Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
SEN GÜLKİ GÜLLER GÜLSÜN... (1 Kullanıcı)
- Konuyu başlatan -Esmani-
- Başlangıç tarihi
Re: Sen gülki güller gülsün...
Re: Sen gülki güller gülsün...
aleykümselam
:t b)b)b)b)b)b)b)
çok iyi düşünmüşsün..inşaallah bu forumun değerini bilen birisi olarak o mübarek hadisin ışığında vazifeni layıkı ile yerine getireceksin...ben bildiğiniz üzere bir süredir yokum,vaziyet onu gösteriyorki çok uzunca bir süre daha nadiren olabileceğim...veyahut olamayacağım , bilinmez...
Muhammedi ruha ve sünnetlere zamanın hangi döneminde bu denli uzak kalınmıştı???
Sanırım cahiliye dönemi hariç bu denli aşku şevkle ihtiyaç hissedilen bir başka dönem olmamıştır...
O halde yaşantımızı muhammedi çizgiye oturtmak ve bu yolda emin adımlarla ilerlemek zorundayız...
Efendimizin sav. In ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim buyruğu tüm müminlerin parolası olmalı ve sadece ahlaklı değil ,güzel ahlaklı olabilmenin yollarını aramalı ve bunları hayatımıza makşetmeliyiz...
O halde herbirimiz özeleştiri yapsın ve ahlak çıtasında kendi yerimizi gözden geçirmek suretiyle başlayacağımız noktayı ve katetmemiz gereken yeri belirleyelim...
Ve tabii bu mesafeyi en kısa zamanda aşabilmek için bizi bu mübarek yolda engelleyecek malayani vasıflardan ve çevresel etkenlerden kurtularak bunu yapalım...
Malum , imanı bediüzzaman hz. Iki çeşitte sınıflandırıyor..taklidi iman ve tahkiki iman...
Taklidi imanı bir gaz lambasına benzetiyor...
Tahkiki imanı ise o lambanın muhafazası olan cam fanusa benzetiyor...
Fanus olmadan bu ışık bu alev en küçük esintiye karşı koyamayacak ve sönebilecektir..
Oysa o fanus sayesinde çevresel şartlar o ateşi etkileyemeyecektir...
O halde imanımızı taklidi imandan tahkiki imana çevirmek ,en azından bu uğurda çaba sarfetmek gerekli...
Sünnetler bizlere bunu sağlayabilecek en büyük etkendir...
Kendimizi ,kuranı kerimin ışığında ve sünnetlerin muhafazasında bir hayata hazırlamak herbirimiz için ivedi ve ivedi olduğu kadar elzemdir...
Malumunuz ahir zamanda olduğumuzu bütün alem ve mahlukat adeta haykırıyor..
Hergün yeni bir senaryo ile bilim adamları dünyanın sonunun geldiğini adeta zihnimize işliyor...
Tabiki gaybı ancak ve ancak allahu cc teala cc. Bilir...
Fakat efendimize kıyametin ne zaman geleceği sorulduğunda iki parmağını uzatmış ve bu kadar yakın demek sureti ile her an hazır olmamız gerektiğini bizlere işaret etmiştir...
Hal böyle iken ,çevremizde bizi yolumuzdan alıkoyacak bir sürü materyalle çevrili iken bu mübarek ayı vesile bilip hemen icraate başlamalıyız...
Bu ayın feyzi bereketi yanında bizi alıkoyacak mahlukatında bağlı olduğunu efendimiz sav. Bizlere müjdelemiştir...
Bunu yaşıyor ve idrak ediyoruz...
O halde bu ayı neden kendimize milat edinmeyelim..
Neden bu ayı tıpkı akabede bir ağacın etrafında toplanan bir avuç müminin güller sultanına sonuna kadar ve ölünmü göze alarak ettikleri biat gibi başlangıç kılmayalım...
Hal böyle iken bu ve benzeri ortamlarda ,bu ve benzeri forumlarda bulunmak ve eksiklerimizi , kusurlarımızı görerek çözüm aramak hepimizin önceliği olmalıdır...
Vesselam
bu forum inşaallah özverili kişilerin elinde devam edecektir..
Hakkınızı helal edin..
Süreç kimler için ne kadar sürecek bilinmez...
Re: Sen gülki güller gülsün...
aleykümselam
:t b)b)b)b)b)b)b)
çok iyi düşünmüşsün..inşaallah bu forumun değerini bilen birisi olarak o mübarek hadisin ışığında vazifeni layıkı ile yerine getireceksin...ben bildiğiniz üzere bir süredir yokum,vaziyet onu gösteriyorki çok uzunca bir süre daha nadiren olabileceğim...veyahut olamayacağım , bilinmez...
Muhammedi ruha ve sünnetlere zamanın hangi döneminde bu denli uzak kalınmıştı???
Sanırım cahiliye dönemi hariç bu denli aşku şevkle ihtiyaç hissedilen bir başka dönem olmamıştır...
O halde yaşantımızı muhammedi çizgiye oturtmak ve bu yolda emin adımlarla ilerlemek zorundayız...
Efendimizin sav. In ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim buyruğu tüm müminlerin parolası olmalı ve sadece ahlaklı değil ,güzel ahlaklı olabilmenin yollarını aramalı ve bunları hayatımıza makşetmeliyiz...
O halde herbirimiz özeleştiri yapsın ve ahlak çıtasında kendi yerimizi gözden geçirmek suretiyle başlayacağımız noktayı ve katetmemiz gereken yeri belirleyelim...
Ve tabii bu mesafeyi en kısa zamanda aşabilmek için bizi bu mübarek yolda engelleyecek malayani vasıflardan ve çevresel etkenlerden kurtularak bunu yapalım...
Malum , imanı bediüzzaman hz. Iki çeşitte sınıflandırıyor..taklidi iman ve tahkiki iman...
Taklidi imanı bir gaz lambasına benzetiyor...
Tahkiki imanı ise o lambanın muhafazası olan cam fanusa benzetiyor...
Fanus olmadan bu ışık bu alev en küçük esintiye karşı koyamayacak ve sönebilecektir..
Oysa o fanus sayesinde çevresel şartlar o ateşi etkileyemeyecektir...
O halde imanımızı taklidi imandan tahkiki imana çevirmek ,en azından bu uğurda çaba sarfetmek gerekli...
Sünnetler bizlere bunu sağlayabilecek en büyük etkendir...
Kendimizi ,kuranı kerimin ışığında ve sünnetlerin muhafazasında bir hayata hazırlamak herbirimiz için ivedi ve ivedi olduğu kadar elzemdir...
Malumunuz ahir zamanda olduğumuzu bütün alem ve mahlukat adeta haykırıyor..
Hergün yeni bir senaryo ile bilim adamları dünyanın sonunun geldiğini adeta zihnimize işliyor...
Tabiki gaybı ancak ve ancak allahu cc teala cc. Bilir...
Fakat efendimize kıyametin ne zaman geleceği sorulduğunda iki parmağını uzatmış ve bu kadar yakın demek sureti ile her an hazır olmamız gerektiğini bizlere işaret etmiştir...
Hal böyle iken ,çevremizde bizi yolumuzdan alıkoyacak bir sürü materyalle çevrili iken bu mübarek ayı vesile bilip hemen icraate başlamalıyız...
Bu ayın feyzi bereketi yanında bizi alıkoyacak mahlukatında bağlı olduğunu efendimiz sav. Bizlere müjdelemiştir...
Bunu yaşıyor ve idrak ediyoruz...
O halde bu ayı neden kendimize milat edinmeyelim..
Neden bu ayı tıpkı akabede bir ağacın etrafında toplanan bir avuç müminin güller sultanına sonuna kadar ve ölünmü göze alarak ettikleri biat gibi başlangıç kılmayalım...
Hal böyle iken bu ve benzeri ortamlarda ,bu ve benzeri forumlarda bulunmak ve eksiklerimizi , kusurlarımızı görerek çözüm aramak hepimizin önceliği olmalıdır...
Vesselam
bu forum inşaallah özverili kişilerin elinde devam edecektir..
Hakkınızı helal edin..
Süreç kimler için ne kadar sürecek bilinmez...
RE: SEN GÜLKİ GÜLLER GÜLSÜN...
SELAMUN ALEYKÜM İYİKİ GELDİN HOŞGELDİN.:A:A:A YA BEN SENİN GİBİ KONUŞMASINI BİLMEDİĞİM İÇİN YADA SENİ BENDEN DAHA ÇOK SEVDİKLERİ VE SÖZÜN DAHA GEÇERLİ OLDUĞU İÇİNMİ BİLMEM AMA SANA OLDUĞU KADAR BANA DESTEK VEREN OLMADI.DAHA DOĞRUSU DESTEĞİ KENDİME DEĞİL FORUMA YAPILMASINI İSTEDİM.AMA MALESEF UMARIM SENİN DÖNÜŞÜNLE YİNE ESKİ DESTEK GELİR İNŞALLAH.
SELAMUN ALEYKÜM İYİKİ GELDİN HOŞGELDİN.:A:A:A YA BEN SENİN GİBİ KONUŞMASINI BİLMEDİĞİM İÇİN YADA SENİ BENDEN DAHA ÇOK SEVDİKLERİ VE SÖZÜN DAHA GEÇERLİ OLDUĞU İÇİNMİ BİLMEM AMA SANA OLDUĞU KADAR BANA DESTEK VEREN OLMADI.DAHA DOĞRUSU DESTEĞİ KENDİME DEĞİL FORUMA YAPILMASINI İSTEDİM.AMA MALESEF UMARIM SENİN DÖNÜŞÜNLE YİNE ESKİ DESTEK GELİR İNŞALLAH.
RE: SEN GÜLKİ GÜLLER GÜLSÜN...
selamun aleyküm ben yinede oruçta efendimizin uyguladıklarını size yazmaya devam edeyim.
4- Oruç açılırken duâ etmek ve orucu hurma veya su ile açmak sünnettir. İftar açılırken şu duâ okunur: “Allahümme leke sumtü ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkike eftartü.”
Meâli şudur: “Allah’ım! Senin için oruç tuttum. Sana inandım. Sana tevekkül ettim. Senin verdiğin rızk ile orucumu açtım. Ey lütuf ve keremi bol olan Rabb’im, benim günahlarımı bağışla! Beni, annemi, babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde affet! Âmin!”
selamun aleyküm ben yinede oruçta efendimizin uyguladıklarını size yazmaya devam edeyim.
4- Oruç açılırken duâ etmek ve orucu hurma veya su ile açmak sünnettir. İftar açılırken şu duâ okunur: “Allahümme leke sumtü ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkike eftartü.”
Meâli şudur: “Allah’ım! Senin için oruç tuttum. Sana inandım. Sana tevekkül ettim. Senin verdiğin rızk ile orucumu açtım. Ey lütuf ve keremi bol olan Rabb’im, benim günahlarımı bağışla! Beni, annemi, babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde affet! Âmin!”
RE: SEN GÜLKİ GÜLLER GÜLSÜN...
Gül Bebeğim
Gül bebeğim,
Sen gül ki bahar gelsin,
Sen gül ki güller açsın,
Sen mutlu ol ki herkes sevinsin...
Üzülme sakın,
Güzel günler mutlak gelecek,
Güzel gözlerin yine gülecek,
Sen yeter ki mutlu ol...
Ağlama güzelim,
Sakın gözlerin hüzün dolmasın,
Sakın yüreğin burkulmasın,
Ve sakın bir daha bu acılar gelmesin...
Cana Gülsun
:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A.
Gül Bebeğim
Gül bebeğim,
Sen gül ki bahar gelsin,
Sen gül ki güller açsın,
Sen mutlu ol ki herkes sevinsin...
Üzülme sakın,
Güzel günler mutlak gelecek,
Güzel gözlerin yine gülecek,
Sen yeter ki mutlu ol...
Ağlama güzelim,
Sakın gözlerin hüzün dolmasın,
Sakın yüreğin burkulmasın,
Ve sakın bir daha bu acılar gelmesin...
Cana Gülsun
:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A:A.
CEMAİNİ İSTERİM
Ağır basar gönlüme dertlerim
Hasbihali unuturda giderim
Hüznümü aremim bilir
Bağrıma basar da giderim
Gideirm gün boyu günler uzar
İç içe girmiş günler ömrüme mezar kazar
Sonra geceler çıkar karşıma korkudan korkarım
Korkarım yarap ne günüm ne gecem kalmış
Tavana mıhlı gözlerim bir garip hülyaya dalmış
Kulaklarıma sesler gelir sesler gider
Ömür bir nefeste saklarmış hayatı
Almak da vermek de bir
Yarap istiyorum senden son sozum olsun tekbir
Bir çocuk hırçınlığıyla ağlamak isterim
Bağırsam sesim duyulmaz imdatıma koşan yok
Artık yarınım kalmadı çeker giderim
Yarap son dileğim senden cemalini isterim
Nihat KADIOĞLU
Ağır basar gönlüme dertlerim
Hasbihali unuturda giderim
Hüznümü aremim bilir
Bağrıma basar da giderim
Gideirm gün boyu günler uzar
İç içe girmiş günler ömrüme mezar kazar
Sonra geceler çıkar karşıma korkudan korkarım
Korkarım yarap ne günüm ne gecem kalmış
Tavana mıhlı gözlerim bir garip hülyaya dalmış
Kulaklarıma sesler gelir sesler gider
Ömür bir nefeste saklarmış hayatı
Almak da vermek de bir
Yarap istiyorum senden son sozum olsun tekbir
Bir çocuk hırçınlığıyla ağlamak isterim
Bağırsam sesim duyulmaz imdatıma koşan yok
Artık yarınım kalmadı çeker giderim
Yarap son dileğim senden cemalini isterim
Nihat KADIOĞLU
esselamunaleykum.oncelıkle allah razı olsun cok guzel dusunmuşsunuz .RESULs.a.v ın bıze bıraktıgı kuran zısan ve sunnetlerıdır.bız onları yasamayı hayatımıza ılhak etmeyı basarabılır ısek ahlaklı bırer musluman oluruz.huzuru mahserde ondan seffaat talep edmeye yuzumuz olur ınsaallah hu rahman.bu konuyu takıp edecegım ınsaallah rabbım hayırlara vesıle kılsın .en guzele kul ve O nun yaratıklarının en nadıdesı ıncısı efendımıze layık ummet olabılme arzusu ıle.
RE: ŞEFAAT İSTEYEN BURAYA
Allah razı olsun kardeşim Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun bu dünyada ve ahirette sevdiği razı olduğu kullar olmak cennetinden hepimize birer köşk peygamber Efendimizin şeaaftine nail olmak komşu olmak nasip etsin Rabbim.Bizler aciz günahkar kullarız ne kadar Rabbim'e kulluk görevimizi yapsak şükür etsekte azdır Rabbim bizleri affedip ellerimizi dergahından boş çevirmeyip hayırlı gönül muradlarımızı dualarımızı eksiksiz kendi rızasıyla duası kabul olunan kişiler olmak nasip etsin inşallah.
Selam ve dua ile Allah'a emanet olun.
Allah razı olsun kardeşim Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun bu dünyada ve ahirette sevdiği razı olduğu kullar olmak cennetinden hepimize birer köşk peygamber Efendimizin şeaaftine nail olmak komşu olmak nasip etsin Rabbim.Bizler aciz günahkar kullarız ne kadar Rabbim'e kulluk görevimizi yapsak şükür etsekte azdır Rabbim bizleri affedip ellerimizi dergahından boş çevirmeyip hayırlı gönül muradlarımızı dualarımızı eksiksiz kendi rızasıyla duası kabul olunan kişiler olmak nasip etsin inşallah.
Selam ve dua ile Allah'a emanet olun.
Benim de Gözümün Yaşını Silermisin?
Ey Resul ! Ey Rahim, ve Ey Kerim …
Ey; gözlerinde cenneti saklayan, ayağını bastığı yerler cennet kokan nebi!.
Ey; Yaradan’ın en guzel eseri!. “Sen olmasaydın, sen olmasaydın.. alemleri yaratmazdım!.” dedigi!. Var oluşunun şerefine, bütün varlığı hediye ettiği!.
Ey; insanoğlunun ufku -en güzel insan.. Allah’ın sevgilisi, kainatın gozbebeği!.
Sen den şefaat dilenen biçarelerin en sefiliyim, desem.. şefaat edermisin?.
Ey; kupkuru çölleri cennete ceviren gül!.
Ey; gönlünden gül dökülen resul!.
Küçük kız çocuğunun elinden tutup da giden, kuşu ölen çocuğa başsağlığı dileyen.. gözlerinden yaş dökülen devenin gözyaşlarını silen resul!.
Benim de gözümün yaşını siler misin?.
Küçük kız çocuğunun tuttuğu gibi tutsam elinden; yüreğimden binlerce kuş uctu, bin’i de öldü desem.. bana cennet kuşlarından bir kuş bahşeder misin?.
Ey; Islam’ın peygamberi!. Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin, en guzel çiçeği!.Ama mahzun, ama kederli…Daima düşüncede, daima hüzün icinde ömründe, bir defa bile, kahkahayla gülmemiş.. gül yüzlü, güler yüzlü sevgili!.
Gözlerimi yumsam, ve; hulyana dalsam.. o gül kokulu gülüşün ile, benim de gözlerimin içine güler misin?. Bir kerecik olsun seni düşünerek başımı koyduğum olmuşsa yastığıma,tutunduğum olmuşsa sana ve senin sevdana.. işte onun, işte onun hatrına!.
Ey; gözünü sevdiğim, özünü sevdiğim, sözünü sevdiğim!.
Ey; gönlümün sultanı efendim!. Ümidim, muradım, kurtarıcım, mujdecim…Seninle Kevser havuzunun başında bulusabilecek miyim?. desem.. bulundugun yerden, yureğime bir damla su serper misin?.
Seni sevsem!. Cok, cok sevsem!. Öyle cok sevsem ki; sen koksa özüm, yüreğim.. sen koksa nazım, edam.. gönlüm sen dolsa, benim herşeyim sen olsan ! Ali’n, Fatıma’n gibi olsam!. Seni, onlar gibi seviyor olsam.. sen de; beni, onları sevdiğin gibi sever misin?
Ey; bize bizden daha ziyade merhamet eden!. “Ümmetim, ümmetim!.” diyerek, üstümüze titreyen!.
Ey; en ziyade muhtacımız, en cok isteyenimiz!. Bizi, Hak’tan dileyenimiz!.
Sen, umanı umutsuzluğa düşürmezsin!. Sen, senden isteyeni geri çevirmezsin!.
Asr-ı saadet’ten değilim!. Kokladığın gül, soludugun hava, yediğin hurma, içtiğin süt, okşadığın kuzu, bindiğin deve, avuçladıgın kum dahi değilim!. Bir kez olsun, yüzüne yüz sürmedim!.
Lakin; ben, senin.. “Kardeşlerim!.” dediğindenim!. Ve; sana ve sünnetine revan olmak isteyenlerdenim!. Ve lakin; daha hala sevgili Veysel Karani’nin tırnağının ucu misali bile değilim, desem.. bana da hırkandan gonderir misin
Doğduğun günün, gecenin hürmetine.. bu gün ve gece; yüreğime, bir nur olup düşer misin?.
Sevgili Peygamberim!. Rabbim; sana ve, senin al ve ashabına.. ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların damlaları sayısınca salat, selam ve bereketler ihsan eylesin;
Amin…Amin…Amin…
Ey Resul ! Ey Rahim, ve Ey Kerim …
Ey; gözlerinde cenneti saklayan, ayağını bastığı yerler cennet kokan nebi!.
Ey; Yaradan’ın en guzel eseri!. “Sen olmasaydın, sen olmasaydın.. alemleri yaratmazdım!.” dedigi!. Var oluşunun şerefine, bütün varlığı hediye ettiği!.
Ey; insanoğlunun ufku -en güzel insan.. Allah’ın sevgilisi, kainatın gozbebeği!.
Sen den şefaat dilenen biçarelerin en sefiliyim, desem.. şefaat edermisin?.
Ey; kupkuru çölleri cennete ceviren gül!.
Ey; gönlünden gül dökülen resul!.
Küçük kız çocuğunun elinden tutup da giden, kuşu ölen çocuğa başsağlığı dileyen.. gözlerinden yaş dökülen devenin gözyaşlarını silen resul!.
Benim de gözümün yaşını siler misin?.
Küçük kız çocuğunun tuttuğu gibi tutsam elinden; yüreğimden binlerce kuş uctu, bin’i de öldü desem.. bana cennet kuşlarından bir kuş bahşeder misin?.
Ey; Islam’ın peygamberi!. Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin, en guzel çiçeği!.Ama mahzun, ama kederli…Daima düşüncede, daima hüzün icinde ömründe, bir defa bile, kahkahayla gülmemiş.. gül yüzlü, güler yüzlü sevgili!.
Gözlerimi yumsam, ve; hulyana dalsam.. o gül kokulu gülüşün ile, benim de gözlerimin içine güler misin?. Bir kerecik olsun seni düşünerek başımı koyduğum olmuşsa yastığıma,tutunduğum olmuşsa sana ve senin sevdana.. işte onun, işte onun hatrına!.
Ey; gözünü sevdiğim, özünü sevdiğim, sözünü sevdiğim!.
Ey; gönlümün sultanı efendim!. Ümidim, muradım, kurtarıcım, mujdecim…Seninle Kevser havuzunun başında bulusabilecek miyim?. desem.. bulundugun yerden, yureğime bir damla su serper misin?.
Seni sevsem!. Cok, cok sevsem!. Öyle cok sevsem ki; sen koksa özüm, yüreğim.. sen koksa nazım, edam.. gönlüm sen dolsa, benim herşeyim sen olsan ! Ali’n, Fatıma’n gibi olsam!. Seni, onlar gibi seviyor olsam.. sen de; beni, onları sevdiğin gibi sever misin?
Ey; bize bizden daha ziyade merhamet eden!. “Ümmetim, ümmetim!.” diyerek, üstümüze titreyen!.
Ey; en ziyade muhtacımız, en cok isteyenimiz!. Bizi, Hak’tan dileyenimiz!.
Sen, umanı umutsuzluğa düşürmezsin!. Sen, senden isteyeni geri çevirmezsin!.
Asr-ı saadet’ten değilim!. Kokladığın gül, soludugun hava, yediğin hurma, içtiğin süt, okşadığın kuzu, bindiğin deve, avuçladıgın kum dahi değilim!. Bir kez olsun, yüzüne yüz sürmedim!.
Lakin; ben, senin.. “Kardeşlerim!.” dediğindenim!. Ve; sana ve sünnetine revan olmak isteyenlerdenim!. Ve lakin; daha hala sevgili Veysel Karani’nin tırnağının ucu misali bile değilim, desem.. bana da hırkandan gonderir misin
Doğduğun günün, gecenin hürmetine.. bu gün ve gece; yüreğime, bir nur olup düşer misin?.
Sevgili Peygamberim!. Rabbim; sana ve, senin al ve ashabına.. ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların damlaları sayısınca salat, selam ve bereketler ihsan eylesin;
Amin…Amin…Amin…