İnsan, ne kadar büyük günah işlerse işlesin, pişman olur ve bir daha aynı günahı işlemezse, günahı affolur. İşlediği günahları kimseye söylemezse, ahirette o günahlar açıklanmaz. Hiç kimseye bir şey söylemeden, "Günahlarıma tevbe ettim. Bir daha işlememeye karar verdim. Ya Rabbi, günahlarımı affet" demek kâfidir. Namazınızı hiçbir zaman aksatmayınız!
Cenab-ı Hak, tevbe edilen her günahı affeder. Bir kâfir, küfrüne tevbe ederse, mümin olur, bütün yaptıkları affolur. Bir mümin de, her büyük günahtan daha büyük günah olan Allah’a şirk koşarak kâfir olsa, sonra pişman olup tevbe etse Allahü teâlâ yine affeder. İşte iki âyet-i kerime meali:
(Kim, kötülük eder, nefsine zulümde bulunur da, sonra mağfiret dilerse, Allah’ı çok affedici, çok merhametli bulur.) [Nisa 110]
(Ey müminler, Allah’a tevbe edin ki kurtuluşa eresiniz.) [Tahrim 8]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Günahına tevbe eden, günah işlememiş gibi olur.) [İbni Mace]
(Hak teâlâ buyurdu ki, kulumun, günahı göklere kadar yükselse, benden ümit kesmeyip, af dilerse affederim.) [Tirmizi]
Artık bu kadar müjdeden sonra hemen, ellerinizi açıp dua edin, günahlarımızı, sadece pişman olmakla affettiği için Allahü teâlâya şükredin!
İntihar, bir kurtuluş, bir çare değil, aksine tarifi imkansız büyük azaba kendini atmak demektir. Ahiret sıkıntıları, dünya sıkıntıları ile mukayese bile kabul etmez. Ahiret sıkıntısı çok ağırdır. Dünya sıkıntılarına katlanamayan ahiretinkine nasıl katlanabilir?
Dinimizde bir kimseyi öldürmek büyük günahtır. Kendini öldürmek ise başkasını öldürmekten daha büyük günahtır. (Hindiyye)