Emekli Albay Erdal Sarızeybek Güneydoğu Anadolu"nun çeşitli
kentlerinde görev yapmış bir asker. Albayın “İhaneti Gördüm” adlı
ikinci kitabı yayınlandığında gündem oluşturdu.
Hakkında pek çok yazı yayınlandı. Ben de bir yazı kaleme aldım.
Gazete haberleri Sarızeybek"le yapılmış röportajlar şeklinde
yayınlanmıştı. Bunlardan birinin manşetinde “Yaptığımız Çılgınlıktı”
diyordu.
Ayrıntısında ise “Halkı uyarmak için Şemdinli"yi düzenli olarak bombalardık”
ifadesi yer alıyordu.
Haliyle Albay Sarızeybek"e yönelik eleştiri bombardımanı yaşandı.
Albay bana bir mektup yazdı, yayınlanmasını istedi.
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi"nin 8. maddesinde yer alan
“Gazeteci cevap hakkında saygılı olmalıdır” ibaresinden hareketle
Albay Erdal Sarızeybek"in mektubunu yayınlıyorum:
"Sayın Nazım Alpman,
Söz konusu kitabın basında nasıl yer aldığını kısaca size açıklamak isterim.
Cumhuriyet gazetesinden bir yetkili beni aradı ve kitapla ilgili haber
yapmak istediğini söyledi. Ben herhangibir demeç vermedim, kitabı okumuş ve
yazmışlar. Çıkan yazıda, Özal'dan ABD'ye, Barzani'ye, Ekim 92 harekatına
kadar kısa kısa açıklamalar vardı. Genel havası bir yanlış anlamaya sebep
vermiyordu.
Ertesi gün başta Yeni Şafak, Zaman, Sabah, Milliyet, Hürriyet gibi
gazeteler Cumhuriyette çıkan haberin aksine sadece Şemdinli ile ilgili bir
cümleyi alıp sanki halka ateş açılmış gibi bir hava yaratıp manşet yaptılar.
Ardından PKK yandaşı bütün internet siteleri aynı doğrultuda yayına devam
ettiler.
İnanın şaşırdım!
O gündür bu gündür bilgisayarın başında tekzip yollamakla
meşgulüm. Bu arada Shov Tv, NTV, ATV gibi bir çok TV kanalı bant yayından
röportaj yaptılar, kimi söylediklerimin tamamını yayınladı kimi yayınlamadı.
Vatan, Tempo gibi gazete ve dergiler de aynı şekilde kimi demeci yayınladı
kimisi yayınlamadı.
O zaman şunu anladım, medya gerçeği alıp istediği şekle getirip ister siyasi
amaçlı ister satış amaçlı yayınlayabiliyordu.
Milliyet, Zaman gibi gazetelere ve daha bir çoklarına tekzip gönderdim,
internet sayfalarında çıkan haberlerinde yayınladılar. Bazı internet
sitelerinde yorum ya da tekzip kısmı olmadığı için ulaşamadım. Bu sefer,
internet haberlerini izleyip kamuoyunun çok dikkatini çeken köşe yazarlarına
ulaşmaya çalıştım, tıpkı size ulaştığım gibi. Ulaşabildiklerim yorum ya da
tekzip adı altında yayınladılar.
Üzüldüğüm şu: Şemdinli'de Sınırı Aşmak isimli bir kitabım daha var. Ben
Şemdinli'ye gönülden bağlı bir insanım. Orada halkımızın desteği ile çok
zorlu günleri, tehlikeleri atlattık, yek vücut olduk. Çok şehit verdik
korucu ve asker. Bu mücadele hala sürüyor. Özellikle Hakkari ve
Yüksekova'daki internet siteleri çeşitli yerlerden alıntı yapıp bizi halka
düşman bir insanmış gibi göstermeye başladı. Bu haberler Şemdinli'ye de
ulaştı ve oradaki bize, devlete güvenip mücadele vermiş insanlarımız zor
durumda kaldı.
Üzüntüm bu…
Umarım düşüncelerimi size anlatabilmişimdir. Madem ki kitabı da okudunuz,
basın etiği, insanlık etiği adına kitabı, bu kitabı gerçeklerin ışığında bir
haber yaparsanız, bu; bir çok yanlış anlamaların önüne geçecektir, doğuda
zor şartlar altında yaşayan insanlarımıza da bir moral olacaktır.
En doğru kararı vereceğinize inanıyorum.
Saygılarımla
Erdal Sarızeybek"
kentlerinde görev yapmış bir asker. Albayın “İhaneti Gördüm” adlı
ikinci kitabı yayınlandığında gündem oluşturdu.
Hakkında pek çok yazı yayınlandı. Ben de bir yazı kaleme aldım.
Gazete haberleri Sarızeybek"le yapılmış röportajlar şeklinde
yayınlanmıştı. Bunlardan birinin manşetinde “Yaptığımız Çılgınlıktı”
diyordu.
Ayrıntısında ise “Halkı uyarmak için Şemdinli"yi düzenli olarak bombalardık”
ifadesi yer alıyordu.
Haliyle Albay Sarızeybek"e yönelik eleştiri bombardımanı yaşandı.
Albay bana bir mektup yazdı, yayınlanmasını istedi.
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi"nin 8. maddesinde yer alan
“Gazeteci cevap hakkında saygılı olmalıdır” ibaresinden hareketle
Albay Erdal Sarızeybek"in mektubunu yayınlıyorum:
"Sayın Nazım Alpman,
Söz konusu kitabın basında nasıl yer aldığını kısaca size açıklamak isterim.
Cumhuriyet gazetesinden bir yetkili beni aradı ve kitapla ilgili haber
yapmak istediğini söyledi. Ben herhangibir demeç vermedim, kitabı okumuş ve
yazmışlar. Çıkan yazıda, Özal'dan ABD'ye, Barzani'ye, Ekim 92 harekatına
kadar kısa kısa açıklamalar vardı. Genel havası bir yanlış anlamaya sebep
vermiyordu.
Ertesi gün başta Yeni Şafak, Zaman, Sabah, Milliyet, Hürriyet gibi
gazeteler Cumhuriyette çıkan haberin aksine sadece Şemdinli ile ilgili bir
cümleyi alıp sanki halka ateş açılmış gibi bir hava yaratıp manşet yaptılar.
Ardından PKK yandaşı bütün internet siteleri aynı doğrultuda yayına devam
ettiler.
İnanın şaşırdım!
O gündür bu gündür bilgisayarın başında tekzip yollamakla
meşgulüm. Bu arada Shov Tv, NTV, ATV gibi bir çok TV kanalı bant yayından
röportaj yaptılar, kimi söylediklerimin tamamını yayınladı kimi yayınlamadı.
Vatan, Tempo gibi gazete ve dergiler de aynı şekilde kimi demeci yayınladı
kimisi yayınlamadı.
O zaman şunu anladım, medya gerçeği alıp istediği şekle getirip ister siyasi
amaçlı ister satış amaçlı yayınlayabiliyordu.
Milliyet, Zaman gibi gazetelere ve daha bir çoklarına tekzip gönderdim,
internet sayfalarında çıkan haberlerinde yayınladılar. Bazı internet
sitelerinde yorum ya da tekzip kısmı olmadığı için ulaşamadım. Bu sefer,
internet haberlerini izleyip kamuoyunun çok dikkatini çeken köşe yazarlarına
ulaşmaya çalıştım, tıpkı size ulaştığım gibi. Ulaşabildiklerim yorum ya da
tekzip adı altında yayınladılar.
Üzüldüğüm şu: Şemdinli'de Sınırı Aşmak isimli bir kitabım daha var. Ben
Şemdinli'ye gönülden bağlı bir insanım. Orada halkımızın desteği ile çok
zorlu günleri, tehlikeleri atlattık, yek vücut olduk. Çok şehit verdik
korucu ve asker. Bu mücadele hala sürüyor. Özellikle Hakkari ve
Yüksekova'daki internet siteleri çeşitli yerlerden alıntı yapıp bizi halka
düşman bir insanmış gibi göstermeye başladı. Bu haberler Şemdinli'ye de
ulaştı ve oradaki bize, devlete güvenip mücadele vermiş insanlarımız zor
durumda kaldı.
Üzüntüm bu…
Umarım düşüncelerimi size anlatabilmişimdir. Madem ki kitabı da okudunuz,
basın etiği, insanlık etiği adına kitabı, bu kitabı gerçeklerin ışığında bir
haber yaparsanız, bu; bir çok yanlış anlamaların önüne geçecektir, doğuda
zor şartlar altında yaşayan insanlarımıza da bir moral olacaktır.
En doğru kararı vereceğinize inanıyorum.
Saygılarımla
Erdal Sarızeybek"