Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

13-nisan-2012-cuma (1 Kullanıcı)

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0
Selamün Aleyküm.
13-NİSAN-2012-CUMA





204.gif
204.gif
204.gif
Hicrî Kamerî :22 CEMÂZİL-EVVEL 1433

vr1257428658wt4.gif




Hicrî Şemsî : 1390
Rûmî : 31 Mart 1428
Kasım : 158




th_f-rose11.gif
th_f-rose11.gif


Cuma

Mısır Sultanı Tomanbay'ın idamı (1517) - 31 Mart Vak'ası (1909) - Muallim Naci'nin vefâtı (1893)

div_greenpinkflowers-4.gif

[Gündüzün uzaması 2 dak. - Ezânî sâat 1 dakika geri alınır.]
divider9-3.gif
Cuma namazından sonra, İhlâs ve iki Kul eûzüyü 7 defa okuyanı, Allahü teâlâ, öbür Cuma’ya kadar kötülüklerden korur.
Hadîs-i şerîf

zt1307104251jo4.gif

Ağzına helva verenle ensene tokat atan
Müslüman arasında fark gözettiğin
müddetçe, imanın kemale gelmiş değildir. Alâeddîn Abizî
Rahmetullahi Aleyh
divider_maroon.gif

AYET

Nisa Sûresi
bismillah.gif
+
Medine'de nazil olmuştur. 176 ayettir. "Nisa" kadınlar demektir.

besmele64qs.gif

  1. يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُواْ رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن نَّفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالاً كَثِيرًا وَنِسَاء وَاتَّقُواْ اللّهَ الَّذِي تَسَاءلُونَ بِهِ وَالأَرْحَامَ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا
  2. وَآتُواْ الْيَتَامَى أَمْوَالَهُمْ وَلاَ تَتَبَدَّلُواْ الْخَبِيثَ بِالطَّيِّبِ وَلاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَهُمْ إِلَى أَمْوَالِكُمْ إِنَّهُ كَانَ حُوبًا كَبِيرًا
  3. وَإِنْ خِفْتُمْ أَلاَّ تُقْسِطُواْ فِي الْيَتَامَى فَانكِحُواْ مَا طَابَ لَكُم مِّنَ النِّسَاء مَثْنَى وَثُلاَثَ وَرُبَاعَ فَإِنْ خِفْتُمْ أَلاَّ تَعْدِلُواْ فَوَاحِدَةً أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ ذَلِكَ أَدْنَى أَلاَّ تَعُولُواْ
  4. وَآتُواْ النَّسَاء صَدُقَاتِهِنَّ نِحْلَةً فَإِن طِبْنَ لَكُمْ عَن شَيْءٍ مِّنْهُ نَفْسًا فَكُلُوهُ هَنِيئًا مَّرِيئًا
  5. وَلاَ تُؤْتُواْ السُّفَهَاء أَمْوَالَكُمُ الَّتِي جَعَلَ اللّهُ لَكُمْ قِيَاماً وَارْزُقُوهُمْ فِيهَا وَاكْسُوهُمْ وَقُولُواْ لَهُمْ قَوْلاً مَّعْرُوفًا
1- Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp ikisinden bir çok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun; kendi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'dan ve akrabalık (bağlarını kırmak)tan sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözeticidir.
2- Öksüzlere mallarını verin ve kötüsünü (onlara vererek) iyisiyle değiştirmeyin. Onların mallarını, kendi mallarınıza karıştırıp yemeyin. Zira bu, büyük bir günahtır.
3- Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir.
4- Kadınlara mehirlerini gönül hoşluğuyla verin. Eğer onlar gönül rızasıyla size bir şey bağışlarlarsa onu afiyetle yiyin.
5- Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
div_greenpinkflowers-4.gif

BİR Hadis

01.gif

Hz.Peygamber (s.a.v.) buyurdu : "Sizden biriniz, ben kendisine babasından, çocuğundan ve tüm insanlardan daha sevimli olmadıkça ( tam ) iman etmiş olamaz.


978287y6kuaab63k.gif


BİR SÖZ



İstikamet için emirleri yapıp , yasaklardan kaçmakla beraber, nefsini gayet kusurlu görmek lazımdır.Hatta nefsi böyle görmek emirleri yapıp yasaklardan kaçmanın anahtarıdır.

Abdurahman Tahi Hz. (k.s)

527l689719sbqng9.gif
527l689719sbqng9.gif
527l689719sbqng9.gif


BİR DUA

Uykudan Kalkınca Okunacak Duâ



Peygamberimiz (-sallallahu aleyhi ve sellem-) uykudan kalkınca şöyle derlerdi;
"Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamd olsun. Ölümden sonra dirilmek haşr ü neşr olmak da yine Allah'ın huzurunda olacaktır." (7)

Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz yine buyurmuşlardır ki:
"Sizden biriniz uykudan uyandığı zaman şöyle desin:

80_1.gif

"Bana ruhumu geri veren, vücûdumu afiyette kılan ve kendisini zikretmeğe müsaade eden, Allah'a hamd olsun." (8)
Yine Buhârî'nin Ubâde bin Sâmit-radıyallahu anh-dan rivayet ettiğine göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır:
"Kim uyku arasında uyandığında:

80_2.gif


"Allah'dan başka ilâh yok, yalnız O vardır. Şerîki yoktur. Mülk O'nundur. Hamd de O'na mahsusdur ve O, her şeye kaadirdir. Allah'a hamdeder, Allah'ı tesbîh ederim. Allah'dan başka ilâh yok ve Allah en büyüktür, Allah'a dayanmaktan başka kuvvet, kudret yokdur." dedikten sonra; "Ey Rabbim beni mağfiret et" der, duâ ederse icâbet olunur; bir de abdest alırsa namazı kabul olunur. " (9)

"Kulun uykudan kalkınca söyliyeceği şeylerin en sevimlisi:

81_1.gif

"Ölüyü dirilten Allah'ı tesbîh ederim ve O her şeye kaadirdir" demesidir. (10)

"Kim sabaha çıkınca:

81_2.gif

"Ne iyinin ne kötünün tecâvüz edemiyeceği Allah'ın tam kelimelerine yarattığı şekil verdiği ve ektiği herşeyin şerrinden sığınırım" derse ins ü cinnin şerrinden muhafaza edilir. Yılan, akreb gibi şeylere sokulsa bile o gün akşama kadar zarar vermez. Akşamleyin bunu söylerse sabaha kadar hıfz u emân-ilâhîde kalır." (11)

(7) Ebû Dâvud,Tirmizi,İbn Mâce'den naklenTuhfetû'z-zâkirîn 72
(8) el-Ezkâr, 21.
(9) Buharî, Teheccûd, 21.
(10) bk. Ebû Dâvud, Vitr, 32.
(11) Müslim'den Tuhfetû'z Zâkirîn, 73.

80xu5.gif

BİR NASİHAT
* En iyi haslet dindar olmaktır. Bu haslet iki olursa, dindarlık ve mal sahibi olmak. Üç olursa, dindarlık, mal ve haya. Dört olursa, dindarlık, mal, haya ve güzel ahlak. Beş olursa, dindarlık, mal, haya, güzel ahlak ve cömertliktir.
linje7.gif


SOHBET - NAMAZIN HAKİKATİ222
13042012.jpg
Namaz, bütün ibâdetleri kendisinde toplamıştır ve hepsinden daha üstündür. İslâmın beşte bir parçası ise de, bu toplayıcılığından dolayı, yalnız başına Müslümanlık demek olmuştur. İnsanı, Allahü teâlânın sevgisine kavuşturacak işlerin birincisi olmuştur.
Âlemlerin Efendisi ve Peygamberlerin en üstünü olana Mirâc Gecesi, Cennette nasip olan rüyet şerefi, dünyaya indikten sonra, dünyanın hâline uygun olarak, kendisine yalnız namazda müyesser olmuştur. Bunun için hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Namaz müminlerin mirâcıdır.”
“Namaz dinin direğidir.”
“İnsanın Allahü teâlâya en yakın olması namazdadır.”
Bu dünyada Allahü teâlâyı görmek mümkün değildir. Dünya buna elverişli değildir. Fakat, ona tâbi olan büyüklere, namaz kılarken bir şeyler nasip olmaktadır. Namaz, üzüntülü ruhlara lezzet vericidir. Namaz; hastaların, rahat vericisidir. Ruhun gıdası namazdır. Kalbin şifası namazdır.Namazın hakikatini anlamış olan bir kâmil, namaza durunca, sanki bu dünyadan çıkıp ahiret hayatına girer ve ahirete mahsus olan nimetlerden bir şeylere kavuşur. Bu nimet, yalnız bu ümmete mahsustur.Namazın hakikatini anlayamayanlardan birçoğu, ızdıraplarını teskin ve ruhlarını ferahlandırmayı, sima ve nağmede yani musikîde, vecde gelmekte, kendinden geçmekte aradı. Maksadı, mâşuku, musikî perdelerinin arkasında sandı. Bunun için raksa, dansa sarıldılar. Hâlbuki; “Allahü teâlâ haramda şifa tesiri yaratmamıştır.” hadîs-i şerîftir. Bunlara eğer namazın kemalâtından bir şey tattırılmış olsaydı, sima ve nağmeyi ağızlarına almaz, vecde gelmeyi hatırlarına bile getirmezlerdi.Kıyâmette, imandan sonra, namazdan sorulacaktır. Namazı doğru ise, diğer bütün sualler, Allahü teâlânın yardımı ile, kolay geçecektir. Namaz kılmayan ve diğer ibâdetleri yapmayan kimsenin kalbi temiz olmaz.



801jt8.gif
KISSADAN HİSSE
Kimin Kalbi
Delikanlı alaca karanlıkta yürürken, yumuşak bir şeye
çarptığını fark etti. Eğildi baktı. Aman Allah’ım!... Ayaklarının
arasında, bir kalp duruyordu. Tıpkı resimlerdeki gibi, diri ve
;kanlıydı. Onu büyülenmişçesine avuçlarına aldığında, dehşetten
;çıldıracaktı. Kalp tıp tıp atıyordu ve sımsıcaktı.
Delikanlı, sanki ellerine yapışıp bir başka uzvu haline
geliveren kalpten kurtulmak istiyor, fakat ne olduğunu bilmediği,
kestiremediği duygular tarafından engelleniyordu. Bir müddet sonra
sakinleştiğinde, onun sahibini bulmak için en yakındaki evin
kapısını çaldı ve zincir ; aralığından bakan genç kıza ; "Bu kalp
sizin mi?" diye sordu. Biraz önce buldum onu.
Kız, mahcup bir ifadeyle; "Ben kalbimi, üç ay önce rastladığım
bir vefasıza kaptırdım" dedi. "Yandaki eve sorun, onların olabilir."

Kızın gösterdiği ev, göz kamaştırıcı bir villaydı. Kapıyı açan
hizmetkarlar, onu üst kata çıkartarak evin beyine götürdüler.
Delikanlı, yumuşacık halıların üzerine damlayan kanları ayağıyla
örtmeye çalışırken; "Bu kalp sizin mi acaba? " diye sordu. "Hala
atıyor da....."
Beyefendi, ışıl ışıl parıldayan kristal kadehinden höpürtülü
bir yudum çekerek; "Ben kalbimi dünyaya sattım, canikom" diye
sırıttı. "Komşu evde bir yaşlı bir ihtiyar var, belki o bilir
sahibini...."
Delikanlı, hızla soğumaya başlayan ve atışları gittikçe
yavaşlayan kalbi bitişik kulübedeki yaşlı ihtiyara koşturarak; "Bu
sizin mi?" diye sordu. "Çabuk olun, neredeyse duracak."
Yaşlı adam, okumakta olduğu Kutsal kitabi yavaşça kapatırken;
"Ben kalbimi, her şeyimle Allah'a verdim evlat" diye gülümsedi.
"Elindekinin sahibini, neden gidip anne ve babana sormuyorsun ?"
"Her ikisi de yaşlanıp bunadı." diye söylendi genç... "Bir
bebek gibi alaka görmek istediklerinden, üç gün önce kavga edip
onları terk ettim."
ihtiyar adam, büyük bir üzüntüyle ; "Terk ettin ha..! " diye
mırıldandı. "Terk ettin demek....."
Delikanlı, söylenenlere karşı kayıtsız görünüyordu. Oysa ki
yaşlı adam, beklediği cevabi çoktan almıştı. Delikanlıya doğru emin
adımlarla ilerledi ve iki eliyle kavradığı delikanlının gömleğini
bir hamlede yırtarak göğsünü açıverdi. Delikanlının sol göğsünde,
avuçlarında tuttuğu kalp büyüklüğünde kanlı bir boşluk vardı.
099d645804c2cf82e2e95470870b4727.gif
fe1d3e32e9a72fc0eff652b1064045e2.gif
ÇOCUĞUNUZA İSİMLE
ERKEK-Adem KIZ-Havva
zt1307104251jo4.gif
Kabe’yi Halil İbrahim Peygamber inşa etmiştir. Ona dostun yaptığı ev manasına gelen “Beyt-i Halili” denir. Müminin gönül Kabe’sini ise Allah Teala nurlarıyla kuşatıp, aşk ve sevgisiyle süslemiştir. Ona da Cenab-ı Hakk’ın yaptığı ev manasına “Beyt-i Celili” denir. İkisinin de hakkı ve adabı vardır, ancak müminin hatırı daima öndedir. Bu konuda Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v), Kabe’yi tavaf ederken şöyle buyurmuştur: "Sen ne güzelsin, kokun da ne hoştur! Sen ne kadar büyüksün; hürmetin de çok büyüktür! Allah’a yemin olsun ki, müminin hürmet ve kıymeti senin hürmetinden daha büyüktür. Şüphesiz Allah Teala sende bir şeyi haram kıldı; seni haram bölgesi yaptı. Fakat müminin üç şeyini haram kıldı; malını, kanını ve şerefini. Bir de müminin hakkında kötü zan beslemeyi yasakladı." (İbnu Mace, Tabarani, Beyhaki, Heysemi) Bunun için bir gönüle girmek Yunus’un dediği gibi bin hacdan evla olduğu gibi, bir müminin gönlünü kırmak da Kabe’yi yıkmaktan daha kötü görülmüştür.
linje7.gif

 

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0
GÖNÜLSÜZ GÜZELLİK OLMAZ

Yüce Allah’a dostluğun merkezinde gönül vardır. Gönülsüz kulluk ve dostluk olmaz. Sevgi gönüle girmedikçe, iman kalbe inmedikçe sahibine fayda vermez. Bunun için Yüce Allah gönüle öncelik vermiş, ilk olarak onu davet etmiş, peygamberlerine önce gönüle girmelerini, kalbi kazanmalarını emretmiştir. Kalbi kazanan kimse en büyük zaferi elde etmiştir. Kalbi kaybeden kimse ise, ne yaparsa yapsın insanlıktan uzaktadır.
Bütün dünya insana hizmet için hazırlanmıştır. İnsan ise ilahi sevgiyi taşımak, yüce ahlakı yaşamak, kendisi ve kainat adına Yüce Yaratıcı’ya şükretmek için yaratılmıştır. Bunu yapacak olan ise gönüldür. İşte bu gönlü hazırlamak için yapılan hizmetler, dünyada yapılan en büyük iyiliktir.
Gönüle girmenin yolu sevgi ve nezaketten geçer. Bu nedenle gönülleri Allah sevgisiyle buluşturma görevindeki bütün peygamberler en güzel sıfat ve ahlâkla donatılarak insanlığa tebliğle görevlendirilmişlerdir. Onlar ince ruhlu, güzel huylu, sevgi yüklü, samimi, edepli, cömert ve mert kimselerdir. Onların izinden giden ve hakka daveti üstlenen Allah dostları da aynı güzel sıfatlarla gönülleri fethetmişler ve onlara ilahi sevgiyi aşılamışlardır.

Yüce Allah, Rasulü Hz. Muhammed Efendimiz’e (s.a.v) gönüllere girmenin ve onları hak yolda bir araya getirmenin ancak rahmet, merhamet, bağışlama ve sevgi ile olabileceğini şöyle bildirmiştir: “Rasulüm, Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın. Şayet sen kaba davranışlı ve katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz onlar etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet, bağışlanmaları için dua et, bir iş yaparken kendileriyle istişare yap.” (Al-i İmran, 159) Diğer bir ayette ise, hak yolda gönülleri birleştirmek için dünya dolusu mal harcansa buna imkan olmayacağı, bunun ancak ilahi sevgi ve yardım ile mümkün olduğu bildirilmiştir. (
Enfal, 63)
Şu halde hak yolunda hizmeti seçenler, insanların kalplerini neyin etrafında toplamak istediklerine iyi bakmalıdırlar. Bunun gönüllere Allah sevgisini işlemekten ve onun meyvesi olan güzel edebi elde etmekten başka bir yolu olmadığı bilinmelidir.
GÖNÜL KABE’SİNİ YIKMANIN HESABI AĞIR OLUR

İyi niyetle de olsa, şahsımızdan kaynaklanan usül ve edep hatası yüzünden hiçbir müminin gönlünü kırma, incitme, haktan soğutma hakkımız yoktur. Dinimizde yalnız Allah için kızmak vardır. Bir müminin açıkça yaptığı yanlış bir işinden dolayı kendisi uyarılır, hataya devam ediyorsa Allah için kızma hakkımız vardır. Kusura kızarız, fakat mümin kardeşimizden nefret edemeyiz. Ona “Ne halin varsa gör, kahrol git!” diyemeyiz. Nasihat, ikaz ve dua ile kötülük ve hatasından dönüşüne yardımcı olmaya çalışırız.
BİRBİRİMİZİ ALLAH İÇİN SEVMELİYİZ

Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (s.a.v), Allah için sevmede ve kızmada, bizlere en güzel örnek olmuş ve Allah için sevmenin nasıl olacağını şöyle açıklamıştır: “Kendin için sevdiğin ve istediğin bir şeyi, insanlar için de sevmeli ve istemelisin. Kendin için kötü gördüğün ve istemediğin şeyleri insanlar için de kötü görüp istememelisin. İşte Allah için sevgi böyle olur.” (Ahmed b. Hanbel, Heysemi) Allah için sevmek, O’nun sevdiği şeyleri sevmektir. Allah için kızmak da, O’nun sevmediği, gazap ettiği ve lanetlediği inanç ve amellerden kaçmaktır. Kalbinde bu hale ulaşaninsan, geçek imanı elde etmiştir. Çünkü bu hal gerçek muhabbet veihlasın meyvesidir. Şunu bilmeliyiz ki; Kabe’ye gitmeye herkesin gücü yetmeyebilir ama bir gönüle girmeye hepimizin gücü yeter. Ve yıkılmayan saltanat, gönüllere kurulan sevgi saltanatıdır. Allah Teala bizlere gönlü Allah için çarpan Hak aşıklarının gönlüne girmeyi nasip etsin.

M.Saki EROL
.
3b91d7e00dzo9ge5.gif


44c865c131ed355a83cddfcqj3.gif
44c865c131ed355a83cddfcqj3.gif
Bediüzzaman'dan VECİZE SÖZ.
Saadet-i beşeriye dünyada adalet ile olabilir. Adalet ise doğrudan doğruya Kur'anın gösterdiği yol ile olabilir. Hutbe-i Şamiye - 79
linje7.gif
Hakikat Damlaları
***
Vesileler, kendileriyle hedeflenen gayenin kıymeti ölçüsünde değer kazanırlar.

***
38.gif
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt