F
Her zamanki vakarı ve simasındaki hoşnut tebessümüyle yürüyor Şeyh Raid Salah Ramle Hapishanesine doğru. Onu hapishanenin kapısına kadar izleyen sevenler ordusuna veda ettikten sonra onlara Kudüs, Aksa ve Filistin hakkında alışılmış vasiyetlerini yapıyor ve işgalcinin er ya da geç yok olacağını müjdeliyor.
Hapse alışıldık gururuyla giriyor, etrafındaki katillere zavallılar olarak bakıyor. 5 ay geçirmek için hapse girdi. Hakkındaki bu hüküm 2007’de bir İsrail askeriyle kavga etmesi sonucu verilmişti. Ölümden iki defa kurtuldu. Birincisi Marmara gemisindeyken ikincisi ise; aşırı sağcı ve uzman bir Siyonist katilin son dönemde ortaya çıkarılan tanıklığına (Siyonist’in tanıklığı) göre Shabak’ın verdiği öldürme emrini reddettiğinde.
Raid Salah 1958’de Ummu’l Fahm’da dünyaya geldi. Bu, silahla ve güçle donanmış işgalci karşısında Arapların düştüğü psikolojik yenilgi halinde 1948’de Filistinliler arasındaki İsrailizasyon zamanıydı.
İşgalciler, Arapların sorun olmayacağına ve onları dize getirmenin kolay bir iş olduğuna inanıyorlardı. Bu işi daha da kolaylaştırmak için 67’de bir işgal daha gerçekleştirildi. O dönem Raid’in babası İsrail polisinde çalışıyordu.
48 topraklarının yanı sıra 67 topraklarında da İslam’ın garip kaldığı bir zamanda, Raid’in başka bir hali vardı: Kalbi Kuran ve o vakit nadir olan mescitlerin sevdasıyla dolmuştu. Liseyi bitirir bitirmez el-Halil Üniversitesi Şeriat Fakültesine kaydoldu ve 1976 yılında oradan lisans aldı.
Şeyh, sadece 48 toprakları değil bütün Filistin’deki Filistinlilerin hayatında, aralarında Şeyh Ahmet Yasin’in de olduğu Gazze ve Batı Şeria’daki arkadaşlarının yardımıyla İslam’a yeniden itibar kazandırmak için zor bir yolculuğa çıktı.
Abdullah Nemr Derviş’in başkanlığındaki, düşmanla mücadelede İslam’ın orijinal bakış açısından yana olan İslami Hareket’e girdi ve korkusuz bir şekilde bayrağı taşımaya çalışan sembollerinden biri oldu.
Solun uzun süre kurumlarda ve Filistin bilincinde hâkim olmasından sonra, Filistinlilere yeni bir model sunabilmek için belediye seçimlerine girdi.
1989’da Şeyh Raid Ummu’l Fahm Belediye Başkanlığını kazandı, 1993 ve 97’de tekrar seçildi. Daha sonra bu makamdan istifa etti ve hareketin liderliğini üstlenmek gibi sorumlu olduğu birçok işe vakit ayırabilmek için kardeşlerinden birine görevi devretti.
90’ların ortasında Şeyh Mescid-i Aksa’yı tehdit eden tehlikelerin boyutunu idrak ettikten sonra Aksa işlerinde uzman bir dernek kurdu. O dönemden bu yana her sene yüz binlerce insanın katıldığı Aksa’ya yardım festivalleri düzenliyor.
Yedioth Ahronoth Gazetesi’nde meşhur askeri ve siyasi analizci Rooney Cikd bir yazısında şunları söylüyor: 1996 yılından bu yana, tünel ve Mervan Şapeli”nin yapına başlanması ayaklanmasının akabinde, Raid Salah’ın liderliğindeki İslami Hareket Harem bölgesinin efendisi oldu. Mescidin korunmasız kalan her bir kısmını hareket inşa etti. Dile getirdikleri amaçları ise Harem’deki her türlü Yahudi varlığını def etmekti.” İşte Aksa’nın tartışmasız muhafızı Salah böyle biriydi. Aksa’ya kalbini, ruhunu, zamanını ve çabasını vermişti.
90’ların sonunda Raid Salah’la hareketin lideri Abdullah Nem arasında İsrail Knesset’i seçimlerine girme konusunda ayrılık yaşandı. Hareket zamanla, benimsediği doğru metodu kabul ederek ondan yana oldu.
Siyonistlerin, ister Aksa ve onun korunması ister insanların İslami kimliklerini koruması ve mevcut durum sebebiyle nesnel bir ilişki olmasına rağmen devletin rengine bürünmeyi reddetmesi sebebiyle, Şeyhe duyduğu kin çok büyüktü. 2003 yılında onu tutuklarında kardeşlerinin sayısı 2003’ten 2005’e kadar daha da arttı.
Hapsedilmesi ya da şehit olması Raid Salah’ı varlık âleminden silemez. Onun emsalleri ümmeti ve hayır, hidayet, direniş ve sabır yolunu aydınlatmaya devam edecek.
Şeyh Raid Salah’a, ondan sonra bayrağı taşıyacak olan adamlarına ve demir parmaklıklar ardında geleceğe umut eken bütün Filistinlilere selam olsun.
