Yürüyorsun, telaşların omuzlarında. Ç/alışıyorsun, umutların köşe başlarında. Yaşıyorsun, özlemlerin yarınların ardında. Gülüyorsun, mutlulukların var-yok arasında gidip gelmelerde. An'ın bıçak sırtında nefes alıp veriyorsun. Aldığın nefes kadar u/mutlusun, verdiğin kadar huzurlusun.
Sürekli ve kalıcı sanıyorsun kendini. Oysa bedenini bir andan bir sonraki an'a taşıyamıyorsun. Sonraların sonrasında hayâllerin. İki du/dağının arasında hayatın. Alıp verdiğin nefes kadar varsın. Nefesin ha bitti ha bitecek.
Varlığını çoğaltıyorsun kendince. Biriktiriyorsun, elinde olanlar gitti gidecek.
Kızgın bir kor gibi avucunda kaygıların. Şehrin girdaplarında bir varsın bir yoksun. Umut ile umutsuzluk arasında dolanıyorsun.
Kaldırımların sana söyleyeceği yok. Kapılar bir yerlere açılmıyor. Meydanlar sesine ses katmıyor. Sokaklar kalbine çıkmıyor... Aynalarda yüzün eskimiş, ağlıyor...
Bilmeden benliğini sivriltmişsin. Farkında değilsin, umutlarının hepsini cılız nabzına taşımışsın. Sesin çöle düşüyor, sözün boşlukta kalıyor. Huzurda/n az/alıyorsun her an; hüsranın büyüyor.
Bugün Cuma... Varlığın bayramı bugün. Seni Var edenin, seni severek var kıldığını haykırıyor ezanlar. Seni sevenlerin ve sevdiklerinin arasına katan Rabbinin, varlığını, sadece varlığını, hiç bir şeye sahip olmasan da, hiç bir albenili görüntüye sığmasan da, hiç koşulsuz kabul ettiğinin habercisi ezanlar.
Dur şimdi... Şimdi dur! Kendini kırılgan aynalarda çoğaltmaya çalışan bencilliğini sustur. Seni boş sevdaların yokuşuna süren hırsını sakinleştir. Seni hızına erişemeyeceğini bantlarda koşturanların çağrılarına kulağını kapat...
Alışverişi kes; "canını ve malını güzel bir alışverişle satın almak*" istediğini söyleyen Rabbinin kutsiler pazarına koş... Seni Yusuf (a.s.) gibi ucuza satın almak isteyen bezirgânların elinden kurtar gömleğinin yakasını.
Gürültüyü kes; secdenin sükûnetine at özlemlerini. Kıskanıp da seni, güyâ iyiliğin için binbir cezbeyle dünyanın kuyusuna atmak isteyen, atıp da ardından kanlı gömleğine bakarak yalan yere ağlayacak sahte kardeşlerinden uzağa at kalbini ve kalıbını.
Bugün Cuma...
Dünyadan ümidini kes...
Sonsuzun pınarına yapıştır dudağını...
_SENAİ DEMİRCİ_