Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Aksa savaşı başlamıştır (2 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
OdDZcHGj.jpg

30 Mayıs 2010
Gazze Filosu bu akşam Gazze'ye hareket ediyor...
İHH Yetkilileri bir geminin daha buluşma noktasına geldiğini, bugün Gazze'ye doğru yola çıkacaklarını kaydetti.
"Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım" kampanyası kapsamında Gazze'ye gitmek üzere Kıbrıs'tan yola çıkan "Challenger 1" gemisi de Kıbrıs açıklarındaki buluşma noktasına ulaştı.

Kıbrıs'tan yola çıkan "Challenger 1" gemisi, gece saatlerinde adanın yaklaşık 30 mil açıklarında belirlenen bekleme noktasına geldi. Böylece 6 gemi buluşma noktasına ulaşmış oldu.

Gemilerde gıda, inşaat malzemeleri, ilaç ve tıbbi malzemelerin yanı sıra Gazzeli yetim çocuklara gönderilen hediyeler bulunuyor. 27 ayrı ülkedeki yetim çocuklar için yardım toplayan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfının, toplam 16 bin yetime yardım gönderdiği belirtildi. Bağışta bulunan ailelerin her ay 70 Türk Lirası ödeyerek yardım ettiği yetim çocukların yaklaşık 10 bininin Gazze'de bulunduğu ifade edildi. Bağışçı aileler, Gazze'ye futbol topundan kol saatine, kırtasiye gereçlerinden oyuncağa, bisikletten giyime kadar çok sayıda hediye gönderdi.

İHH Yetim Birimi Koordinatörü Mine Karakaş yaptığı açıklamada, Gazze'deki yetimlere sahip çıkan ailelerin gemiyle götürülmek üzere hediyeler gönderdiğini belirterek, "Her kolinin üzerinde çocuğun ve sponsor ailenin ismi var. Gittiğimizde onlara bu kolileri teslim edeceğiz. Hediyeler bağışçı aileler tarafından alındı ve kolilerde, bisiklet, kırtasiye malzemeleri, oyuncak, futbol topu, kol saati gibi hediyeler var. Ailelerin dışında bir de küçük çocukların gönderdiği hediyeler var. Biri kendi bebeğini göndermiş mesela. 4-5 yaşında, annesiyle alışverişe çıkıp oradaki kardeşlerine özel olarak hediye gönderen çocuklar var" diye konuştu.

Öte yandan İngiltere'de Filistin Dayanışma Kampanyası üyesi olan Sarah Colborne, İsrail'in saldırması durumunda bütün dünyanın Filistin'e her gün yapılan zulmün bir zerresini göreceğini söyleyerek, "Böyle bir insani yardımı taşıyan filoya saldırırsa İsrail'in ne duruma düşeceğini göreceğiz. Hiçbir silahımız yok. Bize müdahale ederlerse, 3 yıldan fazla ambargo altındaki insanlara İsrail'in neler yaptığını herkes görecek. Belki de bize saldırırlarsa ambargo kalkacak. Her birimiz bunun için ölmeye hazırız" dedi.

İSRAİL: YARDIM GEMİLERİ ŞİDDET PROPAGANDASI

Gazze'ye insani yardım taşıyan gemilere Kıbrıs Rum kesimi engeli aşıldı. Güney Kıbrıs'ın izin vermemesi sonrası yardım gemileri Kuzey Kıbrıs limanlarına çekildi. Filonun gün içinde Gazze'ye doğru harekete geçeceği belirtiliyor.

Güney Kıbrıs, Filistin'e insani yardım taşıyan teknelerin kendi limanlarından ayrılmasına izin vermedi.

Yardım gemileri Rum yönetiminin Limasol limanını kapatması nedeniyle KKTC'nin Gazimağusa limanına sığındı.

Antalya'dan Akdeniz'e açılan İHH'nin Mavi Marmara gemisi de halen Kıbrıs açıklarında. Birçok ülkeden gelen yardım gemilerini ve Avrupalı milletvekillerini bekliyorlar.

Gazze'ye yardım götüren iki Yunan gemisi de arızalandı. Gemideki yolcular Mavi Marmara gemisine alındı.

Yardım gönüllüleri gün içerisinde Gazze'ye doğru hareket edeceklerini belirtiyor.

İsrail ise gemilere geçit vermemeye kararlı.

Dışişleri bakanı Avigdor Lieberman, "Yardım gemilerini İsrail'in egemenliğine karşı bir şiddet propagandası" olarak niteledi.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
02:43 Selamunalaykum.
Değerli kardeşlerim. Allah sizden razı olsun. Bizlerin yalnız bırakmadınız. Bugün bir seferdeyiz. İnşaallah başaracağız. Bu seferin geri dönüşü yok. Burada, var olan bütün arkadaşlar. 50'yi aşkın ülkeden bir araya geldik. Hepimiz aynı hedefi gözetiyoruz. Bu sefer Gazze'deki bu insanlık dışı uygulamayı bitireceğiz inşaallah. Çünkü İsrail'in yapmış olduğu herşet televizyon kanallarıyla tüm dünyaya yansıyor. Ve evimizdeki çocuklarımızın psikolojisi bozuluyor. Bu mesele artık sadece Filistin'e hepsedilmiş bir konu değildir. Bütün dünyaya yansımıştır.

Bizler de bir karar verdik. Karar verirken kesinlikle maceraperest değildik. Duygusal bir karar da vermedik. Herşeyi çok iyi düşündük. Plan yaptık. Bütün dengeleri gözettik. Bize karşı çıkacak olanları ve yanımızda varolacakları hesapladık. Sonuçta bunu birilerinin yapması gerektiğine karar verdik. Ve bu biz olacaktık. Çünkü Allah'tan bunu istemiştik. Çünkü bir çok insan bizimle beraberdi. Bir çok gerçeği insanlara anlatmak istedik. Ve yola çıktık. Önce bu gemileri satın alacağımıza insanlar inanmadı. İnanmayanlar, bırakın istediği reklamı tanıtımı yapsın dediler. Ve sonuçta gemiler satın alındı. İş ciddiye bindi. Ve tüm dünya gördü ki bu kararlılığın peşinde hiçkimse duramaz.

Ve şu noktaya geldik. Bizler, İsrail'in ilan etmiş olduğu kara sulardayız. Gazze'ye gidiyoruz. Gazze, Filistin'in bir parçasıdır. ve Filistin kendi kara sularına sahiptir. Bütün dünya bunu böyle biliyor. BM de bunu kabul ediyor. Amerika, İtalya, Almanya, Fransa bütün bu açıklamaları yaptı. Bütün Ortadoğu ülkeleri bunu kabul etmekle birlikte Arap liderlerin çoğunluğu sessiz kalıyor. Ama onlar saraylarında yaşarken Gazzeli çocuklar ilaç bulamadıkları için ölüme mahkum ediliyor. Ve yine diyaliz makinası olmadığı için hastalar eziyet çekiyor.

Şunu da çok iyi biliyoruz ki Hz. Ömer Kudüs'ü fethettiği zaman Yahudilere ve Hristiyanlara bir hak vermiştir. Nedir bu hak? İbadet özgürlüğü, kıyafet özgürlüğü, seyahet özgürlüğü ve ticaret özgürlüğü.. Bugün ise ambargo sadece insani yardıma değil ticarete ve seyahate de ambargo uygulanıyor. Her insanın özgür haklarını düşünerek yola çıktık. Bu yol başarılı bir yol. Bizi şimdi taciz ediyorlar. Ve bu gemilere saldırmak istiyorlar. Etrafımız, İsrail donanmasının gönderdiği savaş feribotlarıyla kuşatıldı. 3 tane gemi gönderdiler. Uçak ve gelikopterler de var. Devamlı taciz ediyorlar. Hiç hakları olmadığı halde bizim uydu yayınımızı kesmeye kalktılar.

02:40 Bülent Yıldırım: İsrail ordusu, en üst düzeyde yetiştirdiği askerlerini birazdan üzerimize gönderecek. Göndersinler. Fakat biz, bu yola çıkarken bedel ödeyeceğimizi biliyorduk. Ya Gazze'ye gireceğiz ya da bedel ödeyeceğiz. Siz, eylemlerinize devam edin.

02:20 İstanbul'daki İsrail Başkonsolosluğu'na taşlı ve yumurtalı saldırı düzenlendi. Protestocu bir grup, İsrail Başkonsolosluğu'nun kapısını zorluyor.

01:56 Mavi Marmara gemisinde bulunan Yazar Demet Tezcan: Biz, teslim aldığımız emanetleri elimizle teslim edeceğiz. Hiçbirimizde ne korku ne endişe ne de panik var. Bu kararlılığımızı sürdüreceğiz.

Özgürlük filosunu canlı olarak izlemek için:



Yıldırım'ın saar 22:45'de düzenlediği basın açıklamasında yaptığı eylem çağrısını izlemek için tıklayınız.

01:53 İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsan Yardım Vakfı üyeleri, Gazze'ye giden yardım gemilerine karşı İsrail'in tutumunu protesto etmek amacıyla İsrail Büyükelçiliği önünde eylem yaptı.

Yaklaşık 3000 kişilik grup, sloganlar atarak İsrail'i protesto etti. Büyükelçilik etrafında yoğun güvenlik önlemi alan emniyet güçleri, grubun elçilik binasına yaklaşmasını engelledi. Grubun dağılması yönünde uyarı yapan polis, eylemin usulsüz olduğu yönünde dernek üyelerini ikna etmeye çalıştı. Dernek üyeleri ise elçilik binası önünden ayrılamayarak protestolarını sürdürdü.

01:50 İsra Haber'in özgürlük filosundaki kaynakları, gemilerin rotasında bir değişikliğin olmadığını, Gazze istikametine doğru uluslararası sularda hareketine devam ettiğini bildirdi.

01:46 Gazze'ye insani yardım taşıyan filonun 2 İsrail gemisi tarafından taciz edilmesi üzerine, bu durumu protesto etmek isteyen onbinlerce vatandaş İsrail Başkonsolosluğu önüne akın etti. Filistin ve Türkiye bayrakları taşıyan grup, gemiler Gazze'ye ulaşana kadar eylemlerine devam edeceğini bildirdi.

Gazze'ye insani yardım malzemesi taşıyan Özgürlük Filosu'nun, İsrail donanmasına ait 2 gemi tarafından taciz edildiği haberi üzerine binlerce vatandaş, Levent'te bulunan İsrail Konsolosluğu önüne koştu.

İsrail gemilerinin tacizini protesto etmek isteyen vatandaşlar, ellerinde Filistin ve Türkiye bayrakları ile sloganlar atarak eyleme başladı. Gemilerin Gazze'ye ulaştığı haberi gelinceye kadar, İsrail Başkonsolosluğu önündeki eylemin devam edeceğini söyleyen vatandaşlar, İsrail aleyhine yapılan konuşmaları alkışlarla destekledi.

Eylemin başlamasıyla birlikte çok sayıda çevik kuvvet polisi, başkonsoloslukta önlem aldı.

01:43 Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan: Gemideki kardeşlerimizin şehid olmasından gurur duyarız. Fakat, biz kardeşlerimizi sağ salim geri istiyoruz. Bunun için İstanbul, Ankara, Sivas, Konya ve tüm Türkiye'deki kardeşlerimizin duyarlı olmalarını istiyoruz.

01:41 İHH Ortadoğu masa sorumlusu Ahmet Emin Dağ: İnşaallah, yarın saat 13:00'te Gazze'de olacağız.

01:33 Özgürlük filosunda bulunan Saadet Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Türker Saltabaş: Şeyh Ahmed Yasin'in "ümmetimin suskunluğunu sana havale ediyorum Allah'ım" sözünden hareketle yola çıktık. Buradan, bütün kardeşlerime sesleniyorum. Kudüs'ü ve Gazze'yi savunmak, Osmanlının torunları olarak en çok bizim görevimizdir. ve yine Kudüs için en çok bedeli ödeyen Milli görüşçülerin görevidir. Gün bu gündür. Bütün kardeşlerimiz, İsrail'e karşı tepkisini dile getirmeli ve Türkiye'yi ayağa kaldırmalıdır.

01:29 Ömer Karaoğlu: İsrail başta Türkiye olmak üzere herkesin hukukunu bir kez daha çiğniyor. İsrail, tüm insanlığın onurunu çiğnemektedir. Türkiye'deki kardeşlerimiz güçlü bir şekilde tepkilerini ifade etmelidir. Bu tepkiler, sadece gemidekileri değil tüm insanlığın onurunu kurtaracaktır.

01:23 Özgür-Der Başkanı Rıdvan Kaya: Şimdi yanıtı beklenen soru şudur: Türkiyeli ve dünya müslümanları, bu zülme boyun eğecekler mi eğmeyecekler mi? Türkiye'deki müslümanlar, daha önceden baskılara nasıl boyun eğmediğini gösterdiyse şimdi de aynısını göstermelidir. Özgürlük filosunda bu yönde bir kanı var. Türkiyeli kardeşlerimizin bu inancımızı boşa çıkarmayacağını umuyoruz. Ayrıca başta Türkiye olmak üzere tüm hükümetleri fiili adım atmaya çağırıyoruz. İsrail'e dönük bir yaptırım kararı alınmalıdır. Sadece kınama değil eylem bekliyoruz. Biz, İsrail'in kuşatmasına boyun eğmeyeceğiz.

01:17 Bu arada Akdeniz’deki kriz büyürken Türkiye’nin devreye girmesi bekleniyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın devreye girerek İsrail’in olası bir operasyonuna engel olması bekleniyor.

Akdeniz’de taciz devam ederken perde arkasında yoğun diplomatik görüşmelerin yapıldığı ifade ediliyor. Günlerdir konuşulan kriz eğer çözülmezse İsrail, bu gece veya sabah saatlerinde şafak operasyonu yapabilir.

Eğer İsrail engellemez ise gemilerin yarın sabah Gazze sularında olması bekleniyor.

01:14 Filistin’e insani yardım malzemesi taşıyan gemiler, İsrail tarafından taciz edilmeye başlandı. 6 gemi henüz uluslar arası sularda olmasına rağmen İsrail, savaş gemilerinin takibine takıldı. Havadan da helikopter ve insansız uçaklar, gemileri takip ediyor. İsrailli yetkililer, sürekli Mavi Marmara gemisinin kaptanını arayarak taciz ediyorlar.

İsrail’in rotanızı değiştirin talebine gemi kaptanından hayır cevabı geldi. Bu arada gemide bulunan 578 yolcuya can yelekleri dağıtıldı. Bazı yolculara gaz maskesi dağıtıldı. Gemidekiler teyakkuz haline geçti. İsrail her an gemilere müdahale edebilir. Operasyonda bulunabilir.

Gemideki aktivistler, canlı yayınlarla dünyaya seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Gemide, kadınlar, çocuklar, yaşlılar var. Gemi tamamen sivil insanlardan oluşuyor. İsrail, gaz ve ışık bombalarıyla olası bir saldırısı kargaşaya yol açabilir.

01:07 İsrail Ordusu Resmi Sözcüsü Ovijai Odraei İsrail deniz kuvvetlerinin filoya müdahale edeceğini yineleyerek gemilerin Gazze’ye ulaşmasına engel olmak için güç kullanmakla tehdit etti.

‘Filonun Gazze’ye ulaşmasını engellemek ve gemileri Ashdod limanına çekmek için deniz kuvvetlerine güç kullanma emri verildi’ diyen Odraei, gemilerdeki insani yardım malzemelerinin güvenlik kontrolünden sonra İsrail tarafından Gazze’ye ulaştırılacağını söyledi.

Filonun İsrail’in güvenliği için ne gibi bir tehdit oluşturduğu sorusuna “Bu gemiler bilmediğimiz yerlerden yola çıktı, ne taşıdıklarını da bilmiyoruz” şeklinde yanıt veren Odraei, gemilerde Cezayir ve İran’dan Hamas dostu isimlerin bulunduğunu ifade etti.

Odraei şöyle soruyor: “Filoyu organize edenler neden ilgili resmi kuruluşlar tarafından gemilerin kontrol edilmesine izin vermediler? Yardımları Mısır kanalıyla göndermeyi neden reddettiler?”

01:06 Emniyet güçleri, İsrail'in Ankara'daki büyükelçiliği önünde düzenlenen protesto gösterisini engellemeye çalışıyor.

00:56 Yıldırım: Türkiye halkı eylemlerine devam etsin. Çünkü İsrail, bu dilden anlıyor. Biz, Akdeniz'de zayıfız ama İstanbul'da güçlüyüz. Biz, Gazze'ye ulaşacağız. Türkiye'deki kardeşlerim eylemlerine, ribatlarına nöbetlerine devam etsin. Biz, Gazze'ye girene kadar İstanbul konsolosluğu önündeki eylemler devam etsin. Herkes ribata devam etsin. Biz, vazgeçmeyeceğiz. Yolumuza devam edeceğiz. İsrail, bizi durduramaz.

00:53 Özgürlük filosu, Gazze'ye 80 mil uzaklıkta, yönünü değiştirmeksizin Gazze limanına doğru ilerliyor.

00:49 Özgür-Der Başkanı Rıdvan Kaya: Gazze halkıyla dayanışma içerisinde olduğumuzu tüm dünyaya göstermek istiyoruz. İsrail, bizi yolumuzdan geri çeviremeyecek. Akdeniz, İsrail'in çiftliği değildir.

00:46 Özgür-Der Başkanı Rıdvan Kaya: İsrail'in taciz saldırısı ve tehditleri, bizi yıldırmıyor. Bilakis, çıktığımız yolun ne denli haklı olduğunu göstermektedir.

00:43 Özgür-Der Başkanı Rıdvan Kaya: Gazze, İsrail'in kuşatması altında. İlginç olan Gazze ambargosunu delmek için yola çıkan özgürlük filosu da şimdi kuşatma altına alındı. Biz, nasıl Gazze kuşatmasına karşı direndiysek bugün de İsrail'in bu kuşatmasına kararlı bir şekilde duracağız.

00:40 3 fırkateyn, savaş uçağı, helikopter ve denizaltılar, özgürlük filosuna yarım mil uzaklıktan taciz saldırılarına devam ediyor.

00:31 Mavi Marmara gemisinde bulunan MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Av. Cihat Gökdemir,Türkiye halkından duyarlılığını koruyarak tepkilerini ortaya koymalarını istedi.

00:29 Gazze muhabirimiz Muaz Amur: Gazze sınırında ribatta olan mücahidler, Türkiye ile dayanışma içinde olmak için bir ellerinde silahları bir ellerinde Kuranlarıyla dua etmeye başladılar.

00:27 Gazze sahiline 100 mil uzakta olan özgürlük filosuna, İsrail savaş feribotlarının taciz saldırıları devam ediyor.

00:25 Levent'teki İsrail konsolosluğu önünde gösteriler başladı.

00:23 Ümit Sönmez: Şuan gemide 600 kişi var. Şuana kadar hiçkimsenin burnu kanamadı. 600 kişinin ailesi merak etmesin. Ama bu, sizlerin göstereceği duyarlılık ve tepkiler neticesinde ortaya çıkabilecek bir sonuç. Dünyanın farklı bölgelerinden Gazze için yola çıkan kardeşlerinize sahip çıkın. Sizin ortaya koyacağınız tepkiler, buradaki insanların durumunu değiştirecektir. Tepkiyi mutlaka ortaya koyun. Taciz bitene kadar ve Gazze'ye girene kadar gerekli tepkinizi ortaya koyun.

00:22 Gazze muhabirimiz Muaz Amur: Az önce Gazze'de yayın yapan Aksa radyosunu arayan bir Filistinli kadın, Türkiye halkı için dua ederken göz yaşlarını tutamadı.

00:20 İHH yöneticisi Ümit Sönmez: İsrail yayınlarımıza müdahale eymeye devam ediyor. İsrail biraz daha devam ederse, Türksat uydusuna zarar verebilir. Bundan ötürü Türksat da teyakkuz durumunda.

00:17 İsra Haber Gazze muhabiri Muaz Amur: Aksa televizyonu başta olmak üzere Gazze'deki tüm radyolar tıpkı bir yıl önceki Gazze savaşı döneminde olduğu gibi özel yayına geçti. Gazze radyoları ve televizyonları, Türkiye halkına karşı vefasını göstermek için cihad ve zafer maşlarını yayınlıyor.

00:14 Marmara gemisinde bulunan Ahmet Varol, Türkiye'ye yaptığı çağrıda, kendilerinin 70 milyonu temsil ettiğini belirterek herkesten teyakkuza geçmesini, gemideki herkes ülkesine dönene kadar da teyakkuz halinin devam etmesini istedi.

Varol: "İsrail, bu cesaretini ancak ve ancak sessizlikten alabilir. Biz, sessiz kalmadığımız sürece İsrail,bu kadar cürretkar olamaz. İsrail, karşısında sadece halklar değil hükümetler nezdinde de ses çıkarmalı. İsrail'e gerekli cevap verilmelidir" dedi.

00:12 Marmara gemisinde bulunan Ramazan Kaya hoca, İsrail'in her türlü saldırı tehdidine rağmen Gazze'ye gideceklerini, Türkiyeli müslümanlardan kendileri için dua etmelerini istedi.

00:11 Gazze camilerinde özgürlük filosu için namaz ve dua çağrısı yapılıyor.

00:10 İHH yöneticisi Osman Atalay, İsrail savaş gemilerinin ve uçaklarının taciz saldırılarına rağmen Gazze'ye gitmekteki kararlılıklarını koruduklarını söyledi. İsrail'in saldırısına karşı Türkiye halkının meydanlara inmesini istedi.

00:08 İsra Haber Gazze muhabiri Amur: İsrail savaş uçakları, özgürlük filosuna doğru yöneldi.

00:06 İsrail savaş gemisinden Marmara gemisi arandı. Ve nereye gittiğini sordu.Marmara gemisi, İsrail savaş gemileri tarafından takip ediliyor. Tüm yolculara, can yelekleri dağıtıldı.

00:00 Türkiye'yle eş zamanlı olarak Gazze'de de protesto gösterileri başladı. İsra Haber Gazze muhabiri Muaz Amur, Gazzelilerin onbinler halinde Gazze limanına yürüdüğünü bildirdi.

23:55: İsra Haber Gazze muhabiri Muaz Amur, Gazze sahilinden bomba seslerinin duyulduğunu bildirdi.

23:30: İHH kriz masası İstanbul'daki vatandaşlara, İsrail konsolosluğu önünde eylem çağrısı yaptı. Tüm İstanbullular akınlar halinde konsolosluğa gidiyor. Eylem, 00:00 ile başlayacak.

Diğer yandan haber merkezimize ulaşan son dakika gelişmesine göre başta Ankara'daki İsrail Büyükelçiliği olmak üzere Türkiye'nin 81 ilinde İsrail karşıtı protesto gösterilerinin yapılacağı öğrenildi.

22:45: Yıldırım, Marmara gemisinde düzenlediği basın açıklamasında bu geceden itibaren herkesin İstanbul'daki konsolosluğa ve Ankara'daki büyükelçiliğe gitmesini istedi.

Yıldırım "Bunlar bu tacizi yaparken aynı karşılığı alması lazım. Eğer müdahaleyi sertleştirirse herkes kendi ülkesindeki ilişkileri gözden geçirmesi lazım. Biz burada kendi savunmamızı yapacağız. Bunun bir takım bedelleri olduğunu biliyoruz. Ama insanlık adına bu bedeli ödemeyi göze aldık. Biz geri atmayacağız. İsrail'in geri adım attığını da herkes görecek. İsrail'in yaptığı tam bir korsanlık. Bizim gemilere müdahale edip, bizleri de rehin alacak. Nasıl Amerika Somalili korsanlara müdahale etti; Türk gemileri de NATO adına Somali açıklarına gittiyse bu korsanlara karşı şimdi ne yapacaklar. Herkes seyredecek. Bir kere yola çıktık. İsteyen bizimle gelir, isteyen geri kalır. Ama inşallah burada insanlığın kazandığını hepimiz göreceğiz. Panik halinde heyecanlı değiliz. Çok sakiniz. Kendi tedbirlerimizi aldık" dedi.




isra haber
 

ceylantur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 May 2009
Mesajlar
2,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
İSRAİL GEMİYİ VURDU: 3 ŞEHİT VAR

31 Mayıs 2010 05:25

İsrail'in silahlı baskın düzenlediği Filistin'e insani yardım götüren gemiye yapılan baskında hayatını kaybedenlerin sayısının 3 olduğu belirtildi. Saldırı sonucu 30'u aşkın insanın yaralandığı belirtildi.


SAAT: 07:02

İsrail'in silahlı baskın düzenlediği Filistin'e insani yardım götüren gemiye yapılan baskında hayatını kaybedenlerin sayısının 3 olduğu belirtildi. Saldırı sonucu 30'u aşkın insanın yaralandığı belirtildi.

SAAT: 06:00

Daha önce insani yardım filosundaki gemilerden sadece ''Mavi Marmara'' gemisiyle bağlantı kurulabilirken, şu an bu gemi ile de bir bağlantı kurulamıyor.

SAAT 05:00

İsrail askerleri, Gazze'ye insani yardım malzemesi taşıyan gemilere girerek yardım gönüllülerine ateş açtı. Saldırıda 2 yardım gönüllüsü şehit olurken en az 30 kişi yaralandı.

İsrail güçlerinin, ''Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım'' kampanyası kapsamında Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren 6 gemilik filoya müdahale ettiği, ilk belirlemelere göre 2 kişinin öldüğü, yaklaşık 30 kişinin yaralandığı bildirildi.

Yardım organizasyonunu düzenleyen İHH insani yardım kuruluşunun internet sitesi ve TV NET'in haberine göre, İsrail askerleri, helikopterle gemiye inerek ateş açtı. Saldırı sırasında 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin ağır yaralandığı belirtilen haberlerde, daha sonra ölü sayısının 2 olduğu ve yaklaşık 30 kişinin yaralandığı kaydedildi. Televizyonlarda yer alan haberlerde de bir helikopterden bazı askerlerin ellerinde silahla iple sallanarak gemiye indiği ve geminin iç taraflarına geçtiği görüldü.

SAAT 23:30

Kıbrıs'ın 30 mil güneyinden Gazze'ye doğru giden "Mavi Marmara" gemisi ile diğer 5 gemi, hız kesmeden İsrail'in tatbikat yaptığı alana doğru yoluna devam ederken, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı yetkilileri, gemide bulunanlara, Kıbrıs açıklarında iki İsrail gemisinin kendilerine yaklaşmakta olduğunu söyledi.

Açıklamanın ardından gemide bulunanlara can yelekleri dağıltılırken, gemi ise hız kesmeden Gazze'ye doğru yoluna devam ediyor.

Bu arada İHH Başkanı Bülent Yıldırım ve İHH yöneticileri, milletvekilleri, gazeteciler, STK temsilcileri ve gemide bulunan aktivistlerin bir basın toplantısı yapacakları da belirtildi.

(Canlı yayın ana merkezden durdu)

İZİN VERMEYİZ
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, önceki gün yaptığı aöıklamada Gazze'ye insani yardım malzemeleri götürmek üzere yola çıkan filonun eylemini "İsrail'in egemenliğine karşı bir şiddet propagandası teşebbüsü" olarak değerlendirmişti.

İsrail radyosunun haberine göre Lieberman, "yardım konvoyu İsrail'e karşı bir şiddet propagandası ve İsrail topraklarında, hava veya deniz sahasında egemenliğinin herhangi bir şekilde tehdit edilmesine izin vermeyecek" demişti..

Haber7 - aa
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Filistinliler sınıra Türk Bayrağı Dikti

timeturk4_030109.jpg

31 Mayıs 2010
İsrail'in uluslararası sularda Gazze'ye yardım götüren konvoya düzenlediği kanlı saldırının ardından Filistinliler, ellerinde Türk bayraklarıyla birlikte sokaklara döküldü. Filistinlilerin sınıra astığı Türk bayrağı, İsrailli askerler tarafından indirildi
İsrail askerlerinin Gazze'ye yardım gemilerine yardım götüren gemilere düzenlediği saldırıya, Filistinliler de sert tepki gösterdi. Hamas liderlerinden İsmail Haniye olayı "önceden planlanmış ciddi bir suç" olarak nitelerken, Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri ise Arap ve Müslüman ülkeleri saldırıya tepki olarak ayaklanmaya ve İsrail'in Büyükelçilikleri önünde gösteriler düzenlemeye çağırdı. İslami Cihad örgütü ise işlediği suçlardan ve sonuçlardan İsrail'in sorumlu olduğunu açıkladı.
Filistinli Hamas grubu liderlerinden İsmail Haniye, yaptığı yazılı açıklamada İsrail'in Gazze'ye gitmekte olan yardım gemilerine düzenlediği operasyonu, "İsrail'in kendi deniz sahası dışında işlediği ciddi bir suç" olarak değerlendirdi. Haniye açıklamasında "Bu önceden planlanmış ve yolcuların iletişim araçlarının da devre dışı bırakılmasıyla medyanın gözünden uzakta işlenmiş bir suçtur." dedi. Haniye ayrıca Gazze'deki Hamas hükümetini de acil toplantıya çağırdı.



İHH Gemilerine saldırı ve şehit haberlerinden sonra sokaklara dökülen Filistinliler ellerinde ki Türk bayrakları ile gösterilerini sürdürdü.Sınıra Türk Bayrağı diken Filistinliler gıyabi cenaze namazları kıldı ve Türk bayraklarına sarılı tabutlar taşıdı.Sınıra dikilen bayrağı ise İsrailli Askerler indirmek için büyük çaba sarfetti.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
resim.php


Taliban'dan Özgürlük Filosu Açıklaması..

06 Haziran 2010
Taliban, yayınladığı resmi açıklamayla, Türkiyeli müslümanların Özgürlük Filosundaki duruşunu takdir etti, model alınmasını istedi
İşte Taliban'ın o açıklaması:


Özgürlük filosunu düzenleyen Türkiyeli Müslümanların ve filoya katılan vicdan sahibi aktivistler, işgal altındaki Filistin’de yaşayan mazlum Gazzeli Müslümanlarla ahlaki ve insani dayanışmalarını göstermek, zalim Siyonist rejimin Gazze’ye uyguladığı ambargoyu delmek istemişlerdi.
Fakat Siyonist işgalciler, Özgürlük ve barış filosuna, hedefe ulaşmadan uluslar arası sularda vahşice saldırdı. Saldırı esnasında da gemideki Müslümanlar sabah namazını eda etmekteydiler.
İsrail işgal güçleri, onlarca savaş gemisiyle denizden ve savaş helikopterleriyle havdan, Özgürlük filosunu kuşatma altına aldı. Sonra da Özgürlük filosundaki 6 yardım gemisine, komandalar ve deniz kuvvetleriyle vahşice saldırdı. Bu saldırı, gemide bulunanlardan 9 kişinin şehadetine ve 52’den fazla kişinin de şehadetine yol açtı.


Özgürlük filosuna Siyonistlerin vahşice, ahlaksızca ve barbarca düzenledi bu saldırı, tüm semavi ve beşeri değerlere aykırıdır, Siyonistlerin saldırgan kültürü dışında başka hiçbir insani kültürde benzeri görülmemiştir. Dünyadaki her vicdan sahibi ve İslam devletlerinin, mazlum aktivistlerin İsrailli komandalar tarafından katledilmesini kınadı ve çok çirkin bir katliam olarak kabul etti. Fakat Siyonist başbakan Benyamin Netanyahu, bu katliamı düzenleyen askerlerini ziyaret etti ve gurur duyduğunu söyledi.


Afganistan İslam Emirliği, mazlum Gazzeli kardeşlerine yardım ulaştırmak isteyen Müslüman Türkiye halkının İslami ve ahlaki girişimini takdir etmekte, onlarla gurur duymaktadır.Bununla birlikte Siyonist barbarların Özgürlük filosuna düzenledikleri saldırısını kınamakta, Yaralılara şifa ve şehitlerin de Firdevs cennetlerine kavuşmasını Allah’tan dilemektedir.


Afganistan İslam Emirliği, İslam devletlerinin liderlerinden ve Müslüman halklardan Müslüman Filistin halkının savunulmasında ve desteklenmesinde Türkiye’deki Müslüman halkının hattında yürümeye, Mazlum Gazze halkı üzerindeki ambargonun kaldırılması ve Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın kurtarılması için ahlaki, İslami sorumluluklarını yerine getirmeye çağırmaktadır.
Afganistan İslam Emirliği, gasıp Siyonistlerin zulmünün ve Amerika’nın Siyonistlere verdiği desteğin sadece İslami vahdet, mukaddes cihad ve fedakarlıkla aşılacağını yakinen bilmektedir. Tüm Müslümanlar ve Müslüman yöneticiler, gasbedilen haklarını ve özgürlüklerini elde edebilmeleri için asrın emperyalist tağutlarına karşı birleşmelidir.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
19690.jpg

İnna lillahi ve inna ileyhi raci'un...

ŞEHİDLERİMİZ...
19686.jpg



CEVDET KILIÇLAR
Siyonist askerlerin baskınında ilk şehit düşenlerden Cevdet Kılıçlar, baskını görüntülemek için fotoğraf çektiği sırada alnından vuruldu. Uzun yıllar basında çalışan Kılıçlar, önce Selam gazetesi, ardından Vakit'te çalışmış, son olarak İHH Basın ve web biriminde görevliydi. İstanbul'a gelmeden önce uzun süre Adana'da yaşayan kardeşimiz 1972 doğumlu idi. Kayseri doğumlu Kılıçlar'ın 2 çocuğu vardı.
19687.jpg



CENGİZ SONGÜR
Saldırıda yaralanan ve kan kaybından şehit düşen kardeşimiz Cengiz Songür, İzmirliydi. İzmir Özgün-Der çevresinde aktif olarak İslami mücadele içerisindeydi. Songür 1963 doğumlu idi.

19689.jpg



ÇETİN TOPÇUOĞLU
1956 Adana doğumlu olan Çetin Topçuoğlu, Filistin için yapılan etkinliklerde ADYAD ile birlikte aktif olarak çalıştı. Birçok kez tekvandoda dünya şampiyonu olan kardeşimizin son sözü "Tekvandoda dünya şampiyonu olduk, şimdi sıra ahiret şampiyonluğunda inşallah." olmuş.


19692.jpg



ALİ HAYDAR BENGİ
Diyarbakırlı Ali Haydar Bengi AY-DER Başkanı idi. Bengi kardeşimiz 1971 doğumlu idi.

19693.jpg



İBRAHİM BİLGEN
Saadet Partisi Siirt İl Müfettişi olan İbrahim Bilgen, son belidiye seçimlerinde SP adayı idi. Siirtli Bilgen, 1949 doğumluydu...


19717.jpg



CENGİZ AKYÜZ
İskenderun'da kartonpiyer ustalığı işi yapmakta olan Cengiz Akyüz, Gazzeli kardeşlerimiz için çok çaba sarf etti. Bedeninde 4 kurşun çıkarılan Cengiz Akyüz'ün 3 çocuğu vardı.


19720.jpg



FURKAN DOĞAN
Furkan kardeşimiz henüz 19 yaşındaydı. Tehlikelere rağmen asla Gazze'ye gitmekten vazgeçmedi. Aslen Kayserili olup Amerika'da doğmuştu. Vücudundan tam 5 öldürücü kurşun çıkarıldı.

19744.jpg



NECDET YILDIRIM
İHH çalışanı Necdet Yıldırım, 32 yaşında ve bir kız babasıydı.


19915.jpg



FAHRİ YILDIZ
Adıyamanlı Fahri Yıldız'ın kardeşi, ağabeyinin şehit olma arzusuyla yola çıktığını söyledi. Yıldız, 43 yaşındaydı.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Şeyh Raid Salah,Yahudilerce Kaçırıldı
images



İsrail polisi, İslami Hareketi'nin Kuzey Bölgesi Sorumlusu Şeyh Raid Salah'ı, Doğu Kudüs'te yeniden tutukladı

El-Aksa Vakıf ve Kültür Müessesesi, 1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarındaki İslamî Hareket lideri Şeyh Raid Salah'ın bugün Kudüs'ün El-Bustan Mahallesinde kurulan eylem çadırında yapılan etkinliğe katıldıktan bir saat sonra işgal güçleri tarafından gözaltına alındığını duyurdu.

1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarındaki İslamî Hareketin Kudüs ve Mescidi Aksa İşleri Müsteşarı Şeyh Ali Ebu Şeyhe verdiği bilgide şunları söyledi:

“Silvan'daki eylem çadırını ziyaret eden Şeyh Raid Salah'a ben de eşlik ediyordum. Bustan Mahallesinde kurulan çadırın ikinci yılı münasebetiyle yapılan etkinliğin bitmesiyle Ummu'l-Fahm'a dönmek için oradan ayrıldık. Yolda Şeyh Cerrah Mahallesine yaklaşırken, önümüzü Siyonist istihbaratına ait bir araba kesti. İstihbarat aracına birkaç polis arabası da eşlik ediyordu. İstihbarat aracından inen Siyonistler kimlik kontrolünden sonra Şeyh Raid Salah'ı araca bindirip götürdüler.

Şeyh'in tutuklanması adeta kaçırılmayı andırıyordu. Gelişmeler bizi uzun bir süreden beri takip ettiklerini gösteriyor. Yolda da zaten pusu kurmuştular.” Şeyh Salah'ın tutuklanmasını takip eden avukat Halid Zebarike yaptığı açıklamada, işgal polisinin şu ana kadar Şeyh Salah'ın nerede tutulduğu hakkında bir bilgi vermediğini söyledi.

FİEM
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İsrail, Gazze'yi ikinci kez vurdu: 9 Şehid...
images



İsrail, akşam saatlerinde Gazze kentinde İslami Cihad'ın askeri kanadı Saraya El Kuds üyelerini hedef aldı. Saldırıda El Kuds'ün 4 üyesi hayatını kaybetti. Bugün içinde ise ölen Filistinli sayısı 9 oldu..

İsrail ordusu, akşam saatlerinde Gazze kentinde İslami Cihad'ın askeri kanadı Saraya El Kuds üyelerini hedef alan bir saldırı düzenledi. Saldırıda Saraya El Kuds'ün 4 üyesi hayatını kaybetti.

Böylece, İsrail'in bugün Gazze'de düzenlediği operasyonlarda ölen Filistinliler'in sayısı 9'a yükseldi. Öğleden sonra Gazze'nin doğusundaki Secaiye'de bir eve açılan top ateşinde 4'ü aynı aileden 5 kişi hayatını kaybetmişti.

Gazze'deki yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde Gazze kentinin Zeytun mahallesinde, El Rantisi Camii etrafında bulunan bir grup Saraya militanı, halk arasında 'zennene' adı verilen pilotsuz hava araçlarından atılan iki füzeyle vuruldu.

Saraya El Kuds sözcüsü Ebu Ahmed, saldırıyı doğrulayarak, ölenlerin örgüt içindeki üst düzey askeri liderlerden olduğunu belirtti. Ebu Ahmed, saldırıya karşılıklarının "pek yakında ve farklı" olacağını ifade etti.

İsrail ordusu da saldırıyı doğruladı ve İsrail'e roket saldırısında bulunmayı hedefleyen "teröristler"in hedef alındığını duyurdu. İsrail ordusu, içinde militanların bulunduğu aracın seyir halindeyken hedef alındığını bildirirken, "Aynı terör hücresi, iki hafta kadar önce Ser Şeva kentine atılan Grad füzesi saldırısını da gerçekleştirenlerdi" dedi.

İsrail'in Zeytun'daki saldırısının ardından İsrail'in güneyindeki, Gazze yakınlarındaki Aşkelon kentine de bir Kassam saldırısı düzenlendiği bildirildi. Ancak, saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı.
 

İPARHAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2010
Mesajlar
279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
mescidiaksa.jpg


DoĞruL Ey Mescid_i Aksa!

Gazza de dogan güneşe bak!

kan akacaktır ugruna elbet,

Belkide topraga düsecek üç aylık bebek!

İntifada kalkıp secdeden

Huzurunda ALLAH diyecek!..


2.jpg


Filistinli Kardesim!...

Nuh un azmi,

Eyüp ün sabrı,

İsa nın dua ve

Muhammedin kitabısizinle olsun...

ve hepinize selam olsun....

3.jpg


Selam olsun katiL tanka karşı tek taş atana...

4.jpg

SeLam oLsun KatiLlerin kursunlarından korkmayan anaya...

5.jpg

SeLam oLsun ''Lailahe illahhal'' ı alnında gururla taşıyana...
6.jpg

Selam olsun küçük mücahitlere...
10.jpg

Selam olsun ölüme el ele giden müslüman kardeşlere....
19.jpg

kime boyun egdigimiz bellidir.
Rahman ın ayetleri dolasır aramızda...
23.jpg

Sen Agla filistinli kız

Zalimleri gözyasın boğacak...

bu karanlık devir gecmez sancısız

Günes senin gözlerinden dogacak....
24.jpg


Ne yakılır ne gömülür gercekler

Düs görürken kursunlandı bebekler!

Kundaklasın gül kokulu melekler....
26.jpg

Yetim kalsa da bu yol elbet gider

Rabbin o vaadi tecelli eder

Bedir de inenler şimdide iner...
27.jpg
Ve selam bayragını kafirin yüzüne carparcasına dalgalandıranlara...​
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
54
Mavi-Marmara.jpg


ABD'den Erdoğan'a Mavi Marmara'yı Durdur çağrısı



ABD Temsilciler Meclisi'nin 35 üyesi Erdoğan'a mektup göndererek, Gazze'ye yola çıkması beklenen yeni yardım filosunu engellemeye çağırdı

ABD Temsilciler Meclisi üyeleri Başbakan Erdoğan’ı Gazze’ye yola çıkması beklenen yeni yardım filosunu engellemeye çağırdı ve bunun “hayat kurtarmak için benzersiz bir fırsat” olduğunu belirtti.

Erdoğan’a gönderilen ve Hürriyet Daily News’un önceki gece Amerikan Kongresi’nden bir kaynaktan elde ettiği mektupta 36 Kongre üyesi, Başbakan’dan, haziran ayında yola çıkması beklenen Gazze’ye yardım filosunu engellemek için “İsrail hükümeti ile verimli bir şekilde çalışmasını” istiyor. Mektupta Erdoğan’a hitaben, “Yeni bir filoya alternatif daha yapıcı bir çözüm bularak hayat kurtarma ve kısmen hassas bir dönemde istikrar sağlama konularında benzersiz bir fırsata sahipsiniz” ifadeleri yer aldı ve yeni yardım filosu için ‘çatışmayı körükleme girişimi’ tabiri kullanıldı.

Dışişleri: Muhattap değiliz

Aralarında eski Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Howard Berman ve etkin bir Demokrat olan Henry Waxman’ın da yer aldığı Demokrat ve Cumhuriyetçi üyelerin imzaladığı mektupta “Umuyoruz ki hükümetiniz Gazze’ye provokasyon olmaksızın insani yardım gönderilmesi ile ilgili İsrail’le bir mekanizma oluşturulmasını sağlayabilir” dendi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal mektubun kendilerine ulaştığını doğrularken “Bu, aralarında Türkiye’den de bir ya da iki sivil toplum kuruluşunun (STK) bulunduğu uluslararası STK’ların bir araya gelerek oluşturduğu bir inisiyatif” şeklinde konuştu. Dışişleri’nden bir kaynak ise “Bir yanıt vermek zorunda değiliz, zira Türk hükümeti bu mektubun muhatabı değildir. Filo, dünyanın dört bir yanından insanların katılımıyla gerçekleştirilen bir sivil toplum inisiyatifi” dedi.

‘Şartlarımız değişmedi’

ABD’nin PBS televizyonunda Charlie Rose’a konuk olan Başbakan Tayyip Erdoğan, Mavi Marmara baskını konusunda Türkiye’nin şartlarının baki olduğunu söyledi.

Erdoğan, “Tavrımız kesin. 3 şey istiyoruz: Özür, tazminat ve Gazze’ye ambargonun kaldırılması” dedi. Erdoğan, Hamas’ın bir terör örgütü olmadığının altını çizdi. “Hamas bir siyasi partidir. Seçimlere girdiler” diyen Erdoğan, El Fetih ile Hamas’ın imzaladığı anlaşmanın barış için kritik bir adım olduğunu vurguladı.

32. Gün programına katılan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone de, Mavi Marmara ile ilgili “Çok acı bir olaydı. Büyük bir trajediydi. Kimin suçlu olduğuyla ilgilenmiyoruz. Geçmiş olsun diyoruz ve geleceğe bakıyoruz. Türkiye ve İsrail’in sağlıklı bir ilişkiyi yeniden inşa etmenin yollarını bulmaları hayati önemde” dedi.,
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
th_siyonist-lobi-is-basinda-spot-0.jpg


Siyonist lobi iş başında

ABD'deki Yahudi lobisinin etkili örgütlerinden olan ADL, El Fetih-Hamas yakınlaşmasına karşı çareyi gazete ilanlarıyla "Anti-Semitizm" çağrısı yapmakta buldu. 3 ABD gazetesindeki ilanlarda Hamas'ın tüzüğünde yer alan 3 madde ADL'yi rahatsız etti.

Amerika'daki en büyük Yahudi kuruluşu olan ADL (Anti Defamation League), bazı gazetelere verdiği ilanlarla El Fetih ile Hamas'ın anlaşmasından duyduğu rahatsızlığı dışa vurdu.

Gazete ilanı ile gözdağı verdiler

New York Times, Washington Post ve International Herald Tribune gibi ABD'nin yüksek tirajlı gazetelerinde yer alan ilanda, elinde bir roketatar tutan ve başına geçirdiği maskeden sadece gözleri görünen bir militan resmi ve altında ADL'nin açıklamaları yer aldı. Resmin hemen altında büyük harflerle "Hamas'ın ne olduğunu gör" ifadesi yer alırken, biraz aşağıda "Hamas İsrail'in yok edilmesini meşru kılmak adına klasik anti-Semitizmi kullanan aşırı bir örgüt" alt başlığına yer verildi. Bu ifadelerin ardından Hamas'ın tüzüğünden cınbızla çekilen 3 maddeye yer verilirken, Mahmut Abbas'a yönelik "Anti-Semitist Hamas'la uzlaşmak, İsrail ile barışa yer bırakmayacak" ifadesi büyük puntolarla kullanıldı. En alt kısımda ise çok daha büyük puntolarla "Hamas tüzüğünü değiştirmeli, Anti-Semitizmi kınamalı ve İsrail'in yok edilmesi çağrısına son vermeli" şeklinde bir ifade yer aldı

ADL'nin tepkisini çeken tüzük maddeleri

Hamas tüzüğünde yer alan 3 maddeden duyduğu rahatsızlığı da açıkça ifade eden ADL'nin söz konusu ettiği maddeler de ise şunlar. Hamas tüzüğünün 7. maddesinde, Kıyamet'in Müslümanlar ile Yahudiler savaşmadan kopmayacağı, o savaşta Yahudiler'in ardına saklandıkları taşların ve ağaçların bile dile geleceği, yalnızca Garkat ağacının Yahudileri ele vermeyeceğini anlatan hadis-i şerif yer alıyor.

13. maddede de barışçıl çözümler, girişimler ve uluslararası konferansların İslami Direniş Hareketi'ne aykırı olduğu ve Filistin meselesinin Cihat dışında bir çözümünün olmadığı ifade ediliyor. 22. maddede ise, "Paralarıyla dünya medyasını kontrol altına aldılar... Paralarıyla devrimleri kışkırttılar...Fransız Devrimi'nin, Komünist devrimin ve daha birçoklarının ardında onlar var" değerlendirmesi bulunuyor.

İsrail lobisinin hedefi Hamas

Mahmut Abbas ve uluslararası toplumu uyaran Siyonist örgüt ADL, Hamas'ın El Fetih ile birlikte kuracağı yeni hükümetin uluslararası toplum tarafından tanınarak meşruiyet kazanmasını engellemek istiyor. İşe gazete ilanı vererek başlayan ADL'nın hedefinde HAMAS var.

Sürgün eden neden: İsrail

ADL, 2009'da da New York Times gazetesine ABD Başkanı Obama'ya hitaben bir ilan vermiş, bu ilanda Ortadoğu'da barışın önündeki engelin İsrail ya da Yahudi yerleşimciler değil, Arap ve Filistinliler'in İsrail'in varolma hakkını reddetmeleri olduğunu iddia etmişti.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
golan.jpg



İsrail Naksa gününde Filistinlileri vurdu
20 ŞEHİD

İsrail askerlerinin Suriye sınırında göstericilere ateş açması sonucu ölenlerin sayısının 20'ye yükseldiği bildirildi

Golan Tepeleri'nde ateşkes hattını aşmaya çalışan Suriyeli ve Filistinlilere İsrail tarafından açılan ateşte ölü sayısının 20'ye yükseldiği bildirildi.

Suriye devlet televizyonu, İsrail'in 1967 yılındaki işgalinin yıldönümü nedeniyle meydana gelen olaylarda 3250'ten fazla kişinin de yaralandığını duyurdu.

Suriye'nin resmi haber ajansı SANA, daha önce yayınladığı haberde, İsrail askerlerinin Golan'da genç göstericilere açtığını, ateşte 6 kişinin öldüğünü, 100'ü aşkın kişinin yaralandığını kaydetmişti.

1967 sınırları

1967'deki altı gün savaşlarında İsrail, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü Ürdün'den, Golan Tepelerini Suriye'den ve Gazze Şeridi'ni de Mısır'dan almıştı.

İsrail, Gazze Şeridi'nden 2005'te çekildi.
ABD başkanı Barack Obama, 'yaşayabilir bir Filistin ve güvenli bir İsrail' için 1967 öncesi sınırların temel alınması gerektiğini söylemişti.

Başkan Obama, üzerinde ortaklaşa anlaşılmış toprak takasının gerekebileceğini ifade etmişti.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise 1967 sınırlarına dönülemeyeceğini savunuyor.
Netanyahu, bu sınırlara dönülmesinin Yahudi yerleşimlerini İsrail sınırları dışında bırakacağını söylemişti.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
54



İsrail Karşıtı Çıta Yükseldi!http://www.furkandergisi.com/index....r-oyunbozan/1328-israil-karsiti-cita-yukseldi



