Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

''ABD'ye müteşekkiriz!''Diyebilecek Kadar Şeref yoksunu Rafizi Iraklı (1 Kullanıcı)

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Bu şeref ve haysiyet yoksunu El-Hekim Cemaati Şii Bedir Güçleri ABD'nin emrinde ve bu gün Telaferde Sünni Türkmen kardeşlerimizi öldürüyor, evlerini yakıyor, paralarını ve altınlarını gasp ediyorlary. Şehirden kaçmak zorunda bırakılan halka bile işkence ediyorlar. Bu gayr-i insani yaratıklar ABD köpeklerinin Irak sokaklarında tanıştığı hemcinsleri, bakın neler diyorlar:
"Şii Bedir Güçleri, Saddam devrildikten sonra kurulan Irak hükümetinin emri altına girmiştir. Şu an Irak ordusu bünyesinde görev yapan Bedir Güçleri halkımızın refah ve güvenliği için çalışmaktadır..."
"Direnen sünniler teröristtir..."



"El Hekim cemaati olarak Amerika'ya düşmanlık etseydik, savaş açsaydık bu akılsızlık olurdu; bizi zalim diktatör Saddam'dan, onlar kurtardı. Irak düzene girinceye kadar ABD ülkemizden çekilmemeli. Çünkü, Sünni direnişçiler diye isimlendirilen 'teröristler' hâlâ tamamen etkisiz hale getirilemedi."
ABD işgal ettiği Irak'ta bir taraftan katliamlarını sürdürürken, diğer taraftan da çevirdiği oyunlarla ülkeyi büyük bir iç savaşa doğru sürüklüyor. Şiiler ve Sünniler, Kürtler ve Türkmenler arasındaki düşmanlık her geçen gün biraz daha büyüyor. Birtakım gruplar ne yazık ki işgalcilerle işbirliği yapıp Müslüman kanı akıtarak, kapıda olan iç savaş ortamına zemin hazırlıyorlar. Hangi Iraklıyla görüşsek özellikle Irak'taki en güçlü Şii grup olan Abdulaziz el Hekim'e bağlı Bedir Güçlerinin işlediği cinayetlerden bahsediyor. Biz de, Bağdat'a girişimizde gırtlağımıza silah dayayarak elimizdeki kamerayı zorla gasp eden Bedir Tugaylarının sorumlularından Necat Hüseyin'le hem el Hekim grubununun işgale bakışını, hem de haklarındaki suçlamaları görüştük.
Öncelikle el Hekim cemaati ve bu cemate bağlı Bedir Güçleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
El Hekim grubu Irak'taki en büyük Şii cemaatidir. Köken olarak Seyit Muhsin el Hekim ve Necef'te şehid edilen Muhammed Bakır el Hekim'e dayanmaktadır. Cemaatimizin üyeleri yıllarca Saddam'ın zulmüne maruz kalmış; binlerce kardeşimiz zindanlarda işkence görerek öldürülmüştür. Bedir Güçleri de el Hekim cemaatine bağlı silahlı milislerdir. Daha önceleri Saddam Hüseyin yönetimine karşı mücadele veren Bedir Güçleri, Saddam devrildikten sonra kurulan Irak hükümetinin emri altına girmiştir. Şu an Irak ordusu bünyesinde görev yapan Bedir Güçleri halkımızın refah ve güvenliği için çalışmaktadır.
§ Başta Arap Sünniler olmak üzere görüştüğümüz birçok Iraklı, Bedir Güçlerinin gerçekleştirdikleri işkence ve zulümlerden şikâyetçi oldular. Bu iddialar hakkında neler söyleyeceksiniz?
Ben bir kere Iraklı Arapları Sünni olarak görmüyorum. Bu insanlar Sünni değil, Saddam'a bağlı Baasçılardır. Gerçek Sünniler ise Kürt kardeşlerimizdir. Çünkü, başta peşmergeler olmak üzere Kürtlerin birçoğu Irak'ın güvenliği için çaba göstermektedir. Sünni Araplar diye isimlendirdiğiniz Baasçılar ise Irak'ı terör ortamına sürüklemeye çalışıyorlar. Felluce, Ramadi, el Anbar ve Telafer gibi bölgelerde güçlü olan bu teröristler Bedir Tugaylarına iftira atmaktadırlar. Bedir Tugaylarına bağlı milislerimiz Irak'ın iyiliği için çalışıyor.
GAZETECİLER
ÇEKİM YAPMASIN
§ Siz böyle diyorsunuz fakat, Bedir Güçlerine bağlı maskeli askerler, boğazımın altına silah dayamak suretiyle çekim yaptığım kamerayı zorla elimden aldılar. Bu tavır eşkıyalık değil de nedir?
Biz şu anki şartlarda gazetecilerin Irak'ta çekim yapmalarını doğru bulmuyoruz. Çünkü sizin yaptığınız çekimler direnişçi diye tabir edilen teröristlerin eline geçerse, bizim askerlerimizin güvenliği tehlikeye girebilir. Sizin kameranız da güvenlik gerekçesiyle alınmıştır.
§ Ben bir gazeteciyim. Bütün uluslararası antlaşmalar gazetecilere dünyanın her yerinde çekim yapma hakkı vermiştir. Ayrıca benim kameram ölüm tehdidiyle gasp edildi. Siz bir güvenlik yetkilisi olarak böyle bir olayı nasıl meşrulaştırırsınız?
Bu konu hakkında başka bir şey söylemek istemiyorum. Eğer ısrar ederseniz, röportajı iptal etmek zorunda kalacağım.
§Amerika'nın Irak'ı işgali hakkında neler düşünüyorsunuz?
Amerika şu an dünyanın dengesini elinde tutan büyük bir güçtür. Bu gerçeği öncelikle kabul etmek gerekiyor. Biz isterdik ki Saddam zalimini Iraklılar devirsin. Fakat bu zalimi devirme işini Allah ABD askerlerine nasip etti. Bunun için onlara müteşekkiriz. Kur'an'da da belirtildiği gibi bir zalim başka bir zalimin eliyle devrilmiş oldu. Şu anki durum Saddam zamanından binlerce kat daha iyidir. Saddam başta Şiiler ve Kürtler olmak üzere Iraklılara yapmadığını bırakmadı. Biz bir süre daha Amerika ordusunun Irak'ta kalmasını istiyoruz. Çünkü direnişçi diye isimlendirilen teröristler hâlâ tamamen etkisiz hale getirilemedi. Belli bir huzur ortamı sağlandıktan sonra Amerika'nın Irak'tan çekilmesini umut ediyoruz.
§ Amerika'ya nasıl bu kadar güvenebiliyorsunuz? Emperyalistler şimdiye kadar hangi ülkede huzur ortamı sağlayıp o ülkeyi terk etmişler?
Aslında biz de Amerika'ya çok iyi bakmıyoruz. Fakat şu an Amerika Irak'ı terk ederse ülkemizdeki kontrol bazı terörist grupların eline geçebilir. Onun için Amerika şu an Irak'tan kesinlikle çekilmemeli. Amerika çekilirse direnişçi diye isimlendirilen teröristler halka çok büyük zarar verirler. Ayrıca Amerika'nın işgaline karşı mücadele verilmek isteniyorsa bu mücadele şekli terörle değil; siyaset ve fikirle olmalı.
AMERİKA'YA GÜVENMİYORUZ!
Ben Amerika'nın Irak işgalini kolaylaştırmak için sizin grubunuzu kullandığını düşünüyorum. Bu düşüncemde haklı olabilir miyim?
Amerika'ya biz de güvenmiyoruz. Çünkü ABD Saddam'a silah verip, bizim kardeşlerimizin katledilmesine yıllarca destek verdi. Amerika her zaman kendi menfaatini düşünür. Farisilerde "Düşmanımın düşmanı, benim dostumdur" diye bir söz vardır. Bizim de Amerika ile olan ilişkilerimiz bu söz çerçevesinde şekillenmektedir. El Hekim cemaati olarak hem Amerika'ya, hem de Saddam'a düşmanlık etseydik bu akılsızlık olurdu. Irak'ın geleceği ve iyiliği için bizim alimlerimiz de birtakım hesaplar yapıyorlar. Mercie taklidimiz Sistani ve liderimiz Abdülaziz el Hekim bizden şu an bu şekilde davranmamızı istiyor. Ben bu mübarek insanların olayları senden ve benden çok daha iyi değerlendirdiklerine inanıyorum. Şu an aslında biz de işgale karşı mücadele veriyoruz. Bizim mücadele metodumuz da siyaset yoluyladır. Amerikan askerlerine yapılan silahlı saldırılar, Irak halkına zarar vermekten başka bir işe yaramayacaktır. Onun için İslâm'ın da yasakladığı terör yöntemine bir an önce son verip, siyaset ve fikir yöntemini seçmek gerekiyor.
ABD askerlerinin Iraklılara yaptıkları işkence ve zulümler hakkında neler söyleyeceksiniz?
Biz demiyoruz ki Amerika zulüm yapmıyor. ABD askerleri Iraklılara yönelik bizim de doğru bulmadığımız birtakım davranışlarda bulunuyorlar. Teksas vilayetinden gelen bir Amerikalı askerin namusunuza göz dikmesini kim kabul eder? Lakin onlar şu an güçlü. Bir kurşun attığınızda 100 kurşun geriye geliyor. Amerika'nın Irak'tan çekilmesi kesinlikle silah kullanılarak sağlanamaz. Ayrıca ABD'nin Irak'a gelmesinin faydaları da oldu. Millet, Baasçılar zamanında nefes alamıyordu. Amerika geldikten sonra ülkedeki demokrasi arttı. İnsanlar gösteri yapıp haklarını arayabiliyorlar.
FEDERALİZM GEREKLİ
El Hekim cemaati son günlerde Irak'ın güneyinde Şiilere ait bir federal bölge isteğiyle gündeme geldi. Bu talebiniz Irak'ın bölünmesinin önünü açmaz mı?
Biz Irak'ın birlik ve beraberlik içinde olmasını istiyoruz. Fakat şu anki şartlar bu isteğimizin tamamen zıddı bir durumda. Şiiler ve Sünniler, Türkmenler ve Kürtler arasında hiçbir zaman giderilemeyecek uçurumlar var. Bu uçurumlar nedeniyle federalizm Irak için en iyi yönetim biçimidir. Eğer federalizm olmazsa Irak adım adım iç savaşa doğru gidecektir.
Mukteda es Sadr'ın mevcud hükümete ve işgalci ABD askerlerine yönelik zaman zaman sert çıkışları oluyor. Sadr'ın bu tavrını nasıl buluyorsunuz?
Sadr'ın babası büyük bir alim ve mübarek bir insandı. Fakat Sadr zaman zaman gençliğinin verdiği psikolojiyle yanlış davranışlarda bulunuyor.
Mukteda, seyid Sistani'nin sözünü dinlemeli. Duygusal refklesler birçok kez büyük kayıplara neden olabiliyor. Hatta, Mukteda Sadr'ın gençleri zaman zaman bizi işgalcilerle işbirliği yapmakla suçluyorlar. Biz kesinlikle işgalcilerle işbirliği yapmıyoruz. Sadece Allah'ın bizlere verdiği aklı kullanıyoruz.

Kaynak
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt