Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

A.B.D’nin Vergi Verdiği Tek Devlet... (1 Kullanıcı)

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,539
Tepki puanı
876
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
[h=2]A.B.D’nin Vergi Verdiği Tek Devlet...[/h]
A.B.D. bandıralı ticaret gemileri, Akdeniz de 1773 den itibaren seyretmeye başlamışlardı.
Fakat bilhassa Akdeniz tamamıyla Osmanlı Denizcileri, nin kontrolünde idi.
Bu görevi, Cezayir Beylerbeyimize bağlı filolar sürdürüyordu.
İşte bu yüzden A.B.D. gemileri de, Cezayirli görevlilerle anlamsak mecburiyetinde idiler.
Yeni kurulan A.B.D. harp gemileri ise, kendi teknelerini gemilerini korumaktan uzaktılar.
Durumu gözden geçiren, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti, Cezayir Beylerbeyimize müracaata karar verdi.
Yapılan müzakereler sonunda, anlaşmaya varıldı ve 05 Eylül 1775 tarihinde bir anlaşma imzalandı.
Bu anlaşmaya göre:
Amerika Birleşik Devletleri, her yıl Cezayir Beylerbeyi mize 642.000 Altın Dolar ve 12.000 Osmanlı Altını vergi ödemeyi kabul ve taahhüt etti.
Bu vergi anlaşması A.B.D. tarihinde, İngilizce dışında yabancı dille(Osmanlı Türkçesi) imzalanan tek anlaşmadır.
Ayrıca bu anlaşma Amerika nın, tarihleri boyunca başka bir devlete vergi ödemeyi taahhüt ettikleri tek antlaşmadır.
Anlaşma 35 sene sonra 1810 da İngiliz gemilerininde devreye girmesiyle kendiliğinden fesholmuş.
Anlaşma fermanları karşılıklı olarak halen İstanbul’daki Deniz Müzesinde ve Washington müzesinde bulunuyor.
Anlaşmada ABD yi temsilen Başkan, Osmanlı’yı temsilen Padişah ve hatta sadrazam bile değil, şimdiki Vali statüsünde olan Beylerbeyinin imzası bulunuyor.
Bu tarihi vesikayı, devletleri adına imza eden görevliler :
George Washington (A.B.D. Başkanı) ve Hasan Paşa (Cezayir Beylerbeyi)
__________________
 

enescakirts

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2012
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
simdide muslumanlari somuruyorlar ah ecdadimizin kemikleri nasilda sizliyor !!
 
K

kodoo

ABD mazisi çok eskilere dayanmayan bir ülke olduğu için sadece Osmanlıya vergi vermiştir.. Eskilerden olsaydı, eminim başka kadim ülkeler de onları haraca bağlarlardı...
Ama maalesef Osmanlılar yerini başkalarına bırakınca.. Önünde engeli olmayan emperyalizm şimdi İslam ülkelerine musallat oldu..
Artık haraç veren biziz.. Varlıklarına tehdit olanlara karşı savunma sistemi ve hava sahası kullanma izni mi? Derhal..!!!

"İslami Vahdetin Gerekliliği

...Osmanlı Devletinin millî birlik ve kuvvetle sömürünün işini (tamamen) bitirmeleri ihtimali vardı! İşte bu nedenledir ki mükerrer savaşlardan sonra, 1. dünya savaşında Osmanlı Devletini parçalayıp kendi aralarında bölüştürdüler, öyle ki, o Osmanlı topraklarından 10-15 tane birer karışlık ülkeler çıktı ortaya. Her karışın -minik ülkenin- başına kendi memurlarından birini ya da bir dizi memurlarını geçirdiler. Daha sonraları -bu küçük ülkelerden- bazıları o memurların ve sömürü uşaklarının elinden kurtulmuştur.

İslam ümmetinin birlik ve vahdetini temin edip İslam vatanını sömürücülerle onların yardakçısı olan kukla devletlerin tasarruf ve nüfuzundan kurtarabilmemiz için devlet kurmaktan başka hiçbir yolumuz yoktur. Çünkü Müslüman milletlerin vahdet ve hürriyetini sağlayabilmek için zalim ve kukla devletleri yıkmamız ve sonra da yerine, halkın hizmetinde olacak adilâne bir İslam devleti kurmamız gerekir. Devlet kurulması; Müslümanların vahdetini korumak, birlik ve düzenlerini muhafaza edebilmek içindir. Nitekim Hz. Fâtıma-ı Zehra selamullah aleyhâ bir hutbesinde "imamet, nizamın -sistemin-korunması ve Müslümanların bölük-pörçük hallerini vahdet ve birliğe dönüştürmek içindir." buyurmaktadır.

Mazlum ve Mahrum Halkın Kurtarılmasının Gerekliliği

Ayrıca sömürücü emperyalistler, halka musallat olmuş bulunan siyasî uşakları vasıtasıyla zalimane iktisadî sistemleri- zorla kabul ettirmiş ve bunun sonucu olarak da halk iki kesime ayrılmıştır: Zalim ve Mazlum! Bir tarafta sağlık ve kültürden tamamen mahrum yüzmilyonlarca aç Müslüman dururken, diğer tarafta ayyaş, kötü ve serseri bir azınlıklar grubu var ki zenginler ve siyasî güce sahipler... Aç ve mahrum halk, daha iyi ve insanca bir hayata kavuşabilmek için yağmacı ve talancı yöneticilerden kurtulmaya çalışmakta ve bu gayret ve keşmekeş sürüp gitmekte, ama egemen -müreffeh- azınlıklarla devletin zalim mekanizmaları onlara hep engel olmaktadır. Biz mazlum ve mahrum halkı kurtarmakla vazifeliyiz. Biz mazlumlardan yana ve zalimlere düşman olmakla mükellefiz. Emir'el Müminin'in -s- değerli oğluna yazdığı meşhur vasiyette vurgulayıp hatırlattığı vazifedir bu: "Mazluma yardımcı ol, zâlime düşman kesil !"..' kaynak; "İslami Devlet" kitabı, İmam Humeyni

Şah rejimince Irak'ta sürgündeyken Irak Alimlerine verdiği bu hutbenin devamında Ayetullah Humeyni, İslam Ülkelerinin emperyalist güçlerin sultasından kurtulup birlik olmasıyla Osmanlı gibi ve hatta daha öte bu zalim sömürgecilerin zorba ellerini İslam ülkelerinden ve belki de tüm dünyanın mazlum (3. dünya) ülkelerinden keseceklerini müjdeliyor.. İNŞALLAH..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt