Fakir köylü, eline kazmasini alir, her gün bahçesinin yolunu tutar, aksama kadar kazma sallayarak topragini verimli hale getirmeye çalisirmis.
Sicaklarin alinlardan yagmur gibi ter akittigi bir devreye rastlayan bu çalisma sirasinda adam, biraz ileride susuzluktan dilini çikarip islik çalan bir yilan görmüs. Zavalli hayvan neredeyse can çekismekteymis. Adam buna acimis, su içtigi kabindan azicik su dökerek yilanin önündeki çukurdan su içmesini temin etmis.
Bir gün sonra, tekrar ayni yerde çalisirken yine meydana çikan yilan bu defa da açliktan gidemez haldeymis. Topraklarin arasinda sanki, yalvarircasina köylünün yüzüne bakiyor, azigindaki sütten birazcik olsun kendisine vermesini istiyormus.
Adam merhamete gelmis, meyve agacinin dalinda asili duran azik çantasinin içindeki süt sisesinden bir miktar süt döktügü çanagi yilanin önüne dogru sürmüs. Bir hamlede basini çanaga uzatan yilan, hepsini içerek birden cana gelmis ve bundan sonra ilerideki otlarin arasina dogru kayip gitmis. Böylece bir hayvana iyilik etmenin iç huzuruyla isine devam eden adam, kendi kendine:
“Sen bir iyilik et de denize at,
Balik bilmez Hâlik bilir” atasözünü tekrarlayip duruyormus.
Bir gün sonra bakmis ki, ayni yerde beklemekte olan yilan, bu defa agzinda bir altin getirmis; isil isil parlatip duruyor. Köylü bunu görünce tekrar azigindaki siseden bir miktar süt döktügü çanagi yine yilanin yakinina birakmis. Yilan da agzindaki altini birakip süte uzanarak karnini doyurduktan sonra çekip gitmis.
Böylelikle bir altin kazanmis olan adam, bu hali uzun müddet devam ettirmis. O, her gün bir sise süt getiriyor, yilan da agzindan bir altin çikararak karsilikli alisverisi devam ettiriyorlarmis. Bu suretle yilan epeyce semizlesirken, köylü de oldukça zenginlesmis.
Fakat günler ayni minval üzere devam etmemis. Köylü, bir gün baska bir ise çiktigi için bahçeye çocugunu göndermis. Ancak, ogluna yilanin iyiliklerini de anlatmayi ihmal etmemis. Ona yine süt götürmesini sikica tembih etmis. Ayni seyleri tekrar eden ogul ise, sütü verdigi yilandan bir altini aldiktan sonra, yilanin bu altini getirdigi yeri merak etmis, bunun için de girdigi delikten aldigi altinlari bir anda almak niyetiyle yilanin kuyruguna bir kazma sallamis. Kazma yilanin kuyrugunu kestigi halde geri dönen yilan, çocugun üzerine atilmis, zehirli dislerini geçirdigi derisinin altina da zehirini dökerek çocugu öldürmüs.
Böylece yilanla adam arasindaki dostluk açgözlü ogul yüzünden bozulmus.
Uzun aradan sonra tekrar ortaya çikan yilan, adama yine aç ve mecalsiz vaziyette görünmüs. Sanki yine eski dostlugumuzu kuralim der gibi bir tavri varmis.
Ölen biricik yavrusunun hayali derhal gözlerinin önüne gelen adam, yilanin eski dostlugu tekrar kurmak istemesi tavrina karsi söyle konusmus:
“Bende senin zehirledigin evlat acisi, sende de evladimin kestigi kuyruk acisi varken geçmisi unutup yeniden dostluk kurmamiz mümkün degildir! Simdilik birbirimize görünmeden yasasak daha iyi olur. Ola ki, günün birinde birbirimize ettiklerimiz tekrar aklimiza gelir de, hislerimiz kabarir, karsilikli intikam hislerimizi tatmin etme çabasina düseriz. Sen bir yilan oldugun için cibilliyetinin icabini yapar, zehirlemeye çalisirsin. Ben de insanoglu oldugum için, düsman bildigim seni öldürmekten geri kalmam. Iyisi mi, senin dostlugun simdilik lazim degildir. Uzaklas benim çevremden. Aciyi unutup birbirimize zarar vermeyecek hale gelinceye kadar.
Sicaklarin alinlardan yagmur gibi ter akittigi bir devreye rastlayan bu çalisma sirasinda adam, biraz ileride susuzluktan dilini çikarip islik çalan bir yilan görmüs. Zavalli hayvan neredeyse can çekismekteymis. Adam buna acimis, su içtigi kabindan azicik su dökerek yilanin önündeki çukurdan su içmesini temin etmis.
Bir gün sonra, tekrar ayni yerde çalisirken yine meydana çikan yilan bu defa da açliktan gidemez haldeymis. Topraklarin arasinda sanki, yalvarircasina köylünün yüzüne bakiyor, azigindaki sütten birazcik olsun kendisine vermesini istiyormus.
Adam merhamete gelmis, meyve agacinin dalinda asili duran azik çantasinin içindeki süt sisesinden bir miktar süt döktügü çanagi yilanin önüne dogru sürmüs. Bir hamlede basini çanaga uzatan yilan, hepsini içerek birden cana gelmis ve bundan sonra ilerideki otlarin arasina dogru kayip gitmis. Böylece bir hayvana iyilik etmenin iç huzuruyla isine devam eden adam, kendi kendine:
“Sen bir iyilik et de denize at,
Balik bilmez Hâlik bilir” atasözünü tekrarlayip duruyormus.
Bir gün sonra bakmis ki, ayni yerde beklemekte olan yilan, bu defa agzinda bir altin getirmis; isil isil parlatip duruyor. Köylü bunu görünce tekrar azigindaki siseden bir miktar süt döktügü çanagi yine yilanin yakinina birakmis. Yilan da agzindaki altini birakip süte uzanarak karnini doyurduktan sonra çekip gitmis.
Böylelikle bir altin kazanmis olan adam, bu hali uzun müddet devam ettirmis. O, her gün bir sise süt getiriyor, yilan da agzindan bir altin çikararak karsilikli alisverisi devam ettiriyorlarmis. Bu suretle yilan epeyce semizlesirken, köylü de oldukça zenginlesmis.
Fakat günler ayni minval üzere devam etmemis. Köylü, bir gün baska bir ise çiktigi için bahçeye çocugunu göndermis. Ancak, ogluna yilanin iyiliklerini de anlatmayi ihmal etmemis. Ona yine süt götürmesini sikica tembih etmis. Ayni seyleri tekrar eden ogul ise, sütü verdigi yilandan bir altini aldiktan sonra, yilanin bu altini getirdigi yeri merak etmis, bunun için de girdigi delikten aldigi altinlari bir anda almak niyetiyle yilanin kuyruguna bir kazma sallamis. Kazma yilanin kuyrugunu kestigi halde geri dönen yilan, çocugun üzerine atilmis, zehirli dislerini geçirdigi derisinin altina da zehirini dökerek çocugu öldürmüs.
Böylece yilanla adam arasindaki dostluk açgözlü ogul yüzünden bozulmus.
Uzun aradan sonra tekrar ortaya çikan yilan, adama yine aç ve mecalsiz vaziyette görünmüs. Sanki yine eski dostlugumuzu kuralim der gibi bir tavri varmis.
Ölen biricik yavrusunun hayali derhal gözlerinin önüne gelen adam, yilanin eski dostlugu tekrar kurmak istemesi tavrina karsi söyle konusmus:
“Bende senin zehirledigin evlat acisi, sende de evladimin kestigi kuyruk acisi varken geçmisi unutup yeniden dostluk kurmamiz mümkün degildir! Simdilik birbirimize görünmeden yasasak daha iyi olur. Ola ki, günün birinde birbirimize ettiklerimiz tekrar aklimiza gelir de, hislerimiz kabarir, karsilikli intikam hislerimizi tatmin etme çabasina düseriz. Sen bir yilan oldugun için cibilliyetinin icabini yapar, zehirlemeye çalisirsin. Ben de insanoglu oldugum için, düsman bildigim seni öldürmekten geri kalmam. Iyisi mi, senin dostlugun simdilik lazim degildir. Uzaklas benim çevremden. Aciyi unutup birbirimize zarar vermeyecek hale gelinceye kadar.