edenleri arındırmak ve küfre sapanları mahvetmek için böyle yapar.
3/142. Yoksa siz; Allah, içinizden cihad edenleri ayırt etmeden ve yine sabredenleri ayırt
etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
21/35. Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize
döndürüleceksiniz.
4/78. Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, “Bu, Allah’tandır” derler. Onlara bir kötülük gelirse, “Bu, senin yüzündendir” derler. De ki: “Hepsi Allah’tandır.” Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!
4/79. Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter.
13/6. Bir de senden, iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorlar. Oysa onlardan önce ibret alınacak birçok azap gelip geçmiştir. Şüphesiz Rabbin, insanların zulümlerine rağmen bağışlama sahibidir. Bununla beraber Rabbinin azabı pek şiddetlidir.
21/46. Andolsun, onlara Rabbinin azabından hafif bir esinti dokunsa, muhakkak “Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselerdik” diyeceklerdir.
32/21. Andolsun, dönsünler diye biz onlara en büyük azaptan önce yakın azabı
elbette tattıracağız.
32/22. Rabbinin âyetleri kendisine hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir?
Şüphesiz ki biz suçlulardan intikam alıcıyız.
20/134. Eğer biz onları o Kur’an’dan önce bir azap ile helâk etseydik mutlaka, “Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de alçalıp rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık” derlerdi.
28/47. Kendi yaptıkları sebebiyle başlarına bir musibet gelip de, “Ey Rabbimiz! Bize bir Peygamber
gönderseydin de âyetlerine uysaydık ve mü’minlerden olsaydık” diyecek olmasalardı, seni peygamber
olarak göndermezdik.
6/130. “Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size âyetlerimi anlatan ve bu gününüzün gelip çatacağı hakkında sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?” Onlar şöyle diyecekler:
“Biz kendi aleyhimize şahitlik ederiz.” Dünya hayatı onları aldattı ve kâfir olduklarına dair kendi
Aleyhlerine şahitlik ettiler.
6/131. Bu , Allah’ın, halkları habersizken ülkeleri haksız yere helâk etmeyeceği İçindir.
6/132. Herkesin amellerine göre dereceleri vardır. Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir.
28/83. İşte ahiret yurdu. Biz, onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmayanlara has kılarız. Sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır.
28/84. Kim bir iyilik getirirse, ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki, kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar.
27/11. “Ancak kim zulmeder de sonra kötülüğün yerine iyilik yaparsa bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım, çok merhamet edenim.”
5/48. Sana da o Kitab’ı hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici
olarak indirdik. Artık, Allah’ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların
arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi
tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için böyle yaptı. Öyle ise
iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size
bildirecektir.
7/168. Biz onları yeryüzünde parça parça topluluklara ayırdık. Onlardan iyi kimseler vardır. İçlerinden öyle olmayanları da vardı. Belki dönüş yaparlar diye de onları güzellikler ve kötülükler ile sınadık.
10/99. Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekûn iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü’min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?
10/100. Allah’ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, azabı akıllarını kullanmayanlara verir.
10/101. De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bir baksanıza.” Fakat âyetler ve uyarılar, inanmayan bir topluma hiçbir fayda sağlamaz.
16/30. Allah’a karşı gelmekten sakınan kimselere, “Rabbiniz ne indirdi?” denildiğinde, “Hayr indirdi” derler.Bu dünyada iyilik yapanlara bir iyilik vardır. Ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Allah’a karşı gelmekten sakınanların yurdu ne güzeldir.
37/ 60. Şüphesiz bu büyük bir başarıdır.
37/61. Çalışanlar böylesi için çalışsınlar!
3/95. De ki: “Allah, doğru söylemiştir. Öyle ise hakka yönelen İbrahim’in dinine uyun. O, Allah’a ortak
koşanlardan değildi.”


Selametle.
kardeşim sana çok teşekkür ediyorum.
paylaştığın ayetler aynı konu etrafında toplandığı, hepsi farklı surelerden aynı konu etrafında toplanan ayetler olduğu için konu ayetlerle çok daha iyi kavranıyor.
Allah'dan daha doğru ve güzel sözlü kim var öyle değil mi?
Allah razı olsun.
selam ve dua ile..
 

Y0lcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2013
Mesajlar
48
Tepki puanı
6
Puanları
0
Yaş
28
Amin Allah hepimizden razı olur umarım.Allah'ın dilemesi dışında kendimize bile ne bir faydaya ne de bir zarara gücümüz yetmez.O ilmiyle ve rahmetiyle herşeyi kuşatmıştır. Allah kesin bilgi edinmek isteyenler için ayetlerinide açıklamıştır.Çünkü O kularına bilmediklerini öğretmeyi, doğru yola iletmeyi ve tevbemizi kabul etmeyi istiyor. Nefsine uyanlar ise iyice yoldan çıkmamızı isterler. Allah ise kulunun yükünü hafifletmeyi ister. Zira insan zayıf yaratılmıştır. Rabbim alemlere zulmetmek istemez. O'dan daha güzel ve daha doğru sözlü kim olabilir? O'ndan daha çok sözünü kim tutabilir? Rabbimizin sözü haktır, dönüşlü göğe ve yarılan yere andolsun ki Rabbimin sözleri doğruyla yanlışı birbirinden ayıran sözlerdir.Boş söz değildir. Doğruyu getirip, onu doğrulayanlara Rabbim kendinden bir rahmeti ve bağışlamayı vadediyor. İnşallah Rabbim bizleri de hoşnutluğuyla kurtuluş yollarına iletir, karanlıklarımızı nuruyla aydınlatır da O'na varacak güzel bir yol tutabiliriz umarım. Selametle Allah'a emanet olun...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt