Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yeni CİHAD CEPHESİ,TÜRKİSTANA SELAM. (1 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Türkistan Mücahidleri 2009 Operasyonları

09 Şubat 2010
İşgalçi yönetimin emniyet tedbirlerini artırmalarından dolayı Allahın yardımı ile 2009 yılında birçok operasyon işgalçi Çin yönetimine karşı Türkistan İslam Partisinin savaşçılarınca gerceklekleştirildi.
Tükistan İslam Partisi mücahitleri 2008 Beijing Olimpiyalarına karşı Çinde ve Doğu Türkistanda birkaç operasyon gercekleştirdikten sonra İşgalçi yönetimin emniyet tedbirlerini artırmalarından dolayı Allahın yardımı ile 2009 yılında birçok operasyon işgalçi yönetime karşı gerceklekleştirildi.
[SIZE=+0]
84206903.gif


.
[/SIZE]
“Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın.”
Tevbe / 14
[SIZE=+0].

[/SIZE]​
İşgalçilerin emniyet tedbirlerinin arttırmasından dolayı mücahit kardeşlerimizin Çin hükümetine karşı gercekleştirecekleri operasyonlar azimli olarak arttırıldı. Sonraki operasyonlar için daha disiplinli oluşum oluşturuldu. Çin hükümetinin Teröristlere karşı şiddet adı altında gercekleştirdiği bu siyaset mücahitleri yeni ve daha faydalı operasyonlar gerçekleştirmeyi yapmayı oluşturdu ve bununla beraber işgalçi Çin hükümetinin Müslüman topluluğa karşı sürdürdüğü zulüm mücahitleri daha kuvvetli ve güçlü operasyonlar yapmasını tetikledi. 05.Temmuz.2009 yılında işgal altında bulunan Urumçi’de gercekleştirilen katliam doğu türkistan’daki mücahitlerin şaha kalkmasına sebep olmuştur. Sonuç olarak mücahitlerin gercekleştirdiği bu operasyonlar işgalçi Çin hükümetine karşı iktisadi,manevi ve siyasi darbeler indirmiştir.
2009 yılında Doğu Türkistan’lı mücahitlerin İşgalçi Çin hükümetine karşı gercekleştirilen birkaç tane askeri operasyonlar



  • 05.Temmuz.2009 katliamında mücahitler mazlum ve mağdur Müslümanları savunmak üzere ellerinde hiçbir silah olmadan mazlum kardeşlerini savunmuşlardır.
  • 12.Temmuz.2009 tarihinde Urumçi’ye bağlı ( Şeyhua ) şehrinde mücahitler Çin hükümetine bağlı petrol şirketini bombalı saldırı gercekleştirdiler.
  • 15.Temmuz.2009 tarihinde Haynan eyaletine bağlı Yanşi şehrinde Kimyevi maddeler üreten fabrika mücahitler tarafından hafif ve ağır silahlar ile saldırı gercekleştirildi ve operasyon sonunda Kimyevi fabrika imha edildi.
  • 12.Ağustos.2009 tarihinde Doğu Türkistan’ın Karamay şehrinde stratejik önemli işgalçi Çin hükümetine ait bir binayı imha ettiler.
  • Ağustos ayının sonlarında Shandung eyaletine bağlı Lini şehrinde gercekleştirilen opersyonda Kimyevi fabrika imha edildi.
  • 15.Eylül.2009 tarihinde Sichuan eyaletine bağlı Yibin şehrinde bulunan İşgalçi Çin hükümetine ait bir Uluslarası taşıma şirketine karşı gercekleştirdikleri saldırıda şirketde çok yüksek meblağda maddi hasar oluşmuştur.
  • 28.Eylül.2009 tarihinde başkent Pekin’de Uygur’lar adı altında calıştırılan Restoran bombalı saldırı sonucu imha edilmiştir.
  • Şinşi eyaletine bağlı Teyyun ve Yunnan eyaletinde, Urumçi’de mücahitler tarafından gercekleştirilen operasyonlar İşgalçi Çin hükümetine karşı ağır hasarlar oluşturdu.
İşgal altında bulunan Doğu Türkistan’lı mazlum Müslümanlara yardım etmek İslam dünyasındaki tüm Müslümanlara ve özellikle doğu türkistanlı’ların üzerlerine düşen mukaades bir görevdir.
Allah’tan işgalçi Çin orudusuna karşı savaşan mücahitlerin korumasını diliyoruz ve bu yolda onların mukaddes davalarında sabit kadem olmasını yüce rabbimizden diliyoruz.
Ey Doğu Türkistan Müslümanları bilin ki, bu mücahitler Allah’ın dini için kendi canlarını feda eden kahraman savaşcılardır. İslam Dünyasındaki tüm Müslümanların ve özellikle doğu türkistan’lı Müslümanların İşgal altında bulunan mazlum Müslüman halkına maddi ve manevi yardım etmek üzerlerine bir borçtur.
Ey Kahraman Doğu Türkistan Müslümanları ,
Kendi topraklarınızı ve mazlum Müslümanları özgürlüğe kavuşturmak için işgalçi Çin orudusuna ağır darbe indirmeye devam edin, Allah’tan direniş bölgelerinde tüm mücahit kardeşlerimize nusret vermesini arzu ederiz.


KAYNAK:Şehadet Zamanı
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
ÇİN'in ilk Hedefi Türkistan!

Dünya’nın jandarması konumu ile uzun yıllar bizim için dış tehtid olan ve şu an emperyalizmin can çekişen ordularına devletlik yapan ABD imparatorluğunun içerisinde bulunduğu ekonomik çöküntü ve antiemperyalist direnişçi kuvvetlerden ardı ardına aldığı yenilgilerle kıvrandığı bölgelerin başında yer alan Asya kıtasının kurtuluşunu aradığı zaman dilimindeyiz. ABD’nin çökmesi ile birlikte kendisine stratejik olarak en büyük alan bulan ve yayılmacı özelliği ile ASYA kıtasının içerisinden çıkan ve ABD’nin aksine bir iç sömürücü olan yeni emperyalist gücün adı ÇİN!


t%C3%BCrkistan.jpg


Çin 21. yüzyılda öncelikle keskin kominist söylemden uzaklaşmış ve kapitalizm ile bütünleşmiştir. Bugün Sahte kominizma bulamaçlı sömürü düzeni resmen Dünya’nın başına bela olma yolunda ilerliyor. Çin politik ve siyasi ilerlemesinin ABD gibi olmadığı açıkça görülmektedir. Çin kendi içerisinde ki halkları çeşitli baskı ve işkencelerle sindirirken özellikle Doğu Türkistan Müslümanlarına karşı son derece vahim ve soykırım derecesinde sürdürdüğü silahlı yayılmacılığını dışarıda güttüğü stratejik hamlelerinde terk etmiştir. Bu da Çin devletine dış sömürü düzenini oluşturmasında özellikle ABD’nin kaybettiği topraklarda büyük üstünlük kazandırmıştır. Açıkçası Afrika’dan Ortadoğu’ya ve Doğu Avrupa Ülkelerinden Türkiyenin içerisinde bulunduğu coğrafyaya kadar büyük bir hızla ilerleyen Çin kesinlikle tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar büyük bir hamle ile dünya’ya yayılıyor.


Turkistando%C4%9Fu125548.jpg
Çin’in Batı’ya açılış kapısı olan bölgelerin başında Türkistan havzası önemli bir yer kaplamaktadır. Öyle ki Çin işgali altında bulunan Uygur Türklerinin soykırıma tabi tutulmasının altında bile ÇİN’ stratejik hamlelerinin tezahürlerini görebiliriz. Bugün Doğu Türkistan’da vuku bulan hadiseleri çok yakın bir gelecekte kendi coğrafyamızda da görebileceğimizin işaretlerini aslında Çin daha şimdiden veriyor.


Sovyetlerin yıkılmasının ardından ortaya çıkan irili ufaklı Türk devletlerinin kendi aralarında bütünleşme sağlamasını önleyebilmek adına ilk adımı Rusya atmış ve adına Bağımsız Devletler Topluluğu denilen ve şimdilerde anlamsızlaşan bir isimle Türkistan Birliğine darbe vurulmuştur. Çin ise BDT’nin işe yaramadığını fark ettiğinden olsa gerek Şangay İşbirliği dediği bir projeyi Türkistan topraklarında yaymış ve bu birlikteliği Rus ortaklığı ile Birleşik ve Büyük bir Türkistan devletini engellemek adına sürdürmüştür. Bugün aslında en büyük güç gösterme arenasına dönen ve Asya’nın kalbi niteliği ile Uluslar arası emperyalizmin hedefine yerleşmiş Türkistan’da Çin yerli sömürücü güç olarak diğer paylaşımcılarına karşı üstün durumdadır. Bu Çin’in Asya’ya ait bir iç unsur olmasından kaynaklandığı gibi, dış emperyalizme Asya kıtasını kaptırmamak olarak açıklayabileceğimiz konuma da getiriyor. Fakat unutulmaması gereken tek şey hem dış hem de iç emperyalist sömürücü güçlerin hedefinde ki insanlar din’i ve ırk’i olarak bizlerle kardeştirler.


Türkistan’da Afganistan’daki NATO güçlerine lojistik destek sağlama amacıyla Bişkek yakınlarındaki Manas Havaalanının bir bölümünü Askar Akayev döneminde sivil kullanıma kapattırarak askeri amaçlar için kullanan ABD, “lale devrimi”nin ardından yeni yönetimin, önce “kiranın artırılması”, ardından da kapatılması talebiyle şoka uğradı. Aslında Rusya ve Çin’in Amerika’ya Türkistan Havzasında ki pastayı tek başına yemesine müsaade etmeyeceğine delil teşkil eden bu hadisenin üzerinden az bir zaman geçmesine rağmen ABD ikinci ve en büyük şok’u Orta Asya’nın enerjisini ÇİN’e kaptırarak yaşamıştır. Özellikle enerji konusunda geçtiğimiz aylarda ÇİN’den önemli bir gol yiyen Amerika’nın Çin’e karşı yapabileceği pek bir şey bulunmamaktadır. Özbek, Kazak ve Türkmen liderlerin Aralık 2009’da gerçekleşen ve ÇİN’e adeta Türkistan kapılarını açacak olan Enerji anlaşmasında ki konuşmaları ise tam bir teslimiyet örneğini teşkil ediyordu. Bugün bizim için önemli bir gün. Dünyanın en kapsamlı enerji projesinin Türkmenistan-Kazakistan-Özbekistan-Çin doğal gaz boru hattını hizmete açıyoruz diyen Türkmen Lider Berdimuhamedovun ardından Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov da dünya çapında önemli bir projeyi hayata geçirdiklerini belirterek bu projenin tarihe geçeceğini kaydetmiş, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ise projenin bölge için hem siyasi hem de ekonomik öneme sahip olduğunu belirtmişti


Bundan birkaç ay geçtikten sonra ise Kazakistan yönetiminin milyonlarca hektar araziyi Çin'e kiralama planları gündeme düşüyor ve Çin emperyalizmi ile işbirliğine girmiş Nazarbayev kendi halkı tarafından hiçte ummadığı bir biçimde protesto ediliyordu.



Geçtiğimiz günlerde Milyonlarca hektar tarım arazisi kiralama planlarını protesto etmek için büyük bir bir eylem düzenledi. Hükümeti, 'enerji açlığı çeken' Pekin'e ülkenin doğal kaynaklarını peşkeş çekmekle suçlayan kalabalık, Kazak lider Nursultan Nazarbey'in istifasını istedi. Ülkedeki muhalif Azad Partisi tarafından düzenlenen protesto gösterisinde, "yayılmacı Çin" aleyhine sloganlar atılırken, hükümet Çin'den aldığı 13 milyar dolarlık borcu ülke toprağını satarak ödemekle suçlandı. Kazak toprakları satılık değildir" yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, hükümetten kararın gözden geçirilmesini ve vazgeçilmesini talep etti...


taza.jpg


Aslında Taza Din hareketi lideri Suyunaliyevin yaptığı çağrıyı tamda bu hadise üzerine tekrarlamakta fayda var. Suyunaliyev ‘Sizin buradaki varlığınızın sebebi, geçmişte olduğu gibi, Türkiye ile Türkistan’ın birliğini sağlama hedefine yöneliktir’ diye seslenirken Türkistan’ın diğer bir köşesinden kardeş Kazakistan halkından yıllardır Müslüman Uygur Türk’lerine karşı soykırım uygulayan Çine karşı Topraklarımızı sana vermeyiz seslerinin gelmesi ümidimize ümid katmıştır.


Çin devletinin Türkistan’ın Batı kesiminde gerçekleştirdiği yayılmacı politikaları taktiksel olarak İsrail ile aynı parelelde seyretmekte olup Tarımsal işbirliği ile girdiği bölgeleri işgal etmek olarak açıklayacağımız bu politikalarını daha önce Kırgızistan da da uygulamıştır. Çin Kırgızistan’ın bağımsızlığının ilk yıllarında ağırlığını hissettirmiş ve Sovyetler Birliği döneminde kesin olarak sınırı belirlenmemiş olan Özöngü Kuş bölgesinde hatırı sayılır bir araziyi topraklarına katma başarısı (!) göstermişti.

Bu bile Türkistan’da ki Çin ilerleyişinin en büyük kanıtıdır.


Baran Dergisi 160.sayı
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Türkistanda 10 bin kişi kayıp

13 Şubat 2010
Çin işgali altında kan ağlamaya devam eden Doğu Türkistan'da 10 bin kişiden hâlâ haber alınamıyor..
Mustafa Uzun'un haberi...

Dünya Uygur Kongresi Genel Sekreteri Dolkun İsa ile konuştuk. 5 Temmuz olaylarında yürüyüşe katılan 10 Bin kişinin hemen tamamına ulaşılamadığını söyleyen Dolkun İsa; “Resmi olarak 5 Temmuz olaylarından itibaren 34 kişiye idam cezası verdiler ve infaz ettiklerini dünyaya duyurdular. Gizli infazlar ve tutuklamaların sayısını dünya henüz bilmiyor. Olaylar başladığı zaman Türkistan’ın dünya ile bağını kestiler ve ancak 7 ay sonra geçtiğimiz hafta telefon, internet gibi bağlantıları açtılar. 7 ay boyunca hiç haber aldırtmadılar” diye konuştu.

Kaşgarlı Mahmut, Yusuf Has Hacip, Kutluğ Kağan ve Abdulkerim Saltuk, Buğra Han gibi büyük insanlar yetiştiren Doğu Türkistan, Komünist Çin işgali altında kan ağlamaya devam ediyor. İnanılmaz maden kaynakları ile adeta koca Çin’i besleyen Doğu Türkistan Müslümanlarının bu geniş yurdu 60 yıldır Kızıl Çin’in insanlık dışı uygulamalarına şahit oluyor. Bağımsızlıklarını kazandıkları 1863 yılında Osmanlı’ya resmen bağlanan Doğu Türkistan İslâm Devleti, 12 Kasım 1933 ve 12 Kasım 1944 tarihlerinde de tekrar kurulmuştu. Her defasında bir süre sonra milyarlık nüfusları ile İslâm yurdunu basan Çinliler çok kanlı bir şekilde bu devletlere son vermişlerdi. Şimdi ise Müslüman Uygur halkının dil, din, kültür ve mimarisine karşı büyük bir savaş söz konusu. En son 5 Temmuz 2009 olayları ile Türkiye gündemine gelen ancak şimdilerde yeniden unutulan Doğu Türkistan’ı, Dünya Uygur Kongresi’nin Genel Sekreteri Dolkun İsa ile konuştuk. Avrupa’da yaşayan Dolkun İsa ile internet ve telefonlar aracılığı ile irtibat kurduk ve sorularımızı yönelttik. Buyrun;

“ÇİN RESMİ OLARAK ŞU ANA KADAR 34 MÜSLÜMANI İDAM ETTİ”

Son soykırımdan sonra bütün dünya gibi Türkiye kamuoyu da Doğu Türkistan’ı unuttu. Bize şu anki durum hakkında bilgi verebilir misiniz? Durum nedir?


Doğu Türkistan’ın şimdiki durumu çok daha kötüye doğru gidiyor. 5 Temmuz katliamından sonra Çin polisi ve güvenlik güçleri büyük çapta bir tutuklama hareketi başlatmışlardı. Bu süreçte mazlum ve suçsuz insanları topladılar. 11. Ayın başından beri de “stricke hard” yani isyanı bastırma hareketi başlamıştır. Yargısız infazlar sürüyor.

Sürekli idam haberleri geliyor Türkistan’dan. Bu konuda gerçek bilgiler nedir? Kaç kişiye idam cezası verdi komünist Çin?

Çin hükümeti 5 Temmuz katliamından hemen 2 gün sonra bir açıklama yaparak bu olaylara karışan kişilere idam cezası vereceğini açıklamıştı. Yani daha nelerin olduğu tam anlaşılmadan Çin idamlardan söz etmişti. Ve söyledikleri gibi 12 Ekim 2009 tarihinde ilk duruşma gerçekleşti.

İlk miydi bu?

Aslında hayır. Çünkü bu ilk duruşmadan önce de gizli mahkemeler ve gizli idamlar oluyordu. Bunlar hakkında bilgiler bize gelmişti. Ama resmi ve açık olarak düzenlenen bu ilk mahkemede 6 kişiye idam cezası verdiler. Aradan 2 gün geçti ve bu defa 14 Ekim tarihinde bu defa 5 Uygur Müslümana idam cezası verdiler.

Peki, şu ana kadar resmi olarak kaç kişiye idam cezası verildi?

Resmi olarak açıklanan, 5 Temmuz olaylarından itibaren 34 kişidir. 34 Müslüman idam cezası ile cezalandırıldı. Ama tabii gizli olarak infaz edilenlerin tam sayısını bilmiyoruz. Bu idamlar kanunlar çerçevesinde değil, siyasi olarak yapılmaktadır.

İdamlar infaz ediliyor mu?

Tabii, infaz ediliyorlar. Bildiğiniz gibi daha Kasım ayında Çin, 9 kişiyi infaz ettiğini resmen ilan etmişti. Bunun üzerine Avrupa Birliği Çin’i kınayan bir deklarasyon yayınlamıştı. Buna rağmen idam cezaları da, infazlar da devam ediyor.

afis2.jpg
Son olayların, soykırımın gerçek sayısı nedir? Kaç kişi öldü, kaç yaralı var? Haber alınamayan sayısı kaç?


Soykırımda katledilenlerin kaç kişi olduğunu tam sayı olarak söylemek çok güç. Ancak o gün 10 Bin’den fazla insan yürüyüşe katılmıştı. O katılımcılardan kaç kişinin katledildiği, kaç kişinin kayıp olduğu ve kaç kişinin de yaralı olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Yalnız o gün o yürüyüşe katılan 10 Bin’den fazla insanın hemen hepsi kayıp.

“TÜRKİSTAN İLE BÜTÜN İLETİŞİMİ TAM 7 AY KESTİLER”

Hepsi mi?


Hemen hemen hepsi. Bildiğiniz gibi soykırımdan sonra iletişim tamamen kesildi. 7 ay kadar devam eden bu iletişim engellemesi ancak geçtiğimiz hafta kaldırıldı. Bu 7 ayda telefon, sms, internet hepsi kesildi. Bu, durumun gerçek yüzünü ortaya koymaktadır.

Çin, sürgündeki Türkistanlılar için ne tür çalışmalar yapıyor?

Sürgündeki Doğu Türkistanlılar, özellikle de Dünya Uygur Kongresi bünyesi altında çalışan teşkilatlar bulundukları ülkelerin yasaları çerçevesinde ve mevcut imkanlar dahilinde mücadele vermektedir. Biz, Doğu Türkistan zulmünü duyurmak, bir kamuoyu oluşturmak ve uluslararası mesele haline getirerek konuyu BM’ye, İslâm Konferansı Örgütü’ne ve benzeri örgütlere taşımak için uğraşıyoruz.

Bunda başarılı oluyor musunuz?

Zaman zaman bu gibi uluslararası örgütlerin gündemine taşıyabiliyoruz dertlerimizi.

Çin, Dünya Uygur Kongresi Genel Sekreteri Rabia Kadir ile sürekli uğraşıyor. Rabia Hanım şimdi ne durumda? Nerede, neler yapıyor?

Şu anda Amerika’da yalnız hiç durmadan, sürekli dünyanın dört bir köşesinde Doğu Türkistan meselesini anlatmaktadır. 5 Temmuz soykırımından sonra Avrupa, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda gibi birçok ülkeye ziyaretler yaptı ve soykırımı anlattı. Ayrıca Birleşmiş Milletler ve Avrupa Parlamentosunu da ziyaret etti.

Türkiye’ye gelecek mi? Vize meselesi çözüldü mü? Türk hükümeti Rabia Kadir’e ne diyor?

Türkiye’ye gelmeyi çok istiyor. Biz Türkiye’yi çok seviyoruz. Bu defaki soykırımda Türk hükümeti ve halkı meseleye haklı olarak sahip çıktı. Bundan dolayı minnettarız ve ziyaret edip, teşekkür etmek istiyoruz. Ancak Türkiye’yi de zor durumda bırakmamak için çok özen gösteriyor.

“TÜRKİYE BİZİ SINIRDIŞI EDİYOR”

Siz Türkiye’ye şu ana kadar neden giremediniz? Sınırda neler yaşadınız? Türk dışişleri size ne diyor?


Ben Master’imi Türkiye’de yaptım. Çok defalar gidip geldim. Benim için Türkiye ana vatandır. Doğu Türkistan’a gidemiyorum ama benim diğer vatanım Türkiye’dir. Ancak sizin de belirttiğiniz gibi 2008’in Ağustos ayında Türkiye’ye giriş yapmak istedim fakat almadılar. Antalya havalimanında 22 saat gözaltına aldılar. Almanya vatandaşıyım ve normalde vize gerekmiyor. O ana kadar da zaten problemsiz girip çıkıyordum. Ama almadılar. Döndükten sonra Türkiye Dışişleri Bakanlığına da, büyükelçiliklere de, Avrupa Birliği Genel Sekreterliğine de başvurdum. Duruma bir açıklık getirilmesini istedim lakin hiçbir cevap alamadım.

Şu anda Türkiye’ye girebilir misiniz?

Açık bir cevap alamadığım için bilmiyorum. Yine aynı şekilde, aynı tavır ile karşılaşmaktan endişe ediyorum. Bilmiyorum, belki yasak kalkmış da olabilir.

Türkiye neden Doğu Türkistanlılara karşı böyle davranıyor? Ne zamandan beri bu durum böyle?

1998 yılında Bakanlar Kurulu, (Ecevit, Bahçeli, Yılmaz hükümeti) Doğu Türkistan hakkında bir genelge yayınladı. Durumlar bundan sonra karışık oldu.

Tabii ki Türkiye’deki Türkistan Dernekleri bu anlamda sıkıntı yaşamıyorlar.

Dünya Uygur Kongresi’nin Genel Sekreteri Dolkun İsa; “Türkiye benim için ana vatandır. Ancak 2008’in Ağustos ayında Türkiye’ye giriş yapmak istedim fakat almadılar. Antalya havalimanında 22 saat gözaltına aldılar. Geri gönderdiler. Neden belirtmediler ancak 1998 yılında yayınlanan genelge ile alakasının olduğunu biliyoruz” dedi.

“ÇİN BİZİ TERÖRİST OLARAK GÖSTERMEK İSTİYOR”

Çin’in önümüzdeki yıllarda Türkistan’a yönelik neler yapacağını düşünüyorsunuz? Çin’in bölge ile alakalı hedefleri neler?


Çin önümüzdeki yıllarda yalnızca Türkiye’de değil, bütün dünyada Doğu Türkistan davasını bitirmek için çalışacaktır. Bu konuda şu ana kadar çok çalışma yaptı. Barışçıl bir yolla davamızı yürütüyoruz biz, fakat buna rağmen bizi terörist olmakla itham ediyor. Bütün dünyaya bizim mücadelemizi terörizm olarak anlatıyor. Bu noktada AB ve BM’ye baskı yapıyorlar.

Sürgündeki Doğu Türkistanlılar neler yapıyorlar? Yeterli mi? Neler yapmalılar?

Sürgündeki Doğu Türkistanlılar büyük bir mücadele vermekteler. Elbette şimdiye kadar yaptıklarımız yeterli değil, daha çok yapmamız gerekli. adro olsun, maddi imkan noktasında olsun çok eksiğimiz var. Biz elimizdeki imkanlarla en iyisini yapmaya çalışıyoruz.

“TÜRKİYE DOĞU TÜRKİSTAN’IN YASAL HAMİSİDİR”

Türkiye, Türkistan’daki yani asıl vatanındaki kardeşleri için neler yapabilir? Neler yapıyor?


Türkiye kendi bölgesinde de dünyada da büyük bir ülke. Doğu Türkistan davasında çok şey yapabilir. Bu mesele ile ilgilenmek öncelikle Türkiye’nin yasal hakkıdır. Biz bir milletiz, aynı dine mensubuz, aynı kültürdeniz, aynı destanları paylaşıyoruz. Sayın Başbakan, Doğu Türkistan meselesini BM’ye götüreceğini söylemişti. Biz bunu bekliyoruz. Bu Türkiye’nin de bir hakkıdır.

5 TEMMUZ’DA NELER OLMUŞTU?

Uygur kızlarının fuhuşa sürüklenmek istenmesi ve çıkan olaylarda çoğu kız 300 gencin Çin içlerinde şehid edilmeleri üzerine Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de başlayan gösterilere, Çin Ordusu acımasızca müdahale etmişti. Olaylarda yüzlerce kişi katledilmişti.

Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de 5 Temmuz 2009 tarihinde başlayan olaylarda Çin hükümetine göre 300 civarında, gerçekte ise 1.000’in üstünde insan katledilmişti. 7 aydır kapalı bir kutuya dönen İslâm toprağı Urumçi’de binlerce insan da tutuklanmıştı.

TÜRKİSTAN’DA NELER OLUYOR?

Son 25 yılda zorunlu kürtaj uygulaması ile 15 Milyon Müslüman Uygur çocuğu komünist Çin tarafından katledildi. yüzde 3 olan Çin nüfusu yüzde 60’lara taşındı. Başkent Urumçi de Çin nüfusu %80’lere ulaştı. Türkistan topraklarında 46 nükleer deneme yapıldı. İslâm dinine özellikle savaş açıldı, başta namaz olmak üzere ibadetler dahi engelleniyor.


Kaynak: Vakit
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Çin Büyükelçiliği Önünde 'barın Katliamı' Protestosu

istanbul_07.jpg

04 nisan 2010

Doğu Türkistan'da Çin tarafından gerçekleştirilen 'Barın Katliamı', 20. yılında protesto edildi.
Doğu Türkistan'da Çin tarafından gerçekleştirilen 'Barın Katliamı', 20. yılında protesto edildi.

Ellerinde Türk ve Doğu Türkistan bayrakları ile Çin Büyükelçiliği önünde toplanan bir grup, "Doğu Türkistan'a özgürlük", "Hükümet uyuma soydaşına sahip çık", "Katil Çin, Doğu Türkistan'dan defol" şeklinde sloganlar atarak tekbir getirdi. Grup adına açıklama yapan Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Ankara Şube Başkanı Hayrullah Efendigil, 5 Nisan 1990 yılı Ramazan ayında Doğu Türkistan'ın Barın kasabasında Uygur halkı tarafından ibadet edilebilir hale getirmek için onarılmaya çalışılması esnasında

buna izin vermeyen Çinli memurlar ile yerli halk arasında çatışma çıktığını hatırlatarak, Çinli askerlerin silahsız halkın üzerine ateş açması sonucu çıkan olayların ardından kara ve havadan destekli askeri operasyonla Barın kasabasının yerle bir edilerek haritadan silindiğini söyledi. İnsanca ve kendi topraklarında özgürce yaşamak isteyen bu insanlara karşı insanlık suçunun işlendiğini belirten Efendigil, henüz 7 aylık bir bebeğe Çinli askerler tarafından 77 adet mermi sıkıldığını ifade etti. Mazlumun

yanında olmayanların zalimle beraber olduğunu vurgulayan Efendigil, şöyle devam etti:

"Bize barbar diyenler, sözde soykırımdan bahsedenler, yapılanların Türk ve Müslüman'a yapılmış olmasına kulaklarını kapattılar, gözlerini yumdular ama biz bunu yapmayalım, unutmayalım."

Efendigil, biran önce bölgeye gözlemciler gönderilerek, yaşanan katliamlara son verilmesini istedi. Yapılan açıklamanın ardından Çin Büyükelçiliği'nin girişine siyah çelenk bırakıldı ve eylem olaysız sona erdi.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
ABD'den Uygurlar'a: Ya gidersiniz ya da hapis

kasgar6.jpg

30 Mayıs 2010
ABD mahkemesi, gönderilmek istendikleri ülkelere itiraz eden Uygur tutukluları tehdit etti
ABD Yüksek Mahkemesi, Guantanamo'da tutulan beş Uygur mahpusun Amerika'da yaşamak için yaptıkları başvuruyu reddetti, kendileri için belirlenen ülkelere gitmedikleri takdirde Uygur gençlerin hapiste kalacaklarını söyledi.

Mahkeme, yedi yıldır Küba'daki Guantanamo Körfezinde bulunan ve haklarında hiçbir suçlama yapılmayan Uygurlar'ın itirazına, "Ya ABD'nin sizin için belirlediği ülkelere gidin ya da Guantanamo'da kalmaya devam edeceksiniz" cevabı verdi.

Karar, Uygur mahpusları kabul eden üçüncü ülkeler olduğu gerekçesine dayandırıldı. Mahkeme, bir başka ülkeye gitmeleri için "iyi bir nedenleri bile olsa" mahpusların ABD'de yaşama hakkı talep edemeyeceğini savundu.

Guantanamo'daki beş Uygur'un avukatları, mahpusların yıllar süren yasadışı mahpusluklarına karşı mücadele edebilme haklarının ellerinden alındığını ifade etti.

Yüksek Mahkeme, "Uygur gençlerin ülkeye getirilmesi ve serbest bırakılması konusunda hiç bir zaman Anayasal haklara sahip olmadıklarını" hatırlattı!

Aralarında iki Uygur kardeşin de bulunduğu beş kişi, Çin'in farklı ülkelere baskısı nedeniyle yeni bir ülkeye gönderilme konusunda sıkıntılar yaşıyor.

Kardeşlerin farklı ülkeler tarafından kabul edilmesi, ancak onların ayrılmayı reddetmesi de durumu daha da zor hale getiriyor.

Bütün bu 'bürokratik tartışmalar' içinde, beş Uygur suçsuz yere askeri hapishanede yaşamaya devam ediyor.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
5 Temmuz Urumçi Soykırımı için Türkiye Ayakta...

29 Haziran 2010
Doğu Türkistanın yakın zaman tarihindeki en kanlı soykırımlarından biri olan ve uluslararası kamuoyunda etki yaratan 5 temmuz Urumçi soykırımının 1. yıl dönümü yaklaşmakta.

Bu vesile ile bütün dünya'da olduğu gibi Türkiyede de bir dizi etkinlik ve protesto gösterileri düzenlenecek.İşgalci Çin devletinin 5 Temmuz'da Urimçi'de Müslüman Uygur Türklerine karşı giriştiği katliamın 1. yıldönümünde özellike Türkiye'de büyük çaplı gösteri ve mitinglerle Halkımız soykırımı kınayacak



Doğu Türkistan Uygur Kurultayı ve onun çatısı altındaki teşkilatlar yapılan açıklamaya göre bulundukları ülkenin yasaları çerçevesinde, barışçıl yöntemlerle aşağıdaki ülke ve bölgelerde geniş çaplı protesto gösterileri, basın toplantıları, tartışma programları, mevlit – kuran okuma toplantıları, resim sergisi , sine vizyon gösterisi v.s. her çeşit tanıtıcı faaliyetler gerçekleştirecektir.

Tüm Halkımızın Doğu Türkistan Davasına destek için bu etkinliklerde yer almasını diliyor,

İşgalci ÇiN'i Urimçi'de gerçekleştirdiği Katliamdan dolayı bir kez daha kınıyoruz

kad%C4%B1n.jpg


Türkiye'de gerçekleşecek olan faaliyetler ise aşağıda ki şekilde sıralanmıştır.

Ankara

Ne: Gösteri
Ne Zaman: 5 Temmuz
Nerede: Çin Büyükelçiliği /Ankara 100. Yil Mh., Cankaya, 06700 Ankara, Turkey
Orgainze Eden: Tüm Dogu Turkistan Teşkilatları /All East Turkestan Organizations in Turkey
İrtibat: Seyit Tümtürk, Tel. +90 352 3393965

________________________

Istanbul

Ne: Basın Toplantısı
Ne Zaman: 1 Temmuz
Nerede: Eresin Hotel Istanbul, Kucukayasofya Cad. No:40 34122, Sultanahmet, Istanbul
Orgainze Eden: Tüm Dogu Turkistan Teşkilatları /All East Turkestan Organizations in Turkey
Irtibat: Seyit Tümtürk, Tel. +90 352 3393965

________________________

Istanbul


Ne: Halk Yürüşü
Ne Zaman: 4 Temmuz
Nerede: Galatasaray lisesi önü / Taksim
Orgainze Eden: Tüm Dogu Turkistan Teşkilatları / All East Turkestan Organizations in Turkey
İrtibat: Seyit Tümtürk, Tel. +90 352 3393965

________________________

Istanbul

Ne: Gösteri / Yürüyüs
Ne Zaman: 5 Temmuz
Nerede: Çin başkonsolosluğu – Tarabya / Istanbul,Kirecburnu Mh., Sariyer, 34457 Istanbul, Turkey
Orgainze Eden: Tüm Dogu Turkistan Teşkilatları /All East Turkestan Organizations in Turkey
İrtibat: Seyit Tümtürk, Tel. +90 352 3393965

_________________________

Kayseri

Ne: Resim Sergisi
Ne Zaman: 26 Haziran
Nerede: Kayseri Municipal Building,15 Mahmut Pasa Sokak, Kayseri 38010, Turkey
Orgainze Eden: Tüm Dogu Turkistan Teşkilatları /All East Turkestan Organizations in Turkey
İrtibat: Seyit Tümtürk, Tel. +90 352 3393965


_________________________

Kayseri

Ne: Konferans
Ne Zaman: 27 Haziran
Nerede: Kayseri Municipal Building,15 Mahmut Pasa Sokak, Kayseri 38010, Turkey
Orgainze Eden: Tüm Dogu Turkistan Teşkilatları /All East Turkestan Organizations in Turkey
İrtibat: Seyit Tümtürk, Tel. +90 352 3393965

 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Oryantalist Hürriyet'ten Keşmir ayıbı!

29 Haziran 2010
Hürriyet iki gün içerisinde onlarca insanı öldüren Hint polisini görmeyip Keşmirlilerin gösterilerini 'linç' olarak yayınladı.
İslam coğrafyasındaki olaylara bir oryantalist gibi bakmayı sürdüren Hürriyet, Keşmir olaylarında Hint pomlisinin zulmünü, katliamını es geçti, üç göstercinin polise tepkisini 'linç' başlığı altında haberleştirdi. Hürriyet.com.tr, Keşmir'de Hint askerlerinin zulmünü protesto eden göstericilerin üzerine polisin ateş açmasını görmezken, Hint askerini tartaklayan Keşmirli gençleri 'Keşmir'de polise linç' başlığıyla okuyucularına duyurdu.

Hint işgali altındaki Keşmir'de sokağa çıkma yasağını protesto eden yüzlerce insan üzerine ateş açan askerler, iki Keşmirli genci öldürdü, yedi kişi de yaralandı. Bu saldırının ardından Polislere karşı gösterilerde bulunan eylemcilerin kendilerine orantısız güç uygulayan polisi tartaklamalarını 'linç' olarak haberleştiren Hürriyet.com.tr, Keşmir'e uzun yıllardır uygulanan tecrit ve sistematik işkenceyi haberine taşımadı.
kesmir-linc.jpg


Son günlerde barışçı diplomasi atağıyla adından sıklıkla duyuran Hürriyet Cephesi lideri Mirvaz Ömer Faruk ve Gilani'nin tutuklanmasını adli vakalar gibi duyuran Hürriyet'in Keşmir haberi ezen-ezilen denklemini görmezden gelerek batı ajanslarının geçtiği habere sadık kaldı.



DÜNYA BÜLTENİ
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
URUMÇİ SOYKIRIMI UNUTULMAYACAKTIR!
dogu_turkistan_eylem02.jpg

08.07.2010

Urumçi Soykırımı Untulmayacaktır



5 TEMMUZ Urumçi katliamının yıldönümünde bütün dünyada ayaklanan Uygur Türkleri bu sene Doğu Türkistan Platformu adı altında birleşerek ``Urumçi Katliamını Kınama Günleri`adı altında çeşitli protesto gösterileri ve basın açıklamaları ile bir dizi etkinlik düzenledi.



Türkiyede ki etkinlikler, İstanbul Topkapıda ki bir otel`in konferans salonunda basın açıklaması ile başlatıldı.Çeşitli siyasi parti,dernek,ve bir çok basın-yayın kuruluşunun davetli olduğu bu toplantıya özellikle basın tarafından gösterilen ilginin bir magazin haberine olan ilgiden daha az olması ise hem katılımcılar hem de Doğu Türkistan adına gerçekten düşünülecek durumdur.



Toplantı`da en dikkati çeken ve bugüne kadar bu tür toplantılarda yer almayan CHP`nin milletvekili Mehmet Sevigen`in iştirakıydı.Doğu Türkistan davasının sahiplenenleri her fırsatta bu olayın partilere oy kazandırma davası olmadığını bütün bir şekilde savunulması gerektiğine vurgular yaparken iktidarından muhalefetine kadar hatırı sayılır bir milletvekili katılımının bu toplantıda yer alması kafalarımızda neden? diye başlayan bir çok soruyu gündeme getirmiştir.



İster iktidar,isterse mualefet olsun bir milletvekilinin Doğu Türkistan`ı sahiplenmesinin güzelliği bir yana Çin ile girişilen devlet çapında ki işbirliği Türkiye adına aşağılayıcı bir durumdur.



5 Temmuzda Tarabya`da bulunan Çin Konsolosluğu`na akın eden Doğu Türkistan Platformu ve çeşitli derneklerin yaptığı basın açıklamasında hemen hemen herkesin ortak ifade ettiği gerçek `Doğu Türkistan Mutlaka Özgür olmalıdır` ifadesiydi.5 Temmuzun yıldönümünde Çin Konsolosluğu önüne gelen topluluk ve Doğu Türkistan Platformu adına Hidayet Oğuzhan burada yaptığı basın Açıklamasında ,Urumçi katliamı sonrasında Çin`in binlerce genci tutukladığı ve hala daha kendilerinden haber alınamadığını ,bu katliamın Çin Hükümeti çetesine bağlı silahlı güçlerin öncülüğünde hala daha devam ettiği ve Din eğitimi alan sayıları 1500`ü bulan ve 6 ila 15 yaşında ki çocukların Ulanbay bölgesinde gizli bir hapishanede tutuklu bulunduğunu açıkladı. Doğu Türkistan`da kardeşlerimizi katleden zalim Çin hükümetini değil ,onunla her konuda işbirliği yapan herkesi esefle kınıyoruz ve Doğu Türkistanda hayatını kaybeden şehitleri rahmetle anıyoruz dedi Anadolu Gençlik Derneği Başkanı ise yaptığı konuşmada Çin`in uyguladığı soykırıma değindi ve her zaman Doğu Türkistan`ın yanında olacağını bildirerek konuşmasına son verdi.



Doğu Türkistana destek için gelen protestocu grup daha sonra konsolosluk önünde polis barikatına takılarak Çin Konsolosluğuna yaklaştırılmadı.Konsolosluk çevresinde çok sıkı güvenlik tedbirlerinin alındığı ve deyim yernde ise kuş uçurtulmadığı gözlemlendi.Polis`in gösterici grupları konsolosluğa yaklaştırmaması platform yetkililerini harekete geçirdi ve Sadece Doğu Türkistan platformu adına Konsolosluk kapısına siyah çelenk bırakılmasına izin verildi.Konsolosluk Kapısında ise Yaşlı Uygur Türk`ü Uygurca olarak Çin`i lanetleyen bir konuşmada bulundu.Urumçi Katliamında şehid edilen binlerce Uygur`un ruhuna fatiha okunarak konsolosluk önünden ayrıldılar.



Bu tür toplantılarda belkide en çok dikkati çeken protestocuların attığı sloganlardı.`Yaşasın Bağımsız Doğu Türkistan ,Katil Çin Doğu Türkistan`dan defol,Dişe diş Kana Kan İntikam İntikam,Hak Hukuk Adalet ,Türkistana Hürriyet,ve Tekbir getirerek Çin`e öfke yağdırdı. Ve Basın`a yönelik Amerikancı Basın Bunu`da yaz `sloganı.Haksızda değillerdi basın ve yayın`ın neden bu dava`yı duyurmadığının sebebini açıklamadan önce katılan bir çok ajans ve büyük haber kanallarının bunu haber değeri görmeyerek yayınlamadığına şahit olduk.



Tam`da burda platform adına açıklama yapan bir dernek başkanının şu açıklaması aklıma geldi.Bunu belkide hiç bir basın ve yayın ne duyurdu ne de yazmıştır. Dernek Başkanı,Çin`in Türkiyede ki etkisine vurgu yaparak,Türkiyede ki siyasi parti,vakıf ve derneklere kendi ajan-adamlarını yollayarak bu davaya destek olunulmaması yolunda telkinleri olduğu ve özellikle medya`ya yönelik girişimlerde bu hususta etkisini giderek arttırdığını dillendirdi.`Çinliler sadece Doğu Türkistan`da ki kardeşlerimizi tehtid etmiyor,burdada bizi iki üç gündür sürekli bizi çin istihbaratından derneklerimizi,cep telefonlarımızı sürekli olarak saniye saniye bizleri arayarak ve yanlarına da dernek yöneticilerinin yaşlı anne ve babalarını yanlarına alarak tehtidlerde bulunuyor.Bizzat kendisinin Çin`li ajanlar tarafından arandığını belirten Dernek Yöneticisi `yanlarına yaşlı kadın ve çocuklarla bizi arıyorlar,telefonlarımızı kilitliyorlar,Bizzat ben buna şahit oldum ve onlara cevap vermiş oldum yani bütün avrupa ve diğer ülkelerde 5 Temmuz yaklaştıkça bizleri tehtid ediyor.`



Bu nokta da soruyoruz bu tehtidleri yapanlar Türkiye`de bulunan ve yasal olarak görev yapan bir Dernek Başkanının telefonunu arıyor bu hususta topraklarımıza kadar giren bu casuslar neden soruşturulmuyor?



4 Temmuz`da Taksim`de ki Galatasaray Lisesinden başlatılan Protesto Yürüyüşü ve Doğu Türkistan sevdalılarının 5 Temmuzda ki Çin Konsolosluğu önüne akın etmesi bir kez daha göstermiştir ki,Türkiye`nin Doğu Türkistan meselesinde taraf olması ve bu meseleyi uluslararası kamuoyuna mutlaka Çin propagandalarından arınmış şekilde anlatması gerekiyor.Doğu Türkistan`da da tarihi rol Filistinde olduğu gibi bizi çağırıyor.



Biz yazımızı gösterilerde atılan bir sloganla bitirelim:



YAŞASIN BAĞIMSIZ DOĞU TÜRKİSTAN


 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İşgalci Çin Polisine Bombalı Saldırı...

images

22 Ağustos 2010

Dün sabah saat 8 :30 sularında Doğu Türkistann Aksu Kentinde meydana gelen bombalı saldırı olayı netleşmeye başladı:
Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin güneybatısındaki Aksu şehrinde bulunan bir köprüde 3 tekerlekli bir araçla yapılan bombalı saldırıda 7 kişinin öldüğü bildirildi. Yetkililer patlamaya henüz neyin sebep olduğu konusunda net bir bilgi vermezken, 60 yıldır bağımsızlık mücadelesi veren bu toraklarda ki olayı henüz üstlenen olmadı. olay sonucu 14 kişi de yaralandı.

Saldırgan 22 yaşında Üçturpan doğumlu bir Uygur genç olduğu belli oldu, polise karşı düzenlenen saldırıda işgalci polislerden başka çevrede bulunan 3 sivilinde öldüğü gelen haberler arasında.

Uygur Haber Ajansı’nın edindiği bilgilere göre kasaba karakoluna 500 metre uzaklıkta ki bir köprüde meydana gelen bombalı saldırıda toplam 7 kışı öldü, 14 kışı ise yaralandı, kanlı saldırı devrİye gezen 15 kişilik işgalci polis ekibine karşılık düzenlendiği belirtildi. Devreye gezen polisler sakallı insanları Çin’e karşı örgüt Ölen polis memurların isimleri Abrihim emet, Kurban, ezimet Mahmut olduğu belli oldu.


Saldırgan 22 yaşında Üçturpan doğumlu bir Uygur genç olduğu belli oldu, polise karşı düzenlenen saldırıda işgalci polislerden başka çevrede bulunan 3 sivilinde öldüğü gelen haberler arasında.

Yaralıların bir kısmı Aksu ili 1No.lu hastanede tedavi görürken diğer birkaçı ise 2.No.lu hastaneye nakledildiği ve durumlarının ise krıtık olduğu bildirildi.


OLAYIN AYRINTISI
Patlama 19 ağostos günü aksu ili igerçi köyü polıs denetim noktasında saat 08:30 sularında denetim yapan polislerın üzerine 3 tekerleklı bomba yüklü motor polis üzerine sürülerek gerçekleşti...eylemi 22 yaşındaki bir uygur genci ile bir bayanın gerçekleştırdiği ve bayanın olay yerinde hayatını kaybetiği 22 yaşındaki gencin polis tarafından tutuklandiği bıldirildi.gelen bilgiler göre eylemci kadının dün patlamada ölenlerle baraber sayılıp sayılmadiği bilınmiyor. Ölen 7 kişinın 4 polis 2 yoldan geçen sivil VE uygur bir bombacı kiz oldığı bılniyor.Bundan başka 17 kişi yaralı bazı polislerin durumi ağır oldiği bildirlyor.


İşgalci yerel Hükümet sözcüsü bu sabah düzenlediği basın toplantısında bu olayın resmen saldırı olduğunu ve soruşturma devam ettiğini söyledi.





Aksu da olağan üstü hal ilan edildi, ilin tüm giriş çıkışları polis kontrolünden geçiyor.




Uygur Haber Ajansı (Aksu)
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Çin'i ürküten Cenaze namazı

NAKŞIBENDİ ŞEYHİNİN CENAZE TÖRENİ İŞGALCİ KAFİRİ KORKUTTU...

Cenazesi 4000 e yakın sevenleri tarafından tekbir sesleriyle uğurlandı, Hantengri camisinden ellerle taşınan cenaze baş üstüne konarak Yenen yoluna kadar Allahu ekber sesleriyle baş taç edildi ve cenaze arabasına konuldu, trafik durmuştu,bu kadar Çok Uygur Türkü nün cenazeyi takip etmesi alışılmadık görüntüydü,

Bu manzara işgalci Çin Hükümetini tedirgin etti ve cemaate müdahale de bulundu, bölük bölük yürümeleri için anonslar yapıldı, cemaate sılahlar doğrultuldu, helikopterlerle yukardan izlendi, buna da aldırış etmeden tekbir sesleriyle merhumu son yolculuğuna uğurlamak için kabristan a yaklaşan 124 genç Tutuklandı. Cenaze ye bile müdahale eden Çin Hükümeti nin bu zorbalığı Tüm Doğu Türkistanlılar tarafından lanetlendi.


17 Aralık sabah saatlerinde Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin başkenti Urumçi’deki meşhur Hantengri Camisi İmami Mahmut Hoca efendi hakkın raehmetine kavuşmuştu, bu haber Doğu Türkistan da yaşayan Uygur Türkleri ni derin musibete boğdu, bir çınar daha kaymıştı, etkili ve çoşturucu vaazlarıyla geniş kitlelere Dini mübini İslami anlatagelen Ehli sünnet Alimlerinden Mahmut Hoca efendi aynı zamanda Doğu Türkistan daki Nakşi tarikatının son temsilcilerinden biri olması bakımından manevi önderlerin başında geliyordu, 74 yaşında vefat eden Hocaaefendi Çin’e dalkavukluk yapan bazı Din istismarcıları gibi işgalcı Çin Hükümeti’nin Parti propagandasını yapma tenezzülüne düşmemişti, geçen sene yaşanan Urumi ayaklanmasında Çin Hükümeti Hocaefendiye ‘’isyana katılan Uygurları bir bölük eşkıya ‘’ demesi için baskı yaptıysa da suskun kalmayı tercih etmişti , belki çok ileriye dönük hayalleri vardı onun, hep talebe yetiştirmeyi ,inamlı neslin devamı için dini eğitime önem veriyordu, kendi çapında Allah.cc. nun rizası için önemli hizmetlere imza atmıştı.

Cenazesi 4000 e yakın sevenleri tarafından tekbir sesleriyle uğurlandı, Hantengri camisinden ellerle taşınan cenaze baş üstüne konarak Yenen caddesine kadar Allahu ekber ….sesleriyle baş taç edildi ve cenaze arabasına konuldu, trafik durmuştu,bu kadar Çok Uygur Türkü nün cenazeyi takip etmesi alışılmadık görüntüydü, bu manzara işgalci Çin Hükümetini tedirgin etti ve cemaate müdahale de bulundu, bölük bölük yürümeleri için anonslar yapıldı, cemaate sılahlar doğrultuldu, helikopterlerle yukardan izlendi, buna da aldırış etmeden tekbir sesleriyle merhumu son yolculuğuna uğurlamak için kabristan a yaklaşan 124 genç Tutuklandı. Cenaze ye bile müdahale eden Çin Hükümeti nin bu zorbalığı Tüm Doğu Türkistanlılar tarafından lanetlendi.

Uygur Haber ajansı (Urumçi)
 

TakeOne

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Eki 2008
Mesajlar
6,064
Tepki puanı
38
Puanları
48
Konum
Ankara
Çin akıttığı kan içinde boğulup gidecek. Temmuzu unutmadık. Unutturmyacağız.
 

melankolik5288

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2009
Mesajlar
2,622
Tepki puanı
1,624
Puanları
113
Yaş
35
Selamunaleyküm Ağabey
Allah razı olsun çok önemli ve gerekli bir paylaşım
Maalesef Doğu Türkistan'da yapılan zulümler medyada yeteri kadar yer bulmuyor. Maalesef halkımızda Doğu Türkistan ismini duymayanlar bile var. Aynı Milletten Aynı Dinden olmamıza rağmen bilmiyoruz, destek olmuyoruz, sahipsiz yalnız ve savunmasız bırakıyoruz, Doğu Türkistandaki Müslüman Uygur Türk kardeşlerimizi...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
752313c8ad6615116bb8.jpg


Bir Arslan Yürekli daha Göç etti!



İsa Yusuf Alptekin'den aldığı sancağı bugünlere kadar getiren oğlu Arslan Alptekin hakkın rahmetine kavuşmuştur.


İşgalci Çin'in zulüm ve işkencesine karşı Doğu Türkistan'ın bağımsızlığı için mücadele eden babası İsa Yusuf Alptekin'den aldığı sancağı bugünlere kadar getiren oğlu Arslan Alptekin hakkın rahmetine kavuşmuştur.

Doğu Türkistanlı efsanevi lider merhum İsa Yusuf Alptekin'in (1901-1995) oğlu Arslan Alptekin (70) İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etti.

Doğu Türkistanlı efsanevi lider merhum İsa Yusuf Alptekin'in (1901-1995) oğlu Arslan Alptekin (70) İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etti.
Dr. Ömer Kul'un verdiği bilgiye göre, geçtiğimiz Perşembe günü Manisa'ya davetli olarak giden Alptekin bir müddet sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Daha sonra İstanbul'a nakledilerek Cuma günü İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyata alındı. Pankreas kanseri teşhisi konulan Alptekin bütün çabalara karşı kurtarılamayarak dün gece yarısı hayatını kaybetti.
1941 Doğu Türkistan doğumlu olan Alptekin, evli ve 3 çocuk babasıydı.

Alptekin'in cenazesi, 21 Haziran 2011 Salı günü öğle namazını müteakip Fatih Camii'nden kaldırıldı.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
cinmezalimi.jpg

Doğu Türkistan'da Mücahidler Karakol Bastı!
ALLAHUEKBER

Doğu Türkistan'ın Hoten şehrinde, bir hafta önce, Türkistanlı mücahidlerin 6 işgalci Çinli'yi kaçırmasının ardından birçok Türk'ü tutuklayan Çinli polislere karşı halk galeyana geldi ve karakolu bastı.Baskının nasıl ve ne biçimde gerçekleştiği tam olarak bilinmezken baskın yapan halkın karakolda bazı Çinlileri rehin aldığı belirtildi.

Halk ve Çinli polisler arasında çatışma çıktı.İşgalci polisler halka ateş açtı.Çinli işgalci makamlarının verdiği sayılara göre 2 polis, 2 rehine öldü.

Şehid edilen Türkler hakkında tam sayı bilinmiyor.İşgalciler, açıklamalarında birçoğunun öldürüldüğü haberi veriliyor.

İşgalci makamlar tüm iletişim araçlarını sıkı kontrole aldı.

Çin kaynakları yapılan baskının halk tarafından değil eşkiyalar tarafından yapıldığını belirtirken bir yandan da El Kaide ve ayrılıkçıların adını zikretti.

Kaynak: Doğu Türkistan Hars(Kültür) Hareketi
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Doğu Türkistan İslam Davası!

220995yuu.jpg


İzmir'den bir Liseli gönüldaşımızın Doğu Türkistan ile ilgili yazdığı bu güzel analiz ve dosya'yı sizlerin ilgisine sunuyoruz..Doğu Türkistan davasına karşı Türkiye'de ki durum ve bu dava'nın bir İslam davası ve bizlerin sahiplenmesi gereken bir dava olduğunu yazısında ayrıntıları ile işleyen gönüldaşımız bizlere bir kez daha Doğu Türkistanı hatırlattı...

DOKUNDUM YÜREĞİME BİN ÂH İŞİTTİM!

Doğu Türkistan’ın yerini kaçımız haritada gösterebiliriz?.. Ya da kaçımız Urumçi’yi biliyoruz? Gerçekten ya, Urumçi neresi? Ya da çekiç güç… “Orak” sizi hiç biçti mi, “çekiç” hiç indi mi başınıza?.. Peki, gençlerimizin iç organları çıkartılıp tıp fakültelerinin önünde hayvan diye teşhir edildi mi? Sokak ortasında kaldırım taşlarıyla ağabeyleriniz parçalandı mı? Ve siz böyle şeyleri hiç gördünüz mü televizyonun ve internetin dışında bir yerlerde…

Medyamıza hâkim olan karanlık odaklar, ümit ışığı bile değil sadece bir mum ışığı isteyen kardeşlerimize karanlığı reva gördüler… Türk milleti, zaten dış odakların üç yüzyıllık projesinin kurbanı olarak geçmişini unutmaya başlamıştır… Avrupai tarzdaki diziler oturma odasının ortasına yerleşip bir konferans salonu sessizliğinde herkesi kendine bağlayarak insanlarımızı hayal dünyasına aktarmıştır. Ayrıca internet sitelerindeki müstehcenlik gençleri oldukça etkilemiş durumdadır ki kültürümüz hızla yozlaşmaktadır…
Netice itibariyle gözü sadece gösterileni gören bir varlık olma yolunda ilerleyen Türk milletinin içindeki yağız delikanlılar ise bu projenin mimarlarınca yontulmaya çalışılıyor ve ne yazık ki başarıya ulaşıyor bu karanlık odaklar…

Bu yoğun çalışmaların soncu olarak Türk milleti, ata yurdunu unutmuştur. Evet, bu konuda iyimser olmak mümkün değildir. Nedeni ise ilk paragrafta mevcuttur. Sokağa çıksak ve “Doğu Türkistan neresidir?” desek acaba necip(!) Türk milleti neler aktaracak bizlere. Söyleyeyim size, Milli Şairimiz Mehmed Akif’le İnönü’yü ayırt edemeyen aziz gençliğimiz Doğu Türkistan’ı nasıl bilsin… O coğrafyayla ilgili bildiği tek şey Uygurlar… Yok efendim yerleşik hayata geçmiş Türkler falan filan… Atalarımızın asırlarca at koşturduğu, destanlar yazdığı coğrafyayı ancak bu kadar tanıyoruz…
Doğu Türkistan’da şu an sıkıyönetim var. Türklerin ikinci bir Kürşad İhtilali yapmasından korkan “kızıl” Çin her köşe başına asker diziyor. Bir gece de kaybolan, meçhule giden insanlardan bir daha haber alınamıyor. Türkiye ise kandaşını bilmiyor, bilemiyor. Türkiye’yi yöneten dış güdümlü medya ise bunu bilerek göz ardı ediyor ve Müslüman Türk’ün kanının akmasını zevkle izliyor.
Türkiye daha daha kötüye doğru gidiyor. Körleşmiş yönetim Türkistan’ı görmüyor. Özerk Türk Diyarı bağımsız olamıyor. Malezya ve Pakistan gibi ülkeler “Müslüman” olmalarına rağmen gözlerini kırpmadan Müslüman Mücahitleri yaralıyor, yakalıyor, şehit ediyorlar. Yaraladıklarını yakalayıp Çin’in kana dayalı komünist adaletine teslim ediyorlar. Bu nasıl vicdan, nasıl Müslümanlık? Ki ayrıca bazı detaylar da paylaşmak isterim sizlerle:

- Doğu Türkistan’da, 11 Ağustos 2011’den 15 Ekim 2011’e kadar Çin yönetimi “sıkıyönetim” uygulama kararı aldı ki bu karar gereği yerleşim yerlerine kontrol noktaları koyulacak; konulan bu noktalarda kimlik kontrolü yapılacak. Arabalarda izin almaksızın aramalar yapılacak. Bu sayede şüpheli faaliyetlere (toplanıp muhabbet etmek gibi) durumlara karşı yapılacak soruşturmalara hız verilecek(miş).
- Sıkıyönetim kapsamında, bölgeye, terörle mücadele, isyan bastırma, bomba imha ve adam kaçırma gibi olaylarda ki müdahaleleriyle bilinen Halk Silahlı Polisi’ne bağlı bir birim olan Leopar Komandoları sevk edildi.
- Pekin Hükümeti, bölgede yaşanan olayların faillerinin(!) terör örgütü olarak gördüğü Doğu Türkistan İslamî Hareket’i tarafından eğitildiklerini öne sürüyor ancak hiçbir resmi kanıtı kamuoyu ile paylaşamıyorlar. Birçok uzman Çin yönetiminin bu söylemlerinin sadece ideolojik olduğunun altını çizmektedir.
- Çin’in uygulamaya koyduğu sıkıyönetime, Dünya Uygur Kongresi(DUK) tepki gösterdi. Sözde radikal İslam’a karşı yapılan uygulamaların “sistematik bir zulüm” olduğunu söyleyen DUK sözcüsü bu uygulamanın ancak radikalizmi teşvik edeceğini deklare etti.
- Düşünün BM Mülteciler Yüksek Komiserliği(UNHRC) bile, Türkiye’den daha çok önemsiyor Doğu Türkistan Türkleri’ni. Geçtiğimiz haftalarda Malezya tarafından Çin’e teslim edilen 11 Türk’ün ardından 5 Türk’ün de bu tehlikeyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Neden tehlike biliyor musunuz? Yargı görmeksizin idam edildikleri için…
- Çin yönetimi ise başta Pakistan, Malezya ve Tayland olmak üzere çevre ülkelerde bulunan Uygur Türkleri’nin peşini hiç bırakmıyor, bir şekilde geri almaya çalışıyor, almayı başarınca da infaz ediyor.
- UNHRC’nin Kuala Lumpur yetkililerinden Yante İsmail Associated Press (AP)’ye verdiği demeçte Uygurlar eğer suçlu ise Malezya’da yargı gerektiğini söyledi.
- Türk-İslam Dünyası’nın görmediği, görmek istemediği Müslüman Uygur Türkleri’ni, İnsan Hakları Örgütü (HRW) New York şefi Phill Robertson’nun bunun Uygurlar’a yapılmak istenen baskının bir parçasını olduğunu söylemesi ise düşündürücü.
- Malezya dışında Pakistan’da Çin yönetimine alet olmaktadır. Tutuklanan 2’si çocuk, 1 de kadın olan 5 kişilik Uygurlu grup, Çin’e Benazir Butto Havalimanı’ndan gönderilmişti. Akıbetleri meçhul…
- Pakistan, daha önceleri de böyle bilgi vermeksizin Çin’e, Doğu Türkistanlıları teslim etmiş bir ülkedir. 1997’de 14, 2002’de 7, 2009’da ise 9 Doğu Türkistanlı, Pakistan tarafından Çin’e teslim edilmiştir.
- Ve en ilginç bilgi ise Doğu Türkistan İslamî Hareketi lideri Hasan Mahsum 2003 yılında Pakistan Ordusu tarafından şehit edilmiştir. Aynı teşkilatın yine bir üst düzey yöneticisi olan Abdülhak Türkistani ise geçtiğimiz yılın ocak ayında İHA’lar tarafından düzenlenen saldırı sonucu şehit düşmüştür.

İşte böyle zulümler altında varlığını sürdürmeye çalışan, bağımsızlık rüyasıyla yatıp kalkan Türk kardeşlerimiz bizleri de yanında görmek istiyorlar. Hal buyken Türk Polisi ise bu uygulamaları protesto için Çin Konsolosluğu’na siyah çelenk bırakmak isteyen bir avuç Türkistanlı kardeşimize panzer, TOMA, biber gazı, coplarla saldırmıştır. Çin yönetiminden tek farkı öldürmemek olan Türk Polisi’ni de bu bağlamda tebrik etmeyi unutmamak lazım(!). Türkiye’nin tam manasıyla destek olması gereken ATAYURT’a köstek olması oldukça hazin bir durum.
Albayrak’tan Gökbayrak’a selam olsun.” diyen ve kendini milliyetçi, Türkçü ve ya muhafazakâr olarak gören kaç kişi acaba bu uygulamalara karşı mücadele ediyor. Yok, yok özür dilerim acaba kaç kişi bu uygulamalardan haberdar? Kaç kişi sadece basit sloganlar atmasını biliyor? Niye sadece yukarıdaki sloganı biliyor milyonlar? Niye arkadaş niye bu sloganı bilenler manasını bilmiyor?
Dışarıdan idare edilen medya aracılığıyla Türk milleti ne yazık ki köleleşmeye yüz tutmuştur. Bir film ile (Kurtlar Vadisi Irak) ABD’den intikam alındığını sanan aziz milletimiz her geçen gün atasını yanlış tanımaktadır(Muhteşem Yüzyıl). Her türlü kepazeliğe maruz kalan Türk milleti “Haydi, Ya Allah, Bismillah!” diye tek celsede ayağa kalkamazsa sonuç çok büyük bir hüsranı bizlere göstermektedir.
Milli bilince sahip(!), milli iradenin temsilcisi (!) iktidar ise bunları görmüyor, görmek istemiyor ve ya görmekten korkuyor… Ama neden? Bilemiyoruz… Belki Çin’le yapılan onlarca anlaşma korkutuyor yönetimi. Belki de dev(!) ekonomik bağlarımız bir Müslüman Türk Kanı’ndan daha değerli! Ama ne olursa olsun, ne kadar çöküntüye uğrarsak uğrayalım damarlarımızda dolaşan kan aynı kandır! Ayağa kalkabiliriz ve Doğu Türkistan’ı da Çin mezaliminden kurtarabiliriz. Doğu Türkistan muzaffer olacaktır er ve ya geç... Kâh Türkiye ile kâh Türkiye’siz; belki de Türkiye’ye rağmen. Bu söz çok ağır belki ama doğru ne yazık ki…

Doğu Türkistan’daki Müslümanlara maddi ve manevi yardım yapmak için her türlü girişimi yapmalıyız, yönetimde olanlara rağmen. Dünyaya at gözlüğü ile bakmaktan vazgeçmeli ve iç(dış) medyayı devre dışı bırakarak milli basın teşkilatlarımızı etkin bir şekilde kullanmalıyız. Gündemi bizim belirleyebileceğimiz bir medya, gündemini belirleyebildiğimiz bir ülke olarak başlar, dünyayı sarar. Rabbim gözü kör olana aydınlık verecektir… ve ben naçizane inanıyorum ki gafletten uyanacağız… İnşaAllah kendimize geldiğimizde çok geç kalmış olmayız…

Biz olmasak da İslâm muzaffer olacaktır ama biz ne de olsa bir avuç Mü’mini Bedir’de darda bırakmayan Rabbimize iman ettik, güvendik. Bizi zayii etmez. İslâm sancağında kanı olsun isteyenler ve mücadele edenler, “Şarkımızı” ı söyler ardından cihada girişiriz.

Ne de olsa:

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir,
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir.

 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Çin dört Uygur'u daha idam edecek

76304.jpg


Çin hükümeti tarafından geçtiğimiz günlerde idam cezasına çarptırılan 4 Uygur için BM'ye "idamları durdurun" çağrısı yapılacak

Geçtiğimiz hafta Çin hükümeti tarafından idam cezasına çarptırılan Abdugheni Yusup, Ablikim Hasan, Muhtar Hasan ve Memet Niyaz Tursun isimli 4 Doğu Türkistanlı için Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği tarafından 'idamları durdurun' çağrısı yapıldı. İdamların durdurulması için BM Genel Sekreteri'ne mektup gönderilecek.

Dernek tarafından yapılan açıklamada, Çin hükümeti tarafından keyfi ve hızlı yargılamalar yapıldığı, bu yargılamaların adil olmadığı vurgulandı.

Dernek yetkilileri, 4 Doğu Türkistanlı'nın haklarında hiçbir delil olmamasına rağmen kendilerine işkence ile bazı suçların kabul ettrildiğini, bu nedenle adı geçen kişilerin 21 gün sonra idam edileceklerini belirttiler.

Dernek tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "2011 Temmuz ayı içerisinde Doğu Türkistan’ın Hotan şehrinde Urumçi olaylarından hemen sonra Çin’in baskı ve zulümlerinin yanı sıra özellikle Çinli yerleşimcilerin zorla Hotan Şehri’ne yerleştirilmesini protesto eden 20’den fazla Doğu Türkistanlı Çin polisi tarafından öldürüldü. Bu olaylar bahane edilerek özellikle dini eğitim alan ve veren Müslümanlardan yaklaşık 3000 kişi de tutuklandı.

ÇİN İDAM CEZAS VERDİ

Temmuz ayının sonunda Hotan olaylarının hemen arkasından Kaşgar’da da olaylar yaşandı ve Çin polisi tarafından bu olayların şüphelisi olarak ilan edilen Muammed Ali Tilivaldi ve Tursun Hasan isimli iki Doğu Türkistanlı vurularak öldürüldü. Dünyaya kapalı bir şekilde hızlı ve keyfi yargılamalar başlatan Çin Devleti bu olaylarla ilgili tutukladığı kişilere uzun süreli hapis ve idam cezası verdi.

Çin’in Hotan ve Kaşgar’daki olaylarıyla bağlantılı olduklarını iddia ettiği dört Uygur geçtiğimiz hafta Çin hükümeti tarafından idam cezasına çarptırıldı. Abdugheni Yusup, Ablikim Hasan, Muhtar Hasan ve Memet Niyaz Tursun isimli Doğu Türkistanlılara işkence ile bazı suçlar kabul ettirilerek haklarında yeterli delil olmamasına rağmen idam cezası verildi.

Geçtiğimiz hafta verilen bu idam kararının, ilanından itibaren bir ay içinde infaz edileceği bildirilmektedir. Uluslar arası toplum harekete geçmediği taktirde yukarıda ismi yazılan dört Doğu Türkistan’lının cezası 21 gün sonra infaz edilecektir.

BM'YE MEKTUP GÖNDERİLECEK

Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği , infazların durdurulması ve dört kişiye verilen idam cezasının kaldırılması için yarın saat: 11:00'da Fatih Postanesi'nden Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a mektup göndererek bir basın açıklaması yapacak.

Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği , Basın açıklamasına çok sayıda medya kuruluşunun ve vatadanşların katılması bekliniyor."
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti Devlet Arması
1933_devlet_armasRE.jpg


1931 yılının Şubat ayında, Doğu Türkistan in kuzeyinde Kumul şehrinde, güneyinde Hoten şehrinde başlayan ve Kumul Ayaklanması diye tarihe geçen Türk milli hareketi, iki yıllık çetin mücadelelerden sonra muvaffak olmuş; 12 Kasım 1933 yılında "Şarki Türkistan İslam Cumhuriyeti" adıyla bir devlet kurulmuştur.

"Şarki Türkistan İslam Cumhuriyetinin kuruluşu Türkiye’de büyük alaka ile günü gününe takip edilmiştir."
Bu milli kıyamın başında şu liderler bulunmaktadır;
Hoca Niyaz Hacı, Salih Dorga, Musul, Maksut - Mahmut Muhiti kardeşler, Hafız Beğ, Mehmet Emin Buğra Bey, Sabit Damolla, Osman Beğ, Şerifhan Töre gibi liderlerin öncülüğünde, önce Hoten ve Kumul da başlayan, sonra bütün Doğu Türkistan'a yayılan ayaklanma, pek çok kan dökülme pahasına muvaffakiyete ulaştırılmış ve yukarıda belirtildiği gibi 12 kasım 1933 tarihin de Kaşgar şehrinde istiklal ilan edilerek, "Şark-i Türkistan Türk İslam Cumhuriyeti" kurulmuştur.
Aşağıda ki amblem (Alamet), istiklal ilanından sonra toplanan kurultayda, yeni doğan bu Cumhuriyetin sembolü olarak kabul edilmiştir.
Aşağıda da görüleceği üzere, Cumhuriyetin amblemi, Kur'an-ı Kerim'den bazı ayetlerle ve kurulan Cumhuriyetin prensipleriyle bezenerek bir kompozisyon teşkil etmektedir. Hilalin sağında ve solunda yer alan ayetlerden başka, alt taraftaki kavisli çerçevede, Cuma hutbelerinde devamlı okunan meşhur ayet yer almakta, bunun sağında; "İslamiyet", "Azadiyet", solunda ise, "Adalet", "Uhuvvet" prensipleri yer almaktadır.
1933_devlet_armasi.jpg

En alttaki, yazıda ise "Yaşasın Türkistan Azadlığı, Kutluk Bolsun İslam Hakimiyeti." Sözleri okunmaktadır.
Doğu Türkistan'ı, 12 Kasım 1933'teki mutlu günlere ebediyen kavuşturmasını Cenab-ı Allah (c.c.)tan niyaz ederken, bu yolda çalışanların da muvaffakiyete ermelerini canı gönülden diliyoruz.


Not:
Bu sayfada yer alan bilgiler ve yazıya konu olan Devlet Arması GÖKBAYRAK dergisinin 40. sayısından alınmıştır.

 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Kayseri'de Çin Protestosu
DSC04762.jpg


Kayseri'de organize edilen 'Çin Akrobasi Günleri' Doğu Türkistanlılar tarafından Kadir Has Kongre Merkezi önünde protesto edildi.

31 Mart 2012, 19:37
kullanici.png

Kadir Has Kongre Merkezi'nde sergilenen Çin'in akrobasi gösterisi, Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından protesto edildi. Protestoya Büyük Doğu Fikir Ocakları ve Alperen Ocakları da destek verdi.

Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, "Bilindiği üzere Doğu Türkistan toprakları bugün komünist Çin devletince işgal edilmiştir ve yağmalanmaktadır. 1933 ve 1944 yıllarında bağımsız devletleri olan Müslüman Uygur Türkleri, şu an insanlığın ve tarihin hafızalarından silinmeme mücadelesi vermektedir. 1949 yılında Mao önderliğinde Çin ordusunca işgal edilen Doğu Türkistan toprakları ve hürriyetleri elinden alınan Uygurlar, 63 yıldır acımasız bir zulüm ve asimilasyona karşı ayakta durmanın, onurlu bir geleceğe ulaşabilmenin haklı mücadelesini vermektedir ve vermeye devam edecektir" diye konuştu.

"Bizler sanata ve kültürel ilişkilere asla karşı değiliz" diyen Tümtürk, şu ifadeleri kullandı:

"Ancak Çin devleti Doğu Türkistan'da kardeşlerimizi katlederken bu tip organizasyonlarda Türk ve dünya kamuoyunun gözünü boyamaktadır. Bugün ise Çin devleti bir adım daha ileri giderek yaptıklarını unutmuşçasına Türkiye ve Türk halkına şirin gözükmek için her türlü etkinliği yapmaktadır. Bu kapsamda 2012 yılı, Çin Kültür Yılı ilan edilmiştir. 2012 Çin Kültür Yılı, planlanan 74 etkinlikle kutlanacaktır. 'Müslüman mahallesinde salyangoz satmak' tabirini uygulamak ve döktükleri kanı akrobatik gösterilerle cambazlık yaparak silmek için Çin devleti sirk şarlatanlarını ülkemize göndermiştir. Bu da yetmezmişçesine Doğu Türkistanlıların yoğun olarak yaşadığı Kayseri ilini hedef almış, 50 yıldan beri yaşadığımız ve davamızı sürdürdüğümüz mahallemize kadar gelmeye cüret etmiştir."

Basın açıklamasından sonra gösterinin yapıldığı sahaya giren Doğu Türkisanlı grup, polis tarafından sahadan çıkarıldı. Dernek üyeleri daha sonra olaysız dağıldı.

Protestodan görüntüler:
DSC04762.jpg


DSC04763.jpg


DSC04803.jpg


DSC04800.jpg


DSC04780_1.jpg

Büyük Doğu Haber
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İşgalci Çin'den Doğu Türkistan'a Dini Baskı

do%C4%9Fut%C3%BCrkistanzulm%C3%BC.jpg


Doğu Türkistan'da halk ağır baskı altında. Çin işgal yönetimi, Doğu Türkistan'da Ramazan ayının başlaması ile yeni yasakları yürürlüğe koyduğunu açıkladı.

26 Temmuz 2012
Ramazan öncesi Çin yönetimi, Okul Müdürleri, öğretmen, memur ve aile reislerine "Ramazan'da İstikrarın Korunması ve Güvenlik Taahhütnamesi" adlı bir belge imzalattı.


Buna göre; Komünist Parti üyeleri, devlet memurları, öğrenci ve gençlerin
dini eğitim almaları, oruç tutmaları, dini etkinliklere katılmaları, camilere gitmeleri ve namaz kılmaları yasaklandı. Taahhütnamede ayrıca bu kişilerin diğer dinleri terk ederek Ateist olmalarının zorunlu olduğu hükmü bulunuyor.
Hür Asya Radyosuna açıklamalarda bulunan Hotan şehrinden bir Müslüman Uygur, Yönetimin ramazan ayında dini hassasiyetleri nedeniyle lokantalarını kapatan esnafları tehdit ettiğini, lokantalarını ramazan ayında açmadıkları takdirde bir yıl süre ile ticari izinlerinin iptal edileceğini bildirdiğini aktardı.
İşgal yönetiminin sivil güvenlik memurları evlere gelerek, Kadir gecesinde toplu ibadetlerin ve dini kimliği yansıtan giysiler giymenin yasaklandığı yönünde uyarılar yapıyor.
Çin işgal yönetiminin Ramazan dolayısıyla aldığı bu yeni yasaklamalar, Müslüman Uygurların yoğun tepkisine neden oluyor.

 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt