Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

SIRAT ve MİZAN (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA

Kıyamet ve Mahşer Günü hesap sorma günüdür. İnsanları yaratan ve onları dünya hayatında imtihana tabi tutan Allah-u Zülcelal, o gün onlardan hesap sorar. Nitekim Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:
“Yemin olsun, biz kendilerine peygamber gönderdiğimiz milletlerden de, onlara gönderdiğimiz peygamberlerden de hesap soracağız. Biz bunların yaptıklarını tam bir bilgi ile onlara anlatacağız. Çünkü biz onlardan uzak değildik. O gün amelleri tartmak gerçektir. Kimin iyi amelleri ağır gelirse o iflah olur. Kimin iyi amelleri hafif gelirse, ayetlerimize karşı işledikleri zulümden dolayı nefislerini hüsrana bırakmıştır.” (A’raf; 6-7)
Başka bir ayet-i kerimede ise şöyle buyrulmuştur:
“O gün dilleri, elleri ve ayakları onların kötü amellerine şahitlik edecektir. O gün Allah onlara yalnızca hak ettikleri cezayı verecek ve onlar Allah’ın Âdil-i mutlak olduğunu göreceklerdir.” (Nur; 24-25)
adalet_150px.jpg
Hz. Peygamber (S.A.V) Mizan konusunda şöyle buyurmuştur:
“Arada örtü ve tercüman bulunmaksızın her biriniz Allah-u Teala’nın önünde duracaksınız ve kendisi size: “Sana şu ni’metleri vermedim mi? Sana şu iyilikleri yapmadım mı? Sana peygamber ve uyarıcı göndermedim mi?” diye soracaktır. Ve siz, bütün bu sorulara: “Evet” diyeceksiniz. Çünkü Allah-u Teala, yalnızca olmuş olanları sorar. Ve siz (kusur, günah ve ihmallerinizi görüp) mahçubiyet, korku ve pişmanlık duyacak ve kaçmak isteyeceksiniz. Fakat sağ tarafınıza bakınca orada cehennemi göreceksiniz, sol tarafınıza bakınca orada da cehennemi göreceksiniz. (Bunun üzerine kaçmanın mümkün olmadığını anlayacaksınız.) Kendinizi cehennemden kurtarmak için bulabildiğiniz kadar sadaka verin bir hurma yarısını bulsanız, onu da verin. Bunu da bulmazsanız, faydalı ve gönül yapıcı bir söz söyleyin.” (Buhari)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA

Mizanın Önünde Sevinmek yada Hüsrana Uğramak Var!

Allah-u Zülcelal herkesi sorguya çektikten sonra, günahlar da sevaplar da açık açık görülsün diye adalet terazisi olan Mizan kurulur. Kıyamet Meydanı'nda bütün insanlar, melekler, peygamberler toplanmışken, insanlar birer birer kendi isimleriyle sevap ve günahları tartılmak üzere Mizan'a çağrılacaklardır. Enes (R.A) Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Mizanda görevli bir melek -Melek'ül Müvekkel- vardır. Ademoğlu getirilip, Mizan'ın iki kefesi önünde durdurulur. Eğer sevabı günahından ağır gelirse, bir melek bütün yaratılmışların işiteceği bir sesle: "Filan ebediyen kurtulmuş mutlu olmuştur. Bundan sonra da asla şaki olmayacaktır." diye nida eder. Eğer sevabı günahından az olursa, bir melek bütün yaratılmışların işitebileceği bir sesle: "Filan şaki cehennemlik oldu, bundan sonra da mutlu olamaz." (Bezzar) diye nida eder.
İşte o zaman insan said olmuşsa, hiç cennete girmese de bu ona yeter. Çünkü o kadar insanın, peygamberlerin ve evliyaların önünde onun güzel sevaplarından bahsedilmesi, methinin yapılması, ona cennetten daha büyük bir haz verecektir. Eğer şaki olmuşsa, onun günahlarının açığa çıkması, cehenneme hiç girmese de azap olarak ona yeter.
Onun dünyadayken utandığı için bir küçük çocuktan dahi gizlediği günahları; bütün insanların, peygamberlerin, evliyaların ve meleklerin huzurunda ilan edilip açığa çıkınca, bu utanç ona cehennem azabından daha beterdir.
Ey nefsim!
Akıllı olan bir kimse gibi Mizan'da günahlarının daha ağır gelmesi ve mahşer halkına rezil olmanın dehşetini göz önüne getir ve onu iyice düşün. Dünyayla sarhoş olan bir kişinin yapacağı şekilde, bu anlatılanları sanki hiç duymamış, okumamış gibi olma!..

Ey Nefsim!
Eğer sen dünya muhabbetiyle, keyf-ü sefasıyla sarhoş değilsen ve aklın yerindeyse, bu ikisinden kendine faydalı ve selametli olanını seç.
Eğer sevabın günahından daha ağır gelip, bütün insanların, peygamberlerin ve evliyaların önünde methinin yapılmasını istiyorsan, söylenen programa uy ve AIIah'u Zülcelal'e itaat et...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Cehennem üzerine Sırat Köprüsü kurulur. Bu köprüden, ümmetiyle ilk geçecek olan peygamber benim. O gün peygamberlerden başkası konuşamaz. Peygamberler de: “Allah’ım ümmetime selamet ver, sen onları koru!” diye dua ederler. Cehennemde demir çengeller vardır. Seden ağacının dikenine benzerler. Yalnız bunlar çok büyüktürler. Büyüklük derecelerini yalnız Allah bilir. Herkesi isyanına göre cehenneme çekerler. Onlardan bir kısmı ameline göre helak olur, yok olur, ateşte erir. Bir kısmı hardal tanesi kadar kalır ve sonra kurtulur.” (Buhari, Müslim)

Selamün Aleyküm, emeğinize sağlık Hafize annem, güzel bir paylaşımdı..Nefsimize karşı Rabbimiz c.c yar ve yardımcımız olsun, ahirette selamete erdirdiği kullarından olmayı nasip eylesin..Rabbimize emanetsiniz..Selam ve dua ile inşallah..
 

@ebruli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2006
Mesajlar
811
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Konum
belcika /bursa
Ey nefsim!
Akıllı olan bir kimse gibi Mizan'da günahlarının daha ağır gelmesi ve mahşer halkına rezil olmanın dehşetini göz önüne getir ve onu iyice düşün. Dünyayla sarhoş olan bir kişinin yapacağı şekilde, bu anlatılanları sanki hiç duymamış, okumamış gibi olma!..

Ey Nefsim!
Eğer sen dünya muhabbetiyle, keyf-ü sefasıyla sarhoş değilsen ve aklın yerindeyse, bu ikisinden kendine faydalı ve selametli olanını seç.
Eğer sevabın günahından daha ağır gelip, bütün insanların, peygamberlerin ve evliyaların önünde methinin yapılmasını istiyorsan, söylenen programa uy ve AIIah'u Zülcelal'e itaat et...

ALLAH razi olsun,bizle bu konuyu paylastiginiz icin.yuce RABBIM o zor gunde bizleri utandirmasin,merhamet etsin insaallah
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Ebû Davud'a göre bir gün Hz. Ayse aglar. Peygamber ´imiz ona

«Niçin agliyorsun» diye sorar. Hz. Ayse (R Anha) «Cehennem aklîma geldi de ondan agliyorum. Siz erkekler Kiyamet Günü eslerinizi hatiriniza getirir misiniz?» der.

Peygamber'imiz (S.A.S.) onun bu sözlerine su cevabi verir:

«— Sâdece üç yerde kimse kimseyi düsünmez. Birinci amelleri tartan Mizan önünde, herkes iyi amellerinin baskin mi çiktigini yoksa hafif mi kaldigini ögreninceye kadar.

Ikincisi amel defterleri dagitilirken, herkes emel deftertnin sag tarafindan mi yoksa sol tarafindan nu veya arka tarafindan mi verildigini ögreninceye kadar.

Üçüncüsü cehennemin ta ortasi üzerine Sirat kurulunca. Herkes üzerinden asip asamayacagini ögreninceye kadar.»


Tirmizî'ye göre Enes Ibni Mâlik buyurur ki;

«Bir gün Peygamber ´imize Kiyamet Günü bana sefaat edip etmeyecegini sordum» «Bana;

«Allâh izin verirse edecegim» diye cevap verdi.

Bunun üzerine O'na «Seni nerede bulurum» diye sordum.

Bana «Beni ilk önce Sirat üzerinde ararsin» dedi.

«Seni Sirat üzerinde bulamazsam» dedim.

«O zaman Mizan önünde ararsim dedi.

«Eger Mizan önünde de bulamazsam» diye sordum. Bana su cevabi verdi.

«O zaman beni havuz basinda ara. Çünkü ben mutlaka bu üç yerin birinde olurum.»


Hakim'e göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Kiyamet Günü Mizan kurulur. Üzerine gökler ile yer konsa onlari bile çekebilir.

Melekler «Yâ Rabbi, bu Mizan kimin amellerini tartacak» diye sorarlar.

Ulu Allah «kullarimdan hangisinin amelini istersem» diye cevab verir. Bunun üzerine melekler «Ey noksanliklarin her türlüsünden beri olan Allah, sana gerektigi gibi ibâdet etmis degiliz» derler.



Ibni Mes'ûd buyurur ki:

«Cehennem üzerine bilenmis kiliç gibi keskin ve kaygan olan Sirat kurulur. Üzerinde geçenlere takilan atesten çengeller vardir. Bunlara takilan yüzüstü cehenneme kapaklanir.

Üzerinden bazilari simsek gibi geçer, çengeller üzerine takilamaz ki, kurtulmasi söz konusu olsun. Bazilari rüzgâr gibi seçer. Bunlar da cengellere takilmadiklari için kurtulmalari söz konusu degildir. Bazi at kosar gibi geçer. Bazilari ayakla kosar gibi bir hizla, bazilari da tiris yürüme hiz ile geçerler, bazilari da normal yurüyusle geçerler.

En sondan giden kimseyi ates yalar ve canini yakar. Fakat Aaaâh'in fazileti, rahmeti ve keremi sayesinde yine de cennete girer. Ona «Ne dilersen dile, ne istersen söyle» diye buyurulur.

Adam «Yâ Rabb'i, benimle alay mi ediyorsun» der. Bunun üzerine ona tekrar "Ne diliyor, ne istiyorsan söyle" denir. Nihayet dilekleri bitince Ulu Allah ona «Ne istiyorsan, yaninda bir kat fazlasi ile sana veriyorum» der.



Müslim'e göre Ensar'dan Ummu Mubessir der ki. Peygamber ´imizin bir gün esi Hafsa'nin yaninda iken «Allah'in izni ile, agacin altinda bana bey'at edenlerin hiç birisi cehenneme girmeyecek» buyuyurken isittim.

Hatsa «Hayir, yâ Rasûlallah » deyince Peygamber ´imiz onu susturdu. Buna ragmen Hafsa «Oraya, cehenneme hiç girmeyeniniz olmayacak» mealindeki âyeti okuyunca Peygamber 'imiz ona, Ulu Allah

«sonra takva sâhiblerini kurtaracagiz ve zâlimleri orada dîzüstü çökmüs durumda birakacagiz» (Meryem - 72) buyuruyor diyerek cevab verdi.

Ahmed Ibni Hambel'e göre, Cehneneme ugrayip ugramayacagi konusunda bir cemaat fikir ayriligina düstüler. Kimi «Mü'minler oraya hiç girmeyecek» derken kimisi de «herkes oraya girecek. Sonra takva sâhibleri kurtulacak» diye fikirlerini savundular.

Sunun üzerine içlerinden biri sahâbilerden Câbir Ibni Abdullah'a bu konudaki fikrini sordu.

Câbir ona su cevabi verdi. «Herkes oraya girecek. Peygamber 'imizin böyle buyurdugunu duymadiysâm, su kulaklarim sagir olsun.»

«Cehenneme ugramak» içine girmek anlamina gelir. Fakat cehennem mü'minler için, Hz. Ibrahim (A.S)'e oldugu gibi serin ve elverisli bir yer olur. O kadar ki, onlar cehennem melteminin sesini duyarlar. Arkasindan «Sonra takva sahiplerini kurtaracagiz ve zalimleri de dizüstü çökmüs durumda orada birakacagiz» mealindeki âyetin hükmü gerçeklesir.»


Hakim'e göre herkes cehenneme varir, arkasindan amellerinin derecesi uyarinca geri çikarlar. Ilk çikan göz açip kapayasiya, sonrasi rüzgâr gibi, sonrasi at kosar gibi, sonrasi normal süvarisi gibi, sonrasi hizli yürüyen bir yaya gibi ve en orkada kalan normal yaya yürüyüsü ile oraya girip çikar.»
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt