Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

*_İnsan Suresi_* (1 Kullanıcı)

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
26- Gecenin bir bölümünde O'na secde et ve geceleyin uzun uzadıya O'nu tesbih et.

İNSAN SURESİ
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Bismillahirrahmanirrahim

2. Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık.


 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla

1- Gerçek şu ki, insanın üzerinden, daha kendisi anılmaya değer bir şey değilken, uzun zamanlardan (dehr) bir süre (hin) gelip-geçti.
2- Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.
3- Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör.
4- Doğrusu Biz kafirlere zincirler, demir halkalar (tomruklar) ve çılgınca yanan bir ateş hazırladık.
5- Şüphesiz ki iyiler (ebrar), karışımı kafur olan bir kadehten içerler.
6- Allah'ın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynak; onu fışkırttıkça fışkırtıp akıtırlar.
7- Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.
8- Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler.
9- "Biz size, ancak Allah'ın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür."
10- "Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimiz'den korkuyoruz."
11- Artık Allah, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.
12- Ve sabretmeleri dolayısıyla cennetle ve ipekle ödüllendirmiştir.
13- Orada tahtlar üzerinde yaslanıp-dayanmışlardır. Orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler.
14- (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış.
15- Çevrelerinde gümüşten billur kablar, kupalar dolaştırılır.
16- Gümüşten billur kaplar ki, onları belli bir ölçüyle tespit etmişlerdir.
17- Orada onlara bir kadeh içirilir ki, karışımı zencefildir.
18- Bir pınar ki orada "selsebil" olarak adlandırılır.
19- Çevrelerinde (gençlikleri ve dinçlikleri) ebedi kılınmış civanlar dolaşır-durur; sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın.
20- Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.
21- Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir. Rableri onlara tertemiz bir şarab içirmiştir.
22- Şüphesiz, bu, sizin için bir mükafaattır. Sizin çaba-harcamanız şükre değer (meşkur:makbul) görülmüştür.
23- Gerçek şu ki, Kur'an'ı senin üzerine 'safhalar halinde bir indirme tarzıyla (tenzil)’ indiren Biziz, Biz.
24- Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster. Onlardan günahkar veya nankör olana itaat etme.
25- Ve sabah, akşam Rabbinin adını zikret.
26- Gecenin bir bölümünde O'na secde et ve geceleyin uzun uzadıya O'nu tesbih et.
27- Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ı seviyorlar. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakıyorlar.
28- Onları Biz yarattık ve bağlarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz zaman da onları benzerleriyle değiştiririz.
29- Şüphesiz, bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol bulabilir.
30- Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
31- Dilediğini Kendi rahmetine sokar. Zalimlere ise, onlar için acı bir azap hazırlamıştır.
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
“Ne yana bakarsan bak, yığınla nimet ve büyük bir mülk görürsün.”

İnsan 20

 

Ayse_92_38

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2011
Mesajlar
315
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Allah c.c. senden razi olsun kardesim cok güzel bir paylasim allaha emanet ol selam ve duaile
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
insan%252027.jpg
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
23- Gerçek şu ki, Kur'an'ı senin üzerine 'safhalar halinde bir indirme tarzıyla (tenzil)’ indiren Biziz, Biz.
24- Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster. Onlardan günahkar veya nankör olana itaat etme.
25- Ve sabah, akşam Rabbinin adını zikret.
26- Gecenin bir bölümünde O'na secde et ve geceleyin uzun uzadıya O'nu tesbih et.
27- Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ı seviyorlar. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakıyorlar.

İNSAN SURESİ
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Bismillahirrahmanirrahim

2. Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
"Hiç şüphesiz, Biz her şeyi kader ile yarattık" (Kamer Suresi, 49) ayeti ile haber verildiği gibi, canlı cansız bütün varlıklar bir kader ile yaratılmışlardır. Kâinattaki her varlığın kaderi, sonsuz akıl ve bilgi sahibi olan Allah tarafından belirlenmiştir. Hiçbir varlık, başına gelecek iyi ya da kötü bir olaya engel olamaz veya tersine çeviremez.
İnsan, hayatı boyunca Allah’ın kendisi için dilediği ve yarattığı birtakım olaylarla karşılaşır. "Onların işlemiş oldukları herşey kitaplarda (yazılı)dır. Küçük, büyük her şey satır satır (yazılı)dır." (Kamer Suresi, 52-53) ayetinden de anlaşıldığı gibi işlediğimiz her şey Allah katında bellidir.

Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi birmusibetyoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır. (Hadid Suresi, 22) Çok açıktır ki, yeryüzünde olan ve nefsimizde meydana gelen her olay, daha biz yaratılmadan önce Levh-i Mahfuz’da yazılıdır. Sahip olduğumuz cüzi irademiz de, kaderi yendiğimizi (haşa) zannettiğimiz olaylar da zaten kaderimizin birer parçasıdır. Bu nedenle insanın kaderinin dışına çıkması veya kaderini değiştirmesi mümkün değildir. Olaylar karşısında verilen tepkiler de Allah’ın takdiri sonucunda gerçekleşir. "...Allah'ın emri, takdir edilmiş bir kaderdir" (Ahzab Suresi, 38)

Yüce Rabbimizin Kuran’da bildirdiği üzere, bütün insanlar Allah’ın kontrolünde yaşamaktadırlar. "Onları siz öldürmediniz, ama onları Allah öldürdü; attığın zaman sen atmadın, ama Allah attı. Müminleri kendinden güzel bir imtihanla imtihan etmek için (yaptı). Şüphesiz Allah işitendir, bilendir." (Enfal Suresi, 17) ayeti bu gerçeği çok net anlatmaktadır.

Allah zaman ve mekândan münezzehtir. Zamana tabi olan insandır. Allah katında her şey tek bir nokta gibi bir anda olmuş ve bitmiştir. Kulları için belirlediği sınavlar karşısında kullarının vereceği tepkileri beklemek, eksikliklerden münezzeh olan Yüce Rabbimize bir iftira olur. (Rabbimi tenzih ederim, yüceltirim) Dedi ki: "Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız? "Dediler ki: "Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor." Dedi ki: "Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz,"(Mü’minun Suresi 112-114) ayetinden de anlaşıldığı gibi, dünyada yaşadığımız koskoca bir ömür, Allah katında az bir zaman olarak tanımlanmıştır.

Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için bir örnek verelim. Bir sinema filmi düşünün; oyuncuları, senaryosu, yönetmeni bellidir. Bizler, filmi izledikçe konusuna ve yaşananlara şahit oluruz. Biz henüz filmin başında olsak da o filmin sonu bellidir. Filmin senaristi kötü bir karakteri dilediğinde iyi, iyi olanı da kötü kimliğe dönüştürebilir. Bizim yapacağımız hiçbir müdahale filmin konusunu veya sonucunu değiştirmeyecektir. İşte yaşam da bir nevi film gibidir. Herkes hayatı boyunca, cennet veya cehennemde olmasına sebep olan her davranışına şahit kılınır.

Bu noktada insanın aklına şu soru gelebilir. Her şey belliyse ben neden çaba gösteriyorum? İslam teslimiyettir. İman eden bir insan için Allah’ın belirlediği kaderden razı olmak ve kadere teslim olmanın lüksünü yaşamak en akılcı tavır olur. Allah’ın ilmini küçücük aklımızla sorgulamak samimi olarak iman eden hiçbir kula yakışmaz. Zira Allah’ın kadrini layığıyla takdir eden hiçbir kul da, böyle bir yanlışın içine düşmez. Şimdi sen, kendi hevasını ilah edinen ve Allah'ın birilimüzere kendisini saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah'tan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmüyor musunuz? (Casiye Suresi, 23)

Allah’ın dilemesi dışında hiçbir şey gerçekleşemez. …Artık dileyen Rabbine bir yol bulabilir.Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz…(İnsan Suresi, 29-30) ayetinden de anlaşıldığı gibi Allah dilemedikçe insan hiçbir şey dileyemez. Şayet bunun mümkün olduğu iddia ediliyorsa, tüm inananların iradelerini kullanarak peygamberlerin o mükemmel ahlaklarına ulaşmaları gerekir. Ancak Rabbin, dilediğini yaratır veseçer;seçim onlara ait değildir.(Kassas Suresi, 68) ayeti bu iddiaların çok açık bir cevabıdır.

De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim mevlamızdır. Ve müminler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler."(Tevbe Suresi, 51)
İnsanın kadere olan inancı, güveni ve Allah'a olan teslimiyeti ne kadar sağlamsa, hissedeceği rahatlık, huzur ve güven de o kadar büyük olacaktır. "... Allah Kendi (dini)ne yardım edenlere kesin olarak yardım eder..." (Hac Suresi, 40) ayetinden de anlaşıldığı gibi Allah, samimi iman eden ve Kendi dinine yardım eden her kuluna yardım eder. Allah iman edenlerin dostu ve velisidir.

İbrahim Akın


 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt