Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

7 YILLIK KITLIK işte bugün (1 Kullanıcı)

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
dalgamı geçiyorsun ne kıtlığı.Zengin hırsızlar daha fazla çalamadı diyemi kıtlık oldu güldürdün beni tövbe ya.
 

kaniirfan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
647
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
selamun aleyküm kardeşlerim en doğrusunu rabbim bilir.....rabbim bütün müslüman kardeşlerimizzi ve bzleri korusun ........bizim vazifemiz rabbimize layık bir kul olmak onun için elimizden geleni yapmaya çalışalım .............inşaallah rabbimize layık kullar oluruz...selametle

amin insALLAH
 

kaniirfan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
647
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamun Aleykum abicim
..Kıyamet Alametlerinden dha bir çok madde var örneğin ;
Arap Yarımadasında büyük bir yangın
Ecüş ile Mecüş
Dabbetülarz vs..[suan hatırlayamadım derste işlemiştik]
yani demek istedğim böyle tarihler vererek Kıyametin zamanını belirtmis gbi oluorsunuz abicm .. buda bnde dogru deilmis hissi uyandırıor . bu bnim düşüncem tabikide siz elinizdeki kaynaklarınıza dayanarak bu bilgileri paylasmıssınızdır ama dediğim gbi tarih verilmesini dogru bulmuorm Rabbim bilir gelecei..kimsenin gelecek hkkında bilgi veremesi uygun deildir ister prof ister dr olsun.. hayırlı aksamlar..Rabbime emanet olun

elbette tarih vermek insanı buyuk bır yanlışa düşürebilir.fakat verilen tarihleri veren ben değilim .mesela 1979-1980 tarıhını bedıuzzaman sözler kıtabında acıklıyor.ve 1987 yılında yazılmıs olan bır kıtapta yıne ekonomık krızın cıkıs yılı 2007 yılı olarak belırtıyor.BEN KESİNLİKLE BU TARIHLERDE BUNLAR OLACAK DEMİYORUM .SADECE BU BİR TEORİ..dediğim gibi ALLAH EN DOGRUSUNU BILIR
 

emin-43

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
581
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
72
güzel kardeşim gaybı ve geleceği Yüce ALLAH celle celaluh bilir
bizler bu dünyada imtihandayız
yarın ölecekmiş gibi ahiretimiz için çalışmalıyız
hiç ölmeyecekmiş gibi dünyalık rızkımızı kazanmalıyız
Yüce MEVLAM neylerse güzel eyler
 

kaniirfan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
647
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
güzel kardeşim gaybı ve geleceği Yüce ALLAH celle celaluh bilir
bizler bu dünyada imtihandayız
yarın ölecekmiş gibi ahiretimiz için çalışmalıyız
hiç ölmeyecekmiş gibi dünyalık rızkımızı kazanmalıyız
Yüce MEVLAM neylerse güzel eyler

buradaki tarihler elbette tartışılabilir.fakat bu olayları zaten ALLAH cc haber vermekte kimisini Peygamberleriyle,kimini alimleriyle ,kiminide ayetleriyle.dediğim gibi tarih olarak kesin hüküm veremez kimse ama yukarıdaki OLAYLAR kesin bir şekilde olacaktır
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
EKONOMİK KRİZİN SUÇLULARI



