Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Şehit Bayram Ali Öztürk Rha. Kimdir ? (1 Kullanıcı)

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya




Şehit Bayram Ali Öztürk, 1952'de Trabzon'nun Of İlçesi'nde doğdu. Çocukluğu Adapazarı'nda geçen Bayram Hoca, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu. Farsça, Arapça, Osmanlıca, İngilizce ve Fransızca bilen Bayram Hoca, hukuk eğitimi de aldı. Büyük İslam alimlerinden İmam Rabbani'nin mektuplarından oluşan 'Mektubat-ı Rabbani' kitabını ezbere bilen ve her pazar sabahı İsmailağa Camii'nde sohbet veren Şehit Bayram Ali Öztürk'ün bir oğlu, iki de kızı bulunuyor.

Bayram Hoca, muhakkik, muttaki bir ilim adamıydı. “Büyük hocalardan” ders okumuştu. Yıllarca Mahmud EfendiHz. Sadreddin Yüksel, Halil Günenç ve Mehmet Savaş gibi kudema bezmine ahirde gelen allamelerin ilim halkalarında bulunmuştu.

Bayram Hoca’nın ibare ve ifade vukûfiyeti ilim ehli tarafından takdirle karşılanırdı. “Kem aletle kemâlât olmayacağını” bilenler, Onda ders okumayı Allah Teala’nın bir ihsanı olarak telakki ederlerdi.

Muhterem Mahmut Efendi Hz.öğrencileri arasında Ona ayrı bir alaka gösterirdi. Yıllarca ders olarak okuttuğu İmam-ı Rabbani Hazretleri’nin “Mektubat”ını okuyup, şerhetme görevini Ona vermişti. Sultan Selim Camii’nde Pazar sabahları, namazdan sonra akdedilen sohbet programının bir bölümünde gür sesi ve geniş müktesebatıyla yıllarca mektupları tercüme ve şerh etti. Bir ara haftanın her günü sabah namazlarından sonra İsmailağa Camii’nde de “Mektubat” dersleri vermişti.

Bayram Hoca, İmam-ı Rabbani Hazretleri’nden bahsederken kendisini, Onun adını ağzına almaya layık görmez, ismini telaffuz etme yerine “Sultan” kelimesini kullanırdı. Mektubat derslerinde zamanla o derece uzmanlaştı ki bir çok hocanın okumaya dahi cesaret edemediği mektupları kürsüde şerhetti. Bu yönü “Mektubatçı Bayram Hoca” diye tanımasına yol açtı.

Bayram Hoca “Mektubat” dışındaki kitapları okutma noktasında da “müşarun bi’l-benan/parmakla gösterilen” bir ilim adamıydı. Zira İstanbul medreselerinde takip edilen klasik eserlerin yanı sıra doğu-batı medreselerinde okutulan bir çok kitabıda okutmaktaydı. Yıllar önce Arapça kitap satan bir dükkanda karşılaştığım bir öğrencisine “hocanız akaitte ne okutuyor?” diye sorduğumda talebesi şöyle demişti: “Said Ramazan el-Buti’nin Kübra’l-yakîniyyâti’l-kevniyye’sini henüz bitirdik, nasip olursa Seyyid Şerif Cürcani’nin Şerhu’l-Mevakıf’ine başlayacağız.” Ne oldu, başladılar mı, başladılarsa ne kadar devam ettiler bilemiyorum. Fakat bildiğim bir şey var ki o da bu devirde Şerhu’l-Mevakıf gibi kitapları okutabilecek hocaların sayısının iki elin parmaklarını geçmeyeceğidir.

Bayram Hoca etraflı bir literatür bilgisine de sahipti. O, neyi, nerede bulabileceklerini araştıran hoca ve öğrencilerin müracaat kaynağıydı. Ömrünü kitaplara vakfeden muasır bir İsmail Saib Sencer’di. Devlet kütüphanelerinin bir çoğundan daha büyük bir kütüphaneye sahipti. Buna rağmen durmaz, sık sık Sultanahmet’teki İrşad Kitapevi’ni ziyaret ederdi. Kitapevinde Onunla birkaç defa karşılaşmıştım. Yeni gelen kitaplara iştiyakla bakar, ilgisini çekenleri bir tarafa ayırırdı. Orada bulunan diğer kitap taliplileri, eserlerle alakalı istifsari sorular sorduklarında sözü alır, kitabın muhtevasından, tab’ eden yayınevlerine kadar ayrıntılı bilgiler verirdi.

Bayram Hoca iyi bir vaiz olmasının yanı sıra tahkik ehli bir ilim adamıydı. Seçiciydi; her bulduğu kitabı okutmaz, her gördüğü meseleyi anlatmazdı. Bu yüzden muhatapları sözlerini senet gibi güvenilir kabul ederdi. Söylenmesi gereken hakikatleri anlatmaktan da çekinmezdi. Bu yüzden son yılları hayli sıkıntılı geçmişti. Takdir belgeleriyle onurlandırılması gerekirken cami cami sürüldü.

Bir gün Fatih’te ikibinden fazla kişinin hazır bulunduğu bir camide teravih öncesinde vaaz ediyordu. O geceki konuşmasında Osmanlı Devleti’nden bahsediyor, Çanakkale başta olmak üzere diğer cephelerde tahakkuk eden Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve selem)in manevi yardımlarını anlatıyordu. Konuşurken ifadeler boğazında düğümleniyor, belli bir süre sonra kendini toparlayıp gür sesiyle “Cemaat! Bu topraklara sahip çıkın!” ifadesini tekrar ediyordu.

Ulemanın kıt olduğu nasibsiz bir asırda yaşadığından omuzlarında büyük sorumluluk taşımaktaydı. Eşine az rastlanır bir ilim ve gönül eriydi. Büyük adamdı. Dünyaya “elveda” derken de büyük adamlar gibi gitti.

Kitapseverler, müşkili olan öğrenciler, vaazlarını takip eden cemaat Bayram Hoca’yı unutamayacak. Daha şimdiden özlediklerini söylüyorlar. “Sultan buyuruyor ki” deyişini, kürsüdeki celalli sesini, müeddep duruşunu, en zor metinleri rahat bir şekilde çözüşünü, siyonizme kafa tutuşunu ve istikametini özleyecekler…


Onun yokluğu bizler için büyük kayıp, zira onun gibi korkusuzca, göğsünü gere gere şeriat, hakikat diye haykıran osmanlı aşığı nadir bulunur.



Ona,Sohbetlerine, bize verdiği öğütlere sahip çıkalım...
Allah(c.c ) bizi onun Şefaatine nail eylesin.(amin )
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
aleykümselam kardeşim...

sadece sanal ortamda sohbetlerini dinlemek nasip,kısmet oldu.böyle muhterem ve değerli şahsiyetleri tanımak nasip meselesi.herkes nasiplenemez,anlayamaz idrak edemez.

ALLAH cc bu gibi kıymetli insanları başımızdan eksik etmesin.ALLAH cc rahmet eylesin.selametle kalın kardeşim.

çok güzel ve kıymetli bir paylaşım oldu.
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
çok sağol kardeşim bende sohbetlerini dinlemedim sayılır.Ama yüzünden belli nasıl muhterem bir zat olduğu.Allah şefaatine nail eylesin bizleri.Duyarlılığınız içinde çok teşekkürler.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
________selamün aleyküm güzel kardeşim
rabbim tüm hakaşıklarından razı olsun
ALLAH(CC) Rahmet eylesin...mekanı cennet olsun..
emegine saglık kardeşim
selam ve dua ile_______
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
ve aleyna aleykum selam amin canım benim:).sende rabbime emanetsin
 

hafizkiz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ağu 2007
Mesajlar
1,923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Konum
manevi iklimden selamlar
aleykümselam emeğinize sağlık
bn Hocamızın sohbetinde bulunmuştum hamd olsun
Mewlam duyduğuyla amel eden kullarından etsin cümlemizi
bizlerede şehitlik mertebesini nasib etsin
şehitlik ona kutlu olsun
slm we dua ile
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
Amin Duyduğu Ve öğrendiğiyle Inşaallah.evet Bizide Ulaştirir Inşaallahu Teala şehitlik Mertebesine.selametle Kalin.
 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
paylasım için cok tesekkürlerr

Banada sadece sanal ortamda dinleme fırsatı olduu sohbetlerii

çok isterdim O'nun gibi birsinin sohbetinde olmayı ama nasip olmadı :(


Şefaatine nail oluruz insallahh

SElam ve dua ile...
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
paylasım için cok tesekkürlerr


Banada sadece sanal ortamda dinleme fırsatı olduu sohbetlerii

çok isterdim O'nun gibi birsinin sohbetinde olmayı ama nasip olmadı :(


Şefaatine nail oluruz insallahh


SElam ve dua ile...
selamun aleykum allaha emanet olunuzB)
 

aşk çiçeği

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Tem 2008
Mesajlar
526
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
teşekkürler çok güzel bir paylaşım rabbim böyle büyük insanların izinden gitmeyi nasip eylesin
 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
bugun Bayram Ali Öztürk hocamızın sehadetinin yıldönümü

arkadslar onun için yasin okuyalım mıı ? ne dersiniz ....
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü değerli Nevin Ablam..
Rabbimiz c.c razı olsun, biyografisini tekrar okudum vesilenizle.. Sohbetlerinden sıkça istifadelendiğim ender şahsiyetlerden.. Rabbimiz, mekanını cennet, şehadetini makbul kılsın; ilminden hala istifade ediyor olmamızı, sadaka-i cariye ecriyle ecirlendirsin onun adına inşallah..
En Güzel'e emanetsiniz ablam.. Dua ve Selametle inşallah..
VesSelam..
B)
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü değerli Nevin Ablam..

Rabbimiz c.c razı olsun, biyografisini tekrar okudum vesilenizle.. Sohbetlerinden sıkça istifadelendiğim ender şahsiyetlerden.. Rabbimiz, mekanını cennet, şehadetini makbul kılsın; ilminden hala istifade ediyor olmamızı, sadaka-i cariye ecriyle ecirlendirsin onun adına inşallah..
En Güzel'e emanetsiniz ablam.. Dua ve Selametle inşallah..
VesSelam..
B)

Ve aleykum selam aliye kardeşim.Dualarına el kalbi muhabettle amin diyorum.Selam ve dua ile kal kardeşim.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
furkandergisi17xm1.jpg

Bayram Hoca'yı Unutmadık Unutturmayacağız!
 

salavatqetir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eki 2010
Mesajlar
1,596
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
181753_161289640590472_317595_n.jpg



Fatih’te İsmailağa Camii'nin Âlimlerinden emekli imam Şehit Bayram Ali Öztürk, 1952'de Trabzon’un Of İlçesi'nde doğdu. Çocukluğu Adapazarı'nda geçen Öztürk, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu.

Farsça, Arapça, Osmanlıca, İngilizce, Fransızca ve Orta derecede Almanca bilen Bayram Hoca, hukuk eğitimi de aldı. Büyük İslam âlimlerinden İmam Rabbani'nin mektuplarından oluşan 'Mektubat-ı Rabbani' kitabını ezbere bilen ve her pazar sabahı İsmailağa Camii'nde sohbet veren Şehit Bayram Ali Öztürk'ün bir oğlu, iki de kızı bulunuyor.

Bayram Hoca, muhakkik, muttaki bir ilim adamıydı. “Büyük hocalardan” ders okumuştu. Yıllarca Mahmud Efendi Hz. Sadreddin Yüksel, Halil Gönenç ve Mehmet Savaş gibi kudema bezmine ahirde gelen allamelerin ilim halkalarında bulunmuştu.

Bayram Hoca’nın ibare ve ifade vukûfiyeti ilim ehli tarafından takdirle karşılanırdı. “Kem aletle kemâlât olmayacağını” bilenler, Onda ders okumayı ALLAH Teala’nın bir ihsanı olarak telakki ederlerdi.

Muhterem Mahmut Efendi Hz. öğrencileri arasında Ona ayrı bir alaka gösterirdi. Yıllarca ders olarak okuttuğu İmam-ı Rabbani Hazretleri’nin “Mektubat”ını okuyup, şerh etme görevini Ona vermişti. Sultan Selim Camii’nde Pazar sabahları, namazdan sonra akdedilen sohbet programının bir bölümünde gür sesi ve geniş müktesebatıyla yıllarca mektupları tercüme ve şerh etti. Bir ara haftanın her günü sabah namazlarından sonra İsmailağa Camii’nde de “Mektubat” dersleri vermişti.

Bayram Hoca, İmam-ı Rabbani Hazretleri’nden bahsederken kendisini, Onun adını ağzına almaya layık görmez, ismini telaffuz etme yerine “Sultan” kelimesini kullanırdı. Mektubat derslerinde zamanla o derece uzmanlaştı ki birçok hocanın okumaya dahi cesaret edemediği mektupları kürsüde şerh etti. Bu yönü “Mektubatçı Bayram Hoca” diye tanımasına yol açtı.

Bayram Hoca “Mektubat” dışındaki kitapları okutma noktasında da “müşarun bi’l-benan/parmakla gösterilen” bir ilim adamıydı. Zira İstanbul medreselerinde takip edilen klasik eserlerin yanı sıra doğu-batı medreselerinde okutulan birçok kitabıda okutmaktaydı. Yıllar önce Arapça kitap satan bir dükkânda karşılaştığım bir öğrencisine “hocanız akaitte ne okutuyor?” diye sorduğumda talebesi şöyle demişti: “Said Ramazan el-Buti’nin Kübra’l-yakîniyyâti’l-kevniyye’sini henüz bitirdik, nasip olursa Seyyid Şerif Cürcani’nin Şerhu’l-Mevakıf’ine başlayacağız.” Ne oldu, başladılar mı, başladılarsa ne kadar devam ettiler bilemiyorum. Fakat bildiğim bir şey var ki o da bu devirde Şerhu’l-Mevakıf gibi kitapları okutabilecek hocaların sayısının iki elin parmaklarını geçmeyeceğidir.

Bayram Hoca etraflı bir edebiyat bilgisine de sahipti. O, neyi, nerede bulabileceklerini araştıran hoca ve öğrencilerin müracaat kaynağıydı. Ömrünü kitaplara vakfeden muasır bir İsmail Saib Sencer’di. Devlet kütüphanelerinin birçoğundan daha büyük bir kütüphaneye sahipti.

Buna rağmen durmaz, sık sık Sultanahmet’teki İrşad Kitapevi’ni ziyaret ederdi.Yeni gelen kitaplara iştiyakla bakar, ilgisini çekenleri bir tarafa ayırırdı. Orada bulunan diğer kitap taliplileri, eserlerle alakalı istifsarı sorular sorduklarında sözü alır, kitabın muhtevasından, tab’ eden yayınevlerine kadar ayrıntılı bilgiler verirdi.

Bayram Hoca iyi bir vaiz olmasının yanı sıra tahkik ehli bir ilim adamıydı. Seçiciydi; her bulduğu kitabı okutmaz, her gördüğü meseleyi anlatmazdı. Bu yüzden muhatapları sözlerini senet gibi güvenilir kabul ederdi. Söylenmesi gereken hakikatleri anlatmaktan da çekinmezdi. Bu yüzden son yılları hayli sıkıntılı geçmişti. Takdir belgeleriyle onurlandırılması gerekirken cami cami sürüldü.

Bir gün Fatih’te ikibinden fazla kişinin hazır bulunduğu bir camide teravih öncesinde vaaz ediyordu. O geceki konuşmasında Osmanlı Devleti’nden bahsediyor, Çanakkale başta olmak üzere diğer cephelerde tahakkuk eden ALLAH Resulü (Sallallahu aleyhi ve selem)in manevi yardımlarını anlatıyordu. Konuşurken ifadeler boğazında düğümleniyor, belli bir süre sonra kendini toparlayıp gür sesiyle “Cemaat! Bu topraklara sahip çıkın!” ifadesini tekrar ediyordu.

Ulemanın kıt olduğu nasipsiz bir asırda yaşadığından omuzlarında büyük sorumluluk taşımaktaydı. Eşine az rastlanır bir ilim ve gönül eriydi. Büyük adamdı. Dünyaya “elveda” derken de büyük adamlar gibi gitti.

Kitapseverler, müşkili olan öğrenciler, vaazlarını takip eden cemaat Bayram Hoca’yı unutamayacak. Daha şimdiden özlediklerini söylüyorlar. “Sultan buyuruyor ki” deyişini, kürsüdeki celalli sesini, müeddep duruşunu, en zor metinleri rahat bir şekilde çözüşünü, siyonizme kafa tutuşunu ve istikametini özleyecekler…

İlim Hazinesiydi, son derece mütevazı bir kişiliği vardı.

Onun yokluğu bizler için büyük kayıp, zira onun gibi korkusuzca, göğsünü gere gere şeriat, hakikat diye haykıran Osmanlı aşığı nadir bulunur.

Ona, Sohbetlerine, bize verdiği öğütlere sahip çıkalım...
 

salavatqetir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eki 2010
Mesajlar
1,596
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Nasıl Şehit Edildi


İsmailağa Camii imamı bıçaklı saldırıya uğradı

Fatih İsmailağa Camii imamı Mektubatcı Bayram Ali Öztürk (54), cami içinde uğradığı bıçaklı saldırı sonucu Şehid edildi. Zanlı, saldırı sonrasında camide çıkan kargaşada linç edildi. Linç sonrası katilin sünnetsiz olduğu anlaşıldı
Edinilen bilgiye göre olay Fatih Çarşamba’da bulunan İsmailağa Camii’nde meydana geldi. Sabah namazının kılınmasının ardından her pazar yapılan sohbet sırasında, cemaatin arasından kalkarak imam Bayram Ali Öztürk’ün yanına yaklaşan ve isminin Mustafa Erdal (26) olduğu öğrenilen kişi “Hocam banada dua edermisin” dedi. Bu sırada saldırgan gazete kağıdına sardığı bıçağı üzerinden çıkararak imam Öztürk’e saldırdı. Kalbine aldığı bıçak darbeleriyle yaralanan Mektubatcı Bayram Ali Öztürk Efendi, cemaat tarafından Özel Medical Park Hastanesi’ne kaldırdı. Hemen ameliyata alınan Öztürk, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehidler kervanına katıldı.
Zanlı da olaydan sonra cami içinde çıkan kargaşada öldürüldü. Olayın ardından bölgede gergin dakikalar yaşanırken, caminin bulunduğu bölgeye çok sayıda çevik kuvvet ekibi sevkedildi.
Öte yandan yaşamını yitiren Bayram Ali Öztürk’ün çok sayıda seveni Medical Park Hastanesi’ne akın etti. Çevik kuvvet polisi kalabalıklaşan hastane önünde de güvenlik önlemi aldı. Bir süre sonra İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’da hastaneye geldi. Cerrah hastane girişinde basın mensuplarının sorularını cevaplamazken, emniyetten olayla ilgili yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada şöyle denildi:
“3 Eylül 2006 günü sabah namazına mütakip yapılan sohbet esnasıda camiide sohbet yapan imam Bayram Ali Öztürk, bir şahıs tarafından “Allah” diye bağırarak kalbininin üzerinden bıçaklanması neticesinde Medical Park Hastanesi’nde ameliyata alınmıştır. Ancak Öztürk yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Bıçaklayan kişi ise Öztürk’ü bıçakladıktan sonra kafasını mihraba vurmaya başlamış ve hayatını kaybetmiştir. Bıçaklayan kişinin isminin ise Mustafa Erdal olduğu tespit edilmiştir.”
Hastane önünde ve olay yerinde gergin bekleyiş devam ediyor.
“Mahmut Hoca” olarak bilinen Mahmut Ustaosmanoğlu’nun amcasının oğlu Abdullah Ustaosmanoğlu hastane bahçesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Olay anında camide olduğunu kaydeden Ustaosmanoğlu, “Sabah namazının ardından hocamız sohbet ediyordu. Cemaatin içinden kalkan biri hocamıza yaklaşarak ‘Hocam bana da dua eder misiniz?’ dedikten sonra elindeki bıçağı kalbine sapladı. Olay yerinde ağır yaralanan hocamızı hasteneye kaldırdık.” diye konuştu. Gazetecilerin zanlıyı tanıyor musunuz sorusuna Ustaosmanoğlu, “Hayır tanımıyorum. Cemaatten biri değildi.” diye yanıtladı.
Emekli imam Mektubatcı Bayram Ali Öztürk’ün ölüm haberini alan cemaat, hastane parkında toplanarak tekbir ve salavat getirdi. Cemaat arasında kısa süreli tartışmalar da yaşandı. Öztürk’ün cenazesi ambulansa konularak Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Cenazenin hastaneden çıkarılması sırasında cami cemaati tekbir getirdi. Vatandaşları ise İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah yatıştırmaya çalıştı. Cenazenin hastaneden ayrılması sırasında herhangi bir olumsuz olay yaşanmazken, hastenin acil servis önünde Cerrah basın mensuplarına “Size yazılı bir açıklama yapılmıştır. Söyleyecek başka bir şey yoktur.”



kaynak:itibar-Haber
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt