Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Açık Saçıklık Yüzünden Unutkanlık Artıyor (1 Kullanıcı)

imported_katre_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Tem 2009
Mesajlar
43
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Âyet-i Kerime Meâli
Eğer onlar azap olarak gökten bir parçayı üzerlerine düşerken görecek olsalar, “Bu bir bulut kümesidir” derler. Çarpılacakları güne kavuşuncaya kadar onları kendi hallerine bırak. O gün ne tuzakları onlara bir fayda verir, ne de bir yardım görürler.
Tûr Sûresi: 44-46
30.06.2009



Açık saçıklık yüzünden unutkanlık artıyor

Risâle-i Nur Talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: “Bende unutkanlık hastalığı tezayüd ediyor, ne yapayım?”
Ben de dedim:
Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. İmam-ı Şâfiî’nin (ra) dediği gibi, “Haram-ı nazar, nisyan verir.”
Evet, ehl-i İslâmda, nazar-ı haram ziyadeleştikçe, hevesat-ı nefsaniye heyecana gelip, vücudunda su-i istimalâtla israfa girer. Haftada birkaç defa gusle mecbur olur. Ondan, tıbben kuvve-i hâfızasına zaaf gelir.
Evet, bu asırda açık saçıklık yüzünden, hususan bu memalik-i harrede o su-i nazardan su-i istimalât, umumî bir unutkanlık hastalığını netice vermeye başlıyor. Herkes, cüz’î, küllî o şekvâdadır. İşte, bu umumî hastalığın tezayüdüyle, hadîs-i şerifin verdiği müthiş bir haberin tevili ucunda görünüyor. Ferman etmiş ki: “Âhirzamanda, hâfızların göğsünden Kur’ân nez’ ediliyor, çıkıyor, unutuluyor.” (Süyûtî, el-Havî Li’l-Fetevâ, 2: 253; Ali el-Muttakî Kenzü’l-Ummâl, 14: 233, 242.) Demek bu hastalık dehşetlenecek, hıfz-ı Kur’ân’a bu sû-i nazarla bazılarda set çekilecek; o hadisin tevilini gösterecek. Lâ ya’lemü’l-gaybe illâllah (Gaybı Allah’tan başka kimse bilmez).
Kastamonu Lâhikası, s. 96, (yeni tanzim, s. 181)
***
Tarihçe-i hayatımı bilenlere mâlûmdur; elli beş sene evvel, ben yirmi yaşlarında iken, Bitlis’te merhum vali Ömer Paşa hânesinde, iki sene, onun ısrârıyla ve ilme ziyâde hürmetiyle kaldım. Onun altı adet kızları vardı; üçü küçük, üçü büyük. Ben, üç büyükleri, iki sene beraber bir hânede kaldığımız halde, birbirinden tefrik edip tanımıyordum. O derece dikkat etmiyordum ki, bileyim. Hattâ bir âlim misâfirim yanıma geldi, iki günde onları birbirinden fark etti, tanıdı. Herkes bendeki hale hayret ederek, bana sordular:
“Neden bakmıyorsun?”
Derdim:
“İlmin izzetini muhâfaza etmek, beni baktırmıyor.”
Hem, kırk sene evvel, İstanbul’da Kâğıthâne şenliğinin yevm-i mahsûsunda, köprüden tâ Kâğıthâne’ye kadar Haliç’in iki tarafında binler açık saçık Rum ve Ermeni ve İstanbullu karı ve kızlar dizildikleri sırada, ben ve merhum mebus Molla Seyyid Tâhâ ve mebus Hacı İlyas ile beraber bir kayığa bindik; o kadınların yanlarından geçiyorduk. Benim hiç haberim yoktu. Halbuki, Molla Tâhâ ve Hacı İlyas, beni tecrübeye karar verdikleri ve nöbetle beni tarassud ettiklerini bir saat seyahat sonunda îtiraf edip, dediler:
“Senin bu haline hayret ettik, hiç bakmadın.”
Dedim:
“Lüzûmsuz, geçici, günahlı zevklerin âkıbeti elemler, teessüfler olmasından istemiyorum.”
Tarihçe-i Hayat, s. 448, (yeni tanzim, s. 792)
LÛgatçe:
tezayüd: Artma.
nâmahrem: 1- Mahrem olmayan. 2- Evlenmeleri mümkün olan. 3- Birisinin yakın akrabası olmayan erkek veya kadın.
haram-ı nazar: Haram olan şeylere bakmak.
nisyan: Unutma, unutkanlık.
ehl-i İslâm: Müslümanlar.
nazar-ı haram: Haram olan bakış.
hevesat-ı nefsaniye: Nefse ait istekler.
su-i istimalât: Kötüye kullanmalar.
kuvve-i hâfıza: Hafıza gücü.
memalik-i harre: Sıcak memleketler.
memalik-i harre: Sıcak memleketler.
su-i nazar: Bakıştaki kötülük, kötü bakış.
cüz’î, küllî: Küçük, büyük.
şekvâ: Şikâyet.
tezayüd: Artma.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt