Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

:_:rabbime nekadar ibadet ediyoruz:_: (1 Kullanıcı)

hanzala44

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2009
Mesajlar
268
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen'den yardım dileriz (1/4)

"Rabbimiz, ikimizi sana teslim olmuş (müslümanlar) kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş (müslüman) bir ümmet (ver) Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin" (2/128)

Yoksa siz, Yakub'un ölüm anında, orada şahidler miydiniz? O, oğullarına: "Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?" dediğinde, onlar: "Senin ilahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilahı olan tek bir ilaha ibadet edeceğiz; bizler ona teslim olduk" demişlerdi (2/133)

(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah'ı anın İnsanlardan öylesi vardır ki: "Rabbimiz, bize dünyada ver" der; onun ahirette nasibi yoktur (2/200)

"Gerçekten Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir Öyleyse O'na ibadet edin Dosdoğru olan yol işte budur" (3/51)

Allah'a ibadet edin ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez (4/36)

Mesih ve yakınlaştırılmış (yüksek derece sahibi) melekler, Allah'a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar Kim O'na ibadet etmeye 'karşı çekimser' davranırsa ve büyüklenme gösterirse (bilmeli ki,) onların tümünü huzurunda toplayacaktır (4/172)

Andolsun, "Şüphesiz Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler küfre düşmüştür Oysa Mesih'in dediği (şudur) "Ey İsrailoğulları, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin Çünkü O, kendisine ortak koşana şüphesiz cenneti haram kılmıştır, onun barınma yeri ateştir Zulmedenlere yardımcı yoktur" (5/72)

De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır" (6/162)

Onların içinde bulundukları şey (din) mahvolucudur ve yapmakta oldukları şeyler (ibadetler) de geçersizdir" (7/139)

Şüphesiz Rabbinin katında olanlar, O'na ibadet etmekten büyüklenmezler; O'nu tesbih ederler ve yalnız O'na secde ederler (7/206)

Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar O'ndan başka ilah yoktur O, bunların şirk koştukları şeylerden yücedir (9/31)

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele (9/112)

O gün, onların tümünü bir arada toplayacağız, sonra şirk katanlara: "Yerinizden ayrılmayınız; siz de, şirk koştuklarınız da" diyeceğiz Artık onların arasını açmışızdır Şirk koştukları derler ki: "Siz bize ibadet ediyor değildiniz" (10/28)

"Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik" (10/29)

De ki: "Ey insanlar, eğer benim dinimden yana bir kuşku içindeyseniz, ben, sizin Allah'tan başka ibadet ettiklerinize ibadet etmiyorum, ancak ben, sizin hayatınıza son verecek olan Allah'a ibadet ederim Ben, mü'minlerden olmakla emrolundum" (10/104)

Öyle ki, Allah'tan başkasına ibadet etmeyin Gerçekten ben, sizi O'nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim; (11/2)

Ad (halkına da) kardeşleri Hud'u (gönderdik) Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur Siz yalan olarak (tanrılar) düzenlerden başkası değilsiniz (11/50)

Semud (halkına da) kardeşleri Salih'i (gönderdik) Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur O sizi yerden (topraktan) yarattı ve onda ömür geçirenler kıldı Öyleyse O'ndan bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe edin Şüphesiz benim Rabbim, yakın olandır, (duaları) kabul edendir" (11/61)

Medyen (halkına da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, O'ndan başka ilahınız yoktur Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın; gerçekten sizi bir 'bolluk ve refah (hayır)' içinde görüyorum Doğrusu sizi çepeçevre kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum" (11/84)

Hak olan çağrı (dua, ibadet) yalnızca O'na (olan)dır Onların Allah'tan başka çağırdıkları ise, onlara hiç bir şeyle cevab veremezler (Onların durumu) yalnızca, ağzına gelsin diye, iki avucunu suya uzatan(ın boşuna beklemesi) gibidir Oysa ona gelmez İnkar edenlerin duası, sapıklık içinde olmaktan başkası değildir (13/14)

Ve yakîn sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et (15/99)

De ki: "Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın" (18/110)

Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde O'na ibadet et ve O'na ibadette kararlı ol Hiç O'nun adaşı olan birini biliyor musun? (19/65)

"Gerçekten Ben, Ben Allah'ım, Ben'den başka ilah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl" (20/14)

Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve yorgunluk duymazlar (21/19)

Senden önce hiç bir elçi göndermedik ki, ona şunu vahyetmiş olmayalım: "Benden başka ilah yoktur, öyleyse bana ibadet edin" (21/25)

Ve onları, kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan-fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik Onlar bize ibadet edenlerdi (21/73)

Böylece onun duasına icabet ettik Kendisinden o derdi giderdik; ona katımızdan bir rahmet ve ibadet edenler için bir zikir olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte bir katını daha verdik (21/84)

Gerçekten, sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir Ben de sizin Rabbinizim, öyleyse bana ibadet ediniz (21/92)

İnsanlardan kimi, Allah'a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de İşte bu, apaçık bir kayıptır (22/11)

Biz her ümmete bir ibadet tarzı (Mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler Öyleyse, (din) iş(in)de seninle çekişmesinler Sen, Rabbine çağır Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin (22/67)

Ey iman edenler, rüku edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır işleyin, umulur ki kurtuluş bulursunuz (22/77)

Onlara da kendi içlerinden: "Allah'a ibadet edin O'nun dışında sizin başka ilahınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?" (desin) diye içlerinden bir elçi gönderdik (23/32)

Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir Onlar, yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır (24/55)

Allah'ı bırakıp kendilerine yarar ve zarar sağlayamayacak şeylere ibadet ediyorlar Kafir, (asıl) kendi Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır (25/55)

(De ki "Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı Her şey O'nundur Ve müslümanlardan olmakla emrolundum" (27/91)

Sana Kitap'tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl Gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür Allah, yaptıklarınızı bilir (29/45)

Ey iman eden kullarım, şüphesiz benim arzım geniştir; artık yalnızca bana ibadet edin (29/56)

Şüphesiz, sana bu Kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet et (39/2)

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler "Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz" Elbette Allah, kendi aralarında hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir Gerçekten Allah, yalancı, kafir olan kimseyi hidayete erdirmez (39/3)

Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden (gibi) midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler" (39/9)

De ki: "Ben, dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet etmekle emrolundum" (39/11)

De ki: "Ben dinimi yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet ederim" (39/14)

"Siz, O'nun dışında dilediklerinize ibadet edin" De ki: "Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem yakınlarını hüsrana uğratanlardır Haberiniz olsun; bu apaçık olan hüsranın kendisidir" (39/15)

Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim Doğrusu Bana ibadet etmekten büyüklenen (müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir (40/60)

Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir Siz güneşe de, aya da secde etmeyin Allah'a secde edin, ki bunları kendisi yaratmıştır Eğer O'na ibadet edecekseniz (41/37)

Dediler ki: "Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz onlara ibadet etmezdik" Onların bundan yana hiç bir bilgileri yoktur Onlar, yalnızca 'zan ve tahminle yalan söylüyorlar' (43/20)

İnsanlar haşrolunduğu (bir araya getirildiği) zaman, (Allah'tan başka taptıkları) onlara düşman kesilirler ve (kendilerine) ibadet etmelerini de tanımazlar (46/6)

Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım (51/56)

Belki onun Rabbi, -eğer o sizi boşayacak olursa- ona yerinize sizlerden daha hayırlı müslüman, mü'min, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler' verir (66/5)

Şu bir gerçek ki, Allah'ın kulu (olan Muhammed,) O'na dua (ibadet ve kulluk) için kalktığında, onlar (müşrikler,) neredeyse çevresinde keçeleşeceklerdi (72/19)

Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından daha sağlamdır (73/6)

Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et (94/7)
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Selamun aleyküm.Allah razı olsun paylaşımınız için..
 

kadiryavuz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ara 2009
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Hicret, tüm çağların karanlığında yol arayan insanlığı vahyin aydınlığına çıkartan kutlu bir yolculuğun mührüdür gönüllere... Sevgi ve saadet dolu bir kucağa yürüyüş… Sabrın doruk noktasına ulaştığı an… Tebliğe açılan en büyük kapı… Ve Hicret, aynı zamanda yapılacak olan fethin başlangıcı… Hicret’in 1428’inci yılını yine coşkuyla kutluyoruz. Anadolu Gençlik Derneği yeni hicri yıl münasebetiyle Türkiye’nin her yerinde etkinlikler düzenliyor. Yeni hicri yılbaşı münasebetiyle bir dizi etkinlik düzenleyecek olan AGD İstanbul Şubesi’nin Başkanı Ö. Fuat Günday ile Hicret’in anlamı ve AGD’nin düzenleyeceği etkinlikleri konuştuk.
AGD her platformda çeşitli vesilelerle milletimizin kendi kimliğini, değerini toplumumuzun ilgisine sunuyor. Bugünlerde yine bu amaca dönük olarak Hicri Yılbaşı programları düzenleyeceksiniz. Hicret sizin için ne anlama geliyor?

Hicretin muhtevasını anlayabilmek için hicret öncesi dönemi iyi tahlil etmek gerekiyor. Hz. Peygamber, kendisine Allah tarafından gönderilen ilahi mesajı Mekke toplumuna birebir ve tedrici metod ile anlattığı halde dönemin Mekke müşrikleri bu kutsi davete icabet etmediler. Bu süreçte ilahi mesajı kabul edenler bundan önceki vahiy serencamında olduğu gibi fakir ve kimsesiz insanlardan müteşekkildi. Mekkeli müşrikler davete icabet etmedikleri gibi İslam’ı, bulundukları dönemin karanlığından vahyin aydınlığına kurtuluş yolu olarak seçen Müslümanlara baskı ve şiddet uyguladılar. Küfürde inatlaşan Kureyş’in bu kini devam edince ve Yesrib’den gelen ve Müslüman olan kimselerin ezilen Müslümanları Medine’ye davet etmesiyle bu hicret yolculuğu gerçekleşti. Bu göçü, karanlığı aydınlatmak için girişilen yolda bir terk ediş olarak görmek gerekir. Çünkü hicret, İslam’ın gür sesini daha etkin ve sistemli bir şekilde duyurmaya yönelik hareket alanını genişletmek için yapılan girişim olarak görülmelidir.

Hicretin sonuçları ve günümüze yansımaları nelerdir?

Günümüz insanı bulunduğu her ortamda sembolik gibi görünen hicretler yaşamaktadır aslında. Allah ve Resulünün bize yap dediğini yapmak ve kaçınmamızı emrettikleri hususlardan kaçınmak, batılın yörüngesindeki düşünce iklimimizi hakka yönlendirmek, geleneklerimizi, zevklerimizi ve dostlarımızı terk etmeden bulunduğumuz toprağı terk etmek çok zordur. İşte bu manayı Efendimizin ifadesiyle vurgulamak isterim ‘Asıl muhacir, Allah’ı yasakladıklarını terk edendir’. Hicretteki muhtevayı kavramamız; iman ve sabrın, tevekkül ve fedakârlığın ve gerçek manada İslam kardeşliğinin tesisi ile mümkündür. Unutmamalı ki, Mü’minler canlarını ve mallarını değil, gerçek manada ve çok samimi olarak imanlarını kurtarmak için hicret etmişlerdi.

Bu programları neden düzenliyorsunuz?

Hicret, aynı zamanda bir paylaşımdır, hüznü ve sevinci. Mekke’den Medine’ye hicret eden Muhacir ve Onları Medine’de maddi ve manevi her türlü imkânlarını seferber eden Ensar arasındaki kardeşliğin sembolüdür. İşte bu şefkat, merhamet ve kardeşliğin gelecek nesillere örnek teşkil etmesi için bizler bu Hicret Programlarını gerçekleştirmeyi üzerimize borç bildik. Bu programlar insanımızın Kur’an’da ifade buyrulan ‘Ancak Mü’minler kardeştir’ ilkesine bağlı ve bu şuur çerçevesinde inanıp yaşaması hususunda teşvik edici mahiyet içermektedir.

Programların içeriğinden bahseder misiniz?

Anadolu Gençlik Deneği İstanbul Şubesi olarak Hicri 1428’inci Yeni Yıl münasebetiyle İstanbul’un tüm ilçelerinde etkinlikler düzenleyeceğiz. Cumartesi akşamı 19.00’da Başakşehir’de ‘Hicret Gecesi’ ile ’Hicret Etkinlikleri’ni taçlandırıyoruz. Bu programa DİB eki Başkanı Lütfü Doğan, Dr. H. İbrahim Kutlay ve Mehmet Akça Tasavvuf Müziği Topluluğu katılacak. Derneğimizin 21 Ocak Pazar günü saat 11’de Eyüp Münzevi Camii önünden başlatacağı ve Eyüpsultan Meydanı’nda sona erecek olan ve ilkini düzenleyeceği ‘Hicret Yürüyüşü’ adlı etkinliğin şimdiden çok büyük bir yankı yapması bekliyoruz. Program; Yürüyüş Korteji, Gül Dağıtımı, Mehteran, Basın Açıklaması ve Aşure Dağıtımı şeklinde gerçekleştirilecek. Bu iki program Şube Başkanlığımız tarafından düzenleniyor. Bunların yanı sıra AGD, içerisine girdiğimiz yeni hicri yılda İstanbul’un hemen hemen tüm ilçelerin Hicret etkinlikleri düzenleyecek.

Muhacir mi, Ensar mı olmak zor?

Muhacir; toprağından, malından, yârinden, Mekke’den, İbrahim’in Ka’besi’nden, sevilen ve özlenen ne varsa ondan ve akideleri uğruna her şeyden feragat edip giden insanlardır. Ensar ise; Allah’a kaçanları, Allah adına bağırlarına basanlardır. Kardeşliğin ve fedakârlığın Kur’an’la övülen eşsiz örneklerini tarihe yazıp gidenlerdir. Cenab-ı Hak yollarında gitmeyi nasip etsin.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

İlk nazil olan ayetlerden birisinde, ‘Pislikten uzaklaş’ (Müddesir 5) denilmektedir. Nasıl uzaklaşacağız, ne yapmalıyız? Benlikten bizliğe, başkalarına teslim olmaktan Allah’a teslim olmaya, zalimlerin yanında yer almaktan mazlumların derdine derman olmaya, yetim malı yiyenlerin yanından yetimlerin haklarını savunanların yanına faizden meşru kazanca, kula kul olanların yanından Allah’a kul olanların yanına, cimrilikten cömertliğe, israftan tutumluluğa, Allah’a, Resulüne, ana- babaya isyandan itaate hicret edeceğiz. Kibirden tevazua, iftiradan ayıpları gizlemeye, günah sokaklarından sevap caddelerine, katranlıktan aydınlığa, yalandan doğruya özetle bütün ‘izm’lerin eğri yolundan İslam’ın doğru yoluna hicret edelim. Hicret yolculuğumuz hayırlı olsun.
 

hanzala44

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2009
Mesajlar
268
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen'den yardım dileriz (1/4)

"Rabbimiz, ikimizi sana teslim olmuş (müslümanlar) kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş (müslüman) bir ümmet (ver) Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin" (2/128)

Yoksa siz, Yakub'un ölüm anında, orada şahidler miydiniz? O, oğullarına: "Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?" dediğinde, onlar: "Senin ilahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilahı olan tek bir ilaha ibadet edeceğiz; bizler ona teslim olduk" demişlerdi (2/133)

(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah'ı anın İnsanlardan öylesi vardır ki: "Rabbimiz, bize dünyada ver" der; onun ahirette nasibi yoktur (2/200)

"Gerçekten Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir Öyleyse O'na ibadet edin Dosdoğru olan yol işte budur" (3/51)

Allah'a ibadet edin ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez (4/36)

Mesih ve yakınlaştırılmış (yüksek derece sahibi) melekler, Allah'a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar Kim O'na ibadet etmeye 'karşı çekimser' davranırsa ve büyüklenme gösterirse (bilmeli ki,) onların tümünü huzurunda toplayacaktır (4/172)

Andolsun, "Şüphesiz Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler küfre düşmüştür Oysa Mesih'in dediği (şudur) "Ey İsrailoğulları, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin Çünkü O, kendisine ortak koşana şüphesiz cenneti haram kılmıştır, onun barınma yeri ateştir Zulmedenlere yardımcı yoktur" (5/72)

De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır" (6/162)

Onların içinde bulundukları şey (din) mahvolucudur ve yapmakta oldukları şeyler (ibadetler) de geçersizdir" (7/139)

Şüphesiz Rabbinin katında olanlar, O'na ibadet etmekten büyüklenmezler; O'nu tesbih ederler ve yalnız O'na secde ederler (7/206)

Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar O'ndan başka ilah yoktur O, bunların şirk koştukları şeylerden yücedir (9/31)

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele (9/112)

O gün, onların tümünü bir arada toplayacağız, sonra şirk katanlara: "Yerinizden ayrılmayınız; siz de, şirk koştuklarınız da" diyeceğiz Artık onların arasını açmışızdır Şirk koştukları derler ki: "Siz bize ibadet ediyor değildiniz" (10/28)

"Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik" (10/29)

De ki: "Ey insanlar, eğer benim dinimden yana bir kuşku içindeyseniz, ben, sizin Allah'tan başka ibadet ettiklerinize ibadet etmiyorum, ancak ben, sizin hayatınıza son verecek olan Allah'a ibadet ederim Ben, mü'minlerden olmakla emrolundum" (10/104)

Öyle ki, Allah'tan başkasına ibadet etmeyin Gerçekten ben, sizi O'nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim; (11/2)

Ad (halkına da) kardeşleri Hud'u (gönderdik) Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur Siz yalan olarak (tanrılar) düzenlerden başkası değilsiniz (11/50)

Semud (halkına da) kardeşleri Salih'i (gönderdik) Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur O sizi yerden (topraktan) yarattı ve onda ömür geçirenler kıldı Öyleyse O'ndan bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe edin Şüphesiz benim Rabbim, yakın olandır, (duaları) kabul edendir" (11/61)

Medyen (halkına da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, O'ndan başka ilahınız yoktur Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın; gerçekten sizi bir 'bolluk ve refah (hayır)' içinde görüyorum Doğrusu sizi çepeçevre kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum" (11/84)

Hak olan çağrı (dua, ibadet) yalnızca O'na (olan)dır Onların Allah'tan başka çağırdıkları ise, onlara hiç bir şeyle cevab veremezler (Onların durumu) yalnızca, ağzına gelsin diye, iki avucunu suya uzatan(ın boşuna beklemesi) gibidir Oysa ona gelmez İnkar edenlerin duası, sapıklık içinde olmaktan başkası değildir (13/14)

Ve yakîn sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et (15/99)

De ki: "Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın" (18/110)

Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde O'na ibadet et ve O'na ibadette kararlı ol Hiç O'nun adaşı olan birini biliyor musun? (19/65)

"Gerçekten Ben, Ben Allah'ım, Ben'den başka ilah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl" (20/14)

Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve yorgunluk duymazlar (21/19)

Senden önce hiç bir elçi göndermedik ki, ona şunu vahyetmiş olmayalım: "Benden başka ilah yoktur, öyleyse bana ibadet edin" (21/25)

Ve onları, kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan-fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik Onlar bize ibadet edenlerdi (21/73)

Böylece onun duasına icabet ettik Kendisinden o derdi giderdik; ona katımızdan bir rahmet ve ibadet edenler için bir zikir olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte bir katını daha verdik (21/84)

Gerçekten, sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir Ben de sizin Rabbinizim, öyleyse bana ibadet ediniz (21/92)

İnsanlardan kimi, Allah'a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de İşte bu, apaçık bir kayıptır (22/11)

Biz her ümmete bir ibadet tarzı (Mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler Öyleyse, (din) iş(in)de seninle çekişmesinler Sen, Rabbine çağır Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin (22/67)

Ey iman edenler, rüku edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır işleyin, umulur ki kurtuluş bulursunuz (22/77)

Onlara da kendi içlerinden: "Allah'a ibadet edin O'nun dışında sizin başka ilahınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?" (desin) diye içlerinden bir elçi gönderdik (23/32)

Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir Onlar, yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır (24/55)

Allah'ı bırakıp kendilerine yarar ve zarar sağlayamayacak şeylere ibadet ediyorlar Kafir, (asıl) kendi Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır (25/55)

(De ki "Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı Her şey O'nundur Ve müslümanlardan olmakla emrolundum" (27/91)

Sana Kitap'tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl Gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür Allah, yaptıklarınızı bilir (29/45)

Ey iman eden kullarım, şüphesiz benim arzım geniştir; artık yalnızca bana ibadet edin (29/56)

Şüphesiz, sana bu Kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet et (39/2)

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler "Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz" Elbette Allah, kendi aralarında hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir Gerçekten Allah, yalancı, kafir olan kimseyi hidayete erdirmez (39/3)

Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden (gibi) midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler" (39/9)

De ki: "Ben, dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet etmekle emrolundum" (39/11)

De ki: "Ben dinimi yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet ederim" (39/14)

"Siz, O'nun dışında dilediklerinize ibadet edin" De ki: "Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem yakınlarını hüsrana uğratanlardır Haberiniz olsun; bu apaçık olan hüsranın kendisidir" (39/15)

Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim Doğrusu Bana ibadet etmekten büyüklenen (müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir (40/60)

Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir Siz güneşe de, aya da secde etmeyin Allah'a secde edin, ki bunları kendisi yaratmıştır Eğer O'na ibadet edecekseniz (41/37)

Dediler ki: "Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz onlara ibadet etmezdik" Onların bundan yana hiç bir bilgileri yoktur Onlar, yalnızca 'zan ve tahminle yalan söylüyorlar' (43/20)

İnsanlar haşrolunduğu (bir araya getirildiği) zaman, (Allah'tan başka taptıkları) onlara düşman kesilirler ve (kendilerine) ibadet etmelerini de tanımazlar (46/6)

Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım (51/56)

Belki onun Rabbi, -eğer o sizi boşayacak olursa- ona yerinize sizlerden daha hayırlı müslüman, mü'min, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler' verir (66/5)

Şu bir gerçek ki, Allah'ın kulu (olan Muhammed,) O'na dua (ibadet ve kulluk) için kalktığında, onlar (müşrikler,) neredeyse çevresinde keçeleşeceklerdi (72/19)

Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından daha sağlamdır (73/6)

Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et (94/7)

güncelleme.....
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt