mektubat
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 4 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,308
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 43
- Konum
- İstanbul
- Web Sitesi
- www.caglarnetwork.com
Bir hayırsever arkadaşın hatırası
Birkaç sene önceydi, arkadaşlarımdan birkaçı yanıma gelerek:
-Fakir öğrenciler için yurt binası yapıyoruz, dediler. Vakıf için yardımcı ol da, biraz yardım toplayalım. Tekliflerini kabul ettim ve ertesi gün, zenginliğinden dolayı "AĞA" lakabıyla tanınan bir adamı aradım. Para istediğimi anlayınca : "Gerekeni yaparız, dedi. Gel de görüşelim." Büyük bir hevesle bürosuna gittim ve sekreterinden izin alıp odasına girdim. Bina hakkında verdiğim bilgileri dinledikten sonra cebinden bir 100 lira çıkarıp:
-Buyur, dedi. Bizim de katkımız olsun. Şaşırmıştım, ama yine de işi pişkinliğe vurup:
-Bu çok az olmadı mı? dedim. Hiç olmazsa 10 bin vereceğinizi tahmin etmiştim. Pek aldırmamış görünerek:
-Şimdilik bu kadar yetsin, dedi. 1000 dairelik bir site inşaatına başlıyorum. Bunun için yer almam gerektiğinden, fazla açılamıyorum.
-Ne kadar yer lazım? diye sordum.
-200 dönüm kadar, dedi. Bu işi becerir ve istediğim arsaları kapatırsam, vakfınıza 10 bin değil 100 bin bağışlarım. Hatta binaya ismimi verirseniz, yurt binasının tamamını ben yaptırabilirim.
Teklifini ister istemez kabul ettikten sonra el sıkışıp ayrıldık ve kısa bir süre sonra da inşaata başladık. Bu arada para sıkıntısı çektiğimizden ağayı bol bol hatırlıyor ve aldığı yerin kaç dönüme ulaştığını takip ediyorduk. Altı ay kadar sonra yardımcısına telefon ettiğimizde:
-Ağanın yeri, çoğu göl kenarında olmak üzere 120 dönüme ulaştı, dedi. Şimdi sıra, yolun bitişiğindeki ormanlık bölgeye geldi. İnşaatın kabasını tamamladığımızda adamı tekrar aradık.
-Ağanın yeri, göl kenarında ve çam ağaçları arasında olmak üzere 150 dönüme çıktı, dedi. Bir kaç ay sonra iş tamamlanır. 100 bine kavuşmak ümidiyle adama bir daha telefon ettiğimizde:
-Ağanın yeri, bir servi ağacının altında olmak üzere 2 metrekareye indi, dedi. Geçen hafta öldü, duymadınız mı?
HUZUR PINARI - İslamiyet, İslam Dini, Ehl-i Sünnet İtikadı, İlmihal, Kitaplar...Birkaç sene önceydi, arkadaşlarımdan birkaçı yanıma gelerek:
-Fakir öğrenciler için yurt binası yapıyoruz, dediler. Vakıf için yardımcı ol da, biraz yardım toplayalım. Tekliflerini kabul ettim ve ertesi gün, zenginliğinden dolayı "AĞA" lakabıyla tanınan bir adamı aradım. Para istediğimi anlayınca : "Gerekeni yaparız, dedi. Gel de görüşelim." Büyük bir hevesle bürosuna gittim ve sekreterinden izin alıp odasına girdim. Bina hakkında verdiğim bilgileri dinledikten sonra cebinden bir 100 lira çıkarıp:
-Buyur, dedi. Bizim de katkımız olsun. Şaşırmıştım, ama yine de işi pişkinliğe vurup:
-Bu çok az olmadı mı? dedim. Hiç olmazsa 10 bin vereceğinizi tahmin etmiştim. Pek aldırmamış görünerek:
-Şimdilik bu kadar yetsin, dedi. 1000 dairelik bir site inşaatına başlıyorum. Bunun için yer almam gerektiğinden, fazla açılamıyorum.
-Ne kadar yer lazım? diye sordum.
-200 dönüm kadar, dedi. Bu işi becerir ve istediğim arsaları kapatırsam, vakfınıza 10 bin değil 100 bin bağışlarım. Hatta binaya ismimi verirseniz, yurt binasının tamamını ben yaptırabilirim.
Teklifini ister istemez kabul ettikten sonra el sıkışıp ayrıldık ve kısa bir süre sonra da inşaata başladık. Bu arada para sıkıntısı çektiğimizden ağayı bol bol hatırlıyor ve aldığı yerin kaç dönüme ulaştığını takip ediyorduk. Altı ay kadar sonra yardımcısına telefon ettiğimizde:
-Ağanın yeri, çoğu göl kenarında olmak üzere 120 dönüme ulaştı, dedi. Şimdi sıra, yolun bitişiğindeki ormanlık bölgeye geldi. İnşaatın kabasını tamamladığımızda adamı tekrar aradık.
-Ağanın yeri, göl kenarında ve çam ağaçları arasında olmak üzere 150 dönüme çıktı, dedi. Bir kaç ay sonra iş tamamlanır. 100 bine kavuşmak ümidiyle adama bir daha telefon ettiğimizde:
-Ağanın yeri, bir servi ağacının altında olmak üzere 2 metrekareye indi, dedi. Geçen hafta öldü, duymadınız mı?