Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

>> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? << (1 Kullanıcı)

siyah_beyaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Eyl 2006
Mesajlar
2,656
Tepki puanı
0
Puanları
0

FAKIH Anlatiyor:
-Babam bana söyle anlatti:
-Salih Meri, cuma gecesi, cuma namazini kilmak üzere mescide gitmek için yola çikti. Kabristana ugradi. Kendi kendine söyle dedi:
-Tan yeri agarincaya kadar kalayim.
KAbristanin içine girdi. Iki rekat namaz kildi. Bir kabre dayandi. Gözlerine uyku geldi. Söyle bir rüya gördü: Kabirde yatanlar kabirlerinden çikmislar, halka halka olup oturmus, konusuyorlar.
Bir de bakti ki,onlardan ayri, kirlielbiselibir genç, bir kösede, üzüntülü bir halde oturuyor. Onu yanlarina oturtmuyorlar. Oradakilerin hepsine tepsi tepsi, üzeri mendillerle örtülü hediyeler gelip dagildi. Herkes kendi tabagini aldi; sonra kabrine girdi. En sonuna bu genç kaldi.
O da üzüntülü bir halde, kalkti; kabre girmek istedi. Hemen ona sordum:
-Hey Allah'in kulu, sende gördügüm bu üzüntü neden? Sonra gördügüm bu hâl nedir?
Bana söyle dedi:
- Ey Salih Meri, sen o tepsileri gördün mü?
- Evet, gördüm, deyince söyle anlatti:
- O tabaklar, hayattakilerin ölülerine hdiyeleridir. Onlarin adina verdikleri sadaka, yaptiklari dua, cuma geceleri onlara gelir.
Daha sonra söyle dedi:
- Ben, Sindli biriyim. Anam hacca gitmek istedi; beraber yola çiktik.Basraya gelince öldüm. Bundan sonra anam evlendi. Kendisinin bir oglu oldugunu ve öldügünü kocasina anlatmadi. Dünyaya daldi. Ne bir isaretle ne de bir sözle beni andilar.
Ölümümden sonra beni hatirlayan kimse olmayinca üzülmek bana haktir.
Sordum:
-Senin ananin evi nerede?
Onun yerini bana anlatti.
Sabah oldu Namazimni kildim. Sonra gittim. O kadinin evini sordum, buldum.
Yanina gittim,izin istedim. Kendimi ona tanittim, kapidan:
-Ben Sâlih Meri'yim, dedim. Izin verdi, içeri girdim.
Söyle dedim:
-Benim söyleyecegim söz, senin söyleyecegin söz hiç kimse tarafindan duyulmamalidir. Böyle istiyorum.
Ona yaklastim, aramizda bir perde kaldi.
Söyle sordum:
-Sana Allah'tan rahmet dilerim, çocugun varmi?
-Yoktur.
Tekrar sordum:
-Daha önce bir çocugun olmusmuydu?
Derin bir nefes aldi, sonra söyle dedi:
-Benim bir genç oglum vardi, öldü.
Bunun üzerine durumu ona anlattim.Aglamaya basladi.
Sonra söyle dedi:
-Ey Salih! O benim cigerparem, kalbim idi. Içim onun yuvasi olmustu. Gögüslerimden ona süt içirdim. Kucagim onun siginagi idi.
Daha sonra çikardi bana bin dirhem verdi. Ve söyle dedi:
-O sevdigim göz nurum için bunlari dagit. Kalan ömrümde onu duadan unutmayacagim. Onun için sadaka verecegim.
Gittim, o bin dirhemi dagittim.
Ertesi cuma geldi. Cumaya gitmeyi istedim. Yine kabristana ugradim.Iki rekat namaz kildim, sonra bir kabre dayandim. Yine dalmisim. Baktim ki, bir cemaat yine çikmis. Bu arada o genci gördüm. Üzerinde beyaz bir elbise vardi. Sevinçli ve mesrurdu.
-Ey Salih! Allah bizim için seni mükâfatlandirsin. Gönderdiginiz hediye bize geldi.
Ona dedim ki:
-Siz kabirdekiler cumayi bilirmisiniz?
Söyle anlatti:
-Evet biliriz. Havadaki kuslar bile onu bilir. Cuma günü için birbirlerine söyle derler:
-Bu faziletli gün için, selâm,selâm...

ALINTI​
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

Allah razı olsun canım kardeşim. dualarda buluşalım;)
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Oradan
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

Allah razı olsun kardeşim
 

Tugbis

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2006
Mesajlar
679
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
Hollanda (Kastamonlu)
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

Bizimle paylastigin icin tesekkurler. Allah razi olsun senden Kabristandaki muminleri unutmiyalim insallah tabi ki dualarimizdada. Allaha emanet ol.
 

edaalican

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Kas 2006
Mesajlar
454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Kayseri
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

Allah razı olsun sevgili kardesimB)
 

rakabe_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
128
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

ALLAH razı olsun kardesim birbirimizden dualarımızı eksik etmemek temennisiyle...
 

takan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
1,377
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM.SÖYLENDİÜİ GİBİ ÖLMÜŞLERİMİZİ ASLA UNUTMAMAMIZ GEREKİR ÇÜNKİ ONLAR BİZDEN GELECEK BİR HAYRI BEKLERLER.BEN DE YERİ GELMİŞKEN KISACA ANLATAYIM;
BENDE BUNA BENZER BİR RÜYA GÖRMÜŞTÜM,MEZARLIKTA GEZERKEN RAHMETLİ DEDEMİ GÖRDÜM BANA OĞLUM ÇOK AÇIM SÖYLE BABANA BANA EKMEK GÖNDERSİN DEDİ,BU ARADA BİRSÜRÜ İNSANDA MEZARDAN ÇIKMIŞ BİŞEYLER YİYORLAR DEDEMİN ÖNÜNDE BİRŞEY YOKTU.BU RÜYAMI BABAMA ANLATTIM VE BABAM HER HAFTA DEDEM İÇİN PARA DAĞITIR.DAHA SONRA DEDEMİ TEKRAR RÜYAMDA GÖRDÜM OĞLUM ALLAH YOLUNU AÇIK ETSİN DEDİ O SENE ÜNİVERSİTE SINAVINI KAZANDIM VE BENİM İÇİN KAZANMAK BİR HAYELDİ.
BU SAYEDE RÜYAMIDA ANLATTIM ZEYNEP HANIM TEŞEKKÜRLER
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

birtane de ben anlatayım adamın biri namaz için abdest almış arkadaşını beklerken uyumuş rüyasında kabirde yatanlar hepsi cuma namazına gidiyormuş üstleri şıkır şıkr tertemiz gayet neşeli az ötede bir delikanlı üzüntülü ağlamaklı öyle duruyormuş adam üzülerek evladım sen niye onlardan ayrı gidiyorsun demiş delikanlı amca annem ben öldükten sonra evlendi kocasından korkuya benim için bir hayır yapamadı hiç bir şeyim yok giymeye annem falanca yerde oturuyor benim halimi anneme anlatırmısın demiş adam ilkilerek uyanmış çocuğun tarif ettiği yerde annesini arayıp bulmuş teyze senin oğlun varmı diye sormuş hayır yok cevabını vermiş tekrar sorunca bir oğlunun olduğunu seneler önce öldüğünü söylemiş adam rüyasını kadına anlatınca kadıncağız çok üzülmüş kenarda biraz param var eşimden korkuya evladıma hayır yapamadım al şu parayı elbiseler al oğlumun adına sen ver demiş ertesi cuma adam tekrar aynı yerde uyuya kalmış aynı rüyayı gene görmüş ama bu sefer delikanlı sevinç içinde üstü başı tertemiz arkadaşlarına katılmış

bizim burada her yaptığımız hayılar da şerlerde onlara anlatılıyor onları üzmemek için her hareketimizi kontrol etmeliyiz S.A B)B)B)
 

takan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
1,377
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

A.S.TEŞEKKÜRLER HAFİZE ANNE ELİNE SAĞLIK.
 

siyah_beyaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Eyl 2006
Mesajlar
2,656
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

takan yazdı:
ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM.SÖYLENDİÜİ GİBİ ÖLMÜŞLERİMİZİ ASLA UNUTMAMAMIZ GEREKİR ÇÜNKİ ONLAR BİZDEN GELECEK BİR HAYRI BEKLERLER.BEN DE YERİ GELMİŞKEN KISACA ANLATAYIM;
BENDE BUNA BENZER BİR RÜYA GÖRMÜŞTÜM,MEZARLIKTA GEZERKEN RAHMETLİ DEDEMİ GÖRDÜM BANA OĞLUM ÇOK AÇIM SÖYLE BABANA BANA EKMEK GÖNDERSİN DEDİ,BU ARADA BİRSÜRÜ İNSANDA MEZARDAN ÇIKMIŞ BİŞEYLER YİYORLAR DEDEMİN ÖNÜNDE BİRŞEY YOKTU.BU RÜYAMI BABAMA ANLATTIM VE BABAM HER HAFTA DEDEM İÇİN PARA DAĞITIR.DAHA SONRA DEDEMİ TEKRAR RÜYAMDA GÖRDÜM OĞLUM ALLAH YOLUNU AÇIK ETSİN DEDİ O SENE ÜNİVERSİTE SINAVINI KAZANDIM VE BENİM İÇİN KAZANMAK BİR HAYELDİ.
BU SAYEDE RÜYAMIDA ANLATTIM ZEYNEP HANIM TEŞEKKÜRLER


Amin ... Cümlemizden inşaallah ...
Rüyanız çok güzelmiş gerçekten, herkese kısmet olmaz böyle güzel rüyalar görmek ... Çok güzel gerçekten dedenizin rüyanıza girmesi ve istekte bulunması ... sonra tekrar girip size dua etmesi ne güzel ...
Allah yolunuzu açık etsin ...
Ben teşekkür ederim paylaştığınız için ...
 

siyah_beyaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Eyl 2006
Mesajlar
2,656
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

B)B)B)
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

siyah_beyaz yazdı:

FAKIH Anlatiyor:
-Babam bana söyle anlatti:
-Salih Meri, cuma gecesi, cuma namazini kilmak üzere mescide gitmek için yola çikti. Kabristana ugradi. Kendi kendine söyle dedi:
-Tan yeri agarincaya kadar kalayim.
KAbristanin içine girdi. Iki rekat namaz kildi. Bir kabre dayandi. Gözlerine uyku geldi. Söyle bir rüya gördü: Kabirde yatanlar kabirlerinden çikmislar, halka halka olup oturmus, konusuyorlar.
Bir de bakti ki,onlardan ayri, kirlielbiselibir genç, bir kösede, üzüntülü bir halde oturuyor. Onu yanlarina oturtmuyorlar. Oradakilerin hepsine tepsi tepsi, üzeri mendillerle örtülü hediyeler gelip dagildi. Herkes kendi tabagini aldi; sonra kabrine girdi. En sonuna bu genç kaldi.
O da üzüntülü bir halde, kalkti; kabre girmek istedi. Hemen ona sordum:
-Hey Allah'in kulu, sende gördügüm bu üzüntü neden? Sonra gördügüm bu hâl nedir?
Bana söyle dedi:
- Ey Salih Meri, sen o tepsileri gördün mü?
- Evet, gördüm, deyince söyle anlatti:
- O tabaklar, hayattakilerin ölülerine hdiyeleridir. Onlarin adina verdikleri sadaka, yaptiklari dua, cuma geceleri onlara gelir.
Daha sonra söyle dedi:
- Ben, Sindli biriyim. Anam hacca gitmek istedi; beraber yola çiktik.Basraya gelince öldüm. Bundan sonra anam evlendi. Kendisinin bir oglu oldugunu ve öldügünü kocasina anlatmadi. Dünyaya daldi. Ne bir isaretle ne de bir sözle beni andilar.
Ölümümden sonra beni hatirlayan kimse olmayinca üzülmek bana haktir.
Sordum:
-Senin ananin evi nerede?
Onun yerini bana anlatti.
Sabah oldu Namazimni kildim. Sonra gittim. O kadinin evini sordum, buldum.
Yanina gittim,izin istedim. Kendimi ona tanittim, kapidan:
-Ben Sâlih Meri'yim, dedim. Izin verdi, içeri girdim.
Söyle dedim:
-Benim söyleyecegim söz, senin söyleyecegin söz hiç kimse tarafindan duyulmamalidir. Böyle istiyorum.
Ona yaklastim, aramizda bir perde kaldi.
Söyle sordum:
-Sana Allah'tan rahmet dilerim, çocugun varmi?
-Yoktur.
Tekrar sordum:
-Daha önce bir çocugun olmusmuydu?
Derin bir nefes aldi, sonra söyle dedi:
-Benim bir genç oglum vardi, öldü.
Bunun üzerine durumu ona anlattim.Aglamaya basladi.
Sonra söyle dedi:
-Ey Salih! O benim cigerparem, kalbim idi. Içim onun yuvasi olmustu. Gögüslerimden ona süt içirdim. Kucagim onun siginagi idi.
Daha sonra çikardi bana bin dirhem verdi. Ve söyle dedi:
-O sevdigim göz nurum için bunlari dagit. Kalan ömrümde onu duadan unutmayacagim. Onun için sadaka verecegim.
Gittim, o bin dirhemi dagittim.
Ertesi cuma geldi. Cumaya gitmeyi istedim. Yine kabristana ugradim.Iki rekat namaz kildim, sonra bir kabre dayandim. Yine dalmisim. Baktim ki, bir cemaat yine çikmis. Bu arada o genci gördüm. Üzerinde beyaz bir elbise vardi. Sevinçli ve mesrurdu.
-Ey Salih! Allah bizim için seni mükâfatlandirsin. Gönderdiginiz hediye bize geldi.
Ona dedim ki:
-Siz kabirdekiler cumayi bilirmisiniz?
Söyle anlatti:
-Evet biliriz. Havadaki kuslar bile onu bilir. Cuma günü için birbirlerine söyle derler:
-Bu faziletli gün için, selâm,selâm...

ALINTI​




cok guzel ya allah razı olsun ...bende bır ruyamı anlatırdım ama ..neyse elınıze saglık hocam selametle..
 

siyah_beyaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Eyl 2006
Mesajlar
2,656
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

m_muaz yazdı:
siyah_beyaz yazdı:

FAKIH Anlatiyor:
-Babam bana söyle anlatti:
-Salih Meri, cuma gecesi, cuma namazini kilmak üzere mescide gitmek için yola çikti. Kabristana ugradi. Kendi kendine söyle dedi:
-Tan yeri agarincaya kadar kalayim.
KAbristanin içine girdi. Iki rekat namaz kildi. Bir kabre dayandi. Gözlerine uyku geldi. Söyle bir rüya gördü: Kabirde yatanlar kabirlerinden çikmislar, halka halka olup oturmus, konusuyorlar.
Bir de bakti ki,onlardan ayri, kirlielbiselibir genç, bir kösede, üzüntülü bir halde oturuyor. Onu yanlarina oturtmuyorlar. Oradakilerin hepsine tepsi tepsi, üzeri mendillerle örtülü hediyeler gelip dagildi. Herkes kendi tabagini aldi; sonra kabrine girdi. En sonuna bu genç kaldi.
O da üzüntülü bir halde, kalkti; kabre girmek istedi. Hemen ona sordum:
-Hey Allah'in kulu, sende gördügüm bu üzüntü neden? Sonra gördügüm bu hâl nedir?
Bana söyle dedi:
- Ey Salih Meri, sen o tepsileri gördün mü?
- Evet, gördüm, deyince söyle anlatti:
- O tabaklar, hayattakilerin ölülerine hdiyeleridir. Onlarin adina verdikleri sadaka, yaptiklari dua, cuma geceleri onlara gelir.
Daha sonra söyle dedi:
- Ben, Sindli biriyim. Anam hacca gitmek istedi; beraber yola çiktik.Basraya gelince öldüm. Bundan sonra anam evlendi. Kendisinin bir oglu oldugunu ve öldügünü kocasina anlatmadi. Dünyaya daldi. Ne bir isaretle ne de bir sözle beni andilar.
Ölümümden sonra beni hatirlayan kimse olmayinca üzülmek bana haktir.
Sordum:
-Senin ananin evi nerede?
Onun yerini bana anlatti.
Sabah oldu Namazimni kildim. Sonra gittim. O kadinin evini sordum, buldum.
Yanina gittim,izin istedim. Kendimi ona tanittim, kapidan:
-Ben Sâlih Meri'yim, dedim. Izin verdi, içeri girdim.
Söyle dedim:
-Benim söyleyecegim söz, senin söyleyecegin söz hiç kimse tarafindan duyulmamalidir. Böyle istiyorum.
Ona yaklastim, aramizda bir perde kaldi.
Söyle sordum:
-Sana Allah'tan rahmet dilerim, çocugun varmi?
-Yoktur.
Tekrar sordum:
-Daha önce bir çocugun olmusmuydu?
Derin bir nefes aldi, sonra söyle dedi:
-Benim bir genç oglum vardi, öldü.
Bunun üzerine durumu ona anlattim.Aglamaya basladi.
Sonra söyle dedi:
-Ey Salih! O benim cigerparem, kalbim idi. Içim onun yuvasi olmustu. Gögüslerimden ona süt içirdim. Kucagim onun siginagi idi.
Daha sonra çikardi bana bin dirhem verdi. Ve söyle dedi:
-O sevdigim göz nurum için bunlari dagit. Kalan ömrümde onu duadan unutmayacagim. Onun için sadaka verecegim.
Gittim, o bin dirhemi dagittim.
Ertesi cuma geldi. Cumaya gitmeyi istedim. Yine kabristana ugradim.Iki rekat namaz kildim, sonra bir kabre dayandim. Yine dalmisim. Baktim ki, bir cemaat yine çikmis. Bu arada o genci gördüm. Üzerinde beyaz bir elbise vardi. Sevinçli ve mesrurdu.
-Ey Salih! Allah bizim için seni mükâfatlandirsin. Gönderdiginiz hediye bize geldi.
Ona dedim ki:
-Siz kabirdekiler cumayi bilirmisiniz?
Söyle anlatti:
-Evet biliriz. Havadaki kuslar bile onu bilir. Cuma günü için birbirlerine söyle derler:
-Bu faziletli gün için, selâm,selâm...

ALINTI​




cok guzel ya allah razı olsun ...bende bır ruyamı anlatırdım ama ..neyse elınıze saglık hocam selametle..


Bugün her şeyden vazgeçiyorsunuz:(:(:(
Niye, benle ilgili bir sorun mu var yoksa???:(:(:(
 

elzem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
1,656
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

çok güzel bir alıntı tşkr
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

siyah_beyaz yazdı:
m_muaz yazdı:
siyah_beyaz yazdı:

FAKIH Anlatiyor:
-Babam bana söyle anlatti:
-Salih Meri, cuma gecesi, cuma namazini kilmak üzere mescide gitmek için yola çikti. Kabristana ugradi. Kendi kendine söyle dedi:
-Tan yeri agarincaya kadar kalayim.
KAbristanin içine girdi. Iki rekat namaz kildi. Bir kabre dayandi. Gözlerine uyku geldi. Söyle bir rüya gördü: Kabirde yatanlar kabirlerinden çikmislar, halka halka olup oturmus, konusuyorlar.
Bir de bakti ki,onlardan ayri, kirlielbiselibir genç, bir kösede, üzüntülü bir halde oturuyor. Onu yanlarina oturtmuyorlar. Oradakilerin hepsine tepsi tepsi, üzeri mendillerle örtülü hediyeler gelip dagildi. Herkes kendi tabagini aldi; sonra kabrine girdi. En sonuna bu genç kaldi.
O da üzüntülü bir halde, kalkti; kabre girmek istedi. Hemen ona sordum:
-Hey Allah'in kulu, sende gördügüm bu üzüntü neden? Sonra gördügüm bu hâl nedir?
Bana söyle dedi:
- Ey Salih Meri, sen o tepsileri gördün mü?
- Evet, gördüm, deyince söyle anlatti:
- O tabaklar, hayattakilerin ölülerine hdiyeleridir. Onlarin adina verdikleri sadaka, yaptiklari dua, cuma geceleri onlara gelir.
Daha sonra söyle dedi:
- Ben, Sindli biriyim. Anam hacca gitmek istedi; beraber yola çiktik.Basraya gelince öldüm. Bundan sonra anam evlendi. Kendisinin bir oglu oldugunu ve öldügünü kocasina anlatmadi. Dünyaya daldi. Ne bir isaretle ne de bir sözle beni andilar.
Ölümümden sonra beni hatirlayan kimse olmayinca üzülmek bana haktir.
Sordum:
-Senin ananin evi nerede?
Onun yerini bana anlatti.
Sabah oldu Namazimni kildim. Sonra gittim. O kadinin evini sordum, buldum.
Yanina gittim,izin istedim. Kendimi ona tanittim, kapidan:
-Ben Sâlih Meri'yim, dedim. Izin verdi, içeri girdim.
Söyle dedim:
-Benim söyleyecegim söz, senin söyleyecegin söz hiç kimse tarafindan duyulmamalidir. Böyle istiyorum.
Ona yaklastim, aramizda bir perde kaldi.
Söyle sordum:
-Sana Allah'tan rahmet dilerim, çocugun varmi?
-Yoktur.
Tekrar sordum:
-Daha önce bir çocugun olmusmuydu?
Derin bir nefes aldi, sonra söyle dedi:
-Benim bir genç oglum vardi, öldü.
Bunun üzerine durumu ona anlattim.Aglamaya basladi.
Sonra söyle dedi:
-Ey Salih! O benim cigerparem, kalbim idi. Içim onun yuvasi olmustu. Gögüslerimden ona süt içirdim. Kucagim onun siginagi idi.
Daha sonra çikardi bana bin dirhem verdi. Ve söyle dedi:
-O sevdigim göz nurum için bunlari dagit. Kalan ömrümde onu duadan unutmayacagim. Onun için sadaka verecegim.
Gittim, o bin dirhemi dagittim.
Ertesi cuma geldi. Cumaya gitmeyi istedim. Yine kabristana ugradim.Iki rekat namaz kildim, sonra bir kabre dayandim. Yine dalmisim. Baktim ki, bir cemaat yine çikmis. Bu arada o genci gördüm. Üzerinde beyaz bir elbise vardi. Sevinçli ve mesrurdu.
-Ey Salih! Allah bizim için seni mükâfatlandirsin. Gönderdiginiz hediye bize geldi.
Ona dedim ki:
-Siz kabirdekiler cumayi bilirmisiniz?
Söyle anlatti:
-Evet biliriz. Havadaki kuslar bile onu bilir. Cuma günü için birbirlerine söyle derler:
-Bu faziletli gün için, selâm,selâm...

ALINTI​




cok guzel ya allah razı olsun ...bende bır ruyamı anlatırdım ama ..neyse elınıze saglık hocam selametle..


Bugün her şeyden vazgeçiyorsunuz:(:(:(
Niye, benle ilgili bir sorun mu var yoksa???:(:(:(


hocam cok zor...bır soru bu ya.. ve nasıl bır soru.. sızınle ne sorunum olacak ya bakın yazacak bışey bulamıyorum..aman şimdi ne ılgısı var..:(uzun olur dıye yazmadım..ben vallahı bakın yemın verdım..valla bende uzuldum şimdi..
 

siyah_beyaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Eyl 2006
Mesajlar
2,656
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

m_muaz yazdı:
siyah_beyaz yazdı:
m_muaz yazdı:
siyah_beyaz yazdı:

FAKIH Anlatiyor:
-Babam bana söyle anlatti:
-Salih Meri, cuma gecesi, cuma namazini kilmak üzere mescide gitmek için yola çikti. Kabristana ugradi. Kendi kendine söyle dedi:
-Tan yeri agarincaya kadar kalayim.
KAbristanin içine girdi. Iki rekat namaz kildi. Bir kabre dayandi. Gözlerine uyku geldi. Söyle bir rüya gördü: Kabirde yatanlar kabirlerinden çikmislar, halka halka olup oturmus, konusuyorlar.
Bir de bakti ki,onlardan ayri, kirlielbiselibir genç, bir kösede, üzüntülü bir halde oturuyor. Onu yanlarina oturtmuyorlar. Oradakilerin hepsine tepsi tepsi, üzeri mendillerle örtülü hediyeler gelip dagildi. Herkes kendi tabagini aldi; sonra kabrine girdi. En sonuna bu genç kaldi.
O da üzüntülü bir halde, kalkti; kabre girmek istedi. Hemen ona sordum:
-Hey Allah'in kulu, sende gördügüm bu üzüntü neden? Sonra gördügüm bu hâl nedir?
Bana söyle dedi:
- Ey Salih Meri, sen o tepsileri gördün mü?
- Evet, gördüm, deyince söyle anlatti:
- O tabaklar, hayattakilerin ölülerine hdiyeleridir. Onlarin adina verdikleri sadaka, yaptiklari dua, cuma geceleri onlara gelir.
Daha sonra söyle dedi:
- Ben, Sindli biriyim. Anam hacca gitmek istedi; beraber yola çiktik.Basraya gelince öldüm. Bundan sonra anam evlendi. Kendisinin bir oglu oldugunu ve öldügünü kocasina anlatmadi. Dünyaya daldi. Ne bir isaretle ne de bir sözle beni andilar.
Ölümümden sonra beni hatirlayan kimse olmayinca üzülmek bana haktir.
Sordum:
-Senin ananin evi nerede?
Onun yerini bana anlatti.
Sabah oldu Namazimni kildim. Sonra gittim. O kadinin evini sordum, buldum.
Yanina gittim,izin istedim. Kendimi ona tanittim, kapidan:
-Ben Sâlih Meri'yim, dedim. Izin verdi, içeri girdim.
Söyle dedim:
-Benim söyleyecegim söz, senin söyleyecegin söz hiç kimse tarafindan duyulmamalidir. Böyle istiyorum.
Ona yaklastim, aramizda bir perde kaldi.
Söyle sordum:
-Sana Allah'tan rahmet dilerim, çocugun varmi?
-Yoktur.
Tekrar sordum:
-Daha önce bir çocugun olmusmuydu?
Derin bir nefes aldi, sonra söyle dedi:
-Benim bir genç oglum vardi, öldü.
Bunun üzerine durumu ona anlattim.Aglamaya basladi.
Sonra söyle dedi:
-Ey Salih! O benim cigerparem, kalbim idi. Içim onun yuvasi olmustu. Gögüslerimden ona süt içirdim. Kucagim onun siginagi idi.
Daha sonra çikardi bana bin dirhem verdi. Ve söyle dedi:
-O sevdigim göz nurum için bunlari dagit. Kalan ömrümde onu duadan unutmayacagim. Onun için sadaka verecegim.
Gittim, o bin dirhemi dagittim.
Ertesi cuma geldi. Cumaya gitmeyi istedim. Yine kabristana ugradim.Iki rekat namaz kildim, sonra bir kabre dayandim. Yine dalmisim. Baktim ki, bir cemaat yine çikmis. Bu arada o genci gördüm. Üzerinde beyaz bir elbise vardi. Sevinçli ve mesrurdu.
-Ey Salih! Allah bizim için seni mükâfatlandirsin. Gönderdiginiz hediye bize geldi.
Ona dedim ki:
-Siz kabirdekiler cumayi bilirmisiniz?
Söyle anlatti:
-Evet biliriz. Havadaki kuslar bile onu bilir. Cuma günü için birbirlerine söyle derler:
-Bu faziletli gün için, selâm,selâm...

ALINTI​




cok guzel ya allah razı olsun ...bende bır ruyamı anlatırdım ama ..neyse elınıze saglık hocam selametle..


Bugün her şeyden vazgeçiyorsunuz:(:(:(
Niye, benle ilgili bir sorun mu var yoksa???:(:(:(


hocam cok zor...bır soru bu ya.. ve nasıl bır soru.. sızınle ne sorunum olacak ya bakın yazacak bışey bulamıyorum..aman şimdi ne ılgısı var..:(uzun olur dıye yazmadım..ben vallahı bakın yemın verdım..valla bende uzuldum şimdi..


Siz bilirsiniz diycem ama rahat edemem ki şimdi, yardımcı olmak isterim ... hiç tereddüt etmeden emin olun ... yeterki gücüm, olanaklarım yeterli olsun ...
Bi an aklıma acaba bi şey mi dedim, yanlış bi şey mi söylkedim yoksa dedim ...
Aman aramızda sorunlar olmasın, ben çok üzülüyorum dostlarımla aramda sorun çıkarsa ... Sizide üzdüm, aptalca bir düşüncem yüzünden benle ilgili bir sorun mu var diyerek ... kusuruma bakmayın ... özür dilerim ..
 

elzem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
1,656
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

zeynep senle bir yok ama benimle var galiba acaba bana kırgınmı muaz kardeşim
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

siyah_beyaz yazdı:
m_muaz yazdı:
siyah_beyaz yazdı:
m_muaz yazdı:
siyah_beyaz yazdı:

FAKIH Anlatiyor:
-Babam bana söyle anlatti:
-Salih Meri, cuma gecesi, cuma namazini kilmak üzere mescide gitmek için yola çikti. Kabristana ugradi. Kendi kendine söyle dedi:
-Tan yeri agarincaya kadar kalayim.
KAbristanin içine girdi. Iki rekat namaz kildi. Bir kabre dayandi. Gözlerine uyku geldi. Söyle bir rüya gördü: Kabirde yatanlar kabirlerinden çikmislar, halka halka olup oturmus, konusuyorlar.
Bir de bakti ki,onlardan ayri, kirlielbiselibir genç, bir kösede, üzüntülü bir halde oturuyor. Onu yanlarina oturtmuyorlar. Oradakilerin hepsine tepsi tepsi, üzeri mendillerle örtülü hediyeler gelip dagildi. Herkes kendi tabagini aldi; sonra kabrine girdi. En sonuna bu genç kaldi.
O da üzüntülü bir halde, kalkti; kabre girmek istedi. Hemen ona sordum:
-Hey Allah'in kulu, sende gördügüm bu üzüntü neden? Sonra gördügüm bu hâl nedir?
Bana söyle dedi:
- Ey Salih Meri, sen o tepsileri gördün mü?
- Evet, gördüm, deyince söyle anlatti:
- O tabaklar, hayattakilerin ölülerine hdiyeleridir. Onlarin adina verdikleri sadaka, yaptiklari dua, cuma geceleri onlara gelir.
Daha sonra söyle dedi:
- Ben, Sindli biriyim. Anam hacca gitmek istedi; beraber yola çiktik.Basraya gelince öldüm. Bundan sonra anam evlendi. Kendisinin bir oglu oldugunu ve öldügünü kocasina anlatmadi. Dünyaya daldi. Ne bir isaretle ne de bir sözle beni andilar.
Ölümümden sonra beni hatirlayan kimse olmayinca üzülmek bana haktir.
Sordum:
-Senin ananin evi nerede?
Onun yerini bana anlatti.
Sabah oldu Namazimni kildim. Sonra gittim. O kadinin evini sordum, buldum.
Yanina gittim,izin istedim. Kendimi ona tanittim, kapidan:
-Ben Sâlih Meri'yim, dedim. Izin verdi, içeri girdim.
Söyle dedim:
-Benim söyleyecegim söz, senin söyleyecegin söz hiç kimse tarafindan duyulmamalidir. Böyle istiyorum.
Ona yaklastim, aramizda bir perde kaldi.
Söyle sordum:
-Sana Allah'tan rahmet dilerim, çocugun varmi?
-Yoktur.
Tekrar sordum:
-Daha önce bir çocugun olmusmuydu?
Derin bir nefes aldi, sonra söyle dedi:
-Benim bir genç oglum vardi, öldü.
Bunun üzerine durumu ona anlattim.Aglamaya basladi.
Sonra söyle dedi:
-Ey Salih! O benim cigerparem, kalbim idi. Içim onun yuvasi olmustu. Gögüslerimden ona süt içirdim. Kucagim onun siginagi idi.
Daha sonra çikardi bana bin dirhem verdi. Ve söyle dedi:
-O sevdigim göz nurum için bunlari dagit. Kalan ömrümde onu duadan unutmayacagim. Onun için sadaka verecegim.
Gittim, o bin dirhemi dagittim.
Ertesi cuma geldi. Cumaya gitmeyi istedim. Yine kabristana ugradim.Iki rekat namaz kildim, sonra bir kabre dayandim. Yine dalmisim. Baktim ki, bir cemaat yine çikmis. Bu arada o genci gördüm. Üzerinde beyaz bir elbise vardi. Sevinçli ve mesrurdu.
-Ey Salih! Allah bizim için seni mükâfatlandirsin. Gönderdiginiz hediye bize geldi.
Ona dedim ki:
-Siz kabirdekiler cumayi bilirmisiniz?
Söyle anlatti:
-Evet biliriz. Havadaki kuslar bile onu bilir. Cuma günü için birbirlerine söyle derler:
-Bu faziletli gün için, selâm,selâm...

ALINTI​




cok guzel ya allah razı olsun ...bende bır ruyamı anlatırdım ama ..neyse elınıze saglık hocam selametle..


Bugün her şeyden vazgeçiyorsunuz:(:(:(
Niye, benle ilgili bir sorun mu var yoksa???:(:(:(


hocam cok zor...bır soru bu ya.. ve nasıl bır soru.. sızınle ne sorunum olacak ya bakın yazacak bışey bulamıyorum..aman şimdi ne ılgısı var..:(uzun olur dıye yazmadım..ben vallahı bakın yemın verdım..valla bende uzuldum şimdi..


Siz bilirsiniz diycem ama rahat edemem ki şimdi, yardımcı olmak isterim ... hiç tereddüt etmeden emin olun ... yeterki gücüm, olanaklarım yeterli olsun ...
Bi an aklıma acaba bi şey mi dedim, yanlış bi şey mi söylkedim yoksa dedim ...
Aman aramızda sorunlar olmasın, ben çok üzülüyorum dostlarımla aramda sorun çıkarsa ... Sizide üzdüm, aptalca bir düşüncem yüzünden benle ilgili bir sorun mu var diyerek ... kusuruma bakmayın ... özür dilerim ..



ya hocam sızlere kızılırmı sıtenın tadını sızlerle alıyorum valla abartmıyorum.. asıl sız benı affedın oyle bır duygu verdıysem.. aranıza kabul ettınız bızı allah razı olsun daha ne dıyım:D:D
 

siyah_beyaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Eyl 2006
Mesajlar
2,656
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: >> SİZ CUMAYI BİLİR MİSİNİZ? <<

m_muaz yazdı:
siyah_beyaz yazdı:
m_muaz yazdı:
siyah_beyaz yazdı:
m_muaz yazdı:
siyah_beyaz yazdı:

FAKIH Anlatiyor:
-Babam bana söyle anlatti:
-Salih Meri, cuma gecesi, cuma namazini kilmak üzere mescide gitmek için yola çikti. Kabristana ugradi. Kendi kendine söyle dedi:
-Tan yeri agarincaya kadar kalayim.
KAbristanin içine girdi. Iki rekat namaz kildi. Bir kabre dayandi. Gözlerine uyku geldi. Söyle bir rüya gördü: Kabirde yatanlar kabirlerinden çikmislar, halka halka olup oturmus, konusuyorlar.
Bir de bakti ki,onlardan ayri, kirlielbiselibir genç, bir kösede, üzüntülü bir halde oturuyor. Onu yanlarina oturtmuyorlar. Oradakilerin hepsine tepsi tepsi, üzeri mendillerle örtülü hediyeler gelip dagildi. Herkes kendi tabagini aldi; sonra kabrine girdi. En sonuna bu genç kaldi.
O da üzüntülü bir halde, kalkti; kabre girmek istedi. Hemen ona sordum:
-Hey Allah'in kulu, sende gördügüm bu üzüntü neden? Sonra gördügüm bu hâl nedir?
Bana söyle dedi:
- Ey Salih Meri, sen o tepsileri gördün mü?
- Evet, gördüm, deyince söyle anlatti:
- O tabaklar, hayattakilerin ölülerine hdiyeleridir. Onlarin adina verdikleri sadaka, yaptiklari dua, cuma geceleri onlara gelir.
Daha sonra söyle dedi:
- Ben, Sindli biriyim. Anam hacca gitmek istedi; beraber yola çiktik.Basraya gelince öldüm. Bundan sonra anam evlendi. Kendisinin bir oglu oldugunu ve öldügünü kocasina anlatmadi. Dünyaya daldi. Ne bir isaretle ne de bir sözle beni andilar.
Ölümümden sonra beni hatirlayan kimse olmayinca üzülmek bana haktir.
Sordum:
-Senin ananin evi nerede?
Onun yerini bana anlatti.
Sabah oldu Namazimni kildim. Sonra gittim. O kadinin evini sordum, buldum.
Yanina gittim,izin istedim. Kendimi ona tanittim, kapidan:
-Ben Sâlih Meri'yim, dedim. Izin verdi, içeri girdim.
Söyle dedim:
-Benim söyleyecegim söz, senin söyleyecegin söz hiç kimse tarafindan duyulmamalidir. Böyle istiyorum.
Ona yaklastim, aramizda bir perde kaldi.
Söyle sordum:
-Sana Allah'tan rahmet dilerim, çocugun varmi?
-Yoktur.
Tekrar sordum:
-Daha önce bir çocugun olmusmuydu?
Derin bir nefes aldi, sonra söyle dedi:
-Benim bir genç oglum vardi, öldü.
Bunun üzerine durumu ona anlattim.Aglamaya basladi.
Sonra söyle dedi:
-Ey Salih! O benim cigerparem, kalbim idi. Içim onun yuvasi olmustu. Gögüslerimden ona süt içirdim. Kucagim onun siginagi idi.
Daha sonra çikardi bana bin dirhem verdi. Ve söyle dedi:
-O sevdigim göz nurum için bunlari dagit. Kalan ömrümde onu duadan unutmayacagim. Onun için sadaka verecegim.
Gittim, o bin dirhemi dagittim.
Ertesi cuma geldi. Cumaya gitmeyi istedim. Yine kabristana ugradim.Iki rekat namaz kildim, sonra bir kabre dayandim. Yine dalmisim. Baktim ki, bir cemaat yine çikmis. Bu arada o genci gördüm. Üzerinde beyaz bir elbise vardi. Sevinçli ve mesrurdu.
-Ey Salih! Allah bizim için seni mükâfatlandirsin. Gönderdiginiz hediye bize geldi.
Ona dedim ki:
-Siz kabirdekiler cumayi bilirmisiniz?
Söyle anlatti:
-Evet biliriz. Havadaki kuslar bile onu bilir. Cuma günü için birbirlerine söyle derler:
-Bu faziletli gün için, selâm,selâm...

ALINTI​




cok guzel ya allah razı olsun ...bende bır ruyamı anlatırdım ama ..neyse elınıze saglık hocam selametle..


Bugün her şeyden vazgeçiyorsunuz:(:(:(
Niye, benle ilgili bir sorun mu var yoksa???:(:(:(


hocam cok zor...bır soru bu ya.. ve nasıl bır soru.. sızınle ne sorunum olacak ya bakın yazacak bışey bulamıyorum..aman şimdi ne ılgısı var..:(uzun olur dıye yazmadım..ben vallahı bakın yemın verdım..valla bende uzuldum şimdi..


Siz bilirsiniz diycem ama rahat edemem ki şimdi, yardımcı olmak isterim ... hiç tereddüt etmeden emin olun ... yeterki gücüm, olanaklarım yeterli olsun ...
Bi an aklıma acaba bi şey mi dedim, yanlış bi şey mi söylkedim yoksa dedim ...
Aman aramızda sorunlar olmasın, ben çok üzülüyorum dostlarımla aramda sorun çıkarsa ... Sizide üzdüm, aptalca bir düşüncem yüzünden benle ilgili bir sorun mu var diyerek ... kusuruma bakmayın ... özür dilerim ..



ya hocam sızlere kızılırmı sıtenın tadını sızlerle alıyorum valla abartmıyorum.. asıl sız benı affedın oyle bır duygu verdıysem.. aranıza kabul ettınız bızı allah razı olsun daha ne dıyım:D:D


Asıl ben ne diyeyim, vallahi kelime kalmadı söyleyeceğim ...
Hepsi tükendi, olanlar da yeterli olmuyor artık ... kabul etmek ne kelime Allah'ım sizler gibi değerli dostları karşıma çıkardı benim ...
Allah sizden de razı olsun, esirgesin sizi ...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt