Ağaran geceye ve ışıyacak güne, bir delikanlının diline takılan sevda sözüne, yatakhanenin soğuk ve nemli odalarında sabah namazına duran leyli meccaniye usulca sokul da söyle; Allah Büyüktür. Borsada yükselen kağıtla sersemleyen hayatlara, kötülük evlerinde alkole ve ten tecimine gömülen kayıp ruhlara, ribanın kararttığı sokaklara fısılda; Allah Büyüktür.
Üniversite kapısından döndürülen genç kıza, namaz kıldığı ve oruç tuttuğu için işinden edilen adama, gözyaşları tülbentleri sulayan anaya kalbini bitiştir de tekrarla; Allah Büyüktür. Partisini ilah edinen adama, belediyede ihale kovalayan 'islamcı' yazara, servetini kamu malının danışıklı talanından kazanan kim varsa ona her gün her gece haykır; Allah Büyüktür...
Allah büyüktür ve hayatı sadece bu dünyada konaklamaktan ibaret görenlerin hesapları küçüktür. Gözlerini ufka dikip bakamadıkları için... (Cennetin kokusunu duyamazlar.) Dünya hayatının azıcık tadı varsa burdadır. Cennetin kokusunu duymakta. Sıcacık bir dost sohpetinde, insanın yavrusuna sarılıp, onu sevişinde, karşılık beklemeden verişte, tebessüm edişte, yaradılışın eşsiz ritmine kendini koyverişte.
Bu ülkede sıkılmak için çok sebep bulabiliriz, şüphesiz yaşadığımız günler aklın askıya alındığı gericiliğin tırmandırıldığı günler olarak tarihe geçecektir(.............)
(..............) Ne gam! Yeter ki kalplerimiz kararmasın, yeterki dünyaya yanaşma yolunda gösterdiğimiz hüner, kalplerimizin hünerini gölgelemesin.
Gün geceye, gece güne takallüb eder. Bu da GEÇER.
Allah (C.C.) Büyüktür.