-hayr ve şerr O’ndandır-
Münir Oyunbozan
Birleşmiş Milletlerin "Mavi Marmara Katliamı" ile alakalı olarak hazırladığı ve Mart ayından beri sunumu ertelenen "rapor"un, açıklanacağı tarihden hemen önce bir Amerikan gazetesine sızdırılması ile yeni bir "kriz" daha ortaya çıktı.
Fakat bu kriz, içerdiği maddeler açısından bakıldığında, önceki krizlerden oldukça farklı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, BM'nin gazeteye sızdırılmış "Mavi Marmara Raporu"nu değerlendirirken, "İSRAİL'İN BİR BEDEL ÖDEME ZAMANININ GELDİĞİNİ" söylemesi, krizin boyutlarını tahmin etmek bakımından önemli.
Daha da önemli olan, İsrail’e yönelik olarak alınan kararlar:
1- Türkiye-İsrail arasındaki tüm ilişkiler ikinci katib seviyesine indirildi. TC Büyükelçisi geri çekiliyor.
2- İsrail ile Türkiye arasındaki askerî anlaşmaların tümü askıya alındı.
3- Doğu Akdeniz'de en uzun kıyısı olan sahildar devlet olarak Türkiye SEYRÜSEFER SERBESTİSİ İÇİN GEREKLİ GÖRDÜĞÜ HER TÜRLÜ ÖNLEMİ almasına karar verildi.
4- İsrail'in saldırısında mağdur olan AİLELERE ULUSLARARASI PLATFORMLARDA HUKUKÎ DESTEK sonuna kadar verilecektir.
5- Türkiye İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ABLUKAYI TANIMAMAKTADIR. Ablukanın Uluslararası Adalet Divanında incelenmesini sağlayacaktır.
Normal bir diplomaside, eğer bir de "komşu ülkeler" olunsaydı, bu kararların anlamı, "SAVAŞTAN ÖNCEKİ ADIMLAR" demektir.
Bu kararlara karşı "azılı muhaliflik" yapanlar elbette hemen karşı çıkışlar yapmaya başladılar; bunlar da normaldir.
"Askerî anlaşmaları değil, ekonomik anlaşmaları kesin sıkıysa" gibi “aciz” cümleler sarfederek, TC-İsrail arasındaki 2.8 milyar dolarlık "dış ticaret hacmi"nin, 1.7 milyar dolarının askerî anlaşmalardan olduğunu bilmediklerini ortaya koydukları gibi, bu askerî anlaşmaların ekonomik yönden askıya alınmalarından çok "istihbarat"la alakalı anlaşmaların da askıda kalmaya devam edileceğinin açıklanmasının İsrail için çok kötü neticeler oluşturacak bir durum olduğunu da anlamamak için ısrarlı bir tutum sergilemeye devam etmişlerdir.
[Garib olan, Davudoğlu'nun "kararlar"ı açıkladığı gün Hürriyet Gazetesi’ne konuşan "üst düzey bir dışişleri yetkilisi"nin, tam da bu konuda, "istihbarat ve terörle mücadele" konularında yapılmış "önceki anlaşmaların" devam edeceğini söylemesi. Uslub bakımından 28 Şubat günlerindeki "üst düzey bir subay" ifadelerini ve niyetlerini ortaya koyan "üst düzey bir dışişleri yetkilisi" tabelasının hâlâ kullanılıyor olmasına dikkat etmek gerekiyor. Ama bu ifade doğru da olabilir, "eski anlaşmalar" bu kapsamında dışında tutuluyor da olabilir, fakat o zaman da "kararların" nasıl bir "dikkat" çekeceği tartışma konusu olur. Veyahut Hürriyet gibi "devlet gazetesi" sıfatını taşıyan bir "organ"ın "dönme" karakteri icabı milletine sırt dönmesi, hükümetine sırt dönmesi ve devletine sırt dönmesi sözkonusudur ki, amiyane tâbirle "millî heyecan ve haysiyetin" bu şekil bir DÖNMELİKLE darbelenmeye çalışılmasına dur demek gerekir. ]
Elbette, açıklanan "kararlar" oldukça önemlidir.
Fakat bunları "işlevsiz" hâle getirmemek, "monşer"lerin "yavşak diplomasi"lerine, arkadan kumpas kurmalarına da engel olmak gerekiyor.
Tahmin ediyoruz ki, bu açıklamaların akabinde ismini duymadığımız, belki emekli olmuş ama dışpolitikada tesirli kişiler bir yerlerle irtibat kurmuş ve "sürecin yarasız" atlatılması, "milletin heyecanının-gazının alınması"nın ardından "eski işbirliğinin" devam edeceğine dair teminatları hükümet ve devletine rağmen vermişlerdir. Kuşkusuz bunların neler yapabileceklerini hep birlikte göreceğiz, ama bahsedilenlerin KÖKLERİNE KİBRİT SUYU DÖKÜLMEDEN hiçbir siyasi hamlenin kâmilen atılamayacağını da hatırlatmak isteriz.
Fakat, daha önceden İsrail’den taleb edilenlerin yanına ilave olarak konulan "Doğu Akdeniz'de en uzun kıyısı olan sahildar devlet olarak Türkiye seyrüsefer serbestisi için gerekli gördüğü her türlü önlemi alması" maddesi, asıl çıngarın kopacağı yer olsa gerek.
Gazze karasuları açıklarında bulunan ve Filistinlilerin bir Alman firmasıyla anlaşma yaparak çıkartmaya başlamak üzere oldukları Akdeniz’deki "doğalgaz"ın, İsrail’in Gazzeye o meşhur girişiyle ertelenmesi, ardından ambargonun başlatılması ve Alman firmasına yapılan baskılarla onun geri çekilmesi ile faaliyetin akamete uğratılmasının ertesinde tam da 313. milde, yani doğalgaz kaynağının üzerinde "Mavi Marmara"ya saldırılması, "saldırının kodları"ndan da biriydi herhalde.
Hatırlanacağı üzere, "Mavi Marmara"ya saldırı olduğu gece, İskenderun Deniz Üssü'ne de saldırı gerçekleştirilmişti.
Şimdi İsrail, Kıbrıs Rumları ile birlikte o doğalgazı çıkarma anlaşması yaptı ve yakında buna fiilen başlayacak. Türkiye bunu tanımadığını ilan etti; Avrupa Birliğinden sorumlu bakan Egemen Bağış, "DONANMAMIZ BUGÜNLER İÇİN" dedi.
Ve bütün bunların üzerine de işte BM'nin o mâlûm "raporu" geldi.
Aşırılıkdan uzak bir gözle bakıldığında görülecek olan, bütün bu olanlara karşılık açıklanan "kararlar", NORMAL BİR DEVLETİN YAPMASI GEREKEN ASGARİ FAALİYETLER PROGRAMI olarak görülmelidir; bunları yapmadığı takdirde zaten o devletin "devlet olma haysiyetinin" sorgulanması gerekir.
Önemli olan ise, sözlerinin arkasında durmak ve bunların takibçisi olmak.
Davos'da Peres'e "posta koyma"nın ardından gelen Mavi Marmara hadisesi ve "istekler", "azılı muhalifler" tarafından "numara" olarak kabul edilmiş ve bunların istismarını had seviyede gerçekleştirmişlerdi.
Özellikle Mavi Marmara saldırısına dair ülkemizde hukukî çalışmaların engelleniyor görüntüsünün oluşması, en son, Gazze'ye giden filoya Mavi Marmara'nın da katılacağının açıklanıp hemen ertesinde bundan vazgeçilmesi, istismar konusu edinenler için "hint kumaşı"ydı.
BM'nin İsraili "hoş görür" ve "dialog yanlısı" raporunun ardından, İsrail'i Doğu Akdeniz’de ve Avrupa'da en büyük "enerji dağıtımcısı" rolüne çıkartacak "doğalgaz kaynağı" edinme çabasında Kıbrıslı Rumları yanına alması, mâlûm "kararların" alınmasına ve konunun –“açmaz” bir şekilde- uluslararası hukuk sahalarına da intikal ettirilmesinde hükümetin "kararlı" olduğunu ortaya koydu.
Bahsettiğimiz gibi, normal olarak "kararlar", SAVAŞDAN ÖNCEKİ ADIMLAR mesabesindedir.
Önemlidir.
Eski devirlerde olsa, "DARBE BAHANESİDİR"...
Önemlidir.
Kararları tasvib etmemek muhal; ama daha da önemlisi bunları pratik adımlarla desteklemek...
Eğer bunlar basit pratiklerle desteklenmezse, "uyur" ve "Türkün kaderi" olarak kabul edilen "masada kaybetme süreci"ne yenik düşülür.
Akdenizde -meteorolojik- fırtınalar başlamadan önce, hemen yani, Gazze'ye bir filonun Mavi Marmara ve "seyrüsefer emniyeti" sağlanarak gönderilme kararının açıklanması dahi pratik bir adım olacaktır.
Şuna kesinlikle emin olmak gerekiyor.
İsrail, Türkiye tarafından "seyrüsefer emniyeti" sağlanmış bir filonun Gazze limanına yanaşmasına KESİNLİKLE ASKERÎ BİR TEPKİ VEREMEZ; vereceği tepki, yapacağı tek şey, filonun ayrılmasından önce HER TÜRLÜ "KONTRA FAALİYET" olacaktır sadece.
O filo, Gazze'ye RAHATLIKLA ulaşacaktır. Bundan kimsenin kuşkusuz olmasın.
Eğer, "seyrüsefer emniyeti" sağlanmış bir filoya karşı İsrail saldırısı gerçekleşirse, şunu bilmek ve idrak etmek gerekir ki, İSRAİL BİTER!
Savaşdan önceki adımlar olarak görülmesi gereken bu "kararların" açıklanmasını da bir "komplo" olarak değerlendirenler mevcut; gizli odalarda konuşulanlar nedir bilemediğimizden, ihtimâl olarak bu şekilde de değerlendirebilir elbette.
Ama, neyin komplosu?
Bu olanları "komplo" olarak değerlendirmek, biraz da "11 Eylül saldırıları"nı, SEMBOL alanlara uçaklarla yapılan o büyük eylemleri, "ABD hükümetinin dünyayı istila planının ilk aşaması" olarak açıklayan "komplo teorileri" ile çok yakın bir alâkası olduğunu, aynı mantığı(/mantıksızlığı") sergilediğini de söylemek gerekiyor.
İkiz Kuleler ile Pentagon vurulmuşken ve az kaldı Beyaz Saray da vurulacakken, Amerikan hava sahası tam olarak "açık alan" hâline getirilmişken, aslında bu "komplo teorileri" ABD hükümetlerinin "can simidi" olmuş, yeteneksizliklerini "giz"leme fırsatı vermiştir.
Eğer bu "kararlar" da üstelik İsrail ile birlikte alınmış "komplo kararları" ise, hâdiseler karşısında "güzel oldu" değil de ("Amentu"daki "hayriyi ve şerriyi min Allah" ölçüsü gereği) “HAYR OLSUN" diyenler için kaybedilecek birşey yok: İsrail faça-paça bırakmadan kendini rezil eden, haysiyetsiz eden bir "komployu" kurmuş demektir!
"Biz, siyasî hedefleri olan fikri bir hareketiz!"
Bize bu noktadan ötürü yaraşan, dışımızdakilerin yaptıkları aksiyonları "güzel" diyerek "sahiblenmekden" çok "HAYR OLSUN" diyerek gerekirse şerhlerini de koyarak "SİYASETEN DESTEK" vermektir.
Geçen gün gazetelere yansıyan, Dışişleri'nin, BM raporu ve "Batı"nın nezdinde "şübheli ve terör uzantılı" olarak mimlenen IHH ve TİKA ile işbirliği yaparak Afrika'da çalışmalar yapacağının bildirilmesine dair "haberler", aslında "HAYR OLSUN" kabilinden değerlendirilmesi ve "FIRSAT" olarak görülmesi gereken, üstelik şu yaşanan "karar krizi"nin de hangi yönlere çekilebilme imkânına sahib olduğunu gösteren "detaylar" olarak anlaşılması gerekir.
Hükümetin, hatta Cumhurbaşkanı Gül'ün ifadesiyle "devletin" açıklamış olduğu "kararların" HAYIRLARA VESİLE OLACAĞINA inancımız baki olmak kaydiyle, siyasi olarak "desteklemesi" gereken yönleri olduğuna inanıyoruz.
Bunun yanında, en azından “OTORİTEYE İSYAN EDİLMEZ” diyen zevatla mevcut hükümeti partisi ve başının arasının çok daha açılmasına "vesile" olmasının kuşkudan beri olduğuna, bunun bile bir "kar" olarak görülmesi gerektiğine inanıyoruz.
Saflar, işte gerçekten "reel" olarak "netleşiyor"; BD-İBDA bağlıları olarak "dil"imize uygun bir "konuşma" içinde, artık eskide kalmış "diyalektiklerin çelmesine takılmayı" engelleyici bir hâl içinde tavır sergilememiz gerekmekte...
Dil'imize ve "klavyemize" hâkim olmalıyız.
Alınan "kararların" -hangi şart altında olursa olsun- SAVAŞ NİTELİĞİNİ görmek siyaseten destek vermek, bunun ilk adımıdır.
Velev ki “sahte” bir çalışma olsun, yine ne fark eder? “Sahte”liğin tescili ama milletimiz ve tüm Müslüman âlemi için SAHİCİ HURUCUN beklentisini arttırmakdan başka?
3 Eylül 2011
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt