Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Türkiye Uyan,Kuran Ayaklar Altında...
(1 Kullanıcı)
17 Eylül 2010 Kudüs'teki işgalci Yahudiler, Yafa caddesinde bir araya gelerek Kur'an-ı Kerim'i parçaladılar, ayaklar altına aldılar. Amerika'daki Hıristiyanların Kur'an-ı Kerim'i yakmalarının ardından bir saldırı da Yahudilerden geldi. Kudüs'teki işgalci Yahudiler, Yafa caddesinde bir araya gelerek Kur'an-ı Kerim'i parçaladılar, ayaklar altına aldılar.
Filistin Haber ajansının haberine göre Filistinli görgü tanıkları, Kur'an-ı Kerim'in parçalanışına ve ayaklar altına alınışına bizzat şahit olduklarını açıkladılar.
Habere göre Muhammed Munir adlı Filistinli, Yafa caddesindeki işinden evine dönerken yerde parçalanmış ve çiğnenmiş Kur'an-ı Kerim buldu. Filistinli, yerdeki Kur'an-ı Kerim sayfalarını toplamaya başladığında ise çevresindeki Yahudilerden hakaretler işitmeye başladığını belirtti.
Haberi doğrulayan 1948'de işgal edilen topraklarda faaliyet gösteren İslami Hareket'in sözcüsü avukat Zahi Nuceydat, Yahudilerin bu eylemini kınarken "Allah, bu eylemi yapanları param parça etsin" dedi ve müslümanlardan Kur'an-ı Kerim'e daha sıkı bağlanmalarını istedi.
Hamaslı milletvekili Ahmed Ebu Halebiye de Yahudiler'in Kur'an-ı Kerim'i parçalamasını ve ayaklar altına almalarını kınadı.
Amerika'da Kur'an'ın yakılmasına karşılık, türkiyeli müslümanlar değişik illerde protesto eylemleri yapmaya devam ediyor VAN:
Mustazaf-Der Van Şubesi bu gün Cuma namazı çıkışı yaptığı bir basın açıklamasıyla bu olayları telin etti.
Amerikalı Rahip Tery Jons'un ateşlediği Kuran yakma eylemlerinin ABD dışına da taşarak dünyadaki diğer İslam düşmanlarının da sarıldığı bu çirkin saldırı Müslümanların tepkilerini çekmeye devam ediyor. Bu gün Cuma namazı çıkışı Van Mustazaf-Der Van Şubesi yaptığı bir basın açıklamasıyla bu olayları lanetledi.
Açıklamada bütün Müslümanlardan bu olaylara karşı daha duyarlı ve oynanan bu çirkin oyunlara karşı uyanık olmaları istendi.
Kâfirler İstemese de Yüce Allah Nurunu Tamamlayacaktır
Basın açıklamasını Mustazaf-Der adına okuyan Recep Karabulak; “İslam düşmanlarının giderek artan ve planlı olarak sahneye koydukları ve önceleri sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'i(sav) ardından da Kitabı Mubin Kuranı Kerim' i hedef alan saldırı ve düşmanlıkların münferit eylemler olmadığını ve Kuran'ı yakma eylemlerinin failleri olarak bazı rahiplerin öne sürülmesi ve sanki münferit bir olaymış şeklinde lanse ettirilmesi biz Müslümanları aldatmaması gerektiğinin altını çizdi.
Karabulak açıklamasına devamla, “ Zira bu işin arkasında ABD ve Siyonist İsrail ile onlara uşaklık yapan emperyalist Avrupa'nın olduğunu dün gördük bu gün de görmekteyiz. Ayrıca kilise teşkilatına bağlı olan bir şahsın bu teşkilattan izinsiz olarak böyle eylemleri yapması düşünülemez. Bu şeytani güçlerin, İslam'ın yüce değerlerini tahkir ederek, insanlığın gözünden düşürme amacı içerisinde oldukları açıkça görülmektedir. Bu alçak ve şeytani amaçlarına asla ulaşamayacaklardır. Zira islam güneşi balçıkla sıvanmaz. Kafirler istemese de Yüce Allah nurunu tamamlayacaktır.” dedi.
Çamur At Yapışmasa da İzi Kalır
Karabulak, Emperyalist ABD ve Siyonist İsrail'in amaçlarının, İslam coğrafyasında oluşan kültürel ve fiili işgaller karşısında meydana gelen İslami uyanışı bastırmak, Müslümanlar arasında İslami değerleri zayıflatmak ve dünya halklarına İslam'ı kötü göstermek olduğunu ve bu amaçla yaptıkları bu saldırılar kursaklarında kalacağını söyledi. Karabulak, devamla “ABD, İsrail ve onların uşaklarının Müslümanlar aleyhinde sürdürdükleri bu kirli oyunları ve saldırılar inşaallah onların son çırpınışlarıdır. Genelde bu güne kadar bütün İslami değerlere yapılan saldırılar özelde ise bugünlerde Kuran'ı Kerim'e yönelik yapılan bu menfur saldırılarda unutulmamalıdır ki temel hedef İslam ve Müslümanlardır. Dünyanın her yerinde meydana gelen İslami uyanış ve direnişlere karşı “çamur at yapışmasa da izi kalır” mantığıyla saldırmak istemelerindendir.” dedi.
Çünkü Bunu Bize Kur'an Emretmiştir
Müslümanlar olarak imanımızın gereği olan Hz. Muhammed'e (Sav) iman ettiğimiz gibi Hz. İsa'ya ve Hz. Musa'ya iman etmiş ve bunu imanın bir rüknü saymışız diyen Karabulak, “ Kendi kitabımız Kur'an'ı Kerim'e iman ettiğimiz ve saygı duyduğumuz gibi İlahi kaynaklı bütün dinlerin kitaplarına da saygı duymak zorundayız. İbadet yerlerini hedef alamayız “dedi.
Sözlerine devamla Karabulak “Çünkü bunu bize Kur'an emretmiştir. Yahudi ve Hiristiyanların ise kendi inanaçlarını da güvence altına alan bu Yüce Kitaba hayâsızca saldırmaktadırlar. Yahudiler ve Hıristiyanlar İslam medeniyeti içerisinde dini inanaçlarını yüzyıllar boyunca serbestçe yaşamışlardır. Kutsal kitapları ve ibadethaneleri Muslümanlar tarafından korunmuş ve teminat altına alınmıştır. Yine İslam medeniyeti içerisinde birçok din ırk ve kültür birarada yaşamışlarıdır. Avrupadan bütün dünyaya yayılan ırkçılık ve emperyalizmle birlikte İslamın insanlık içerisinde tesis etmiş olduğu barış, güven ve huzur, yerini düşmanlığa ve savaşlara bırakmıştır. Bu gün dünyanın birçok yerinde yaşanan bu savaşlar batı medeniyetinin insanlığa bıraktığı bir mirastır.” dedi.
Bugün Dahi Fırsat Bulduklarında Bunu Yapmaktan Geri Durmayacaklar
Bugün yaşanan bu saldırıların ilk olmadığını ve bu saldırıların temel mantığını İslam ve Müslümanlara karşı olan tahammülsüzlük olduğunun belirten Karabulak, “Geçmişte de Haçlıların Kudüs'ü işgal ettiklerinde Müslümanları büyük katliamlardan geçirdiklerini ve Haçlı orduları komutanının vatikana yazdığı müjde mektubunda “ Şu an Kudüsteyiz ve atlarımızın ayakları Müslüman kanı içerisinde şehirde dolaşıyoruz.” dediğini hatırlattı. Bu gün dahi fırsat bulduklarında bunu yapmaktan geri durmayacaklarını söyleyen Karabulak “Oysaki Selahaddin-i Eyyübinin Hıristiyanları bağışlaması ise Yüce Kitabımız Kur'anı Kerim'den aldığı terbiyenin sonucudur. İşte bu İslam medeniyeti ile Batı medeniyetini arasındaki farkın resmidir.” dedi.
Allah'ın Yardımıyla Gayretlerimizi Artıracağız
Bu saldırılara karşı Müslümanları Kuran'a ve İslami değerlere daha fazla sarılmaya davet eden Karabulak “Onlar daha önce Peygamberimize saldırdılar. Bizler peygamberimizi daha iyi tanımaya ve onun sünnetine uymaya daha çok gayret ettik ve Allah'ın yardımıyla gayretlerimizi artıracağız. Şimdi de Yüce kitabımız Kur'anı Kerim' e saldırıyorlar. Biz de diyoruz ki gelin bu alçak zalimleri lanetlemekle birlikte Kur'an'ımıza sahip çıkalım. Adeta Kur'an'ı okuma ve anlama seferberliği başlatalım.
Çocuklarımıza Kur'anı öğretelim ve içlerinden hafızlar çıkaralım. Biz inanıyoruz ki yetişecek bu Kuran nesli ile İslam'ın nuru yer yüzünü dolduracaktır. Bu islam düşmanlarına verilecek en güzel cevaptır. Yapılan bu melun saldırılar karşısında Büyük şeytan Amerika ve onun dostları lanetlenmelidir. Bu menfur olayı gerçekleştiren Büyük şeytan Amerika ve Siyonist İsrail'i lanetliyoruz.” dedi.
BİNGÖL
Mustazaflar İle Dayanışma Derneği (Mustazaf Der) Bingöl Şubesi tarafından Cuma Namazını müteakiben Dörtyol Saat Kulesi önünde yapılan kitlesel basın açıklamasında, Amerika'da Kuran'ın yakıldığı çirkin eylem lanetlendi.
Vatandaşların yoğun katılımı ile başlayan basın açıklamasını Mustazaf Der Bingöl Şubesi adına okuyan Eğitimci Yazar İbrahim Dağılma, son günlerde İslam düşmanlığının yeni bir tezahürü olarak Amerika'da, Avustralya'da ve İsrail'de Kuran'ı Kerim'e yönelik yırtma, yakma gibi aşağılık eylemlerin gerçekleştiğini hatırlatarak, bir Müslüman'ın bu kine sessiz kalmasının düşünülemeyeceğini söyledi.
Dağılma, “Öyle ki ses çıkarmak da artık yetersiz gelmektedir. Mademki onlar, İslam düşmanlığını kutsal kitabımıza alçakça eylemlerle ortaya koyuyorlar. Biz de savunmamızı, mücadelemizi Kuran'ımız üzerinden yapalım ki böylesi rezil hevesler o haddini bilmezlerin kursağında kalsın ve öfkeleri içinde geberip gitsinler! Bu olaylar bir ilk değildir, ders alınmazsa son da olmayacaklar. Bu alçakça eylemler, yüzyıllardır İslam'a Kuran'a, Peygamberimize karşı yürütülen amansız savaşın bir devamıdır. Bu olaylar, yüz yıl önce İngiltere Sömürgeler bakanının “Bu Kuran Müslümanların elinde bulundukça, biz onlara hâkim olamayız. Ne yapıp edip, bu Kuran'ı onların elinden almalıyız yahut Müslümanları Kuran'dan soğutmalıyız.” sözlerinin bir parçasıdır. Salman Rüşti, Teslime Nesrin, Turan Dursun'ların kininin ve Aziz Peygamberimiz aleyhinde çizilen iğrenç karikatürlerle saldırı silsilesinin farklı bir halkasıdır. Böylesi saldırılar, tarih boyunca İslam'la savaş halinde olan haçlı-siyonist ittifakın günümüzdeki bir versiyonudur” dedi.
Bu Saldırılar, Kur'an Güneşini Söndürme ve Önünü Kapatma Çabasıdır
Bu olayların tüm İslam alemini derinden yaraladığını ifade eden Dağılma, Kuran'a düşmanlık edenler bilmeli ki onlar aslında Allah'a, Peygambere, meleklere ve tüm Müslümanlara düşmanlık etmektedir. Nefret ve kinlerinin sonucu olarak dünyada zelil olmuş ve İnşaallah diğer dünyada da zilletin en büyüğünü tadacaklardır. Bu saldırılar, senelerdir söndürülemeyen, önüne geçilemeyen ve gün geçtikçe daha da parlayan Kuran güneşini söndürme ve önünü kapatma çabasıdır” diye konuştu.
Tevhid'de Birleşelim
Kuran yakma girişiminin arkasında Siyonistlerin olduğuna vurgu yapan Dağılma, bu iğrenç olayın faillerine gereken cezanın verilmesini istedi. Dağılma, “Bu olayların arkasında İslam ve Hıristiyan âlemini karşı karşıya getirmek isteyen, Müslümanların mukaddesatlarını çiğneyen, Mecsid-i Aksa'yı işgal eden, Gazze'ye ambargo uygulayan, her türlü fesat çalışmalarıyla ülkeleri fitneye boğan, Mavi Marmara Gemisi'ne saldıran, dünyanın her tarafında Müslüman kanı akıtan Siyonistler var. Irak, Afganistan, Pakistan'ı işgaliyle “haçlı seferi başlattık!” diyen rezil müşrik zihniyet var! Hıristiyan âlemi, özelde kilise din adamlarına çağrımız, sonuçları çok vahim olacak bu olay kınanmalı, tekrar etmemesi için gereken önlem ve açıklamalar yapılmalı, İslam'a ve mukaddesatlarına yapılan bu saldırı mahkûm edilmelidir.
Tüm Müslümanlardan isteğimiz; İslam'ın mukaddesatlarına yapılan saldırılara karşı sessiz kalmamalarıdır. Sessiz kalmamız durumunda bu tür saldırıların daha şiddetlisinin geleceğini bilelim. Aynı kaynaktan beslenen Müslüman yapılar, farklı yaklaşımlarla birbirini suçlamayı bırakmalı; o pak ayetlerin ışığında tevhidi birlikteliği sağlamalıdır. Bilmek lazım ki düşmana cüret veren, onu Kur'an ve Peygamberimize yönelik saldırılarda cesaretlendiren bizlerin tefrika ve ayrılığıdır. Müslümanların farklı içtihatlarla ortaya çıkan ihtilafını rahmet bilelim, bu farklı yorumları niza sebebi yapmayalım!” ifadelerini kullandı.
Müslümanlar Birlik Olmalı
Müslümanların fitne, fesat ve alçak saldırılara asla boyun eğmeyeceklerini belirten Dağılma, “Ayrıca diyalog safsatalarıyla İslam düşmanlarına gülücükler dağıtmayalım, alçakça saldırıları için yumuşayıp prim vermeyelim! Müslüman, Müslüman'la kardeş, birlik, cemaat olur. Bizim onlarla birliğimiz ancak Peygamberimizi tasdik etmeleriyle mümkündür ya da onlarla bir arada yaşamamız İslam'a karşı saygılı davranmalarıyla mümkündür. Yoksa biz Müslümanlar asla fitne, fesat, yıkım, zalimlik ve saldırganlık amaçlı girişimleri kabul etmiyor; Din Allah'ın oluncaya kadar onlarla mücadele edeceğimizi İlan ediyoruz!”dedi.
Hükümet Saldırılara Gereken Cevabı Vermeli
Hükümete de hatırlatmalarda bulunan Dağılma, Siyonist saldırganlığa karşı tavır alındığı gibi, Müslüman'ın hassasiyeti olan Kur'an'a yönelik son alçak saldırılar karşısında da hükümetin gerekli tepkiyi ortaya koymasını istedi.
Bu tür saldırıların Amerika'da, Avustralya'da, İsrail'de veya başka bir yerde olmasının fark etmeyeceğini dile getiren Dağılma, “Saldırıyı yapanların Hıristiyan, ateist, Siyonist, Hindu veya sözde Müslüman olması da önemli değildir. Bu tür alçakça saldırıların ve çirkin hilelerin arkasındaki kirli, ikiyüzlü aktörleri tanıyalım. Tepkimizi sağduyulu, Müslüman'ca ve Kuran'î ölçülerle ortaya koyalım. Kuran'ımıza alçakça saldırıyı yapan bu zavallılara ve arkalarındaki güç odaklarına sesleniyoruz! Kuran'a, İslam'a ve Müslümanlara düşmanlık kimseye fayda vermemiştir, size de fayda vermeyecektir. “Tebbet yeda ebileheb'in vettebbe!” İlahi hükmünce onların elleri hem dünyada kırılacak hem de Ahirette kuruyacaktır. Allah'ın ve Müslümanların öfkesini çeken söz ve davranışlarınıza derhal son verin! Kuran'ımıza uzanan necis ellerinizi hemen çekin; çünkü Kuran'ımıza ancak temizleneler ve halis niyetle ona yönelenler dokunabilir. Sizin ona dokunma ehliyetiniz yoktur ve Müslümanlar da bu hakkı size vermeyeceklerdir” diye konuştu.
Dağılma basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Kuran-ı Kerim'e iman etmiş ve gönül verenler, onun aşkıyla yanıp tutuşanlar olarak; İslam'a, Kuran'a, Peygamberimize, topraklarımıza, camilerimize ve mukaddesatlarımıza yönelik yapılan her türlü saldırıyı lanetliyoruz. Bu saldırıları bertaraf etmek için var gücümüzle mücadele edeceğimizi haykırıyoruz. Böylesi zavallılara söylenecek en öz, en güzel, en etkili söz elbette ki Allah'ın sözü olacaktır. Yüce Rabbimiz Saf Suresi'nde mealen şöyle buyurmaktadır: “Onlar/ kâfir ve zalimler Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. O (Allah), müşrikler hoşlanmasa da, dinini bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile gönderendir.” O halde en büyük tepki ve sahiplenme olarak seleflerimizin yaptığı gibi Kuran'ı okuyacak, öğretecek, anlayacak, koruyacak ve hayatımızın her alanında ahkâmını hayata geçireceğiz!”
Basın açıklamasına katılan vatandaşlar, sık sık tekbir getirerek ve 'Kuran'ın Nurunu Söndüremezler” ve “Kahrolsun ABD” sloganları ile Kuran'a yapılan hakareti kınadı.
.
DİYARBAKIR-ERGANİ
11 Eylül'de İkiz kulelerin yıkılmasını bahane eden İslam düşmanlarının Kur'an'a hakarette bulunarak sayfalarını yırtıp, yakıp kin ve nefretlerini kusmalarına Müslümanların tepkileri gün geçtikçe artarak devam ediyor. Bu tepkilerden biri de Ergani'de faaliyet gösteren Ergani Kardeşlik, Yardımlaşma, Dayanışma Derneği'nden (KARDEŞ-DER) geldi.
Cuma namazı çıkışında Ergani Merkez Camii önünde bir basın açıklaması yapan dernek yetkilileri bu olayı nefretle tel'in etti. Basın açıklamasına yerel basın ve halktan yoğun bir ilgi gösterdiği görüldü. Katılımcılar tarafından sık sık Amerika ve Siyonistler aleyhine sloganların atıldığı eylem olaysız bir şekilde son buldu.
Yapılan açıklamada Müslümanlardan bu tip mukaddes değerlere yönelik saldırlar karşısında sessiz kalmamaları istenerek, Müslümanlar Kur'ana sarılmaya davet edildi.
.
DİYARBAKIR-BİSMİL
Bismil Vefa Der tarafından Cuma namazının ardından Kurtuluş Camii önünde düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla Amerika ve İsrail'de Kuran'ı Kerim'e karşı yapılan çirkin eylemler tel'in edildi.
Dernek Gönüllüsü Mehmet Emin Bal tarafından okunan basın açıklamasında, Kuran'ın Allah tarafından tüm insanlığa gönderilen hidayet rehberi bir kitap olduğunu belirterek, Kuran'ı Kerim'in Müslümanlar için canlarından ve mallarından daha değerli olduğunu vurguladı.
Kuran'a düşmanlık edenlerin Allah'a, peygambere, meleklere ve tüm Müslümanlara düşmanlık ettiklerini ifade eden Bal, bunu yapanların düşmanlıkları sonucunda bu dünyada zelil ve rezil olacağını ahrette de azabın en şiddetlisini tadacaklarını kaydetti.
Gerçekleştirilen çirkin eylemlerin sadece birkaç beyinsizin ahmakça yaptığı bir saldırı olmadığının vurgulandığı açıklamada, bu olayı ilk olmadığı ders alınmadığı ve yeterli tepki verilmediği takdirde son da olmayacağı ifade edildi.
Son eylemler haçlı savaşlarını devamıdır ve arkasında İsrail var
Söz konusu iğrenç eylemlerin asırlardır İslam'a ve Müslümanlara karşı yürütülen Haçlı savaşlarının devamı olduğunu dile getiren Bal, “Bu olay, yüz yıl önce İngiltere Sömürgeler Bakanının “Bu Kuran Müslümanların elinde bundukça, b,in onlara hakim olamayız. Ne yapıp edip, bu Kuran'ı onların elinden almalıyız yahut Müslümanları Kuran'dan soğutmalıyız” sözlerinin bir devamıdır…
Bu saldırı, basın ve medyasıyla, her türlü oyun ve tuzaklarla Kuran sevgisini zihinlerden silip çıkaramayan zavallıların son çırpınışlarıdır” dedi.
Bu saldırının arkasında İslam alemi ile Hıristiyan alemini karşı kaşıya getirmek isteyen İsrail'in olduğunun belirtildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
Buradan Amerika yönetimine, Hıristiyan alemine ve Müslümanlara sesleniyoruz!
ABD bu eylemin arkasında olmadığını ispatlamalıdır
Amerika yönetimi bu olaydan beri olduğunu, arkasında olmadığını kanıtlamak zorundadır. Bundan sonra bu tür olaylara kesinlikle izin vermeyeceğini açıklamalı ve İslam alemini derinden üzen bu iğrenç olayın faillerine gereken cezayı vermelidir.
Hıristiyan alemi, özelde kilise din adamlarına çağrımız, sonuçları çok vahim olacak bu olay kınanmalı, tekrar etmemesi için gereken tüm önlem ve açıklamalar yapılmalı, İslam'a ve mukaddesatlarına yapılan bu saldırı mahkum edilmelidir.
Tüm Müslümanlardan isteğimiz; İslam'ın mukaddesatlarına yapılan saldırılara karşı sessiz kalmamalarıdır. Sessiz kalmamız durumunda bu tür saldırıların daha şiddetlisinin geleceğini bilelim”
Hükümete de seslenilen açıklamada, “Siyonist saldırganlığa karşı tavır aldığı gibi, her vatandaşın hassasiyeti olan Kuran'a yönelik son alçak saldırı karşısında da gerekli tepkiyi ortaya koymalı, diplomatik alanda gereken baskıyı uygulamalıdır” denildi.
Yoğun katılım olduğu görülen açıklamanın sonunda tüm Bismilliler, Pazar günü ikindi namazının ardından Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Diyarbakır Batıkent Meydanı'nda yapılacak protesto eylemine davet edildi.
.
MARDİN-MAZIDAĞI
Mazıdağı Eğitim Der, Cuma namazının ardından Yeni Camii önünde düzenlediği basın açıklamasıyla, ABD ve İsrail'de Kuran'a yapılan saldırıları lanetledi.
Mazıdağı Eğitim-Der adına Fadıl Şani'nin okuduğu basın açıklamasında, Amerika'nın New York şehrinde güvenlik görevlilerinin denetiminde Kuran'ı Kerim sayfalarının yırtılarak yakıldığı hatırlatılarak, bu iğrenç eylemin bir milyar beşyüz milyon nüfuslu İslam alemini derinden yaraladığı ve öfkelendirdiği belirtildi.
Kuran'ı Kerim'in Allah tarafından tüm insanlara gönderildiğini dile getiren Şani, “Kuran'a düşmanlık edenler Allah'a, Peygambere, meleklere ve tüm Müslümanlara düşmanlık etmiş olur; nefret ve düşmanlıklarının sonucu olarak dünyada zelil olmuş ve inşallah diğer dünyada da zilletin en büyüğünü tadacaklardır” dedi.
Sözleri sık sık tekbirler ve “Kur'an Kur'an ey Kur'an canêmej tere qurban” sloganlarıyla kesilen Şani açıklamasına şöyle devam etti: “Bu olay ilk değildir, ders alınmazsa son da olmayacaktır. Bu iğrenç eylem asırladır Kuran'a ve ahkamına, İslam Peygamberine ve Müslümanlara karşı yürütülen amansız savaşın bir devamıdır…
Alçak Salman Rüştilerin ve Danimarka'da Aziz Peygamberimize (sav) yönelik çizilen iğrenç karikatürlerle düzenlenen saldırı silsilesinin değişik bir halkasıdır. Bu saldırı tarih boyunca Müslümanlarla sürekli savaş halinde olan haçlı Siyonist ittifakının günümüzdeki bir versiyonudur.
Bu saldırı asırlardır İslam ve Müslümanlara karşı kapalı kapılar ardında yürürlüğe konmaya çalışılan kirli oyunların pratiğe geçmiş halidir.
Bu saldırı asırlardır söndürülemeyen, önüne geçilemeyen ve gün geçtikçe daha da parlayan Kuran güneşini söndürme ve önünü kapatma çabasıdır.”
Kuran'a yönelik saldırıların ardında Siyonist İsrail'in olduğu ifade edilen açıklamada, ABD ve Hıristiyan aleminden bu saldırıların kınamaları ve tekrar etmemesi için gereken tedbirlerin alınması istendi.
Açıklamasında tüm Müslümanlara da seslenen Şani, bu tür çirkin eylemlere sessiz kalınmaması durumunda söz konusu saldırıların devam edeceğini vurguladı.
“Kuran'ımıza alçakça saldırıyı yapan bu zavallılarla ve arkalarındaki güç odaklarına sesleniyoruz!” diyen Şani sözlerini şöyle sürdürdü: “Kuran'a İslam'a ve Müslümanlara düşmanlık kimseye fayda vermemiştir. Size de fayda vermeyecektir. Allah'ın ve Müslümanların öfkesini çeken söz ve davranışlarınıza derhal son verin.
Kur'an-ı kerime iman etmiş ve gönül vermiş Müslümanlar olarak; Kur'an'a ve mukaddesatlarımıza yönelik yapılan her türlü saldırıyı kınıyor ve lanetliyoruz. Tarihte seleflerimizin yaptığı gibi Kuran'ı okuyacak, öğretecek, anlayacak, koruyacak ve hayatımızın her alanında ahkâmını hayata geçireceğiz”
Afganistan'ın Mezar-I Şerif kentinde Amerikalı bir rahibin Kuran-ı Kerim'i yakmasını protesto için düzenlenen gösteriler sürüyor
8 kişiden ikisinin başlarının kesilerek öldürüldüğü ifade ediliyor.
BM'nin Afganistan'ın Mezar-ı Şerif kentindeki, Yardım Misyonu (UNAMA) ofisine saldırı oldu, Birleşmiş Milletler'in 8 çalışanı öldü.
Amerikalı bir rahibin Kuran-ı Kerim'i yakması nedeniyle düzenlenen ve yaklaşık bin kişinin katıldığı protesto gösterisinin ardından küçük bir grup, Birleşmiş Milletler binasına saldırdı. Binaya ilk başta taş fırlatan grup, daha sonra içeri girerek aralarında yabancıların da bulunduğu 8 çalışanı öldürdü. Çalışanlardan ikisinin başlarının kesilerek öldürüldüğü belirtilirken, hayatlaırnı kaybedenlerin hangi ülkelerden oldukları konusunda bir bilgi verilmedi.
BM Sözcü Yardımcısı Ferhan Hak, UNAMA'nın başı ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Afganistan Özel Temsilcisi Steffan Di Mistura'nın ne olduğunu yerinde görmek için şu an Mezar-ı Şerif'e gitmek üzere yolda olduğunu söyledi.
NATO ASKERLERİ KURAN-I KERİM YAKTI.
Afgan halkı yatıştırılamıyor
Afganistan'da, NATO askerlerinin Kur'an- Kerim'i yakmasının ardından, ülkede dün başlayan gösteriler yayılıyor.
Binlerce kişinin katıldığı gösterilerde, " Amerika'ya Ölüm ! "" Karzai'ye Ölüm ! " şeklinde sloganlar atıldı.Gösterilerde 7 kişininde öldüğü belirtiliyor Göstericiler, Amerikalıların kendilerini aşağıladığını savunarak, Taliban'a katılma tehdidinde bulundu.
Kabil'deki gösteride, yabancı işçilerin kaldığı bir misafirhane ateşe verildi, Amerikan askeri üssü taşlandı, Kabil-Celalabad yolu barikatlarla kapatıldı. Kabil'deki Amerikan büyükelçiliği, çalışanlarına, "dışarı çıkmayın" talimatı verdi. Logar bölgesindeki gösteride, yüzlerce kişi valilik binasına yürüdü, binayı taş yağmuruna tuttu.
Celalabad kentinde de Amerikan bayrakları ile, havaalanı yakınındaki akaryakıt tankerleri ve Amerikan Başkanı Barack
Obama'nın kuklaları yakıldı. Afganistan parlamentosunda da bazı milletvekilleri Amerika'ya ölüm sloganları attı. Afganistan'da olaylar, Bagram Üssünde çalışanların, üste yakılmış Kur'an-ı Kerim parçaları bulmasıyla başlamıştı.
Geçen yıl Amerika'da bir papazın Kur'an-ı Kerim'i yakması olayını protestogösterilerinde de, Afganistan'da 24 kişi ölmüştü.
Taliban Afganlara çağrı yaparak askerî üslerdeki işgalcileri öldürmelerini istedi
NATO üssünde Kur’an-ı Kerim’in yakılmasından sonra Taliban Afganlara çağrı yaparak askerî üslerdeki işgalcileri öldürmelerini istedi.
Taliban, NATO üssünde Kur’an-ı Kerim yakılmasının ardından açıklama yaptı. Yapılan açıklamada kutsal kitapları yakanların cezalandırılması istendi.
Afganistan’ın farklı bölgelerinde toplanan Afganlar protesto gösterilerine devam ediyor. ‘Amerika’ya ölüm’ sloganları atılırken; binlerce kişi polis ile çatışıyor.
