Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ramazan’da sahabe... (1 Kullanıcı)

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
RAMAZAN’DA SAHABE...Ashâb-ı kiram, (ALLAH ONLARDAN RAZI OLSUN) Ramazan’da çoşkulu bir ibâdet iklimine girerlerdi. Kendileri oruçlarına îtinâ ettikleri gibi yavrularının da bu şuurla yetişmesine gayret ederler, onları Ramazan’ın bereketinden istifâde ettirirlerdi. Nitekim Hz. Ömer, ramazanda sarhoş olan birini: -Yazıklar olsun sana! Bizim çocuklarımız bile oruç tutmaktadır, (Buhârî, Savm, 47) diye azarlarken, ashâbın Ramazan heyecânını, çocukları ile birlikte teneffüs ettiklerini ifâde etmiştir.IFTAR:Sonra sahâbîler bir oruçluya iftâr ettirmenin, bir açı doyurmanın sevâbı peşinde koşar, devamlı olarak sofralarına misafir ararlardı. Humeyd bin Abdirrahman ashâbın iftarı ile alakalı diğer bir hususu şöyle anlatır: “Hz. Ömer ve Hz. Osman -radıyallahu anhüma-, akşam namazını, gecenin karanlığını (ufukta) görür görmez daha iftarı açmadan kılarlar, namazdan sonra da oruçlarını açarlardı. Bunu ramazanda yaparlardı.” (Muvatta, Sıyâm, 8) TERAVIH ve RAMAZAN GECELERi:Hasan Basri -rahimehullah-’ın anlattığına göre Hz. Ömer insanları Übeyy bin Ka’b’ın yanında toplamıştı. O, bunlara ramazan gecelerinde namaz kıldırmıştı. (Ebû Dâvud, Vitr, 5/1429) Ubeyy -radıyallahu anh- şöyle diyor:“Ramazanda (teravih) namazından ayrılıp, hizmetçilerden alel acele sahur yemeği getirmelerini isterdik, çünkü vaktin çıkmasından korkardık.” (Muvatta, es-Salât fi’r-Ramazân, 7) Demek ki kendilerini namaza verince, sabahlara kadar ondan ayrılamıyor, imsâk vakti daralınca ancak bırakıyor ve yemeklerini yiyorlardı. Bir de Übeyy -radıyallâhu anh- güzel Kur’an-ı Kerîm okuması ile meşhur bir sahabîdir. Bu sebeple insanlara Ramazan gecelerinde Kur’an ziyâfeti de veriyordu.Şu rivâyet de ashâbın Ramazan ve sâir vakitlerde geceleri nasıl değerlendirdiğini göstermektedir: “Müzzemmil suresinin baş tarafı indiği zaman mü’minler, Ramazan ayındaki kalkışları gibi geceleri kalkarlardı. Bu hâl surenin (ruhsat getiren) son kısmı nâzil oluncaya kadar devam etti.” (Ebu Davud, Tatavvu, 17/1305) Bu, Müzzemmil suresinin son kısmı nâzil olduktan sonra kalkmaz oldular, mânasına gelmemektedir. O zamana kadar farz olarak kalkıyorlardı, bundan sonra nâfile olarak devam ettiler, demektir. Çünkü hadis-i şerifte: “Gecede bir saat vardır ki, müslüman bir kimsenin Allah’tan, dünya veya ahirete müteallik bir hayır talebi, o saate rastlarsa, Allah dilediğini ona mutlaka verir. Bu saat her gecede vardır” buyrulmuştur. (Müslim, Müsafirin, 166) RAMAZAN ve YARDIMLASMA Ashâbın Rasûlullâh’tan yansıyan bu güzel ahlâkı tarih boyunca ecdâdımızda da devam etmiştir. Bu yüce ahlâkın bir göstergesini Hâlide Nusret Zorlutuna şöyle anlatır: “Eskiden -pek o kadar eskiden de sayılmaz, kırk sene evveline kadar- bizde muhteşem konakların yanı başında küçük, mütevâzi, tertemiz evceğizler vardı. Bunlarda az gelirli âileler, mütekâit (emekli) ihtiyarlar, dul nineler, yetim, öksüz torunlar sükûn ve refah içinde yaşarlardı. Evet, refah içinde! Zira büyük konaklara arabalarla taşınan kışlık ve Ramazanlık erzaktan bu küçük evlerin hisseleri gizlice ayrılır, gizlice gönderilirdi. Yardım alanın izzet-i nefsini korumak bâbında bu gizliliğe bilhassa dikkat edilirdi. Ninelerimiz, «Sağ elin verdiğinden, sol elin haberi olmamalı.» derlerdi. Şimdi olduğu gibi, giydirilen çocukların fotoğraflarını gazetelere basıp dünya âleme ilan etmezlerdi… Fakir âilelerin Ramazan erzâkını ve kimsesiz yavruların bayramlık kıyafetlerini tam zamanında yetiştirirlerdi...” (İslâm Mecmuası, sene: 1956, sayı: 7, s. 21) SICAK HAVADA BiR ANI:“Biz sıcağı çok şiddetli olan bir mevsimde, Ramazan ayında Rasulullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- ile birlikte sefere çıktık. Hararetin şiddetinden herkes elini başına koyuyordu. Aramızda oruçlu olarak sadece Allâh Rasûlü ile İbn-i Ravâha vardı.” (Buhari, Savm 35; Müslim, Sıyâm, 108; Ebu Dâvud, Savm 45/2409)
 

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
selamün aleyküm kardeşlerim bilgisayarımda olan arzadan dolayı yazılarım karma karışık çıkıyor özürdilerim ALLAHA CC emanet olun hayırlı akşamlar
 

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
.............................
 

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
............................
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt