H
selamun aleykum ve rahmetullahi ve barakatuhu
euzu billahimineşşeytanirracim
bismillahirrahmanirrahiym
Ve kul lil mu’minâti yagdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne, ve lâ yubdîne zînetehunneillâ mâ zahera minhâ, vel yadribne bi humurihinne alâ cuyûbihinne, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ li buûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne gayri ulîl irbeti miner ricâli evit tıflillezîne lem yazharû alâ avrâtin nisâi, ve lâ yadribne bi erculihinne li yu’leme mâ yuhfîne min zînetihinn(zînetihinne), ve tûbû ilâllâhi cemîan eyyuhel mu’minûne leallekum tuflihûn(tuflihûne).
1. ve kul : ve de
2. li el mu'minâti : mü'min kadınlara
3. yagdudne : çeksinler, indirsinler
4. min ebsâri-hinne : (onların) gözlerinden, bakışlarından, bakışlarını
5. ve yahfazne : ve korusunlar
6. furûce-hunne : (onların) ırzları
7. ve lâ yubdîne : ve açmasınlar
8. zînete-hunne : (onların) ziynetleri
9. illâ : dışında, hariç
10. mâ : şey
11. zahera : zahir oldu
12. min-hâ : ondan
13. vel yadribne (ve li yadribne) : ve örtsünler
14. bi humuri-hinne : (onların) başörtüleri
15. alâ : üzerine
16. cuyûbi-hinne : (onların) yakaları
17. ve lâ yubdîne : ve açmasınlar
18. zînete-hunne : (onların) ziynetleri
19. illâ : dışında, hariç
20. li buûleti-hinne : (onların) eşleri, kocaları
21. ev : veya
22. âbâi-hinne : (onların) babaları
23. ev : veya
24. âbâi buûleti-hinne : (onların) kocalarının babaları
25. ev : veya
26. ebnâi-hinne : (onların) oğulları
27. ev : veya
28. ebnâi buûleti-hinne : (onların) kocalarının oğulları
29. ev : veya
30. ıhvâni-hinne : (onların) erkek kardeşleri
31. ev : veya
32. benî ıhvâni-hinne : (onların) erkek kardeşlerinin oğulları
33. ev : veya
34. benî ehavâti-hinne : (onların) kız kardeşlerinin oğulları
35. ev : veya
36. nisâi-hinne : kadınlar
37. ev : veya
38. mâ meleket eymânu-hunne : (onların) ellerinin altında sahip oldukları, (cariyeler)
39. evit tâbiîne (ev et tâbiîne) : veya onlara tâbî olanlar, hizmetliler
40. gayri ulî el irbeti : kadına ihtiyaç duymayan
41. min er ricâli : erkeklerden
42. evit tıflillezîne : veya çocuklar ki onlar
43. lem yazharû : zahir olmaz, farkına varmaz
44. alâ avrâtin nisâ : kadınların avret yerlerine
45. ve lâ yadribne : ve vurmasınlar
46. bi erculi-hinne : (onların) ayakları
47. li yu'leme : bilinsin diye
48. mâ yuhfîne : gizlediklerini
49. min zîneti-hinne : (onların) ziynetlerinden
50. ve tûbû : ve tövbe edin
51. ilâllâhi (ilâ allâhi) : Allah'a
52. cemîan : topluca (hepiniz)
53. eyyu-hâ : ey
54. el mu'minûne : mü'minler
55. lealle-kum : umulur ki böylece siz
56. tuflihûne : felâha eresiniz
Ve mü'min kadınlara söyle, bakışlarını indirsinler (haramdan sakınsınlar) ve ırzlarını korusunlar. Zahir olan kısımlar (görünen el, yüz ve ayaklar) hariç, ziynetlerini açmasınlar. Ve başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar (örtsünler). Ve ziynetlerini, kocaları veya babaları veya kocalarının babaları veya oğulları veya kocalarının oğulları veya erkek kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya kadınlar veya ellerinin altında sahip oldukları (cariyeler) veya erkeklerden, kadına ihtiyaç duymayan hizmetliler veya kadının avret yerlerinin farkına varmayan çocuklar hariç, açmasınlar. Ve gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını vurmasınlar. Ey mü'minler, hepiniz Allah'a tövbe edin! Umulur ki, böylece felâha eresiniz.
sadagallahul aziym
kuran-ı hakimde beyan edilen ve tartışma konusu yapılan baş örtüsü hakkında esasen erkeklerin bir hüküm oluşturmaya hakkı yoktur. bu kadınları ilgilendiren bir şey olduğundan kadın isterse başını örtebilir.
gerek tıbben gerekse ahlaken bu yönde bir uygulamayı zorunlu kılmak veya yasaklamak mümkün değildir. ALLAH tealanın imtihan dediğimiz sırrı da esasen tavır testi olarak durmaktadır.
humuri en genel anlamda bir düşünüş ve apaçık görüntü halidir. zihinlerdeki olması istenen hal ile ortaya çıkan halin zamansal gerçekliği olarak anlamlıdır.
her erkek eşinin veya kızının veya annesinin sahibi bulunduğu değere her türlü sadakat göstermesini isteyecek ancak ALLAH tealanın sorgusu gereği rabbim ALLAH tealadır diyemediğinden bu gerçeği dile getiremeyecektir.
sorun esasen erkeğin talebi olması bakımından kadının örtünmesidir. kadın erkeğin rızası için örtünmez ve erkeği de rıza mevkiine oturtmaz.
humuri çocuğunu cennetlik yapmış babanın fikirsel olarak kadına ait değer taşıması halinde kız çocuğunun düşüncesinin kadına ait hale gelmesi durumuna geçişte tam bir erkek gibi gözükmesi halidir denebilir.
başlangıç olarak çocuğunu cennetlik yapmış bir babanın tahayyülü vardır ve bu kız çocuğu esasen erkek bir çocuk gibi apaçık gözterilmek istenmektedir. ALLAH teala ve tekaddes hazretlerine karşı bir duruş olması bakımından bukızın neden erkek gibi gözterilmeye çalışıldığı ise tam anlaşılamamkta zira bu işi yapanın çocuğunu cennetlik kılan bir baba olduğu görülmektedir.
kızların hanım olmaları hasebiyle değil de erkeğe benzemeleri için yapılmış bir emir telakkisi varmış gibi anlaşılmış ve bu ayet gereği ALLAH tealanın mülkü olan dünyada amerika veya israil gibi asker kadın kavramı ortaya çıkmıştı.
en ahsen çözüm kızın kadın olması haline geçişteki kendine ait ziyneti göstermesi olarak beyan edilse ve sünnet uygulamasında bu hal gözükse dahi ayetsel olarak efendimiz aleyhisselatu vesselamın daha büyük bir sorunla uğraştığı anlaşılmakta. esasen baba kızını erkek bir evlat olarak görmek istemekte ki bu baba çocuğunu cennetlik yapmış bir kimse dahi olsa durum böyle. bu durum ilk etapta çok rahat anlaşılacak ve cennet ehli yaptığı kızını bu baba kimseye vermek istemeyecek ve keşke onun neslinden gelse diye erkek olmasını tahayyül edecektir.
bu işin efendimiz aleyhisselatu vesselama bakan yönü ise bundan daha vahim gözükmekte ve çetrefilli bir takım sorunların çözüm mercinin esasen kimler olduğunu en azından tefekküren bildirmekte.
humuri özünde kadına ait bir durum değildir. mümmin erkek için humuri demek oruç tutmak demektir ve esasen ayetin başlangıcı ve sonucu bakımından erkeğin hakimiyeti ve adı daha fazla geçmekte.
yani bir kadına kapan diyemezsiniz oruç tutacaksınız. zira karşınızdaki kimse siz ne derseniz deyin ALLAH teala katında daha çocuğun kadın olma tahayyülünü kuran kimsedir. bu açıdan gerçekten kadın diyebileceğimiz bir cinsi latifle de karşılaşmadığımız da düşünülebilir.
ancak toplumsal düzen de islamı kendi keyfi olarak yazan anlayışta bu kadına emrimiş gibi telakki edilmiş ve kadın örtünmek zorundaymış gibi hissetmiş.
çözüm basittir. bir kadın her halukarda namaza başlamalı ve bir erkeğin tesirinde kalmadan namazdaki miracı doğrultusunda karar vermeli. bu kadına yardım etmek isteyen diğer mümmin (erkek arkadaşı olmayacak) oruç tutmalı. bu açıdan humurinin en mantıklı açıklaması budur.
efendimiz aleyhisselatu vesselamın çetrefilli sorunu ise ayetsel olarak v e sonuç oarak kıyameti bilen bir zat olmasıyla alakalıdır. bu baba kızını erkek olarak götermek istiyor yani fıtraten erkek gibi olmasını değil apaçık erkek olmasını istiyor. bu açıdana cennetlik baba kavramı bize HZ.İBRAHİM aleyhiselatu vesselamı çağrıştırabileceği gibi HZ.NUH aleyhisselatu vesselamı da çağrıştırmakta. HZ. İSMAİL aleyhisselatu vesselamın kurban edilmesi denen safahatın humuri ile olan ilgisini bir şekilde kurabiliyoruz.
şayet bir kadın kendisini ALLAH tealadan aldığı emirle kapatır ve buna enfgel olunursa o ülke de erkek çocuklar kurban edilmeye başlar.
dünayanın temel döngüsü içerisindeki savaşlardan tutun da iç çatışalara kadar esasen ALLAH tealanın kadına verdiği değer olması yönüyle bir kız çocuğu hangi sebeple olursa olsun kendisini güvende hissetmek amaçlı bir ameliye yaparsa ve ona engel olunursa işte size erkeklerin evlatlarını kurban edecekleri dünya denir.
toplam anlamda humuri kadına eziyet değildir. siz her halukarda namaz kılın ve yanınızdaki kişilere de orucu tavsiye edin denmekte. ALLAH teala size hayır kapısını zamanı gelince açacaktır.
erkek bakımından humuri hiç bir şekilde örtünme değildir tamamen oruçtur. toplumsal olarak ise humuri eğer bu kız ALLAH teala için demeseydi erkek evlat kurban etmezdik şeklinde okunacaksa zaten kıyamet kopmuştur.
kızların örtünmeleri değil namaz kılmaları ve efendimiz aleyhisselatu vesselamın bir şekilde onlarla münasebet kurması gerekmekte. bu açıdan kıza örtünmek bir erkek tarafında emir olarak değil efendimiz aleyhisselam tarafından tavsiye olarak sunulmalı. zira efendimiz aleyhisselatu vesselam humuri deninc erkeğe verilen oruç emrini biliyor ve kızların üstüne gidilemesinden rahatsızlık duyuyordu.
bir kadının örtünmesi ile çırılçıplak gezmesi denen teşhircilik hastalığı arasındaki farkı da yazmayacağım.
bütün bu çerçevede kız evlatların ALLAH teala rızası için mi kapanıp kapanmadığı da test edilebilir ve sonuçları bakımından nasıl bir zulmün nelere yol açtığı da görülebilir.
ayetin öncesindeki bi ayeti kainatın belli bir şeye göre şekilleneceğini de beyan etmekte olduğundan bir kızın dileği her şeyin üztünde tutulabilir ve kainatın esas görüntüsü humuri nin anlaşılamamsına sebep verebilir. kendini gizleyen kız bizce HZ.MERYEM dir ve bu kıza sarkıntılık yaparsak iseviler bize taş atar.
ALLAH teala bizlerden razı olsun.
euzu billahimineşşeytanirracim
bismillahirrahmanirrahiym
Ve kul lil mu’minâti yagdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne, ve lâ yubdîne zînetehunneillâ mâ zahera minhâ, vel yadribne bi humurihinne alâ cuyûbihinne, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ li buûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne gayri ulîl irbeti miner ricâli evit tıflillezîne lem yazharû alâ avrâtin nisâi, ve lâ yadribne bi erculihinne li yu’leme mâ yuhfîne min zînetihinn(zînetihinne), ve tûbû ilâllâhi cemîan eyyuhel mu’minûne leallekum tuflihûn(tuflihûne).
1. ve kul : ve de
2. li el mu'minâti : mü'min kadınlara
3. yagdudne : çeksinler, indirsinler
4. min ebsâri-hinne : (onların) gözlerinden, bakışlarından, bakışlarını
5. ve yahfazne : ve korusunlar
6. furûce-hunne : (onların) ırzları
7. ve lâ yubdîne : ve açmasınlar
8. zînete-hunne : (onların) ziynetleri
9. illâ : dışında, hariç
10. mâ : şey
11. zahera : zahir oldu
12. min-hâ : ondan
13. vel yadribne (ve li yadribne) : ve örtsünler
14. bi humuri-hinne : (onların) başörtüleri
15. alâ : üzerine
16. cuyûbi-hinne : (onların) yakaları
17. ve lâ yubdîne : ve açmasınlar
18. zînete-hunne : (onların) ziynetleri
19. illâ : dışında, hariç
20. li buûleti-hinne : (onların) eşleri, kocaları
21. ev : veya
22. âbâi-hinne : (onların) babaları
23. ev : veya
24. âbâi buûleti-hinne : (onların) kocalarının babaları
25. ev : veya
26. ebnâi-hinne : (onların) oğulları
27. ev : veya
28. ebnâi buûleti-hinne : (onların) kocalarının oğulları
29. ev : veya
30. ıhvâni-hinne : (onların) erkek kardeşleri
31. ev : veya
32. benî ıhvâni-hinne : (onların) erkek kardeşlerinin oğulları
33. ev : veya
34. benî ehavâti-hinne : (onların) kız kardeşlerinin oğulları
35. ev : veya
36. nisâi-hinne : kadınlar
37. ev : veya
38. mâ meleket eymânu-hunne : (onların) ellerinin altında sahip oldukları, (cariyeler)
39. evit tâbiîne (ev et tâbiîne) : veya onlara tâbî olanlar, hizmetliler
40. gayri ulî el irbeti : kadına ihtiyaç duymayan
41. min er ricâli : erkeklerden
42. evit tıflillezîne : veya çocuklar ki onlar
43. lem yazharû : zahir olmaz, farkına varmaz
44. alâ avrâtin nisâ : kadınların avret yerlerine
45. ve lâ yadribne : ve vurmasınlar
46. bi erculi-hinne : (onların) ayakları
47. li yu'leme : bilinsin diye
48. mâ yuhfîne : gizlediklerini
49. min zîneti-hinne : (onların) ziynetlerinden
50. ve tûbû : ve tövbe edin
51. ilâllâhi (ilâ allâhi) : Allah'a
52. cemîan : topluca (hepiniz)
53. eyyu-hâ : ey
54. el mu'minûne : mü'minler
55. lealle-kum : umulur ki böylece siz
56. tuflihûne : felâha eresiniz
Ve mü'min kadınlara söyle, bakışlarını indirsinler (haramdan sakınsınlar) ve ırzlarını korusunlar. Zahir olan kısımlar (görünen el, yüz ve ayaklar) hariç, ziynetlerini açmasınlar. Ve başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar (örtsünler). Ve ziynetlerini, kocaları veya babaları veya kocalarının babaları veya oğulları veya kocalarının oğulları veya erkek kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya kadınlar veya ellerinin altında sahip oldukları (cariyeler) veya erkeklerden, kadına ihtiyaç duymayan hizmetliler veya kadının avret yerlerinin farkına varmayan çocuklar hariç, açmasınlar. Ve gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını vurmasınlar. Ey mü'minler, hepiniz Allah'a tövbe edin! Umulur ki, böylece felâha eresiniz.
sadagallahul aziym
kuran-ı hakimde beyan edilen ve tartışma konusu yapılan baş örtüsü hakkında esasen erkeklerin bir hüküm oluşturmaya hakkı yoktur. bu kadınları ilgilendiren bir şey olduğundan kadın isterse başını örtebilir.
gerek tıbben gerekse ahlaken bu yönde bir uygulamayı zorunlu kılmak veya yasaklamak mümkün değildir. ALLAH tealanın imtihan dediğimiz sırrı da esasen tavır testi olarak durmaktadır.
humuri en genel anlamda bir düşünüş ve apaçık görüntü halidir. zihinlerdeki olması istenen hal ile ortaya çıkan halin zamansal gerçekliği olarak anlamlıdır.
her erkek eşinin veya kızının veya annesinin sahibi bulunduğu değere her türlü sadakat göstermesini isteyecek ancak ALLAH tealanın sorgusu gereği rabbim ALLAH tealadır diyemediğinden bu gerçeği dile getiremeyecektir.
sorun esasen erkeğin talebi olması bakımından kadının örtünmesidir. kadın erkeğin rızası için örtünmez ve erkeği de rıza mevkiine oturtmaz.
humuri çocuğunu cennetlik yapmış babanın fikirsel olarak kadına ait değer taşıması halinde kız çocuğunun düşüncesinin kadına ait hale gelmesi durumuna geçişte tam bir erkek gibi gözükmesi halidir denebilir.
başlangıç olarak çocuğunu cennetlik yapmış bir babanın tahayyülü vardır ve bu kız çocuğu esasen erkek bir çocuk gibi apaçık gözterilmek istenmektedir. ALLAH teala ve tekaddes hazretlerine karşı bir duruş olması bakımından bukızın neden erkek gibi gözterilmeye çalışıldığı ise tam anlaşılamamkta zira bu işi yapanın çocuğunu cennetlik kılan bir baba olduğu görülmektedir.
kızların hanım olmaları hasebiyle değil de erkeğe benzemeleri için yapılmış bir emir telakkisi varmış gibi anlaşılmış ve bu ayet gereği ALLAH tealanın mülkü olan dünyada amerika veya israil gibi asker kadın kavramı ortaya çıkmıştı.
en ahsen çözüm kızın kadın olması haline geçişteki kendine ait ziyneti göstermesi olarak beyan edilse ve sünnet uygulamasında bu hal gözükse dahi ayetsel olarak efendimiz aleyhisselatu vesselamın daha büyük bir sorunla uğraştığı anlaşılmakta. esasen baba kızını erkek bir evlat olarak görmek istemekte ki bu baba çocuğunu cennetlik yapmış bir kimse dahi olsa durum böyle. bu durum ilk etapta çok rahat anlaşılacak ve cennet ehli yaptığı kızını bu baba kimseye vermek istemeyecek ve keşke onun neslinden gelse diye erkek olmasını tahayyül edecektir.
bu işin efendimiz aleyhisselatu vesselama bakan yönü ise bundan daha vahim gözükmekte ve çetrefilli bir takım sorunların çözüm mercinin esasen kimler olduğunu en azından tefekküren bildirmekte.
humuri özünde kadına ait bir durum değildir. mümmin erkek için humuri demek oruç tutmak demektir ve esasen ayetin başlangıcı ve sonucu bakımından erkeğin hakimiyeti ve adı daha fazla geçmekte.
yani bir kadına kapan diyemezsiniz oruç tutacaksınız. zira karşınızdaki kimse siz ne derseniz deyin ALLAH teala katında daha çocuğun kadın olma tahayyülünü kuran kimsedir. bu açıdan gerçekten kadın diyebileceğimiz bir cinsi latifle de karşılaşmadığımız da düşünülebilir.
ancak toplumsal düzen de islamı kendi keyfi olarak yazan anlayışta bu kadına emrimiş gibi telakki edilmiş ve kadın örtünmek zorundaymış gibi hissetmiş.
çözüm basittir. bir kadın her halukarda namaza başlamalı ve bir erkeğin tesirinde kalmadan namazdaki miracı doğrultusunda karar vermeli. bu kadına yardım etmek isteyen diğer mümmin (erkek arkadaşı olmayacak) oruç tutmalı. bu açıdan humurinin en mantıklı açıklaması budur.
efendimiz aleyhisselatu vesselamın çetrefilli sorunu ise ayetsel olarak v e sonuç oarak kıyameti bilen bir zat olmasıyla alakalıdır. bu baba kızını erkek olarak götermek istiyor yani fıtraten erkek gibi olmasını değil apaçık erkek olmasını istiyor. bu açıdana cennetlik baba kavramı bize HZ.İBRAHİM aleyhiselatu vesselamı çağrıştırabileceği gibi HZ.NUH aleyhisselatu vesselamı da çağrıştırmakta. HZ. İSMAİL aleyhisselatu vesselamın kurban edilmesi denen safahatın humuri ile olan ilgisini bir şekilde kurabiliyoruz.
şayet bir kadın kendisini ALLAH tealadan aldığı emirle kapatır ve buna enfgel olunursa o ülke de erkek çocuklar kurban edilmeye başlar.
dünayanın temel döngüsü içerisindeki savaşlardan tutun da iç çatışalara kadar esasen ALLAH tealanın kadına verdiği değer olması yönüyle bir kız çocuğu hangi sebeple olursa olsun kendisini güvende hissetmek amaçlı bir ameliye yaparsa ve ona engel olunursa işte size erkeklerin evlatlarını kurban edecekleri dünya denir.
toplam anlamda humuri kadına eziyet değildir. siz her halukarda namaz kılın ve yanınızdaki kişilere de orucu tavsiye edin denmekte. ALLAH teala size hayır kapısını zamanı gelince açacaktır.
erkek bakımından humuri hiç bir şekilde örtünme değildir tamamen oruçtur. toplumsal olarak ise humuri eğer bu kız ALLAH teala için demeseydi erkek evlat kurban etmezdik şeklinde okunacaksa zaten kıyamet kopmuştur.
kızların örtünmeleri değil namaz kılmaları ve efendimiz aleyhisselatu vesselamın bir şekilde onlarla münasebet kurması gerekmekte. bu açıdan kıza örtünmek bir erkek tarafında emir olarak değil efendimiz aleyhisselam tarafından tavsiye olarak sunulmalı. zira efendimiz aleyhisselatu vesselam humuri deninc erkeğe verilen oruç emrini biliyor ve kızların üstüne gidilemesinden rahatsızlık duyuyordu.
bir kadının örtünmesi ile çırılçıplak gezmesi denen teşhircilik hastalığı arasındaki farkı da yazmayacağım.
bütün bu çerçevede kız evlatların ALLAH teala rızası için mi kapanıp kapanmadığı da test edilebilir ve sonuçları bakımından nasıl bir zulmün nelere yol açtığı da görülebilir.
ayetin öncesindeki bi ayeti kainatın belli bir şeye göre şekilleneceğini de beyan etmekte olduğundan bir kızın dileği her şeyin üztünde tutulabilir ve kainatın esas görüntüsü humuri nin anlaşılamamsına sebep verebilir. kendini gizleyen kız bizce HZ.MERYEM dir ve bu kıza sarkıntılık yaparsak iseviler bize taş atar.
ALLAH teala bizlerden razı olsun.