Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

1000'den geriye doğru sabır yolculuğu.. (1 Kullanıcı)

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Her şeyde var bir usûl, sabır da zafere yol,
Sık dişini azıcık kurtulanlarla kurtul.
Sabırla pişen insan kemâle erer inan!
Acelecinin işi duman üstüne duman...

ya sabır.......926
(ayrıca sizi teprik ediyorum güzel bir çalışma oldu bu sabır yolculugu)
 

mustafa11

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2007
Mesajlar
3,063
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
istanbul-maltepe
Web Sitesi
www.mobilyaonarim.com
Her şeyde var bir usûl, sabır da zafere yol,
Sık dişini azıcık kurtulanlarla kurtul.
Sabırla pişen insan kemâle erer inan!
Acelecinin işi duman üstüne duman...

ya sabır.......926
(ayrıca sizi teprik ediyorum güzel bir çalışma oldu bu sabır yolculugu)


allah razı olsun kardeşim sizlerle olunca dahada güzel bir çalışma oluyor selametle kardeşim...

ya sabır ya sabır.925
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
ya sabır.....924....
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
ya sabır.....922............
 

ebe78

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2007
Mesajlar
530
Tepki puanı
0
Puanları
0
sabır
sabrın sonu selamettir
sabreden derviş muradına ermiş.
sabretmek.ama bazen nedense sabredemiyoruz.işte bu sabırsızlığımız yüzünden bir çok şeyeleri hayatımızda en degerlililerimizi bir hiç uğruna kaybedebiliyoruz.hayatta sabretmek konusu benim çok sevdiğim ve degerli bir arkadaşım vardı onun kadar sabırlı onun kadar metanetli birini görmedim.sabırın içinde sanırım birazda gurur ve inadınıda katıyordu demeden geçemicem. bu 3 ile birlikte muhteşem bir şekilde sabrediyordu ama bazen de kaybediyordu gururu ve inadı yüzünden ama ne olursa olsun asla arkasına bakmadığı için olaylar karşısında sabrında son derece emin ve dikkatli bir şekilde sabrediyor tüm olay sevinç ve musibetlere karşı sabrediyordu. işte ben de sabrı bu degerli arkadaşımda az da olsa öğrendim. ona canı gönülden teşekkür ediyorum allah senden razı olsun......degerli arkadaşım....
 

mustafa11

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2007
Mesajlar
3,063
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
istanbul-maltepe
Web Sitesi
www.mobilyaonarim.com
sabır
sabrın sonu selamettir
sabreden derviş muradına ermiş.
sabretmek.ama bazen nedense sabredemiyoruz.işte bu sabırsızlığımız yüzünden bir çok şeyeleri hayatımızda en degerlililerimizi bir hiç uğruna kaybedebiliyoruz.hayatta sabretmek konusu benim çok sevdiğim ve degerli bir arkadaşım vardı onun kadar sabırlı onun kadar metanetli birini görmedim.sabırın içinde sanırım birazda gurur ve inadınıda katıyordu demeden geçemicem. bu 3 ile birlikte muhteşem bir şekilde sabrediyordu ama bazen de kaybediyordu gururu ve inadı yüzünden ama ne olursa olsun asla arkasına bakmadığı için olaylar karşısında sabrında son derece emin ve dikkatli bir şekilde sabrediyor tüm olay sevinç ve musibetlere karşı sabrediyordu. işte ben de sabrı bu degerli arkadaşımda az da olsa öğrendim. ona canı gönülden teşekkür ediyorum allah senden razı olsun......degerli arkadaşım....

inşallah sabrının karşılığını alacaksın

ya sabır 920
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
ya sabır..............919
 

mustafa11

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2007
Mesajlar
3,063
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
istanbul-maltepe
Web Sitesi
www.mobilyaonarim.com
İman, sabfr ile şükürden ibarettir. îman iki sınıfdır, bir sı­nıfı, sabır, diğer sınıfı şükürdür. Selefi salihinden birçokları,
«sabır imanın yarısıdır» demişlerdir.
Abdullah b. Mes'ud demiştir ki, «İman iki sınıfdır, bir sı­nıfı sabır, diğer sınıfı şükürdür. Bundan dolayı Allah Teala İbrahim suresinde, Şura suresinde, Seb'c suresinde, sabırla şükrün arasını birleştirerek, «Şüphesiz bunda çok sabırlı, çok şükür eden herkes için birçok ibretler vardır» buyurmuştur. İmanın böyle sınıflandırılmasının birçok sebebleri vardır.
Birinci görüş; (kalblc tasdik ve lisanla ikrar etmek), amel (taat ve ibadet etmek) ve niyetten ibaret olan iman, asılda iki kısımdır, biri fiil, diğeri ise terkdir. Fiil, Allah Teaîa'ya taât ve ibadet etmektir ki, şükrün hakikatidir. Terk ise günahlar­dan uzaklaşmaya sabretmektir. İşte dînin hepsi bu İki şey­den ibarettir. Biri emredilenleri yapmak, diğeri ise yasakları terketmektir.
İkincisi, iman iki asıl ve esas üzerine kurulmuştur. Biri yakın, diğeri sabırdır. Bunlar şu ayet-i kerîmede zikredilmiş­tir. «İçlerinden de sabrettikleri için, emrimizle doğru yolu gös­terecek Önderler yetiştirdik. Ve ayetlerimize yakın 'le sarılmış­lardı.» (Secde/24) «Yakın» ile emrin, nehyİn, sevabın ve ikabın (cezanın) gerçek manalarının bilinmesi murad edilmiştir. «Sahır» ile de emredilenlerin yerine getirilmesi, yasaklardan nef­sin men edilmesi murad edilmiştir. Emrin, nehyİn, sevabın, ve ikabm (cezanın) Allah tarafından olduğunu tasdik etmek, an­cak yakın, (kesin bilgi) ile hasıl olur. Emredilenleri yapmaya devam etmek, yasaklardan nefsi menetmek de ancak sabırla mümkün olur. Buna göre emredilenleri yapmakla, yasaklan terketmekle imanın yarısı sabır, diğer yansı, şükür olmuş olur
Üçüncüsü, iman kavil ile amelden ibarettir. Kavil, kalbin ve lisanın kavlidir. Amel ise, kalbin ameli ile, azaların amelidir. Yani, bir kimse Allah'ı kalbiyle bilip, lisanıyla ikrar etmezse, mü'min olamaz. Nitekim Allah Teala, Fİravun'un kavminden haber vererek, «Vicdanları da bunlara tam bir kanaat getirdiği halde sırf zulüm ve kibirden dolayı onları inkar ettiler» (Nemi/ 14) buyurmuştur. Yine Allah Teala, Ad kavmi ile Saîîh kav­minden haberle, «Ad ile Semud (kavimlerini) de (helak ettik). Onlara ne yapıldığı, meskenlerin (harabelerin)'den size belli olmaktadır. Şeytan onlara amellerini süslemiş bu suretle onları yoldan sapılmıştı. Halbuki onlar açıkgöz insanlardı» (Ankebut/ 38) buyurmuştur. Yine Allah Teala Hazretleri, Musa aleyhis-selamm, Firavun'a söylediğini haber vererek, «Musa (Fira­vun a); 'Pekala bilirsin ki, bu mucizeleri birer ibret olarak, göklerle yerin Rabbinden başkası indirmiş değildir.» (îsra/102) buyurmuştur. Bu kimseler, kalblerîyle Allah Teala'yı bildiler, fakat bilmekle mü'min sayılmadılar. Yine bir kimse, kalbinde olmayan şeyi, lisanıyla söylerse, bununla mü'min olmayıp bil­hassa münafıklardan olur. Yİne bir kimse, kalbiyle bilip lisa­nıyla ikrar ederse, Allah Teala'yı ve O'nun Resulü'nü sevme­dikçe, Allah'ın dostlarını dost, düşmanlarını düşman edinmedik-çe, kalbiyle Allah'a teslim olup, onun Resulü'ne tabi olup, şe­riatı tam olarak kabul etmedikçe-yalnız kalbiyle bilip, lisanıy-îa ikrar etmekle mü'min sayılmaz. Emredilenleri tam olarak yapmadıkça, İmanı kemale ermiş olmaz.
İşte bu "dört asıl ve esas imanın üzerine kurulduğu esaslar­dır. Bunlar da ilim ile amelden ibarettir. İlim ile amelden her biri ancak sabır ile elde edilir. Buna göre, iman iki kısımdır. Biri sabırdır. Diğeri sabırdan doğan ilim ile ameldir.
Dördüncüsü, nefsin İki kuvveti vardır. Biri atılma kuvveti, diğeri, sakınma kuvvetidir. Nefis bu iki kuvvetin hükümleri arasında devamlı dolaşmaktadır. Sevdiği bir şey üzerine atılır, hoşlanmadığı şeyden kaçınır ve sakınır. îşte dinin hepsi atılmak ile sakınmaktan ibarettir, ifani taat ve ibadetleri yapmak ve günahlardan uzaklaşmaktır. Bunlardan herbirl ancak sabır ile meydana gelir.
Beşincisi, dinîn hepsi, Allah Teala'nm rahmetini ümid et­mek ile, azabından korkmaktan ibarettir. Buna göre, mü'min hem Allah'ın rahmetini ümid eder, hem de azabından korkar. Nitekim Allah Teala Hazretleri, «Gerçekten bu peygamberler, hayırlara koşarlar, rahmetimizi umarak ve azabımızdan korka­rak, bize dua ederlerdi» (Enbiya/90) buyurmuştur.
Buhari'den rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.), ya­tağına girdiğinde sağ tarafına yatardı. Sonra şu duayı ederdi, «Allah'ım! kendimi sana teslim ettim, yüzümü sana çevirdim, işimi sana bıraktım, arkamı sana dayadım, ümidim de sende­dir, korkum da sendedir, senden sığınacak yer varsa o da sensin, senden kurtulacak yer varsa yine sensin, Allah'ım İndirdiğin kitabına inandım ve gönderdiğin peygamberine iman ettim.»
Bîr mü'minin mutlaka Allah'ın rahmetini ümid etmesi ve azabından korkması lazımdır. Allah'ın rahmetini ümid etmek ve azabından korkmak ancak sabırla kaimdir. Allah'ın azabın­dan korkmak mü'mini sabra sevkeder. Allah'ın rahmetini Ümid etmek mü'mini şükre götürür.
Altıncısı, bu dünyada kulun yaptıklarının hepsi ya kendisi­ne hem dünyada ve hem de ahirette fayda verir, yahut hem dünyada hem ahirette zararlı olur, veyahut birinde faydalı, di­ğerinde zararlı olur. Bu kısımların en şereflisi kulun ahirette kendisine fayda verecek olanı yapması, zarar verecek olanı ter-ketmesidir. Bu da gerçek imandır. Kulun kendisine faydalı ola­nı yapması, şükretmesidir. Kendisine zararlı olanı terk etmesi de sabretmesidir.
Yedincisi, kul, emredilenlerden, yasaklardan ve mukadde­rattan kurtulamaz. Bu üç şeyde, kula farz olan sabırla, şükür­dür. Kul emredilenleri yaparak şükreder, yasaklan terketme-ye ve mukadderata sabreder.
Sekizincisi, kul için iki davetçİ vardır, biri dünyaya ve 126 dünyanın şehvet ve lezzetine davet eder. Diğeri İse, Allah'a, ahirete ve ahirette Allah dostları için hazırlanmış ebedi nimet­lere davet eder. Şehvete ve hevaya davet edenin davetini kabul etmemek, sabırdır. Allah'a ve ahirete davet edenin davetini kabul etmek şükürdür.
Dokuzuncusu, din iki asıldan ibarettir. Biri azîm, diğeri sebattır. Nitekim Şeddad b. Evs demiştir ki, «Allah Resulü namazlarında şöyle dua ederdi, «Allah'ım senden, işlerde sebatı, doğruluğa karşı azimeti istiyorum. Senden nimetlerine şükür ve yine sana güzel İbadet etme, gücü vermeni istiyorum. Sen­den, dürüst bir kalb ve doğru bir lisan isterim. Senden bildiğin hayırları isterim. Bildiğin serlerden sana sığınır ve bildiğin ha­talarımdan dolayı da senden af dilerim». Nesei...
Şükrün aslı ve esası azimetin sağlam olmasıdır. Sabrın ailı ve esası ise sebatın kuvvetli olmasıdır. Herhangi bir kul azimet ve sebat ile Te'yid edilirse Allah'ın yardımına kavuşmuş olur. Onuncusu, din iki temel üzerine kurulmuştur. Birisi hak, diğeri sabırdır. Bunlar şu ayet-i kerimede zikredilmişlerdir, «Birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirine sabrı tavsiye eden­ler» (Asr/3) Kuldan istenilen, hak ile kendisinin amel etmesi ve onu insanlara uygulamasıdır, İşte bu, şükrün hakikatidir. Bunun gerçekleşmesi de ancak sabırla mümkündür. Buna göre sabır, imanın yansıdır. Allah Teala her şeyi daha iyi bilir[21].

ya sabır 918
 

mustafa11

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2007
Mesajlar
3,063
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
istanbul-maltepe
Web Sitesi
www.mobilyaonarim.com
İmam Ahmed, «Allah Teala sabrı Kur'an-ı Kerimin doksan yerinde zikretmiştir.» demişti. Biz sabrın nevileri hakkındaki ayetleri zikredeceğiz. Sabrın bîr çok nevileri vardır.
Birinci nevide bizzat sabır emredilmiştir. Allah Teala, «Sabret. Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir.» (Nahl/ 127); diğer bir ayette de, «Rabbi'nin hükmüne sabret.» (Tur/4) buyurmuştur.
İkinci nevide, bîr emrin zıddı yasaklanmıştır. Nitekim Al­lah Teala, «O kafirler hakkında (azap İçin) acele etme.» (Ah-kaf/35); diğer bir ayette «(Savaştan) gevşemeyin ve (Uhud bozgununa) üzülmeyin.» (Al-i îmran/139); diğer bir ayette de, «Balığın sahibi (Yunus (a.s.) gibi (aceleci) olma.» (Kalem/48) buyurmuştur. Netice olarak, yasak edilenlerin hepsi emredilen sabra zıddır.
Üçüncü nevide, kurtuluş sabra bağlanmıştır. Nitekim Al­lah Teala, «Ey iman edenler.' Sabredin ve sabır yarışında düş­manlarınızı geçin/ (cihad için hazır ve) rabıtalı bulunun. Hem AHch'dan korkun ki, kurtulmuş olasınız.» (AI-i îmran/200) bu­yurmuştur. Allah Teala Hazretleri kurtuluşu, bu ayet-i keri­mede geçenlerin hepsinin yapılmasına bağlamıştır.
Dördüncü nevide, sabredenin mükafatının diğer amel eden­lerin mükafatından kat kat fazla olduğu haber verilmiştir. Ni­tekim Allah Teala, «Ancak sabreden kimselere mükafatlan ' hesapsız verilecektir.» (Zümer/10) buyurmuştur. Süleyman b. Kasım demiştir ki, «Ayet-i kerimede 'Sabredenlere mükafatlan (şarıl şarıl dökülen bir su gibi) hesapsız verilecektir' buyurul-muş olduğundan, her amelin sevabı bilinir ama sabrm sevabı bilinmez.»
Beşinci nevide, dinde önder olmak, sabra ve yakîne bağlan­mıştır. Nitekim Allah Teala, «İçlerinden de sabır etlikleri içinr enirimizle doğru yolu gösterecek Önderler yetiştirdik. Onlar ayetlerimizi çok iyi biliyorlardı» (Secde/24) buyurmuştur. Bu ayet-İ kerimede dinde Önderliğin sabır ve kesin bilgi (yakın) ile elde edileceği açıklanmıştır.
Altıncı nevide, Allah Teala'nın sabredenlerle beraber oldu­ğu beyan edilmiştir. Nitekim Allah Teala, «Hiç şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir.» (Bakara/153) buyurmuştur.'
Yedinci nevide, Allah Teala şu üç şeyin yalnız sabreden­lere verileceğini beyan etmiştir. Bunlar da, Allah'ın onlara mağfiret etmesi, rahmet etmesi ve hidayet etmesidir. Nitekim Allah Teala Hazretleri, «Sabredenleri müjdele, ki onlar başla­rına bir bela geldiği zaman, «biz Allalı'ın (dünyada takdirine teslim olmuş kulları)yız ve biz (ahirette de) yine O'na dönece­ği?,» derler. İşte onlara Rablerinden mağfiret ve rahmet vardır. Ve işte onlar hidayete erenlerin tâ kendileridir.» (Bakara/155-156-157) buyurmuştur.
Selefi salihinden birisi, başına gelen bir musibetten dolayı kendisine ta'ziyeye gelenlere «Niçin sabretmeyecekmişİm, Al­lah Teala sabredene üç hasletin verileceğim vadetmiştir ki bun­lardan herbiri dünyadan ve dünyada bulunan her şeyden daha hayırlıdır.» demiştir.
Sekizinci nevide, Allah Teala sabrı yardımcı ve müjdele-yici kılıp onunla yardım istenmesini emretmiştir. Nitekim Al- . Jah Teala Hazretleri, «Ey iman edenler! Sabırla ve namazla .
(Allüh'dan) yardım isteyin.» (Bakara/153) buyurmuştur. Denil-:' mistir ki, sabrı ojrnayanm yardımcısı yoktur.
Dokuzuncu nevide, Allah Teaîa yardımı sabra ve takvaya bağlamıştır. Nitekim Allah Ten.la Hazretleri, «Evet eğer sabre­der ve itaatsizlikten sakınırsanız ve o anda müşrikler üzerinize gelirlerse, Rabbiniz size nişap.U beş bin melek ile yardım ede­cektir.» (Al-i İmran/125) buyurmuştur. Bundan dolayı Resu-lullah (s.a.v.) «Bilmiş ol ki şüphesiz, yardım sabırla beraberdir.» buyurmuştur.
Onuncu nevide, Allah teala sabrm ve takvanın düşmanla­rın hilelerine ve tuzaklarına karşı en büyük kalkan olduğuna ve kulun bunlardan daha büyük bir kalkan edinmediğini haber vererek şöyle buyurmuştur: «Eğer siz sabreder de korunursanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez-» (Al-i İmran/120)
Onbirinci nevide, Allah Teala cennette, sabredenlerin ya­nına meleklerin girip selam vereceklerini haber vererek, «Me­lekler her kapıdan yanlarına girecekler ve 'sabrettiğiniz için, (cennet) ne güzeldir!' diyeceklerdir» (Ra'd/23-24) buyurmuş­tur.
On ikinci nevide, Allah Teala, kendilerine yapılan cezanın misliyle cezalandırmalarını mubah kıldıktan sonra sabretmele­rinin kendileri için daha hayırlı olduğuna yemin ederek, «Eğer bir ceza vermek isterseniz, size yapılanın misliyle verin. Ama sabrederseniz, and olsun ki, bu mutlaka sabredenler için daha hayırlıdır.» (Nahl/126) buyurmuştur.
Cenab-ı Hak yeminini, «vcv» ile, sonra kasem «lâm»ı ile sonra cevaptaki «lâm» İle te'kit ederek sabretmenin daha ha-yırb olduğunu açıklamıştır. Bunu inceden inceye düşünün.
Onüçüncü nevide, Allah Teala mağrifeti ve büyük müka­fatı sabır ile salih amele bağlamıştır. Nitekim Allah Teala Hazretleri, «Ancak, (her iki halde de) sabredip salih'amel işle­yenler müstesna. Onlar için bir mağfiret ve büyük bir müka­fat vardır.» (Hud/11) buyurmuştur.
Allah Teala sabredip salih amel işleyenleri, kendilerine bir musibet dokunduğunda umut kesip nankör olmakla ve bir ni­met taddırıldığında da şımanp böbürlenmekle yerilmiş olan in­san nevinden istisna kılmıştır. İnsan yerilmekten ancak sabırla ve iyi amelle kurtulur. Nitekim mağfiret ve büyük mükafata ancak bunlarla erişilir.
Ondördüncü nevide, Allah Teala, musibetlere sabretmeyi azmedilecek işlerden kılmıştır. Yani bu işler çok büyük çok şerefli olduğundan mutlaka yapılmaları gerekir. Nitekim Al­lah Teala Hazretleri, «Her kim sabreder ve suç bağışlarsa, işte bu, azmedilecek işlerdendir.» (Şura/43) diğer bir ayette de, «(Lokman oğluna nasihat ederken şöyle demişti) iyiliği emret. Kötülüğü yasakla,. Başına gelen belaya sabret. Çünkü bunlar, kesin olarak farz kılınan işlerdendir.» (Lokman/17) buyurmuş­tur.
Onbeşİnci nevide, Allah Teala mü'minlere yardımı ve zaferi va'd etmiştir. Bu va'd, ilm-i ezelde verilmiş olan vaaddir Allah Teala Hazretleri, mü'minleri yardım ve zafere ancak sabretmeleri sebebiyle ulaştıracağını haber vererek şöyle buyur­muştur, «Rabbinin, İsrailoğullarına olan o güzel va'di, sabret­meleri sebebiyle, tamamen yerine getirildi.» (A'raf/137)
Onaltıncı nevide, Allah Teala, muhabbetini sabra ve sa­bırlılara bağlayarak, «Nice peygamberler (geçti ki) beraberle­rinde bir çok alimler savaştı. Ama Allah yolunda başlarına ge­lenlerden gevşeyip, za'fa düşmediler, miskinlik etmediler. Allah sabredenleri sever.» (Aî-i İmran/146) buyurmuştur. '
Onycdinci nevide, Allah Teala, Kitabının iki yerinde, Ön­ce hayır hasletlerine ancak sabredenlerin kavuşturulacağını ha­ber vererek, «Kendilerine ilim verilenler, 'yazıklar olsun size! İman edip, salih amel işleyenler için Allah'ın sevabı daha ha­yırlıdır. Ona ise ancale sabredenler kavuşturulur' dediler.» (Ka-sas/80); sonra, kuluna, kötülüğü en güzel şekilde önlemesini emretmiş, bunu yaptığı takdirde Kendisi'yle arasında düşman­lık bulunan kimsenin yakın bir dost gibi olacağını haber ver­dikten sonra şöyle buyurmuştur, «Bu rütbeye ise, ancak sab­redenler kavuşturulur. Bu rütbeye ancak büyük nasip sahibi kavuşturulur.» (Fussilet/35).
Onsekizinci nevide, Allah Teala ayetleriyle, ancak sabre­dip, şükredenlerin faydalanıp, öğüdü kabul edeceklerini haber vererek, «And olsun ki, biz Musa'yı, 'kavmini karanlıklardan nura çıkar ve onları Allah'ın (nimet) günlerini hatırlat' diye mucizelerimizle gönderdik. Şüphesiz ki, bunda çok sabırlı, çok şükreden, her kimse için ibretler vardır.» (İbrahim/5); diğer bir ayette, «Baksana! Size ayetlerinden bazılarını göstermek için, Allah'ın nimetiyle gemiler, denizde akıp gidiyor! Şüphesiz bunda, her şükreden sabırlıya bir çok ibretler vardır.» (Lok­man/31), diğer bir ayette, «Biz de onları masallara çevirdik ve kendilerini darmadağın ettik. Şüphesiz ki, bunda, çok şükre­den her sabırlı için ibretler vardır.» (Sebe'/19); diğer bir ayette de «O'nun ayetlerinden biri de, denizde dağlar gibi akıp giden-gemilerdir. Dilerse rüzgarı durduruverir de, gemiler suyun üs­tünde durakalırlar. Şüphesiz bunda çok sabırlı, çok şükreden herkes için bir çok ibretler vardır.» (Şura/32, 33) buyurmuş-
tur. Kur'an-t Kerimin dört yerinde zikredilen bu ayetler Allah Teala'nın ayetlerinden ancak şükredip sabredenlerin faydala­nacağını bildirmektedir.
Ondokuzuncu nevide, Allah Teala kulu Eyyüb'ün sabrını en güzel şekilde Överek, «Doğrusu biz, onu sabırlı bulduk o, ne güzel kuldu! o, gerçekten Allah'a yonelici idi» (Sad/44) Al­lah Teala Hazretlerinin Eyyüb aleyhisselamı sabırlı bulmakla onun güzel bir kul olduğunu açıklaması başına bir bela gelip de sabretmeyenin fena bir olduğunu bildirir.
Yirminci nevide, Allah Teala, iman etmeyenlerin, hak ve sabır ehlinden olmayanların hepsinin zarar ve ziyanda oldukla­rına hükmetmiştir. Nitekim Allah Teala, «Asra yemin ederim kî, insan kesin bir ziyandadır. Ancak iman edenlerle güzel amel (ve hareketlerde bulunanlar, bir de birbirine hakkı tavsiye, sabrı tavsiye edenler böyle değildir.» buyurmuştur. Bundan do­layı İmam Şafii demiştir ki, «Eğer insanlar bu sûre ile amel etmiş olsaydı, bu sûre onlara yeter artardı. Çünkü kulun olgun­luğu, ilim kuvvetiyle amel kuvvetinin olgunluğuna bağlıdır. Bunlar da iman ile salih ameldir. Nitekim kul, kendi nefsini olgunlaştırmaya muhtaç olduğu gibi, başkasını da olgunlaştır­maya muhtaçtır. Bu da hakkı tavsiye ve sabrı tavsiye etmesidir. Bunların aslı, esası ve temeli de sabırdır.
Yirmibirinci nevide, Allah Teala, sağ ehlini, sabırlılar ve merhametliler olarak tahsis etmiştir. Onlar sabır ile merhamet kendilerinde bulunduğu gibi, başkalarına da bunları tavsiye ederler. Nitekim Allah Teala Hazretleri, «İman edip, birbirine sabır tavsiye edenlerden ve merhameti tavsiye edenlerden olun.» (Beled/17) buyurmuştur. Bu ayet-i kerimede, sabır ile merha­met vasıflarının ancak sağ ehlinde bulunduğu açıklanmıştır. İnsanlar bu vasıfların kendilerinde bulunmalarına göre dört kısımdır.
Birinci kısım, bu iki vasıf kendilerinde bulunanlardır. Bun­lar, insanların en hayırlılarıdır. İkinci kısım, kendilerinde bu iki vasıf bulunmayanlardır. Bunlar da insanların en şerlileridir. Üçüncü kısım, kendilerinde sabır bulunup merhamet bulunma­yanlardır. Dördüncü kısım, kendilerinde merhamet bulunup sabır bulunmayanlardır. Üçüncü kısım ile dördüncü kısımda bulunan İnsanlar, birinci kısımdakîlerden daha aşağı derecede ama ikinci kısımdakİlerden biraz üst derecede bulunurlar.
Yirmükinci nevide, Allah Teala sabrı, İslam'ın esaslarına ve imanın makamlarnıa yakın kılmıştır. Nitekim Allah Teala Hazretleri sabrı, namaza yakın kılarak, «Sabır ve namazla (Al­lah'tan) yardım isteyin.» (Bakara/45) buyurmuştur. Yine Allah Teala Hazretleri sabrı her çeşit salih amele tek tek yakın kı­larak, «Sabredenler ve salih amel işleyenler müstesna.» (Hud/ II); sabrı takvahğa yakm kılarak, «Şu muhakkak ki, her kim takva yoluna gider ve sabrederse bilsin ki, Allah iyilik eden­lerin mükafatını zayi etmez.» (Yusuf/90); sabrı kesin bilgiye yakın kılarak, «Sabrettikleri için, emrimizle doğru yolu göre­cek önderler yetiştirdik. Onlar, ayetlerimizi kesin olarak bili­yorlardı.» (Secde/24); sabrı doğru söylemeye yakın kılarak, «Doğru söyleyen erkekler, doğru söyleyen kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar» (Ahzab/35) buyurmuştur.
Allah Teala sabrı, muhabbetine, beraber olmasına, nusret ve yardım etmesine, güzel mükafat vermesine sebep kılmıştır. Bunların sadece bir kısmı bile sabrın ne şerefli ve ne faziletli olduğuna kifayet etler. Allah her şeyi iyi bilir. [16]

ya sabır..917
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
ellerinize.emeğinize sağlık,bugünlerde bana çok lazım olan, güç veren bir konu
ALLAH RAZI OLSUN.
YA SABIR...917
 

mustafa11

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2007
Mesajlar
3,063
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
istanbul-maltepe
Web Sitesi
www.mobilyaonarim.com
ellerinize.emeğinize sağlık,bugünlerde bana çok lazım olan, güç veren bir konu
ALLAH RAZI OLSUN.
YA SABIR...917

a s sevgili kardeşim sizdende allah razı olsun inşallah bu günleri rabbimin izniyle kolayca atlatırsın rabbim bütün dualarını kabul eder bütün dertlerini yok eder inşallah ..

ya sabır..916
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Teennî eden erer, acele etme sakın!
Vurulup dövünsen de ıraklar olmaz yakın...
Örümcek bekleyerek, ağa ağ ekleyerek,
Gider hedefe varır nice emekleyerek.
Sırattan ince bir iş, koş geçenlere yetiş,
Geçen sabırla geçti, aksi bir sürü teşviş...

ya sabır.....914.........
 

ebe78

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2007
Mesajlar
530
Tepki puanı
0
Puanları
0
inşallah sabrının karşılığını alacaksın

ya sabır 920

inş.alırım. ümid edip bekliyorum.inş .. bu zorlu imtihanda rabbim yar ve yardımcım olsun.ve rabbime inanıyor ve dua ediyorum her gece her ezan vaktinde. ve ne olur sizde cevdet abide beni dualarınızdan eksik etmeyin.inanın çok ihtiyacım var.ama artık bazen öle oluyorki daha dayancak güç bulamıyorum.o anda tam tükendim derken hemen rabbime sığınıyorum o herşeyin sahibi olan rabbime sonsuz şükür olsun. her şeyde bir hayır vardır diyorum .
allah razı olsun hayırlı geceler.
ya sabır ya sabır
ya sabır ya sabır
ya sabır ya sabır
ya sabır ya sabır
 

mustafa11

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2007
Mesajlar
3,063
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
istanbul-maltepe
Web Sitesi
www.mobilyaonarim.com
inş.alırım. ümid edip bekliyorum.inş .. bu zorlu imtihanda rabbim yar ve yardımcım olsun.ve rabbime inanıyor ve dua ediyorum her gece her ezan vaktinde. ve ne olur sizde cevdet abide beni dualarınızdan eksik etmeyin.inanın çok ihtiyacım var.ama artık bazen öle oluyorki daha dayancak güç bulamıyorum.o anda tam tükendim derken hemen rabbime sığınıyorum o herşeyin sahibi olan rabbime sonsuz şükür olsun. her şeyde bir hayır vardır diyorum .
allah razı olsun hayırlı geceler.
ya sabır ya sabır
ya sabır ya sabır
ya sabır ya sabır
ya sabır ya sabır


inşallah S rabbim S dualarını kabul S eder ve istediklerine kavuşursun..RABBİM SİZİ KORUSUN SELAMETLE..
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Ya Sabir............913
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt