Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

8 MART Dünya kadınlar günü... (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
00175003.jpg



Bir Kadın Çocuktur Aslında.....


Çocuk gibi davranmayı sever. Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini de ister. Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak okşamalıdır erkek kadını. Ama hiçbir kadın çocuk muamelesi görmek istemez. Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister. Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz.

Bir kadın güçlüdür aslında.

Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez. İster ki erkeğin gücü kendisine huzur versin. Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler. Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu
görecektir. Ancak kadını gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz. Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.

Bir kadın sevgilidir aslında.

İçinde her zaman sevgiyi taşır. Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay. kıramaz. Zor sever ama tam sever. Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir. Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız. Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz. Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz. Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette. Bunun nedeni ise engelleyemedikleri 'acımak' duygusudur.

Bir kadın yalnızdır aslında.

Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi
karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.

Bir kadın çılgındır aslında.

Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez. Yaratıcılığının sınırı yoktur. Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz yaratıcılığını. Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir. Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır.

Bir kadın hayattır aslında.

Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor. Yemek yemek. su içmek bile. Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?
Anlıyorsanız ne mutlu size.
Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz.


CAN DÜNDAR
kadinlar_gunu_jpg-customsi.jpg
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Günümüzdeki ilişkilere baktığımızda, zor durumda olanın genelde kadınların olduğunu görüyoruz..

Kadın çabalar.

Kadın koşar..

Kadın yalvarır..

Erkekse olağanda sertliğiyle durur karşısında..

Şiddet gösterir..

Kadın ağlar..

Erkek hakaret eder..

Kadın üzülür..

Sevdiği adamın her sözü kalbine bir ok gibi iner..

Erkek durmaz..

Devam eder..

Bilmez..

Erkeğin bilmediği bir şey daha vardır..

Yaptığı her hata kadının defterine bir çeltikdir..

Kadın her kırıldığında hayali defterine bir not daha düşer..

Her üzüntüde o deftere yeni satırlar eklenir..

Örneğin bir kaç kız toplandığında, defter açılır..

Kısmen..

Çünkü esas notlar her zaman en sona saklanır..

Satırlar süzülür gözyaşları eşliğine..

Nefretler dile gelir..

Boş telkinler eşliğinde..

Sonuçta dönülen nokta yine aynı olur..

O adamdır..

Kadın üzüleceğini bile bile gider o adama..

Başına gelecekleri bile bile tutar elini..

Kırılacağını bile bile sarılır boynuna..

Öper uzun uzun..

Erkek, kendisine verilen gizli bir şansı yine hiçe sayar..

Boş tartışmalarla heba olur geçen zaman..

Kadın yine üzülür..

Yine ağlar..

Ve erkek gider en sonunda..

Kaçar..

Kadın yaşayan ölü olur..

Attığı her adımda hüzün vardır artık..

Zamanla azalsa da içinde kalır hep bir şeyler..

*

Kaçıp giden erkeklerin geri dönmesi sıkça görülen bir durumdur..

Çünkü erkeklerin hayatı hep bir arayış içindedir..

Tutunacak bir dal aramakla geçer hayatları..

Gözünün önünde olanı değil başkasını arar..

Tüm kapılar kendisine kapandığında eskiler dönüş yapar..

Erkekler birer çocuktur..

En sert, en ciddi duruşun altında bile zayıf bir ruh vardır..

Çok çabuk incinir o..

Belli edilmemesi için şiddete başvurulur..

Sürekli istekler, sürekli engellemeler hep bundandır..

Erkekler sanıldığı kadar güçlü değildir..

*

Kadın üzüldüğünde kolay kolay silemez yaş:Arı..

Kadınların en sık başvurduğu beyaz yalandır bu..

Unuttum, boşver vs..

Her ayrıntı bir nottur kadının gizli defterinde..

Her notun bir çıkış zamanı vardır..

İlişkilerde iktidar her zaman kadının elindedir..

Kadın bir süreliğine erkeğe devreder ünvanını..

Erkeğin üstün görünmesi hoşuna gider..

Çocukluğundan beri liderlik kompleksleriyle büyüyen erkek bu ’’geçici’’ ünvanı sürekli sanır..

Kendi küçük egoları yüzünden büyük yaralar açar sevgilinin kalbinde..

Aşkın son, nefretin ilk damlalarını damlatır sevgilinin kalbine..

Erkeğin her hatası kadının içinde saklanır..

Aylar hatta yıllar sonra ortaya çıkmak üzere depolanır beyninde..

Kadın sadece uygun zamanı bekler..

Ölümcül darbe hazırdır..

Hiç beklenmedik bir anda notlar çıkartılır ortaya..

Hatalar bir bir sıralanır..

Defter açılmıştır..

Erkeğin bir zamanlar basit gördüğü şeyler şimdi kabusu olmak üzeredir..

Kırılan kalp tekrar onarılamaz..

Kadının iktidar zamanı gelir..

Erkek gerçekle yüzleşir..

*

Her kadın biraz zalimdir aslında..

Sadece bunu her zaman belli etmezler..

Bu yüzden bir kadını üzmeden önce 2 kere düşünün..:a35:
 

__henza__

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Mar 2010
Mesajlar
182
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
ne yazıkki kadınlara verilen yükler görülmemekte ne yapıyorsunuz ki siz canım denmekte
Kuran'ımızda ne güzel yazılmış hakkımız emeklerimiz off off güzel Rabbim herşeye kılavuz vermişte gören az Allah razı olsun
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
ne yazıkki kadınlara verilen yükler görülmemekte ne yapıyorsunuz ki siz canım denmekte
Kuran'ımızda ne güzel yazılmış hakkımız emeklerimiz off off güzel Rabbim herşeye kılavuz vermişte gören az Allah razı olsun

Ne yazıkki hala toplumda kadına değer verilmiyor kadını kendilerinden aşşağı olan bir varlık gibi görüyorlar Halbuki Allah,ü Tealanın cennetini annelerin ayağı altına sermiştir Hacer anamızın sefa ve mervede koştuğu halini binlerce hacılar aynı koşuşu yapmaktalar kadına verilen değere bakın Rabbimiz sevgisinin bir tanesini anneye vermiştir bundan güzel kadına değermi biçilir :a35:
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Kadın hakları savunucusu(!)

Kadın hakları savunucusu(!)

insanlarımızın meselaye birde bu açıdan bakmalarını gerçeklerin farkına varmalarını dilerim...



Kur'an'da adına ayet inen tek kişi


Hz. Peygamber'le tartışan kadın!

...Kuran-ı Kerim'deki en manidar surelerden biri de 58. sırada yer alan "Mücadele" Suresi'dir. Medine'de inen bu surenin kadınlar açısından anlamlı bir hikáyesi (sebeb-i nüzulu-iniş gerekçesi) vardır. Mücadele, peygamberle tartışan kadın anlamına da gelir. Olay şöyle gelişti:

"Hz. Havle" iman eden bir kadındı. Evs (RA) isimli, sert tabiatlı bir adamla evliydi. Bir gün Evs (RA), karısını boşadı. Bu boşanmayı gerçekleştirirken de eskiden Araplar arasında yaygın olarak yapılan ve "zihar" olarak adlandırılan bir yöntemi kullandı.

Araplar, eşlerinin bazı hassas noktalarını, anneleri-bacıları gibi evlenmeleri yasak olan akrabalarına benzetirlerse bu boşanma sebebi sayılırdı. Evs (RA) de eşine, "Sen bana anamın sırtı gibisin" diyerek aralarındaki akdini sona erdirmek istedi.

İşte bu olaya muhatap olan Hz. Havle, soluğu Hz. Peygamber'in (SAV) yanında aldı. Hz. Havle tepkiliydi. Hz. Havle yorgundu. Hz. Havle bezgindi. Hz. Havle mağdurdu. Hz. Havle çaresizdi. Çareyi Hz. Peygamber'de (SAV) bulacaktı.

Havle (RA), Peygamber'in (SAV) evine geldi. Efendimiz (SAV) dinliyordu. İsyan edercesine kocasını, Peygamberimize şikáyet etmeye başladı. Şöyle diyordu: "Ey Allah'ın elçisi! Evs, benim malımı-mülkümü yedi. Gençliğimi tüketti. Onun için çocuklar doğurdum. Şimdi ise yaşlandım. Çocuk doğuramaz hale geldim. O da zihar yaparak beni boşadı. Beni ortada bıraktı. Ya Rabbi, halimi sana arz ediyorum. Bu halimi sana şikáyet ediyorum."

Havle'yi büyük bir dikkat ve saygıyla dinleyen Hz. Peygamber (SAV) bir an duraksadı. Sonra, "Bu tür boşamalarla ilgili Rabbimden bana herhangi bir ölçü gelmiş değildir" cevabını verdi. Çünkü O (SAV), Yüce Allah'tan vahiy gelmedikçe kendi heva ve arzusuna göre konuşmazdı. Yüce Allah'ın kendisine müsaade ettiği konular hariç, mutlaka vahiy beklerdi.

Ama çok geçmeden Yüce Rabbimiz, "Halimi sana iletiyorum" diyen bu mağdur kadının yakarışına cevap verdi. Ötelerden, ötelerin de ötesinden cevap geliyordu. Yüce Allah'ın, "Senin sesini, yakarışını, isyanını duydum. Yalnız değilsin, sözün duyulmuştur, gökte yankılanmıştır Havle! Arzu ettiğin konuda sana cevap verilecek ve sen rahatlayacaksın" anlamında ayeti inecektir.

Yüce Rabbimiz, Havle'ye cevap veriyordu. Öylesine bir cevap ki Medine'de yankılanmadık, konuşulmadık ne sokak ne ev bırakacaktı. Günlerce her mekánda Havle'nin yakarışına verilen cevap konuşulacaktı. Havle gibi mazlum ve mağdur bütün kadınlar, bir anlamda "erkeği cezalandıran" bu ayetleri gururla okuyacaklar.

Yüce Allah, karısını bu şekilde boşamak isteyen erkeğe bu işin çirkin olduğunu ilettikten sonra, ya köle azadı, ya iki ay üst üste oruç veya 60 fakiri doyurma cezası verecektir. Eşine dönmenin bedeli olarak. Tekrar eşine yaklaşmak istersen bunu ödeyeceksin. Kadın değil, erkek bunu ödeyecek. Çünkü kadın mağdur oluyordu. Rabbimiz, mağdurun yanında, mazlumun yanında.

"Mücadele" Suresi'nin ilk ayetleri indiğinde yüzü sevincinden ay gibi parlayan Peygamberimiz (SAV), Havle'yi çağıracak ve "Seni müjdelerim Havle! Allah senin sesini duymuştur" dedikten sonra ilk ayeti okuyacaktır: "Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikáyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, bilendir." (Mücadele 58, 1)

Hz. Havle bugün bile horlanmış, zorlanmış, terk edilmiş, önemsenmemiş, gençliğinden sonra kenara itilmiş bütün kadınların ortak isyanı olmuştur. Sembol olmuştur. Önemsenmediklerini zanneden kadınlara, "Hayır, Rabbiniz sizi önemsiyor. Rabbiniz sizin adınıza zulmeden erkeğe dünyada cezalar getirdiği gibi ahirette de hesap soracak". Üzülmeyin, sesinizi Rabbiniz duyuyor, halinizi görüyor cevabıdır" Mücadele Suresi...

alıntıdır
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
İslam herkesin hakkını her zaman korur kollar ve önemser...Koca yılda bir gün kadınları önemsemek düşünmek onları hatırlamak bence en büyük hakarettir.
 

acem_kizi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
891
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
Azerbaycan
paylaşımlar için çok teşekkürler kardeşlerim :)



Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyorum ;)

[YOUTUBE]http://www.youtube.com/watch?v=oka5j4HcZY8[/YOUTUBE]
 

emin-43

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
581
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
72
Dünya kadınlar gününü kutlarım, bütün güzel dileklerinize bende katılıyorum, başta kendi annem olmak üzere bütün annelerin ellerinden öperim. Anneler gününü de şimdiden kutlamış olalım :a35:

Dünya kadınlar gününde bir çok ülkeden kadının katıldığı Dünya Kadın Örgütü toplanmış. Kararlar alıyorlar. Kadınları kimse ezemez. Herkes eşittir vs. Bundan sonra kendimizi ezdirmeyeceğiz kocalarımızın isteklerini yerine getirmeyeceğiz demişler. Sonuçlarını da gelecek sene tekrar toplanıp değerlendirmek üzere kongreyi bitirmişler. Aradan 1 sene geçmiş. Tekrar toplanmışlar. Sonuçları değerlendiriyorlar.

Önce İtalyan kadın söz almış;

-Eve ilk gittiğimde kocam benden yemek yapmamı istedi, bende bundan sonra yemek yapmayacağımı kendisinin yemek yapması gerektiğini söyledim.
1. gün bişey göremedim,
2. gün kendisine yemek yaptı,
3. gün bana da yemek yaptı o günden beri evde yemeği kocam yapıyor.

Sıra Alman kadına gelmiş;

-İlk gün eve gittim. Kocam benden elbiselerini yıkamamı istedi. Ben de ona bundan sonra temiz elbise giymek istiyorsa kendisinin yıkayacağını söyledim.
1. gün bişey göremedim,
2. gün kendisinin elbiselerini yıkadı,
3. gün benimkileride yıkadı. O günden beri evdeki bütün elbiseleri yıkıyor.

Sıra bizim Türk kadına gelmiş;

-İlk gün eve gittim. Kocam bulaşıkları yıkamamı istedi. Bende ona bundan sonra temiz tabakta yemek yemek istiyorsa bulaşıkları yıkaması gerektiğini söyledim.
1. gün bişey göremedim,
2. gün bişey göremedim,
3. gün gözümün birisi azcık açıldı görmeye başladım.:a35:
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Dünya kadınlar gününü kutlarım, bütün güzel dileklerinize bende katılıyorum, başta kendi annem olmak üzere bütün annelerin ellerinden öperim. Anneler gününü de şimdiden kutlamış olalım :a35:

Dünya kadınlar gününde bir çok ülkeden kadının katıldığı Dünya Kadın Örgütü toplanmış. Kararlar alıyorlar. Kadınları kimse ezemez. Herkes eşittir vs. Bundan sonra kendimizi ezdirmeyeceğiz kocalarımızın isteklerini yerine getirmeyeceğiz demişler. Sonuçlarını da gelecek sene tekrar toplanıp değerlendirmek üzere kongreyi bitirmişler. Aradan 1 sene geçmiş. Tekrar toplanmışlar. Sonuçları değerlendiriyorlar.

Önce İtalyan kadın söz almış;

-Eve ilk gittiğimde kocam benden yemek yapmamı istedi, bende bundan sonra yemek yapmayacağımı kendisinin yemek yapması gerektiğini söyledim.
1. gün bişey göremedim,
2. gün kendisine yemek yaptı,
3. gün bana da yemek yaptı o günden beri evde yemeği kocam yapıyor.

Sıra Alman kadına gelmiş;

-İlk gün eve gittim. Kocam benden elbiselerini yıkamamı istedi. Ben de ona bundan sonra temiz elbise giymek istiyorsa kendisinin yıkayacağını söyledim.
1. gün bişey göremedim,
2. gün kendisinin elbiselerini yıkadı,
3. gün benimkileride yıkadı. O günden beri evdeki bütün elbiseleri yıkıyor.

Sıra bizim Türk kadına gelmiş;

-İlk gün eve gittim. Kocam bulaşıkları yıkamamı istedi. Bende ona bundan sonra temiz tabakta yemek yemek istiyorsa bulaşıkları yıkaması gerektiğini söyledim.
1. gün bişey göremedim,
2. gün bişey göremedim,
3. gün gözümün birisi azcık açıldı görmeye başladım.:a35:

:a01::a01::a01:HARİKA KENDİNİ ONLARLA BİRMİ TUTMUŞ :a04:
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
İslam herkesin hakkını her zaman korur kollar ve önemser...Koca yılda bir gün kadınları önemsemek düşünmek onları hatırlamak bence en büyük hakarettir.

Kadınlarımız bir güne sığdırılamayacak kadar önemli ve hassastır diye başlar beylerimiz. Senenin geri kalan 364 günü bunun tersi olur
Bugünde oldugu gibi aslinda hergün bizim günümüz:) adet yerini bulsun demi ama bende hepimizin kadinlar günümüzü kutluyorum :a15:
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun Bugün 8 Mart,

Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun Bugün 8 Mart,


Dünya Kadınlar Günü.
Bir güne sığacaktı yine,
Kadına verilen mutluluk ve önem.
Adet olsun diye yapılan kutlama,
Belki de verilen bir çiçek.
Ertesi gün eski haline dönecekti,
Yine her şey.
Yine erkeğin gerisinde kalacaktı kadın.

Oysa her erkeğin bir annesi olduğunu,
Yaşamlarının bir kadına bağlı olduğunu,
Bilmiyorlar mıydı acaba.

Kadın bir günlük farkına varıldıktan sonra,
Dönecekti yine hayatına.
Sevdikleri için kendi hayatından vazgeçmeye.
Değişmezdi kadının kaderi,
Nerde yaşarsa yaşasın.
Hep veren olmuştu,
Aldığı çok azla yetinmesi gereken.

Uğruna ölümlere gidilen,
Savaşlar çıkarılan.
Yüreğine girilip,
Elde edilene dek peşinde koşulan.
Sonra savaşı kazanmanın rahatlığıyla,
Bir kenarda unutulan kadınlar.
Nasıl olsa erkekten gidemezdi kadın,
Hem ne haddineydi erkeğe karşı gelmek.

Eskilerin dediği gibi,
“Karnından sıpanın, sırtından sopanın eksik edilmemesi gereken” kadınlar.
Sorulmadan evlendirilen,
Kocandır sever de döver de denip,
Geri dönüşü olmadığı ima edilen kadınlar.
Olur, da gönlü bir başkasına kaysa,
Töre deyip de hayatı elinden alınan kadınlar.

Durmadan didinen, çalışan,
Yine de yaranamayan kadınlar.
Sevip de sevilmeyen,
Eve geliyor ya,
Yanında, karnını doyuruyor,
Daha ne istiyorsun denen kadınlar.
Hem eş, hem sevgili, hem hizmetçi olması beklenen,
Geceleri eşinin yatağını dolduran, memnun eden,
Ama memnun mu, mutlu mu sorulmayan kadınlar…

Gündüz işte sonra evde çalışan,
Yaptıkları göze görünmeyip,
Yoruldum deme hakları bile ellerinden alınan kadınlar.
Her yaptığı göreviymiş gibi,
Yapması beklenen.
Bir işi aksatsa hesap sorulan,
Ne yapmak istersin, diye sormak,
Akla bile gelmeyen kadınlar.

Hayatındaki kadın erkeği tanıtır.
Az erkek bilir bunu ve uygular.
Değer verir hayatındaki kadınlara,
Eş, anne, kardeş ya da akraba.
Oysa kadına bir gitsen bin gelir,
Bir versen bin alırsın.
Yetinmeyi bilir kadın,
Yeter ki elinde yetinecek bir şey olsun.

Yoktan var eder sevdikleri için.
Saçını süpürge eder, sevdikleri istemeden.
Belki de bunun için,
İstenmeden yaptığı şeyler,
Değer bulmaz…

Bir teşekkürdür tek istediği
Biraz sevgi,
Farkına varılmak.
Hele de arada da olsa,
Seni seviyorum, sözü,
Dünyaları verir kadına.
İyi ki varsın, demek,
Baştan yaratır kadını…

Mutlu kadın güzeldir,
Bire bin katarak dağıtır mutluluğunu çevresine.
Sevdiklerinin yüreğindeyse eğer,
Hele de bir de güvendeyse,
Huzurluysa…
Dünyanın en güçlü insanı olur.
Bir kaplan gibi korur sevdiklerini,
Paylaşamaz kimse ile.

Ağlar kadın mutsuzsa,
Her gözyaşı ile uzaklaşır onu ağlatandan.
Kolay kolay kırılmaz kalbi,
Ama bir de kırıldıysa hiçbir söz yetmez onarmaya.
Her şeyi silip baştan başlayacak gücü de vardır kadının
Bilmez erkek bunu,
Alışmıştır kadının onu sırtında taşımasına,
İkisi için de emek harcamasına.
Kadın bir kez elini çekerse erkekten,
Tarumar olur o beraberlik…
Ve geç kalmıştır artık erkek,
“Ne oldu bize” diye sormak için.

Kaybedince değerinin anlaşılmasını kabul edemez kadın,
Varken bilinsin ister değeri.
Nasıl olsa var denmesini,
Sevdiğinin onun gitmeyeceğini sanıp,
Başka gönüllere gezilerini istemez.
Yakıştıramaz bunu insan onuruna.
Aldatılmaya gelemez kadın, yok sayılmaya da.
Haksızlığa uğradıysa kabul edemez.
Affeder belki ama asla unutmaz.
Ve sessizce gider kadın.
En kötüsü de budur,
Bir kadın sessiz kaldıysa bitmiştir yüreğindekiler.

Eştir, anadır, bacıdır erkeğe…
Acılara göğüs gerip,
Hayata bağlanmayı bilir.
Sevdi mi tam sever,
Gitti mi de geri dönüşü olmadan gider…
Onursuz bir yaşam istemez kadın.
Yanı başında olmak ister sevdiklerinin,
Ne önde ne de arkada olmak yaraşmaz kadına.
Yan yana omuz omuza yürümek,
Hayatı birlikte göğüslemek,
Savaşmak ister.

Bir kadın bir hayattır,
Yaşamın gerçeğidir.
Ne mutlu bunu bilen,
Kadına, kadınına değer verenlere…

İyi ki bir kadınım, Güzel bir eş torunlarıma anneanne babaanne gelinlerime iyi bir kayınvalide olduğum için kendimide kutluyorum :a15:
 

bir_umut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
2,564
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
42
niye erkekler günü yok düşündünüz mü:a40:

kadınları bir gün ile kandırıp diğer bütün günleri kendilerine özel gördükleri için.."hadi bugün sizin olsun da 364 gün nasılsa bize hizmet":a01:
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
503
Puanları
83
Yaş
44
Yüce Rabbimiz, Havle'ye cevap veriyordu. Öylesine bir cevap ki Medine'de yankılanmadık, konuşulmadık ne sokak ne ev bırakacaktı. Günlerce her mekánda Havle'nin yakarışına verilen cevap konuşulacaktı. Havle gibi mazlum ve mağdur bütün kadınlar, bir anlamda "erkeği cezalandıran" bu ayetleri gururla okuyacaklar.

Yüce Allah, karısını bu şekilde boşamak isteyen erkeğe bu işin çirkin olduğunu ilettikten sonra, ya köle azadı, ya iki ay üst üste oruç veya 60 fakiri doyurma cezası verecektir. Eşine dönmenin bedeli olarak. Tekrar eşine yaklaşmak istersen bunu ödeyeceksin. Kadın değil, erkek bunu ödeyecek. Çünkü kadın mağdur oluyordu. Rabbimiz, mağdurun yanında, mazlumun yanında.

"Mücadele" Suresi'nin ilk ayetleri indiğinde yüzü sevincinden ay gibi parlayan Peygamberimiz (SAV), Havle'yi çağıracak ve "Seni müjdelerim Havle! Allah senin sesini duymuştur" dedikten sonra ilk ayeti okuyacaktır: "Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikáyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, bilendir." (Mücadele 58, 1)

Hz. Havle bugün bile horlanmış, zorlanmış, terk edilmiş, önemsenmemiş, gençliğinden sonra kenara itilmiş bütün kadınların ortak isyanı olmuştur. Sembol olmuştur. Önemsenmediklerini zanneden kadınlara, "Hayır, Rabbiniz sizi önemsiyor. Rabbiniz sizin adınıza zulmeden erkeğe dünyada cezalar getirdiği gibi ahirette de hesap soracak". Üzülmeyin, sesinizi Rabbiniz duyuyor, halinizi görüyor cevabıdır" Mücadele Suresi...



Selamün aleyküm..
Hafize annemize yakışan konulardan biri. Allah celle celalüh ebeden razı olsun
Sizi en sevdiklerinize kavuştursun inşallah..
hepsi de güzel ama bu alıntı yaptığım parça başka duygulandırdı başka hüzünlendirip
başka hayretlere düşürdü. maşallah maşallah...

ben bütün Allah (celle celalüh) dan emanet olan Bütün KADINLARIN bu gününü kutluyorum.
Efendimiz Gözümüzün nuru Aleyhi selatü vesselam ın ve da hutbesinde hatırlatma yapacağım...

Ey Nâs!

Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu konuda Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'ın emâneti olarak aldınız. Onların nâmus ve ismetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız, âile nâmusu ve şerefinizi kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer onlar sizden izinsiz râzı olmadığınız kimseleri âile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları ise, örfe göre her türlü (meşru ihtiyaçlarını), yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

selam ve dua ile
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
niye erkekler günü yok düşündünüz mü:a40:

kadınları bir gün ile kandırıp diğer bütün günleri kendilerine özel gördükleri için.."hadi bugün sizin olsun da 364 gün nasılsa bize hizmet":a01:

Vay uyanıklar vay bak bunu kadınlar niye düşünmedi acaba o zaman erkekler günü 1 gün kadınlar günü 364 gün ilan ettim
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Yüce Rabbimiz, Havle'ye cevap veriyordu. Öylesine bir cevap ki Medine'de yankılanmadık, konuşulmadık ne sokak ne ev bırakacaktı. Günlerce her mekánda Havle'nin yakarışına verilen cevap konuşulacaktı. Havle gibi mazlum ve mağdur bütün kadınlar, bir anlamda "erkeği cezalandıran" bu ayetleri gururla okuyacaklar.

Yüce Allah, karısını bu şekilde boşamak isteyen erkeğe bu işin çirkin olduğunu ilettikten sonra, ya köle azadı, ya iki ay üst üste oruç veya 60 fakiri doyurma cezası verecektir. Eşine dönmenin bedeli olarak. Tekrar eşine yaklaşmak istersen bunu ödeyeceksin. Kadın değil, erkek bunu ödeyecek. Çünkü kadın mağdur oluyordu. Rabbimiz, mağdurun yanında, mazlumun yanında.

"Mücadele" Suresi'nin ilk ayetleri indiğinde yüzü sevincinden ay gibi parlayan Peygamberimiz (SAV), Havle'yi çağıracak ve "Seni müjdelerim Havle! Allah senin sesini duymuştur" dedikten sonra ilk ayeti okuyacaktır: "Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikáyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, bilendir." (Mücadele 58, 1)

Hz. Havle bugün bile horlanmış, zorlanmış, terk edilmiş, önemsenmemiş, gençliğinden sonra kenara itilmiş bütün kadınların ortak isyanı olmuştur. Sembol olmuştur. Önemsenmediklerini zanneden kadınlara, "Hayır, Rabbiniz sizi önemsiyor. Rabbiniz sizin adınıza zulmeden erkeğe dünyada cezalar getirdiği gibi ahirette de hesap soracak". Üzülmeyin, sesinizi Rabbiniz duyuyor, halinizi görüyor cevabıdır" Mücadele Suresi...


Selamün aleyküm..
Hafize annemize yakışan konulardan biri. Allah celle celalüh ebeden razı olsun
Sizi en sevdiklerinize kavuştursun inşallah..
hepsi de güzel ama bu alıntı yaptığım parça başka duygulandırdı başka hüzünlendirip
başka hayretlere düşürdü. maşallah maşallah...

ben bütün Allah (celle celalüh) dan emanet olan Bütün KADINLARIN bu gününü kutluyorum.
Efendimiz Gözümüzün nuru Aleyhi selatü vesselam ın ve da hutbesinde hatırlatma yapacağım...

Ey Nâs!

Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu konuda Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'ın emâneti olarak aldınız. Onların nâmus ve ismetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız, âile nâmusu ve şerefinizi kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer onlar sizden izinsiz râzı olmadığınız kimseleri âile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları ise, örfe göre her türlü (meşru ihtiyaçlarını), yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

selam ve dua ile

Aleykümselam okuduğun içinde Allah Zülcelaki senden razı olsun Cennete ilk girecek olan Peygamber Efendimizdir kocası genç yaşta ölmüş namusunu iffeti korumuş evlatlarını büyütmüş anne ile yarışacakmış cennete ilk giremeye layık benim diyecekmiş bir bayan olarak gerçekten kadınların işi çok zor hele değerini bilmeyen insanların eline düşerse vay haline DUA İLE KALIN :a35:
 

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
Dünya kadınlar gününü kutlarım, bütün güzel dileklerinize bende katılıyorum, başta kendi annem olmak üzere bütün annelerin ellerinden öperim. Anneler gününü de şimdiden kutlamış olalım :a35:

Dünya kadınlar gününde bir çok ülkeden kadının katıldığı Dünya Kadın Örgütü toplanmış. Kararlar alıyorlar. Kadınları kimse ezemez. Herkes eşittir vs. Bundan sonra kendimizi ezdirmeyeceğiz kocalarımızın isteklerini yerine getirmeyeceğiz demişler. Sonuçlarını da gelecek sene tekrar toplanıp değerlendirmek üzere kongreyi bitirmişler. Aradan 1 sene geçmiş. Tekrar toplanmışlar. Sonuçları değerlendiriyorlar.

Önce İtalyan kadın söz almış;

-Eve ilk gittiğimde kocam benden yemek yapmamı istedi, bende bundan sonra yemek yapmayacağımı kendisinin yemek yapması gerektiğini söyledim.
1. gün bişey göremedim,
2. gün kendisine yemek yaptı,
3. gün bana da yemek yaptı o günden beri evde yemeği kocam yapıyor.

Sıra Alman kadına gelmiş;

-İlk gün eve gittim. Kocam benden elbiselerini yıkamamı istedi. Ben de ona bundan sonra temiz elbise giymek istiyorsa kendisinin yıkayacağını söyledim.
1. gün bişey göremedim,
2. gün kendisinin elbiselerini yıkadı,
3. gün benimkileride yıkadı. O günden beri evdeki bütün elbiseleri yıkıyor.

Sıra bizim Türk kadına gelmiş;

-İlk gün eve gittim. Kocam bulaşıkları yıkamamı istedi. Bende ona bundan sonra temiz tabakta yemek yemek istiyorsa bulaşıkları yıkaması gerektiğini söyledim.
1. gün bişey göremedim,
2. gün bişey göremedim,
3. gün gözümün birisi azcık açıldı görmeye başladım.:a35:
Süperdi kardeşim.Emeğine sağlık.:a01:
niye erkekler günü yok düşündünüz mü:a40:

kadınları bir gün ile kandırıp diğer bütün günleri kendilerine özel gördükleri için.."hadi bugün sizin olsun da 364 gün nasılsa bize hizmet":a01:

Ne kadar uyanıklarmış bu erkekler...Senede bir günden ne çıkar ki...Ama genede fazla uyanık değillermiş...29 şubat olmalıydı....:a24:
Güzelmiş :a12: herkese :T
 

gncl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Şub 2010
Mesajlar
471
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Web Sitesi
www.gencallarinsaat.com
Süperdi kardeşim.Emeğine sağlık.:a01:


Ne kadar uyanıklarmış bu erkekler...Senede bir günden ne çıkar ki...Ama genede fazla uyanık değillermiş...29 şubat olmalıydı....:a24:
Güzelmiş :a12: herkese :T
:DD: 29 şubat ha bence bu daha guzeldıkac yıldan bır gelıyordu 29 şubat 5 mi 10 mu hatırlayamadım da ...


hıç duşundunuzmu sız bu erkeklerın nedne gunu yok dıye.....cunku erkekler poh poh lanmaktan hoşlanmazlar:D:D: ıstedıklerı gunu kendılerıne ozel kılarlar ıstemedıklerı gunude kadınlara ozel kılarlar. ornekte gorulduğu gıbı 8 mart... tum kadınlar gununu kutlarimm
 

erzcn_24

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Haz 2009
Mesajlar
144
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Sıra bizim Türk kadına gelmiş;

-İlk gün eve gittim. Kocam bulaşıkları yıkamamı istedi. Bende ona bundan sonra temiz tabakta yemek yemek istiyorsa bulaşıkları yıkaması gerektiğini söyledim.
1. gün bişey göremedim,
2. gün bişey göremedim,
3. gün gözümün birisi azcık açıldı görmeye başladım.

:):):)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt