muhammed25
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 7 Kas 2008
- Mesajlar
- 879
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32
«Kızım; durumu sabırla karşıla! VALLAHi, kendisini seven bir kocanın güzel karısının, ortaklan da varsa, onun hakkında çok dedikodu ederler.»[1]
Bisetin (peygamberliğin) onuncu senesinin Ramazanın onunda Hz. MUHAMMED (S.A.V)'in çocuklarının annesi, evinin kadını, cihadda ortağı Hz. Hadîce'nin vefatından birkaç gün sonra hatıralarıyla yalnız iken; Rasûlüllah'ın (S.A.V) süt kardeşi Osman İbn Maz'un'un hanımı Havle Bint Hakîm Rasûlüllah'a (S.A.V) gidip :
— Ey ALLAH'ın elçisi evlenir misin? diye sordu. Rasûiüllah (S.A.V) :
— Kiminle? dedi.
Havle Bint Hakîm :
— Kız istersen kızla, dul, istersen dulla, dedi. Hz. Peygamber (S.A.V) sordu ;
— Kız olan kimdir? Havle Bint Hakîm :
— ALLAH'ın kullarından sana en lâyık olan kız, Ebû Bekr'in kızs Aîşe dedi.
Rasûiüllah [S.A.V) tekrar sordu.
— Dul olan kim ya?
Havle Bint Hakîm cevap verdi :
— Sevde Bint 2em'a. Sana iman etmiş, dininde sana uymuştur. Rasûiüllah (S.A.V) :
— Git, benim hakkımda onlarla konuş, dedi.
Havle, Ebû Bekr'in evine gitti. Ummu Rûman'ı buldu ve ona :
—Ummu Rûman! ALLAH size hayır ve bereketten ne eriştirdi, bi*liyor musunuz? diye sordu.
Aîşe'nin annesi :
—- Nedir o? dedi.
Havle Bint Hakîm :
—- Rasûiüllah [S.A.V) beni, Aîşe'yi istemek için gönderdi.
Ummu Rûman sordu :
— Aîşe ona uygun olur mu? O, Peygamber'in (S.A.V) kardeş kızıdır. İstersen Ebû Bekr'i bekle o, şimdi gelecek.
Ebû Bekr geldi. Havle Bint Hakîm :
— Ebû Bekr! ALLAH size hayır ve bereketten ne eriştirdi, biiiyoı musunuz? dedi.
Ebû Bekr:
— Nedir o? diye sordu. Havle Bint Hakîm :
Rasûiüllah [S.A.V) beni Aîşe'yi istemek İçin gönder Ebû Bekr:
— Ona uygun (helâl) olur mu? Aîşe kardeşinin kızıdır
Havle Bint Hakîm Peygamber'e {S.A.V) dönüp durumu anlattı. Ra-ûlüllah (S.A.V) şöyle dedi :
— Ona tekrar git ve şunu söyle : Sen benim İslâm'da (din) kar-leşimsîn. Senin kızın bana helâldir.
Havle Bİnt Hakîm Ebû Bekr'e gitti. Ummu Rûman şöyle dedi.
— İyi ama Mut'im İbn Adiyy, Aîşe'yi oğlu Cubeyr'e İstedi ve ona z kesildi. Verilmiş olan bir sözden cayılmaz ama Ebû Bekr sözün*den döndü. Şöyle ki:
Ebû Bekr hemen Mut'im İbn Adîyy'in evine gitti. Onun yanında karısı Ummu Cubeyr de vardı Ebû Bekr:
— Aîşe'nin evlenmesi hakkında ne diyorsunuz? diye sordu. Mut'im İbn Adîyy hanımına :
— Hanım! Ne diyorsun? dedi. Mut'im'in hanımı ı
— Herhalde, oğlumuzu senin kızınla evlendirirsek, onu da kendi dinine sokarsın, dedi.
Ebû Bekr Mut'im İbn Adîyy'e :
— Sen de mi böyle söylüyorsun? dedi. Mut'im İbn Adîyy:
— O, duyduğunu benim de katıldığım sözü söylüyor diye cevap verdi.
Ebû Bekr, verdiği sözden dönmesine bir engel bırakmayan Al*lah'a hamdetmekten duyduğu rahatlıkla evine dönüp Havle'ye :
— Rasûlüllah'ı bana çağır, dedi.
Rasûlüllah (S.A.V) geldi ve bîsetin (peygamberliğin) onuncu yıl Şevval ayında yedi yaşındaki Aîşe'yle nikahlandı.
İki aziz ve vefakâr dost arasında hısımlık kurulduğuna ait haberin ortaya çıkışı Mekke'lileri şaşırtmadı. Gayet normal ve beklenen bir haberi karşılarmiş gibi karşıladılar. İslâm düşmanlarından hiç biri ko*nuşacak söz bulamadı. En azılı düşmanlar bile Hz. MUHAMMED (S.A.V)'in Hz. Aîşe ile evlenmesinde kötülenecek bir yan veya itham edilecek bir kusur göremediler. Halbuki onlar, iftira ve zulüm d sa, kötülemeye bir yol buldular mı hemen o yoldan yürürlerdi.
Ne diyebilirlerdi ki?
En uzak ihtimalle de olsa, daha yedi yaşına yeni basmış bir kız çocuğuna dünür olmayı mı kotüieyeceklerdi?
Ama daha önce Cübeyr b. Mut'im için İstenmişti. Hattâ Ebû Bekr, bunun içiin Havİe'ye «evet» sözünü, Cübeyr b. Mut'im'in İs*lâm'a karşı katı tutumunu görünceye kadar söyleyememişti.
Hz. Ömer (r.a) Hz. Ebû Bekr (r.a)'e genç kızı Hafsa ile evlenme*sini teklif ettiğinde Hafsa ile Ebû Bekr arasındaki yaş farkı, Rasûlül-lah'la Hz. Aîşe arasındaki yaş farkı kadardı. O günün örf âdeti böy*leydi ve gayet normaldi...
Ama Hz. Aîşe ile olan bu evlilik, Hz. MUHAMMED (S.A.V)'in haya*tını yazan bazı tarihçileri çok meşgul etmiştir. Onlar bu evliliğe, için*de yaşadıkları modern asrın gözlüğüyle bakmışlar ve böyle bir evlili*ği akılları almamıştı. Halbuki bu Asyalılarda âdettir. Bu âdetin doğu Avrupa'da uygulanmakta olduğunu düşünmemişlerdir. Bu ha! İspanya ve Portekiz'de gayet normal karşılanır. Bugün bu çeşit evlilik, Birleşik Amerika'nın uzak dağlık bölgelerinde âdet dışı değildir..
Rasûlüllah (S.A.V) hicret etti mescidini ve odalarını inşa etti. Sonra Zeyd İbn Harîse ve mevlâsı (azatlı kölesi) Ebû Rafî'i kızlarını getirmesi için Mekke'ye geri gönderdi. Ebû Bekr de onların yanında Abdullah İbn Uraykıt ed-Deylî'yi iki deveyle birlikte gönderdi. Oğlu Abdullah'a ailesini getirmesini yazdı... Zeyd İbn Harîse, Ebû Rafî' ve Abdullah İbn Ebî Bekr Rasûlüllah'ın (S.A.V) ailesiyle Ebû Bekr'in aile*sini yola çıkardılar. Rasûlüllah'ın şehrine geldiklerinde Aîşe, Ebû Bekr'in ailesinin yanında kaldı. Rasûlüliah'ın (S.A.V) ailesi de mesci*din etrafındaki odalarda kaldılar.
Ebû Bekr Rasûlüllah'a [S.A.V) sordu :
Bisetin (peygamberliğin) onuncu senesinin Ramazanın onunda Hz. MUHAMMED (S.A.V)'in çocuklarının annesi, evinin kadını, cihadda ortağı Hz. Hadîce'nin vefatından birkaç gün sonra hatıralarıyla yalnız iken; Rasûlüllah'ın (S.A.V) süt kardeşi Osman İbn Maz'un'un hanımı Havle Bint Hakîm Rasûlüllah'a (S.A.V) gidip :
— Ey ALLAH'ın elçisi evlenir misin? diye sordu. Rasûiüllah (S.A.V) :
— Kiminle? dedi.
Havle Bint Hakîm :
— Kız istersen kızla, dul, istersen dulla, dedi. Hz. Peygamber (S.A.V) sordu ;
— Kız olan kimdir? Havle Bint Hakîm :
— ALLAH'ın kullarından sana en lâyık olan kız, Ebû Bekr'in kızs Aîşe dedi.
Rasûiüllah [S.A.V) tekrar sordu.
— Dul olan kim ya?
Havle Bint Hakîm cevap verdi :
— Sevde Bint 2em'a. Sana iman etmiş, dininde sana uymuştur. Rasûiüllah (S.A.V) :
— Git, benim hakkımda onlarla konuş, dedi.
Havle, Ebû Bekr'in evine gitti. Ummu Rûman'ı buldu ve ona :
—Ummu Rûman! ALLAH size hayır ve bereketten ne eriştirdi, bi*liyor musunuz? diye sordu.
Aîşe'nin annesi :
—- Nedir o? dedi.
Havle Bint Hakîm :
—- Rasûiüllah [S.A.V) beni, Aîşe'yi istemek için gönderdi.
Ummu Rûman sordu :
— Aîşe ona uygun olur mu? O, Peygamber'in (S.A.V) kardeş kızıdır. İstersen Ebû Bekr'i bekle o, şimdi gelecek.
Ebû Bekr geldi. Havle Bint Hakîm :
— Ebû Bekr! ALLAH size hayır ve bereketten ne eriştirdi, biiiyoı musunuz? dedi.
Ebû Bekr:
— Nedir o? diye sordu. Havle Bint Hakîm :
Rasûiüllah [S.A.V) beni Aîşe'yi istemek İçin gönder Ebû Bekr:
— Ona uygun (helâl) olur mu? Aîşe kardeşinin kızıdır
Havle Bint Hakîm Peygamber'e {S.A.V) dönüp durumu anlattı. Ra-ûlüllah (S.A.V) şöyle dedi :
— Ona tekrar git ve şunu söyle : Sen benim İslâm'da (din) kar-leşimsîn. Senin kızın bana helâldir.
Havle Bİnt Hakîm Ebû Bekr'e gitti. Ummu Rûman şöyle dedi.
— İyi ama Mut'im İbn Adiyy, Aîşe'yi oğlu Cubeyr'e İstedi ve ona z kesildi. Verilmiş olan bir sözden cayılmaz ama Ebû Bekr sözün*den döndü. Şöyle ki:
Ebû Bekr hemen Mut'im İbn Adîyy'in evine gitti. Onun yanında karısı Ummu Cubeyr de vardı Ebû Bekr:
— Aîşe'nin evlenmesi hakkında ne diyorsunuz? diye sordu. Mut'im İbn Adîyy hanımına :
— Hanım! Ne diyorsun? dedi. Mut'im'in hanımı ı
— Herhalde, oğlumuzu senin kızınla evlendirirsek, onu da kendi dinine sokarsın, dedi.
Ebû Bekr Mut'im İbn Adîyy'e :
— Sen de mi böyle söylüyorsun? dedi. Mut'im İbn Adîyy:
— O, duyduğunu benim de katıldığım sözü söylüyor diye cevap verdi.
Ebû Bekr, verdiği sözden dönmesine bir engel bırakmayan Al*lah'a hamdetmekten duyduğu rahatlıkla evine dönüp Havle'ye :
— Rasûlüllah'ı bana çağır, dedi.
Rasûlüllah (S.A.V) geldi ve bîsetin (peygamberliğin) onuncu yıl Şevval ayında yedi yaşındaki Aîşe'yle nikahlandı.
İki aziz ve vefakâr dost arasında hısımlık kurulduğuna ait haberin ortaya çıkışı Mekke'lileri şaşırtmadı. Gayet normal ve beklenen bir haberi karşılarmiş gibi karşıladılar. İslâm düşmanlarından hiç biri ko*nuşacak söz bulamadı. En azılı düşmanlar bile Hz. MUHAMMED (S.A.V)'in Hz. Aîşe ile evlenmesinde kötülenecek bir yan veya itham edilecek bir kusur göremediler. Halbuki onlar, iftira ve zulüm d sa, kötülemeye bir yol buldular mı hemen o yoldan yürürlerdi.
Ne diyebilirlerdi ki?
En uzak ihtimalle de olsa, daha yedi yaşına yeni basmış bir kız çocuğuna dünür olmayı mı kotüieyeceklerdi?
Ama daha önce Cübeyr b. Mut'im için İstenmişti. Hattâ Ebû Bekr, bunun içiin Havİe'ye «evet» sözünü, Cübeyr b. Mut'im'in İs*lâm'a karşı katı tutumunu görünceye kadar söyleyememişti.
Hz. Ömer (r.a) Hz. Ebû Bekr (r.a)'e genç kızı Hafsa ile evlenme*sini teklif ettiğinde Hafsa ile Ebû Bekr arasındaki yaş farkı, Rasûlül-lah'la Hz. Aîşe arasındaki yaş farkı kadardı. O günün örf âdeti böy*leydi ve gayet normaldi...
Ama Hz. Aîşe ile olan bu evlilik, Hz. MUHAMMED (S.A.V)'in haya*tını yazan bazı tarihçileri çok meşgul etmiştir. Onlar bu evliliğe, için*de yaşadıkları modern asrın gözlüğüyle bakmışlar ve böyle bir evlili*ği akılları almamıştı. Halbuki bu Asyalılarda âdettir. Bu âdetin doğu Avrupa'da uygulanmakta olduğunu düşünmemişlerdir. Bu ha! İspanya ve Portekiz'de gayet normal karşılanır. Bugün bu çeşit evlilik, Birleşik Amerika'nın uzak dağlık bölgelerinde âdet dışı değildir..
Rasûlüllah (S.A.V) hicret etti mescidini ve odalarını inşa etti. Sonra Zeyd İbn Harîse ve mevlâsı (azatlı kölesi) Ebû Rafî'i kızlarını getirmesi için Mekke'ye geri gönderdi. Ebû Bekr de onların yanında Abdullah İbn Uraykıt ed-Deylî'yi iki deveyle birlikte gönderdi. Oğlu Abdullah'a ailesini getirmesini yazdı... Zeyd İbn Harîse, Ebû Rafî' ve Abdullah İbn Ebî Bekr Rasûlüllah'ın (S.A.V) ailesiyle Ebû Bekr'in aile*sini yola çıkardılar. Rasûlüllah'ın şehrine geldiklerinde Aîşe, Ebû Bekr'in ailesinin yanında kaldı. Rasûlüliah'ın (S.A.V) ailesi de mesci*din etrafındaki odalarda kaldılar.
Ebû Bekr Rasûlüllah'a [S.A.V) sordu :