Arakan Rohingya Birliği konsey üyesi Eyüp Han, "Budistler arasında 'Müslümanları nerede bulursanız öldürün' propagandası başladı. Bölgedeki sıkıntı yılardır yaşanıyor" dedi.
ARU Konsey Üyesi Eyüp Han, Arakan'da mayıs ayından bu yana 10 binden fazla müslümanın öldürüldüğünü tahmin ettiklerini belirterek, ''Dalai Lama Arakan'daki olayların gerçeğini yansıtan, mazlumların yanında olduğunu gösteren b...ir açıklama yapmalı'' dedi.
Myanmar'dan dini ve etnik nedenlerle dışlanan Arakan Müslümanlarını, İslâm İşbirliği Teşkilatı nezdinde temsil eden Arakan Rohingya Birliği (ARU) Konsey Üyesi Eyüp Han, ülkede yaşanan olayların nedenlerini ve boyutlarını anlattı.
''Rohingyalar dünyada kendi toprakları dışında yaşayan en büyük nüfusa sahip kavim'' diyen Eyüp Han, 4 milyon nüfuslu Arakan'ın 1 buçuk milyonunu Müslümanların oluşturduğunu, diğer büyük etnik grubun ise Budist Moglar olduğunu söyledi. Eyüp Han, Arakan Müslümanları olan Rohingyalar'ın ülke dışında ise 2 milyondan fazla nüfusu olduğunu belirtti.
Myanmar'da etnik temizlik yıllardır sürüyor
Eyüp Han, İkinci Dünya Savaşı'nda İngilizler ile Japonlar arasında Arakan bölgesinde büyük çarpışmalar yaşandığını, burada Müslümanların İngilizlerden, Budist nüfusun ise Japonlardan yana tavır aldığını belirterek, gruplar arasındaki sürtüşmedeki faktörlerden birinin de bu tarihi kamplaşma olduğunu söyledi. İngilizlerin Arakan'dan çekilmesiyle Budistlerin Japonlardan elde ettiği silahlarla Müslümanları güneyden kuzeye sürdüğünü anlatan Eyüp Han, ''O olayda 100 bin kadar Müslüman öldürüldü. 20 binden fazla Müslüman da o günkü Hindistan'a sığındı'' dedi. O tarihten bu yana Myanmar'da bir etnik temizliğin sürdüğünü belirten Eyüp Han, 1978 ve 1991'de yaşanan büyük çaplı olaylarda yüz binlerce Müslümanın Bangladeş'e sığındığını ancak büyük kısmının daha sonra ülkelerine geri gönderildiğini anlattı.
Üçüncü çocuğun kaydı yapılmıyor
Arakan bölgesindeki Müslüman Rohingya halkının Myanmar vatandaşı sayılmadığını belirten Eyüp Han, ''1982'den bu yana Rohingyalar'ın seyahat hakkı, eğitim hakkı, evlenip neslini sürdürme hakkı ellerinden alındı. Bir köyden bir köye bile izinsiz gidilemiyor. Seyahat ancak rüşvetle mümkün. 2004'ten bu yana Rohingyalar'ın evliliklerine izin verilmiyor. Gençler iki üç yıl bekledikten sonra, otoritelerin keyfine göre ve yine ancak rüşvetlerle evlenebiliyor. Evlilikle birlikte de gelin ve damada ikiden fazla çocuk yapamayacakları yönünde taahhütname imzalatılıyor. Üçüncü çocuğun kaydı yapılmıyor. 'Kara liste'ye giriyor. Uluslararası kuruluşlar bu çocukların sayısını 40 bin olarak tespit etti'' dedi.
Myanmar'da soykırım yıllardır var
Myammar'da bugün yaşanan olayların görünürdeki nedeninin mayıs ayında ülkenin ücra bir bölgesinde işlenen bir cinayet olduğunu belirten Eyüp Han, ''28 Mayıs'ta elektriği bile olmayan bir bölgede bir Budist kız iddiaya göre Müslüman gençlerin tecavüzüne uğrayıp öldürüldü. Bu haber nasıl olduysa iki üç gün içinde sosyal medya aracılığıyla yayıldı. Budistler arasında 'Müslümanları nerede bulursanız öldürün' şeklinde bir propaganda başladı. Önce 3 Müslüman genç tutuklandı. Biri intihar süsü verilerek öldürüldü, diğer ikisi idama mahkûm edildi. Peşinden, 3 Haziran'da ana Myanmar'da yaşayan 10 Müslüman Arakan'da yolda otobüsleri durdurularak linç edildi. Öldürülenler ana Myanmar Müslümanları olduğu için başkentte bu olay gösterilerle protesto edildi. Gösteriler üzerine devlet basını Müslümanları aşağılayan ifadeler kullandı. Bardağı taşıran damla ise 8 Haziran'da cuma namazı sırasında çıkan olaylarda Müslümanların üzerine ateş açılması oldu'' diye konuştu.
Müslümanlara Beyaz, Budistlere Pembe kimlik
Arakan'da bugün durumun son derece kötü olduğunu anlatan Eyüp Han, ''20 kadar köy tamamen yok edildi. Öldürülen Müslümanların sayısının 10 bini geçtiğini tahmin ediyoruz. Cesetler taşınıp ortadan kaldırıldığı için tam sayıyı belirleme imkânımız olmuyor'' dedi.
ARU olarak Arakan Müslümanlarının Myanmar'da gerçek vatandaş olması için mücadele ettiklerini vurgulayan Eyüp Han, ''Bugün Arakan Müslümanları Rohingyalar beyaz nüfus cüzdanı taşıyorlar. Budist Birmanlar'a ve Moglar'a ise asıl vatandaş olduklarını gösteren pembe nüfus cüzdanları veriliyor. Myanmar'da 7-8 tanesi büyük, 135 kadar etnik grup var, ancak Rohingyalar bu etnik gruplar arasında anılmıyor bile" dedi.
Nobelli Suu Çii ağız değiştirdi
Myanmar'ın Nobel Barış Ödüllü muhalif lideri Suu Çii'nin başlangıçta Arakan Müslümanlarına destek verdiğini ancak gördüğü baskı üzerine bu konuda ''ağız değiştirdiğini'' belirten Eyüp Han, "Suu Çii 1988'den 2000'e kadar Müslümanların haklarının iadesinden yanaydı. Ancak bu olaylar başladıktan sonra net bir tavır koyamadı. Üstü kapalı konuştu. Çoğunluğun azınlıklara baskı yapmaması lazım gibi bir açıklama yaptı. Bu sözlerin Müslümanları cesaretlendiği gerekçesiyle eleştirilince de, ağız değiştirdi. Rohingyaların Myanmarlı olup olmadığını bile bilmediğini söylemeye başladı. Bu da Müslümanlar nezdinde inanılırlığını azalttı'' diye konuştu.
Dalaılama niye suskun?
Budistlerin dini lideri Dalai Lama'nın Arakan'da yaşananlar konusundaki suskunluğunun da kendilerini üzdüğünü belirten Eyüp Han, ''Tibet'teki Çin baskısıyla ilgili konuşuyor ama burada suskun. Dalai Lama Arakan'daki olayların gerçeğini yansıtan, mazlumların yanında olduğunu gösteren bir açıklama yapmalı. Yoksa Suu Çii gibi onun da inanılırlığı düşer'' dedi.
İİT'den Myanmar'a mektup
Öte yandan, İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu Myanmar Cumhurbaşkanı Thein Sein'e mektup göndererek Rohingya Müslümanlarına karşı uygulanan şiddetin önlenmesini istedi. İhsanoğlu, aynı konuda BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun'dan da yardım istedi.
İİT'den yapılan açıklamaya göre, İhsanoğlu, Myanmar Cumhurbaşkanı Sein'e gönderdiği mektupta Myanmar'daki Müslümanlara karşı uygulanan sindirme ve baskıların bir an önce durdurulması, Rohingya Müslümanları'nın da güven içerisinde yaşamaları için güvence istedi. İhsanoğlu hızlı ve etkili soruşturma, işlenen zulümlerin durdurulması için uygun adımlar atılmasını ve faillerin adalet önüne çıkarılması çağrısında bulunarak, bu yöndeki çalışmalarda İİT'nin her türlü yardıma ve işbirliğine hazır olduğunu bildirdi. İİT Genel Sekreteri, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun'a da bir mektup göndererek Myanmar hükümeti üzerinde etkili olabilmek için girişimlerini başlatmasını talep etti. İİT'nin de her türlü destek içerisinde bulunmaya hazır olduğunu duyurdu.
"Arakan meselesi yeni değil"
Asya'nın güneyindeki Tayland'da Müslümanların lideri Aziz Bitakumpun, Myanmar'daki Rohingya Müslümanlarının durumunun yeni olmadığını, çok eski yıllara dayandığını belirtti. Tayland Müslümanlarının lideri ve Tayland Kralı nezdinde "Müslümanların Müsteşarı" olan Şeyhülislam Aziz Bitakumpun, Tayland genelinde Müslümanlar ve Budistler arasında temel bir sorun olmadığını belirtti. Myanmar'daki Arakan (Rakhine) eyaletinde Rohingya Müslümanlarına karşı yürütülen şiddet olaylarını değerlendiren Bitakumpun, olayların iç yüzü hakkında kendilerinin de sınırlı bilgileri olduğunu belirtti. Müslüman lider Bitakumpun her şeye rağmen Tayland'ın kuzeyinden bölgeye yardım göndermeye çalıştıklarını belirtti. Arakan'daki sorunun yeni olmadığını ve çok eski yıllara dayandığını anlatan Bitakumpun, bölgeye aynı zamanda kendilerinin de ulaşmak istediklerini ifade etti.
MİLLİ GAZETE