Sevgili kardeşlerim özellikle son 1 haftadır gerek sahurda gerekse iftarda hep aklımda zihnimin bir yerlerinde kendimle şu savaşı yaşıyorum.Daha doğru ifade etmek gerekirse vicdanen rahat olamıyorum sebebi de farkında mısınız bilmem ama özellikle iftar sofralarımız o kadar bol nimetlerle dolu ki özellikle iftar davetlerimizi gözümün önüne getiriyorum.Ama genelide böyle zaten sofralarımızın herşey o kadar fazla ki Rabbim bize bu kadar nimeti veriyor ve bu noktada aklıma Peygamerimiz Efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V) 'nin bazen günlerce bir tas çorba bile bulamadığı Hz. Osman(r.a.)ın sadece zeytin yağı ve ekmekle sofradan kalktığı Hz.Ebbubekir(r.a.)ın kendisine gelen helvayı fakir ailelerin çocukları için yollaması ve daha niceleri sahabenin yarı aç yarı tok yaşayışı...Şimdi Rabbimin bu sevgili Kulları sevgili büyüklerimiz Rablerine kullukta en üst seviyedelerken bu kadar aç kaldılarsa biz (en azından kendim için söyleyebilirim çünkü Onların İbadeti ve kulluğu yanında ben Büyük gühakarım Utancımdan kıyaslayamıyorum bile...) onlardan haşâ dahamı yukardayız ki bize bu kadar çok nimet veriyor...İşte bu noktada ben yemek yiyemiyorum,yemek istemiyorum çünkü boğazımda düğümleniyor utanıyorum.Kardeşlerim Bu bolluğun Umarım bide darlığı olmasın İnşallah onlara efendimize layık Rabbimize bunlar için yeterince şükredebilen kullardan oluruz.Sizlerde bu konuda düşüncelerinizi yazarsanız acaba çokmu duygusal davranıyorum çok sevinirim...selam ve dua ile...