SAVARONA
Amerika’nın zenginlerinden Cadwalader isimli kadın,1930 yılında,Alman Blohm und Voss Tersanesi’ne bir yat ısmarladı.
29 Temmuz 1930 günü bir törenle tekne kızağa kondu.28 Şubat 1931’de de tamamlandı.
Geminin safrası civalı olduğundan 90 derece yatmadıkça batmaz
Yemek ve dinlenme salonları…Kütüphane, bar ve kamaralarıyla, yolcu gemisinden cok , bir eve benzetilmişti.
Bayn Cadwalader Portekiz’de gördüğü bir şömineyi almak istedi, buna muvaffak olamayınca tarihi satoyu büyünüyle satın alıp, şöminesini yata taktırdı.
Müzik seti,bardak takımları,porselen tabaklar,mobilyalar,halılar…Bir gemi ne kadar süslenebilirse o kadar süslenmiş,merdivenlerden, direklerden vazolara kadar, her şey şahaneydi.
On milyon dört yüz bin mal oldu. [10.400.000 $]
Amerika Birleşik Devletleri “Neden bu gemiyi Amerika’da değil de Almanya’da inşa ettirdin?” diyerek, yatın maliyeti kadar da gümrük bindirmişti.
Kadıncağız gemisini, götüremeyip satısa cıkarmıstı.
Almanlar bu güzel gemiyi başka ülkeye kaptırmamak için üzerine haciz koydu.
Amerika da New York limanına giren bir Alman transatlantiğine el koyup: “Savarona’dan haczi kaldırısanız, bu gemiyi serbest bırakırız.” demişlerdi.
Artık Savarona ile devlet baskanları yakınen alakadar oluyordu.
ABD Başkanı F.Roosevelt, Savorana’yı Türkiye’nin almasını istiyor.Hitler de buna razı olunca, gemi Türkiye’ye satılacaktı.
SAVA, Zümrüdüanka gibi ismi olup, cismi olmayan bir kuş.Anlatik’te yasarmıs kuğu türündenmiş…
RONA, Cadwalader’in kızlık ismi. İkisi birleşince SAVARONA olmuş. Gemi, Türkiye’ye satılırken, isminin değiştirilmemesi şart koşulmuş.
Savarona limanlarda bekletildiğinden, alındığında altı yaşındaymıs.
Bembeyaz bordası, sarı bacaları, çok güzel görüntüsüyle 1 Mart 1938’de satın alınmış, 24 Mart’ta Southampton limaında bayrağımız çekilmiş. 45 kişilik mürettebat onu tekrar Hamburg limanına getirmiş. Bakım ve onarımı yapıldıktan sonra Cebelitarık’tan Akdeniz’e geçip 1 Haziran 1938 sabahı Florya açıklarında demirledi.
Aynı gün Dolmabahçe önüne gelen Savarona’ya Atatürk, Başvekil Celal Bayar ve bir kısım devlet adamaları Acar Motoruyla ulaşıp yatı gezdiler.
Yat’ı çok beğenen Atatürk, günleri burada geçirmeye çalıştı.Yemekleri, toplantıları artık Savarona’daydı.
9 Temmuz 1938’de Bakanlar Kurulu burada toplandı, Hatay meselesi burada görüşüldü.
Yat’daki rutubet ve sıcaklık Atatürk’ün hastalığını artırınca doktorlar, Dolmabahçe Sarayı’na geçmesini istediler. Savarona’da 54 gün kalabilmişti.
Ölümünden sonra Ulaştırma Bakanlığı’nın emriyle İstanbul limanına verildi. Sicil numarası 2.051.
İkinci Dünya Savası’nda onu Kanlıca’da korudular.
2 Temmuz 1951’den itibaren Deniz Harp Okulu’nun eğitim gemisi oldu.
3 Ekim 1979’da yakıldı, yangın 24 saat sürdü, suçlusu bulunamadı.
Tekrar tamir ettirildi, turizm amacıyla kullanılmaktadır.
SAVARONA YATI, 1938’de ON MİLYON DÖRT YÜZ BİN DOLARA [10.400.000$] SATIN ALINMIŞTI, AYNI PARAYLA 5 FABRİKA KURULABİLİRDİ..