Ekonomik konular yazı serisi (8) nevzatlaleli@gmail.com
Bizlere “Küresel ekonomik kriz” olarak tanıtılan başta ülkemiz piyasasını kilitleyen, ticari hayatın durgunlaştıran, alış – verişi donduran, üretimi durduran, ihracatı frenleyen ve birçok işçinin işten çıkarılmasına sebep olan olayın sebebi ve müsebbipleri (sebep olanları) artık açığa çıkmıştır.
“Ülkemizin 100 adet vergi rekortmeni” olarak ilan edilen listeye girebilenler veya listenin başına yerleşerek büyük paralar kazanan kuruluşlara (ilk on bir) bir bakalım.
İŞTE ŞAMPİYONLAR(!) TAHAKKUK TUTARI KURUMLAR (TL)
1. TÜRKCELL İLETİŞİM HİZMETLERİ A.Ş. ……….. 675.780.829,44
2. TÜRK TELEKOMÜNİKASYON A.Ş. ……………… 641.575.081,93
3. T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. GEN. MÜD. ……….. 598.317.075,02
4. İŞ BANKASI A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ………… 369.843.491,33
5. TÜRKİYE GARANTİ BANKASI A.Ş………………. 361.915.746,06
6. MERKEZ BANKASI A.Ş…………………………….. 339.854.214,78
7. AKBANK T.A.Ş. UMUM MÜDÜRLÜĞÜ………….. 338.323.623,10
8. TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş.GENEL MÜD…… 243.239.521,18
9. TÜRKİYE PETROLLERİ A.O……………………….. 204.795.675,76
10. VAKIFLAR BANKASI T.A O.GENEL MÜDÜR…… 198.859.315,54
11. YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş……………………. 187.589.558,14
ALO DEMEKLE MEMO KURTULMUYOR
Yukarıdaki listeden de görüleceği gibi ülkemizde üretim, imalat, istihdam, ihracat gibi reel (gerçek) kalkınma konularıyla uğraşanlar değil ama laf ve finans sektörünün bir süngerin emerek şişmesi gibi zengin olanlar almışlardır.
Evet. Biz millet olarak çok konuşuyoruz ve ama bilelim ki boş konuşuyoruz. Bir yılda yaptığımız konuşmaların tutarı sadece iki kuruluşta (TURKCELL ve TELEKOM) Bir trilyon, üç yüz on yedi milyar üç yüz elli beş milyon… TL =Eski para değerimize göre Bir katrilyon, üç yüz on yedi trilyon, üç yüz elli beş milyar… lira= tutması, halimizin perişanlığını göstermektedir?
Alo, demişiz elin adamalarına katrilyonlarca para kazandırmışız. Onlar bizden bu paraları almışlar, hükümetimiz de onları şampiyon ilan etmiş. Ama millet olarak biz yokluk ve kıtlık içerisinde krizlerle boğuşurken onlar kârlarına kâr katmış ve vergi rekortmenleri olmuşlar. Tabii vergilerini ödeyeceklermiş...
Allah aşkına… Peki, ne olmuş hangi derdimize çare bulunmuş, bu kadar konuşmayla.... Kaç işyeri kapanmaktan kurtulmuş, kaş işsize yeniden iş bulunmuş, kaç parasızın cebine üç – beş kuruş para girmiş? Ekonomik düzenimiz kimin veya kimlerin refahına çalışmış? Bunlar açıkça görülmüyor mu bu listeden…
Bu büyüme ve şişme, yanlış ekonomik politikaların bir sonucudur ve milletimiz refahına dönük bir ekonomik politika olmadığının, buna mukabil belli mutlu azınlığın şişmesine ait bir politika güdüldüğünün açık işaretidir.
SÜNGERLER CANIMIZI DA EMECEK
Faiz, aldığın kredinin karşılığında kendisi değil cezasını ödemek olmaktadır. Sormayacaksın vereceksin… de denilebilir. Bir de “temerrüde düşmek veya temerrüt faizi” vardır ki, onda vatandaş faizin faizini de ödemeye mecbur bırakılmaktadır. Eğer veremezsen evine barkına haciz gelebilir ve sen de çoluk çocuk ortada açıkta kalabilirsin.
Önce büyük ve anlı şanlı reklâmlarla halkımız “tüketime teşvik edilmekte” arkasından da bu tüketimi yaparken ihtiyacı olan parayı bankalar yüksek faizle ona vermekte, “şimdi al sonra öde veya haydi çalış çalış ödeyani “tavşan’a kaç tazı’ya tut denmektedir.
Serbest piyasa ekonomisi burada da karşımıza çıkmakta hükümet özel bankaların verdiği faizlerin oranına karışmazken, onların yurt dışı kredilerinde onlara kefil olmakta, zarar ve iflas etmeleri halinde garantörlük görevi üstlenmiş bulunmaktadır. Üç beş banka patronu da bir araya gelerek kartel oluşturmakta, birbirleri ile rekabet yapmak yerine banka kredi faizlerini birlikte yüksek tutulmakta ve büyük karlar elde etmektedirler. İşte vergi rekortmenleri listesi bunu açıkça göstermektedir.
Denebilir ki vatandaş “ayağını yorganına göre uzatsın” krediye ve faize girmesin?
Bu soruya yine bir soru ile cevap verelim. Peki, bankaların en karlı müşterisi kimdir? Duyamadım, kim dediniz?
Yok, yok… Bankaların en karlı müşterisi, devlettir ve başta da hükümettir. Hükümet, iç ve dış borç faizinin ödeme tarihleri yaklaştıkça, piyasadan para alabilmek için yüksek faizli tahviller satışa çıkarmakta ve yeniden borçlanmaktadır. Sonra devlete bağlı KİT’ler, sonra Belediyeler, daha neler neler… Ne güzel dönüyor çark görüyor musunuz?
Sonra hükümet sattığı tahvil bedel ve faizlerini ödeyebilmek için yeni zamlar ve vergiler koymaya ve açıktan para basarak enflasyonist hareketlere girmeye başlamaktadır.
VATANDAŞA NE OLUYOR
Vatandaş da çalışmış hem de çok çalışmış. Ama emeğiyle eline geçen paranın üçte ikisini faize ve vergiye ödemiş kalan bir de kendine ve ihtiyacına vermeye çalışmış ama bu ona yetmemiş. Ve şimdi iflaslar, işsizlikler, açlıklar başlamış. Tabii buna bağlı olarak da sosyal boyutta hırsızlıklar, soygunlar, talanlar, adam öldürmeler almış başını gitmiş.
Bu cins süngerler ise bir türlü de doymak bilmemişler. Sen ne kadar ödersen öde. Ne borcunu bitmiş ne de borcun faizi…
İşte yukarıda ki listede bu açıkça görülmekte, ülkemizde “reel sektör” patır patır patlarken, bunların ağıt ve feryatları karşısında şampiyon ilan edilen “finans sektörünü” görülmektedir.
Sözün burasında Hükümet yetkililerini tebrik etmemek elde değil! Hem süngerlerin refahından insanlarımıza sıragelmeyecek ve hem de halkın huzuruna çıkarak onlardan büyük reyler alabileceksiniz?

Sahi… Bunu nasıl becerebiliyorsunuz?




 

kaniirfan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
647
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
EKONOMİK KRİZİN SUÇLULARI



Ekonomik konular yazı serisi (8) nevzatlaleli@gmail.com
Bizlere “Küresel ekonomik kriz” olarak tanıtılan başta ülkemiz piyasasını kilitleyen, ticari hayatın durgunlaştıran, alış – verişi donduran, üretimi durduran, ihracatı frenleyen ve birçok işçinin işten çıkarılmasına sebep olan olayın sebebi ve müsebbipleri (sebep olanları) artık açığa çıkmıştır.
“Ülkemizin 100 adet vergi rekortmeni” olarak ilan edilen listeye girebilenler veya listenin başına yerleşerek büyük paralar kazanan kuruluşlara (ilk on bir) bir bakalım.
İŞTE ŞAMPİYONLAR(!) TAHAKKUK TUTARI KURUMLAR (TL)
1. TÜRKCELL İLETİŞİM HİZMETLERİ A.Ş. ……….. 675.780.829,44
2. TÜRK TELEKOMÜNİKASYON A.Ş. ……………… 641.575.081,93
3. T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. GEN. MÜD. ……….. 598.317.075,02
4. İŞ BANKASI A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ………… 369.843.491,33
5. TÜRKİYE GARANTİ BANKASI A.Ş………………. 361.915.746,06
6. MERKEZ BANKASI A.Ş…………………………….. 339.854.214,78
7. AKBANK T.A.Ş. UMUM MÜDÜRLÜĞÜ………….. 338.323.623,10
8. TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş.GENEL MÜD…… 243.239.521,18
9. TÜRKİYE PETROLLERİ A.O……………………….. 204.795.675,76
10. VAKIFLAR BANKASI T.A O.GENEL MÜDÜR…… 198.859.315,54
11. YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş……………………. 187.589.558,14
ALO DEMEKLE MEMO KURTULMUYOR
Yukarıdaki listeden de görüleceği gibi ülkemizde üretim, imalat, istihdam, ihracat gibi reel (gerçek) kalkınma konularıyla uğraşanlar değil ama laf ve finans sektörünün bir süngerin emerek şişmesi gibi zengin olanlar almışlardır.
Evet. Biz millet olarak çok konuşuyoruz ve ama bilelim ki boş konuşuyoruz. Bir yılda yaptığımız konuşmaların tutarı sadece iki kuruluşta (TURKCELL ve TELEKOM) Bir trilyon, üç yüz on yedi milyar üç yüz elli beş milyon… TL =Eski para değerimize göre Bir katrilyon, üç yüz on yedi trilyon, üç yüz elli beş milyar… lira= tutması, halimizin perişanlığını göstermektedir?
Alo, demişiz elin adamalarına katrilyonlarca para kazandırmışız. Onlar bizden bu paraları almışlar, hükümetimiz de onları şampiyon ilan etmiş. Ama millet olarak biz yokluk ve kıtlık içerisinde krizlerle boğuşurken onlar kârlarına kâr katmış ve vergi rekortmenleri olmuşlar. Tabii vergilerini ödeyeceklermiş...
Allah aşkına… Peki, ne olmuş hangi derdimize çare bulunmuş, bu kadar konuşmayla.... Kaç işyeri kapanmaktan kurtulmuş, kaş işsize yeniden iş bulunmuş, kaç parasızın cebine üç – beş kuruş para girmiş? Ekonomik düzenimiz kimin veya kimlerin refahına çalışmış? Bunlar açıkça görülmüyor mu bu listeden…
Bu büyüme ve şişme, yanlış ekonomik politikaların bir sonucudur ve milletimiz refahına dönük bir ekonomik politika olmadığının, buna mukabil belli mutlu azınlığın şişmesine ait bir politika güdüldüğünün açık işaretidir.
SÜNGERLER CANIMIZI DA EMECEK
Faiz, aldığın kredinin karşılığında kendisi değil cezasını ödemek olmaktadır. Sormayacaksın vereceksin… de denilebilir. Bir de “temerrüde düşmek veya temerrüt faizi” vardır ki, onda vatandaş faizin faizini de ödemeye mecbur bırakılmaktadır. Eğer veremezsen evine barkına haciz gelebilir ve sen de çoluk çocuk ortada açıkta kalabilirsin.
Önce büyük ve anlı şanlı reklâmlarla halkımız “tüketime teşvik edilmekte” arkasından da bu tüketimi yaparken ihtiyacı olan parayı bankalar yüksek faizle ona vermekte, “şimdi al sonra öde veya haydi çalış çalış ödeyani “tavşan’a kaç tazı’ya tut denmektedir.
Serbest piyasa ekonomisi burada da karşımıza çıkmakta hükümet özel bankaların verdiği faizlerin oranına karışmazken, onların yurt dışı kredilerinde onlara kefil olmakta, zarar ve iflas etmeleri halinde garantörlük görevi üstlenmiş bulunmaktadır. Üç beş banka patronu da bir araya gelerek kartel oluşturmakta, birbirleri ile rekabet yapmak yerine banka kredi faizlerini birlikte yüksek tutulmakta ve büyük karlar elde etmektedirler. İşte vergi rekortmenleri listesi bunu açıkça göstermektedir.
Denebilir ki vatandaş “ayağını yorganına göre uzatsın” krediye ve faize girmesin?
Bu soruya yine bir soru ile cevap verelim. Peki, bankaların en karlı müşterisi kimdir? Duyamadım, kim dediniz?
Yok, yok… Bankaların en karlı müşterisi, devlettir ve başta da hükümettir. Hükümet, iç ve dış borç faizinin ödeme tarihleri yaklaştıkça, piyasadan para alabilmek için yüksek faizli tahviller satışa çıkarmakta ve yeniden borçlanmaktadır. Sonra devlete bağlı KİT’ler, sonra Belediyeler, daha neler neler… Ne güzel dönüyor çark görüyor musunuz?
Sonra hükümet sattığı tahvil bedel ve faizlerini ödeyebilmek için yeni zamlar ve vergiler koymaya ve açıktan para basarak enflasyonist hareketlere girmeye başlamaktadır.
VATANDAŞA NE OLUYOR
Vatandaş da çalışmış hem de çok çalışmış. Ama emeğiyle eline geçen paranın üçte ikisini faize ve vergiye ödemiş kalan bir de kendine ve ihtiyacına vermeye çalışmış ama bu ona yetmemiş. Ve şimdi iflaslar, işsizlikler, açlıklar başlamış. Tabii buna bağlı olarak da sosyal boyutta hırsızlıklar, soygunlar, talanlar, adam öldürmeler almış başını gitmiş.
Bu cins süngerler ise bir türlü de doymak bilmemişler. Sen ne kadar ödersen öde. Ne borcunu bitmiş ne de borcun faizi…
İşte yukarıda ki listede bu açıkça görülmekte, ülkemizde “reel sektör” patır patır patlarken, bunların ağıt ve feryatları karşısında şampiyon ilan edilen “finans sektörünü” görülmektedir.
Sözün burasında Hükümet yetkililerini tebrik etmemek elde değil! Hem süngerlerin refahından insanlarımıza sıragelmeyecek ve hem de halkın huzuruna çıkarak onlardan büyük reyler alabileceksiniz?

Sahi… Bunu nasıl becerebiliyorsunuz?





GERCEKTEN İÇLER ACISI BİR TABLO BU...10 fırmanın 9 'u banka ..bir kampanya başlatmak lazım kredi kartı kullanılmaması için..bir şeyler yapılaması lazım..insanlar faiz verevere AİLELERİNİ KATLEDER HALE GELDİLER.bu yüzden yeni bir refleks üretmek lazım.bu mılleti kredi kartından faizden kurtarmak gerekıyor.yenı nesılı uzaklaştırmamız gerekıyor.yeni işe başlayana iyi öğüt vermemiz gerekıyor.parça parça işyeri acanlara toplanarak BANKA KREDİSİNE BASVURMADAN İŞ KURABILMELERİNİN YÖNTEMLERİNİ ANLATMAMIZ GEREKIYOR...ALLAH akıl versin bu millete ..uzak dursunlar bankalardan faizlerden....hiç iyi bir durum değil bu...
 

erzsalih

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2009
Mesajlar
967
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
okunduğun mantıklı ama kıyametin ne zaman kopacagını birtek Allah bilir.
yinede paylaşımın için teşekkür ederim
Allah senden razı olsun
 

kaniirfan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
647
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
okunduğun mantıklı ama kıyametin ne zaman kopacagını birtek Allah bilir.
yinede paylaşımın için teşekkür ederim
Allah senden razı olsun

haklısın ..sonucta bu bir olasılık kurgusu..fakat burada yazmadıgım ama bu sitede sıklıkla tekrarlanan hadisler ışığında bunu yazdım..en dogrusunu ALLAH bılır
 

erzsalih

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2009
Mesajlar
967
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
haklısın ..sonucta bu bir olasılık kurgusu..fakat burada yazmadıgım ama bu sitede sıklıkla tekrarlanan hadisler ışığında bunu yazdım..en dogrusunu ALLAH bılır

tabi değerli kardesim bazı hadisi serifler ve büyük alimlerinin yorumlarına göre suan kücük alemetlerin büyük bir bölümü belkide hepsi gerçekleşmiş durumda... Bu büyük alametlerin gerçeklemesine az kaldı anlamına gelmekterdir. Tabi En iyisini ve En doğrusunu Allah bilir
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Zam yağmuru kapıda !



Referans Gazetesi’nin haberine göre hükümetin mali disiplin gerekçesiyle uygulamaya başladığı ekonomik tedbirlerin, akaryakıt zammı ve kamuda bazı harcamaların kısılmasıyla sınırlı olmadığı ortaya çıktı.

Gazetede yer alan habere göre, ekonomi bürokratları tam 37 maddelik bir “kemer sıkma planı” hazırladı. Hükümet ise bu plan dahilinde uygun gördüğünü hayata geçiriyor. Bürokratlar ayrıca bu 37 maddenin 2011 yılının sonuna kadar toplam 57 milyar liralık getirisi olacağını da hesapladı.
2010 yılı bütçe çalışmalarının başlamasıyla birlikte, ekonomi bürokrasisi de mali disiplinin yeniden sağlanmasına dönük bir “kemer sıkma planı” taslağı hazırlığına girişti. Çalışmaları iki ay önceden başlanan paket, tamamlanmasıyla birlikte ekonomi bakanlarına sunuldu. Ekonomi bakanları da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan gelen istek ve eleştirileri de dikkate alarak bazı uygulamaları vakit geçirmeden uygulamaya sokmaya başladı. Tamamı 37 maddeyi bulan “kemer sıkma planı”nın şimdilik yedi maddesi yürürlükte.

ŞİMDİLİK YEDİ MADDE YÜRÜRLÜKTE
Hükümet şu ana kadar listeden “akaryakıttaki ÖTV’nin artırılması, pasaport ve ehliyet başta olmak üzere değerli kağıt bedellerinin yüzde 50 artırılması, cep telefonların alınan ÖTV’nin asgari 40 TL olarak uygulanması, ilaçta yüzde 22 bandının 15’e çekilmesi ve aile hekimliği uygulamasının 33 ille sınırlanması”nı içeren düzenlemeleri hayata geçirildi. Bürokratların yaptığı hesaba göre planın bu yıl için öngördüğü gelir büyüklüğü 15 milyar 888 milyon lira.
Plandaki bir takım önlemler ise hiç uygulanmadan rafa kalkarken, bazı tedbirlerin ise halen uygulama şansı bulunuyor. Yine bazı düzenlemelerin ise ancak birinci ayağı gerçekleşmiş görünüyor. Örneğin; bürokrasinin hazırladığı listede, sigarada seyyanen paket başına 1 TL ek vergi konulması öngörülmüştü. Bu rakamın 50 kuruşluk kısmı uygulandı. Bu durum da bundan sonra atılacak adımlar arasında sigaraya yeni bir ek vergi getirilmesinin de muhtemel olduğunu gösteriyor.

YENİ ZAMLAR DA GELECEK
Listede yer alan ancak henüz yaşama geçirilmeyen düzenlemeler arasında ise hem yeni zamlar hem de kamu harcama kalemlerinden yeni kısıtlamalar var. Mesela Emlak Vergisi ve hususi araçlardaki Motorlu Taşıtlar Vergisi’yle (MTV) ilgili fazladan 1 taksit daha tahsil edilmesi düşünülüyor. Geçen hafta sonu ekonomi yönetiminin bu alanlardaki tedbirlerin üzerinde çalıştığı belirtilmişti. Bunun yanı sıra ilaç katılım paylarının artırılması, sağlık personeline aktarılan döner sermayelerin azaltılması gibi birçok tasarruf düzenlemesi de önümüzdeki günlerde gündeme gelebilir. Listede çoğu bütçe ödeneğinin de belli oranlarda kısılması planlanıyor. Taşıt alımlarının durdurulması gibi kalemlerin bulunduğu bu bölümün de aşamalı olarak yaşama geçirilmesinin mümkün olduğuna dikkat çekiliyor.
Önlemlerle ilgili taslak çalışmada, memur ve emeklilere yılın ikinci yarısında hedef enflasyona uyumlu zam verilmesi, işçilerin bir ikramiyesinin kesilmesi öngörülmüştü. Ancak söz konusu düzenlemeler uygulanmadı. Bedelli askerlikle ilgili önlem teklifine de Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay’ın soğuk baktığı biliniyor. Listede özürlülere verilen desteklerin de sınırlandırılması öngörülüyor. Ancak bu düzenlemeye de hükümetin sıcak yaklaşmadığı kaydediliyor.
İşte 37 maddelik tedbir paketi

ŞU ANA KADAR YAPILAN DÜZENLEMELER

* Akaryakıt ÖTV’sinin artırılması. Bundan 2009’da 2, 2010’da 3, 2011’de 3 milyar lira bekleniyor.
* Sigaraya seyyanen paket başına 1 TL ek vergi konulması. Bu tedbir 50 kuruş olarak uygulandı. Bu yıl 3.2, 2010’da 4.8, 2011’de 4.8 milyar lira gelir bekleniyor.
* Lüks sınıf ile birinci ve ikinci sınıf lokantalarda KDV artışı. Bu yıl 356, 2010’da 563, 2011’de 591 milyon lira bekleniyor.
* Değerli kağıt bedellerinin yüzde 50 artırılması. Bu yılki gelir beklentisi 325 milyon lira.
* Cep telefonlarından alınan ÖTV’nin asgari 40 TL olarak uygulanması. 2009 gelir beklentisi 300 milyon lira.
* İlaçta yüzde 22 bandının 15’e çekilmesi. 2009’da 333, 2010’da 541, 2011’de 586 milyon lira tasarruf hedefleniyor.
* Aile hekimliği uygulamasının 33 ille sınırlanması. Tedbir sonucunda bu yıl 277 milyon lira tasarrif bekleniyor.

YAPILMA OLASILIĞI YÜKSEK DÜZENLEMELER * Yurtdışı çıkış harcının 30 TL’ye çıkartılması. Gelir beklentisi bu yıl için 35 milyon lira.
* Hususi araçlarda MTV’nin bir taksit fazla alınması. 2009’da ve 2010’da 1 milyar, 2011’de 1 milyar 50 milyon gelir elde edilmesi planlanıyor.
* Emlak vergisinin bir taksit fazla alınması. 2009 gelir beklentisi 850 milyon, 2010 925 milyon lira.
* Yol ve köprü ücretlerinin yüzde 20 artırılması. Bu yıl 93 milyon lira ek gelir planlanıyor.
* Gelir vergisi stopajında istisna ve muafiyetlerin yeniden düzenlenmesi 200 milyon lira bu yıl için gelir hedefleniyor.
* İlaçta katılım payının emeklilerde yüzde 10’dan 15’e, çalışanlarda yüzde 20’den 30’a çıkartılması. Gelir hedefi 2009’da 700 milyon, 2010’da 1.1 milyar, 2011’de 1.1 milyar lira.
* Sağlık personeline döner sermayeden yapılan katkı payı ödemesinden yüzde 15 kesinti yapılması. Uygulamanın bu yıl 400, gelecek yıl 636, 2011’de ise 668 milyon lira tasarruf getireceği hesaplanıyor.
* Mal ve hizmet alımlarına tasarruf genelgesi ile sınır getirilmesi. Tasarruf hedefi 350 milyon lira.
* Kamu idarelerinin taşıt alımlarının durdurulması. 2009 sonunda 150 milyon lira tasarruf bekleniyor.
* KÖYDES ödeneklerinden yüzde 20 tasarruf yapılması. Bundan 2009’da 100, 2010’da 528, 2011’de 554 milyon lira bekleniyor.
* IPA kapsamında yapılacak ulusal katkı ödemelerinin bu yıl için durdurulması. 90 milyon lira tasarruf getirecek.
* Kalkınma ajanslarına aktarılacak tutarın sınırlanması. 2009’da 50 milyon lira tasarruf sağlayacak.
* Diğer sermaye transferlerinden tasarruf yapılması. Bu uygulamanın karşılığı 50 milyon lira.
* Sokak aydınlatma bedellerinin tüketicilere yansıtılarak ödenmesi. 2009’da 250, 2010’da 528, 2011’de 554 milyon lira bekleniyor.
* Belediyelere vergi gelirlerinden verilen payda kesinti. Tasarruf hedefi 2009 için 500, 2010 için 815, 2011 için 890 milyon lira.
* Maaşa esas haftalık ders saat ücretinin 15 saatten 20 saate çıkartılması. Tedbirin bu yıl 450, gelecek yıl 675, 2010’da 714 milyon lira getirmesi hedefleniyor.
* Memurlara verilen toplu görüşme priminin kaldırılması. Bu yıl için gelir beklentisi 120 milyon lira.
* Ticaret odalarına verilen sicil ticaret harç payının yüzde 25’ten 10’a indirilmesi. Böylece 2009’da 20, 2010’da 30, 2011’de 35 milyon lira gelir hesaplanıyor.
* Barolara verilen yargı harç payının yüzde 3’ten 2’ye indirilmesi. Bunun getireceği tasarrufun ise bu yıl 15, 2010’da 20, 2011’de 25 milyon lira olacağı belirtiliyor.

YAPILMA OLASILIĞI DÜŞÜK VEYA HİÇ OLMAYAN DÜZENLEMELER
* Dövizle askerlik bedelinin 2388 euro artırılması. Uygulamadan bu yıl 25 milyon lira ek gelir bekleniyor.
* Geçici süreli bedelli askerlik uygulanması. Eğer hayata geçerse bu yıl 850 milyon lira, gelecek yıl 1.7 milyar lira bekleniyor.
* Kamu personeline ikinci yarıda hedef enflasyona göre zam yapılması. Bundan vazgeçildi. Eğer uygulansaydı gelir beklentisi bu yıl 386, 2010’da 810, 2011’de 850 milyon liraydı.
* Memura hedef enflasyona uyumlu zam verilmesi durumunda oluşacak prim kaybı. Bu da yapılmadı. Uygulansa idi primlerde bu yıl 234, 2010’da 480, 2011’de 512 milyon lira kayıp olacaktı.
* İşçilere ihtiyari olarak ödenen ikramiyenin ödenmemesi. Bu tedbirden de vazgeçildi. Uygulansa idi bürokrasinin tasarruf beklentisi 2009’da 200, 2010’da 215, 2011’de 228 milyon liraydı.
* Emeklilere yılın ikinci yarısında zammın hedef enflasyona uyumlu verilmesi. Bunun sonucu ise 2009’da 458, 2010’da 963 milyon lira, 2011’de ise 1 milyar lira.
* Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na modernizasyon projesi tutarları için aktarılan ödeneğin iptali. Bunun sonucunda bu yıl 750, gelecek yıl 791, sonraki yıl da 831 milyon lira tasarruf sağlanacak.
* Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na vergi gelirlerinden ayrılan payın yarıya indirilmesi. Bürokrasinin hesabı bu yapılırsa 2009’da 644 milyon lira, 2010’da 1, 2011’de 1.1 milyar lira kaynak sağlanacak.
* Sosyal yardımlaşma fonuna ayrılan payın yüzde 20 azaltılması. Bu tedbirin bütçeye katkısı bu yıl 186, gelecek yıl 350, sonraki yıl 384 milyon lira olacak.
* Özürlülerin eğitim desteği ödemesinde 1/3 oranında indirime gidilmesi. Eğer uygulanırsa bütçeye katkı 2009’da 178, 2010’da 367, 2011’de 400 milyon lira olacak.
* Özürlülerin evde bakım desteği ödemesinde 1/3 oranında indirime gidilmesi. Bütçeye katkısı bu yıl 191, gelecek yıl 333, 2010’da 430 milyon lira olarak hesaplanıyor.

37 MADDE NE KADAR GELİR GETİRECEK
Bürokrasinin önerdiği 37 maddelik tedbir paketinin tamamı uygulandığında elde edilecek gelir 2009 için 15.8, 2010 için 21.4, 2011 için ise 19.4 milyar lira olacak.


 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt