Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

12-nisan-2012-perşembe (1 Kullanıcı)

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0
Selamün Aleyküm.


12-NİSAN-2012-PERŞEMBE

besmele2st3ch3tv.jpg

cicek.gif

Hicrî Kamerî :21 CEMÂZİL-EVVEL 1433


flor1142xdau6.gif
12tl.gif
flor1142xdau6.gif

Hicrî Şemsî : 1390
Rûmî : 30 Mart 1428
Kasım : 157
Hicrî Şemsî : 1387
Rûmî : 31 Kânûn-i Evvel 1425
Kasım : 67
0wa1il0.gif
blumen025cv4.gif
0wa1il0.gif


Perşembe

Seyyid Fehîm-i Arvâsî Hazretlerinin torunu Vehbi Arvâs'ın vefâtı (2008) - İnternet Haftası - İ.Hâmi Danişmend'in vefâtı (1967

rosepnkbaranim.gif
rosepnkbaranim.gif

[Gündüzün uzaması 3 dak. - Ezânî sâat 1 dakika geri alınır.]
20350320rp2.gif
fleur159ea5.gif
20350320rp2.gif

Bir insanın; iyiliklerini hatırlayıp, günâhlarını unutması gururundandır.
Bilâl bin Sa’d
Rahmetullahi Aleyh

amrosaorvalhoeo8.gif
okuuuuw0.gif
amrosaorvalhoeo8.gif

AYET

Âl-i İmrân Sûresi
bismillah.gif
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. İmrân, Hz.Mûsâ ile Hz.Hârûn’un babasıdır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
besmele64qs.gif

  1. لاَ يَغُرَّنَّكَ تَقَلُّبُ الَّذِينَ كَفَرُواْ فِي الْبِلاَدِ

مَتَاعٌ قَلِيلٌ ثُمَّ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ الْمِهَادُ
لَكِنِ الَّذِينَ اتَّقَوْاْ رَبَّهُمْ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا نُزُلاً مِّنْ عِندِ اللّهِ وَمَا عِندَ اللّهِ خَيْرٌ لِّلأَبْرَارِ
وَإِنَّ مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَمَن يُؤْمِنُ بِاللّهِ وَمَا أُنزِلَ إِلَيْكُمْ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْهِمْ خَاشِعِينَ لِلّهِ لاَ يَشْتَرُونَ بِآيَاتِ اللّهِ ثَمَنًا قَلِيلاً أُوْلَـئِكَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ إِنَّ اللّهَ سَرِيعُ الْحِسَابِ
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اصْبِرُواْ وَصَابِرُواْ وَرَابِطُواْ وَاتَّقُواْ اللّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
196- Kâfirlerin diyar diyar dolaşmaları sakın seni aldatmasın.
197- Bu, az bir geçimliktir. Sonra onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası!
198- Fakat Rablerinden gereğince korkanlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Onlar orada ebedî olarak kalacaklar, Allah katından ağırlanacaklardır. İyiler için Allah katındakiler daha hayırlıdır.
199- Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a inanırlar, size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah'a boyun eğerek inanırlar. Allah'ın âyetlerini az bir değere değişmezler. Onların mükafatı da Allah katındadır. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.
200- Ey iman edenler! Sabredin, düşmanlarınıza karşı sebat gösterin, nöbet bekleşin, Allah'dan gereğince korkun ki, kurtuluşa eresiniz.
zt1307104251jo4.gif

BİR HADİS
Allahu Teala şöyle buyurdu; 'Ben kulumun zannına göreyim... O halde, Benim için hayır zannında bulunsun
ve Ben Beni andığı zaman kulumun yanındayım." Hz. Muhammed (s.a.v.)
70dr2xb.gif
90oben10seqd7.gif
70dr2xb.gif
DUA
Teheccüde Kalkınca Okunacak Duâ



78_1.gif

İbn-i Abbas -radıyallahu anhüma-dan rivâyet olunduğuna göre Nebiyy-i Ekrem, gece teheccüd için kalktığında şöyle derlerdi;
"Hamd olsun sana ya Rabb! Sen bütün semâları, arzı ve onlardakileri ayakda tutansın. Hamd sana mahsûsdur ey Rabbim! Sen semâlarda, arzda ve onlarda ne varsa hepsinin nûrusun. Hamd Sana mahsusdur ey Rabbim! Sen semâların, arzın ve onlardakilerin mâlikisin. Ve Sana yine hamd olsun ki, sen Hakk'sın. Senin va'din de hakk, sana kavuşmak da hakk, sözün de hakk, cennet de hakk, ateş de hak, nebîler de hak, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-de hak, kıyamet saati de hak. Sana teslîm oldum ey Rabbim! Sana îmân etdim, sana tevekkül etdim ve sana yöneldim, inanmayanlara karşı, sana dayanarak mücâdele etdim ve neticede ancak seni hakem olarak kabul etdim, benim evvelki yapdıklarımı da, sonradan yapacaklarımı da, gizli yaptıklarımı da açık yapdıklarımı da mağfiret et. Öne alan da sensin, geriye bırakan da sensin. Senden başka ilâh yoktur. Kuvvet ve kudret ancak, Allah'a dayanmakladır. " (1)


(1) Buhârî, Teheccüd, I.
blmrdrose2za8.gif
guzelkokuicon2qc0.gif
guzelkokuicon2qc0.gif
blmrdrose2za8.gif
 

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0
blmrdrose2za8.gif
guzelkokuicon2qc0.gif
blmrdrose2za8.gif
BİR SÖZ
Ayrılığın ne olduğunu bilmek mi istiyorsun. Bil ki, ayrılık, âşıkların yoludur. Balık olanın canı, denizdir.
Bu yüzdendir ki, denizden ayrı düşen balık, daima denizi özler. İnsanlar bazan gölge isterler, bazan güneş;
ama gölge istemeyen bir zerre varsa, o da candır Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rûmî (k.s.)



GÜNÜN NASİHATİ
Ey gönül, sakın gama kendinde yol verme, kendini kedere kaptırma. Cihanda, ruhen sana yakın olmıyanların, nâ mahremlerin sohbetine katılma. Madem ki, kuru ekmekte, tereyi yeter buluyor; bunlarla kanaat ediyorsun, el âlemin mağrur bakışlarına, bıyık bükmelerine zerre kadar değer verme.
Hz. Pir
KISSADAN HİSSE
Çılgın
Genç mühendis, işe yeni başladığı şirketteki bir toplantıya katıldığında, masa üzerindeki gazeteye göz atıp âniden yerinden fırladı ve ‘eyvah mahvoldum’ gibilerden bir şeyler söyleyip koşar adımlarla odasına girdikten sonra, kapısını da arkadan kilitledi. Bir anda buz gibi bir hava esti içeride.

Şirket sahibi, çok babacan insandı. Toplantıyı bir bıçak gibi kesip:

-Bu işte bir bit yeniği var, dedi. Mühendise kötü birşeyler oldu. Dikkat edin, canına kıyabilir.

Şirket çalışanları, müdürün ne kadar tecrübeli olduğunu bildiklerinden, hep birlikte yerlerinden fırladı. Sekreterlerden biri, mühendisin okuduğu gazeteye bakarak:

-Biliyorsunuz ki bugün borsa tepetaklak geldi, dedi. Mutlaka çok sayıda hissesi vardı.

Bir başkası:

-Faiz veya repo da olabilir, diye araya girdi. Yüzde ikiyüz sınırı aşıldı.

Diğeri, kendinden emin bir tarzda:

-Dün dolar bozduracağını söylemişti, dedi. Bugün döviz âniden yükseldiği için, milyarlarca lira zarar etmiş olmalı.

Şirketin muhasebe müdürü:

-Kesinlikle yanılıyorsunuz, diye lafa karıştı. Daha üç gün önce avans çekmişti. Paralı insan böyle bir şeyler yapmaz. Olsa olsa karısıyla kavga etmiştir.

Kadın sekreterlerden biri:

-Öyledir öyledir, diye atıldı. Hanımına geçen gün rastlamıştım, çok suratsız biriydi.

Bütün ihtimaller tek tek sıralanırken, şirket müdürü,:

-Konuşmakla vakit kaybetmeyelim, diye gürledi. Her an bir tabanca sesi gelebilir içerden..

Müdürün sözleri, ortalığı tekrar karıştırdı. Şirkette ne kadar çalışan varsa, mühendisin kapısına yığıldı. Müdür bey, etrafındakileri bir el işaretiyle susturduktan sonra, yumuşak bir sesle:

-Mühendis beyyy!.. diye seslendi. Benim canım kardeşim, sakın bir çılgınlık yapma. Biliyorsun ki bu dünya fânidir. Bir gün zaten öleceğiz, değil mi?

Mühendisin bulunduğu oda müstakil olduğu için başka bir mekana bağlanmıyordu. Bu yüzden de herkes, onun içeride olduğundan emindi. Oda kapısı da özel olarak izole edildiği ve iki adet çelik levhadan yapıldığı için bütün çabalara rağmen kırılmıyordu. Buna rağmen içeriden çıt çıkmıyordu. Bu arada itfaiyeye haber verildi, altıncı katta bulunan odanın pencereleri altına brandalar gerildi ve televizyon kameramanları, yüzlerce meraklı eşliğinde canlı yayına geçerek, adamın aşağı atlaması için duaya başladılar. Mühendis bey, on beş dakika sonra kapıyı açtı. Yüzü ışıl ışıldı ve neler olup bittiğinden habersiz görünüyordu. Kapı önündeki kalabalığın şaşkın bakışları arasında:

-Az kalsın ikindi namazını kaçırıyordum, diye gülümsedi. Dünya fâni olduğundan, bu iş ihmale gelmez.

Cüneyt Suavi
mejazzl319ms3.gif
mejazzl319ms3.gif
mejazzl319ms3.gif
mejazzl319ms3.gif

ENKIBE - ÇAMUR VE GÜL AĞACI
12042012.jpg
Kişi dünyada kimi severse, ahirette onunla beraberdir. Ahirette kiminle beraber olacağımızı merak ediyorsak, dünyada kimi sevdiğimize, kiminle beraber olduğumuza bakmalıyız. Çünkü ahirette de onunla beraber oluruz.

Silsile-i aliyye büyüklerinden Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretlerinin bir talebesine, birisi der ki:
- Görüştüğüm kimseler; “Hocanız bu edepli, terbiyeli çocukları nerden buluyor?” diye soruyorlar. Ben de merak ediyorum. Hepiniz çok terbiyeli ve edeplisiniz. Hocanız sizi nerden buluyor böyle?
O talebe de gülümseyerek şöyle cevap vermiş:
- Bu, çeşmeden içilen suya ve alınan gıdaya bağlıdır. Bu çeşmeden içen edepli olur. İnsan, aldığı havaya, içtiği suya ve beslendiği gıdaya göre yetişir. Bu ihlâs çeşmesidir, yani her şeyimiz Allah içindir. Onun kullarına iyilik etmek içindir. Dünya ve ahiret saadetlerine kavuşmaları içindir. Derdimiz, bir kişinin daha yanmaktan kurtulmasıdır. Müslüman, tatlı dilli, güler yüzlü olur. Müslüman edepli olur. Bize bunları hep hocamız öğretti. Bizde gördüğünüz her iyilik hep hocamızdan geliyor, yoksa biz diğer insanlardan beter olurduk.
Şu örnek, belki maksadı daha iyi anlatır: Mübârek bir zat, abdest almak için bir çeşmeye gitmiş, tam abdest alırken, avucunun içine çamur düşmüş. “Bu, temiz bir çeşme, burada çamur ne gezer?” demiş. Çamuru koklamış, mis gibi... Çamura; “Sen neden böyle kokuyorsun? Çamur her yerde çamurdur. Sende bir özellik var, niye kokuyorsun?” demiş. Çamur da; “Ben vallahi, billahi çamurum. Yani çamurluğumda hiç şüphe yok. Ama ben öyle bir çamurum ki, benim bulunduğum yere gül ağacı diktiler. O gülün yaprakları üzerime düştü. Yağmur yağdı. O yapraklar benimle karıştı. Dolayısıyla ben şimdi, mis gibi gül kokarım, ama gül ağacından dolayı, çamurluktan dolayı değil. Ben yine çamurum, ama gül kokulu çamurum.” demiş.
fle91xf.gif
harika2jy.gif
fle91xf.gif
ÇOCUKLARINIZA İSİMLER
Erkek : RIZA - Kız : REYHAN
18.gif
18.gif
18.gif
YEMEK - AŞÛRE
MALZEME: 2 bardak aşûrelik buğday, yarımşar bardak pirinç, nohut, kuru fasulye, kuru üzüm, 3 kaşık kuş üzümü, 3 kaşık çam fıstığı, 3 bardak şeker, 15 bardak su, 3-4 incir, 5-6 kayısı, antep fıstığı, badem, ceviz, kestane, nar.
YAPILIŞI: Aşûre yapmak için akşamdan buğday, fasulye, nohut, kuru üzüm ve kuş üzümleri yıkanıp, ayrı kaplarda ıslanmaya bırakılır. Ertesi gün buğday oldukça büyük bir tencerede 15 bardak su ile ağır ateşte taneleri iyice ezik bir hâl alıncaya kadar kapalı olarak 5-6 saat kaynatılır. Kaynamaya başlarken, üstünde oluşan köpükler delikli kepçe ile alınıp atılır. Buğday kaynarken, ayrı kaplarda nohut ve fasulye yumuşayıncaya kadar pişirilir. Buğdayın suyu özleşip, suluca bir koyuluğa erişince 3 bardak şeker, suyu süzülen nohut ve fasulye ilâve edilir. Birkaç taşım kaynatıldıktan sonra ıslanmış kuru üzüm, kuş üzümü ve leblebi büyüklüğünde doğranmış kuru incir ve kayısılarla çam fıstığı tencereye konup, birkaç defa karıştırıldıktan sonra ateşten indirilir. Servis kaplarına konup soğutulduktan sonra üstü ceviz, badem, antep fıstığı, kestane, fındık, nar ile süslenir.
a.gif
a.gif
a.gif
a.gif
a.gif
Hakikat Damlaları
Rabbim! Bilinen bir insan olmayı değil, bilinmesem de Sen’i çok iyi bilen bir insan olmayı arzu ediyorum.
637b7fbd21646075604265037748f806.gif
484975az4grljt6zvn9.gif
637b7fbd21646075604265037748f806.gif
Bediüzzaman'dan 2001 VECİZE SÖZ.
İnsanlar; ticaretlerini yapıp, vazifelerini bitirip ve hizmetlerini itmam ettikten sonra, yine onları gönderen Hâlık-ı Zülcelaline dönecekler. Mektubat - 228
d2c397d4089e3f6d36cf8a970a15aa21.gif
allahutealabt2oz3.gif
d2c397d4089e3f6d36cf8a970a15aa21.gif
kelebekjm3.gif
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt