kalbiminurlandır
Eposta Onaylanmamış Üyeler
- Katılım
- 7 Tem 2008
- Mesajlar
- 4,040
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 34
İnsanların En Cimrisi Kimdir?
Ebu Zerr (ra) şöyle anlatıyor: Bir gün evimden çıkıp Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem'in yanına vardım. Hz. Peygamber sahabileriyle oturmaktaydı. Bir ara: "Size insanların en cimrisini haber vereyim mi?" diye sordu. Sahabilerin "Evet!" demeleri üzerine de şöyle söyledi: "İnsanların en cimrisi yanında adım geçtiği halde bana salâvat getirmeyen kişidir." [Terğib]
Ey Allah'ın Resulü! Sana nasıl salâvat getirelim?
Ebu Mes'ud (ra) şöyle anlatmıştır: Bir gün Sa'd bin Übâde'nin evinde oturuyor idik. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem de oraya geldi ve aramıza oturdu. Numan bin Beşir'in babası Beşir bin Sa'd: "Ey Allah'ın Resulü! Allah Teâlâ bize, sana salavat getirmemizi emretmiştir. Peki, sana nasıl salâvat getirelim?" diye sordu.
Hz. Peygamber susarak bir müddet cevap vermedi. Biz kendi aramızda: "Keşke bu soruyu hiç sorulmasaydı" diyorduk ki Hz. Peygamber şöyle buyurdular:
"Rabbim! İbrahim ve âline getirdiğin salâvat gibi Muhammed'e ve onun âline de salavat getir. Âlemler arasında İbrahim'i bereketlendirdiğin gibi Muhammed'i ve onun âlini de bereketlendir. Sen övülmeye lâyık yüce bir zat'sın deyiniz. Selamsa bildiğiniz gibidir." [Kenz, Müslim, İbn Mace]
Salâvat, günahları yok eder!
Hz. Ebu Bekir şöyle buyurmuştur: "Hz. Peygamber'e getirilen salâvat, günahları, suyun ateşi söndürmesinden daha iyi ve daha fazla imha eder. Hz. Peygamber'e verilen selamsa köle azat etmekten daha üstündür. Aynı şekilde Hz. Peygamber'i sevmek de can bağışlamaktan ya da Allah yolunda çalınan kılıç darbelerinden daha efdaldir." [Kenz]
Ebu Zerr (ra) şöyle anlatıyor: Bir gün evimden çıkıp Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem'in yanına vardım. Hz. Peygamber sahabileriyle oturmaktaydı. Bir ara: "Size insanların en cimrisini haber vereyim mi?" diye sordu. Sahabilerin "Evet!" demeleri üzerine de şöyle söyledi: "İnsanların en cimrisi yanında adım geçtiği halde bana salâvat getirmeyen kişidir." [Terğib]
Ey Allah'ın Resulü! Sana nasıl salâvat getirelim?
Ebu Mes'ud (ra) şöyle anlatmıştır: Bir gün Sa'd bin Übâde'nin evinde oturuyor idik. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem de oraya geldi ve aramıza oturdu. Numan bin Beşir'in babası Beşir bin Sa'd: "Ey Allah'ın Resulü! Allah Teâlâ bize, sana salavat getirmemizi emretmiştir. Peki, sana nasıl salâvat getirelim?" diye sordu.
Hz. Peygamber susarak bir müddet cevap vermedi. Biz kendi aramızda: "Keşke bu soruyu hiç sorulmasaydı" diyorduk ki Hz. Peygamber şöyle buyurdular:
"Rabbim! İbrahim ve âline getirdiğin salâvat gibi Muhammed'e ve onun âline de salavat getir. Âlemler arasında İbrahim'i bereketlendirdiğin gibi Muhammed'i ve onun âlini de bereketlendir. Sen övülmeye lâyık yüce bir zat'sın deyiniz. Selamsa bildiğiniz gibidir." [Kenz, Müslim, İbn Mace]
Salâvat, günahları yok eder!
Hz. Ebu Bekir şöyle buyurmuştur: "Hz. Peygamber'e getirilen salâvat, günahları, suyun ateşi söndürmesinden daha iyi ve daha fazla imha eder. Hz. Peygamber'e verilen selamsa köle azat etmekten daha üstündür. Aynı şekilde Hz. Peygamber'i sevmek de can bağışlamaktan ya da Allah yolunda çalınan kılıç darbelerinden daha efdaldir." [Kenz]