Muhammed(sav)'in ashabından bir zat bu.Kureyş gençlerinin gözbebeği,güzellikte,gençlikte onların en kusursuzu
Çiçeği burnunda,hertürlü varlık içinde yetişmiş,Mekkenin güzelliği,meclislerin incisi,böyle bir gencin imana yönelmesi mümkünmü ?
İşittiki, Allahın Elçisi ve ona inananlar Kureyşin erişemeyeceği ve eziyet edemeyeceği uzalıkta olan Erkamın evinde toplanılıyordu.Hiç tereddüt etmeden bir akşam Daru'l-Erkama gitti.
Orada Allahın Elçisi vardı.Ashabıyla karşılıklı oturmuşlar,onlara kur'an okuyor,onlarla beraber namaz kılıyor.
Mus'ab adeta yerind duramıyordu.Rasullahın kalbinden fışkırıp,dudaklarından akan ayetler,kulakla
ra ve gönüllere yollanıyordu.Mus'abın gönlü o akşam dolu dolu olmuştu.o sırada Allah Rasulu mübarek sağ ellerini uzattılar ve kalbi çarpan gencin omuzuna dokundular.İşte o an iman nuruyla aydınlanan ve islamla şereflenen genç,adeta olgunlaşmış,hayatının akışı değişmişti.
Mus'abın annesi Hunnas bint. Malik,korkunç güçte bir şahsiyete sahipti.Mus'abın müslüman olduğunda en çok korktuğu annesiydi.Bir seferinde onu namaz kılarken gören kureyşliler hemen
haberi annesine yetiştirdiler.Mus'ab annesi ve kabilesi hhuzurunda dimdik durmuş Kur'an dan ayetler okuyordu.
Annesi ilahlarına dil uzatan Mus'abı evinin direklerinden birine bağladı ve kapıyıda üstüne kilitledi.
Mus'ab müslümanlardan bir kısmının habeşistana hicret ettiği haberini alınca annesi vemuhafızları gaflete getirip habeşistana muhacir olarak gitti.
Mekke dönüşü;Birgün Rasullahın etrafında oturan müslümanların yanına gitti.Ansızın onu gören müslümanlar şefkatle başlarını kaldırıp baktılar,sonra bakışlarını indirdiler,bazılarının gözleri yaşardı
Onu eski,döküntü bir elbise içinde görmüşlerdi.Halbuki onun imandan önceki hayatı refah içindeydi
Allah Rasulu ona baktı ve "Mus'abı böyle görüyorum.Onun kadar ailesinin bolluk içinde gark ettiği
kimse yoktur Mekkede.Ama o; Bütün bu bolluğu ve varlığı Allah ve Rasulunun sevgisi uğruna terk etti."
Yıllar birbirini kovaladı ve uhud savaşına gelindi.Saf olmuş müslümanların arasında sancağı teslim edecek şahsı araştırır ve Mus'aba teslim etmeye karar verir.Savaş kızışır Allah rasulunun emrine muhalefet eder okçular.Müşriklerin bozguna uğramış halini görerek bulundukları dağı terkederler.Ansızın dağın boş bırakılan geçidinden gelen müşrikler müslümanları arkadan kuşatır.Rasullahın bulunduğu yere ulaşırlar.
bunu farkeden mus'ab, sancağı yukarı kaldırır ve yüksek sesle tekbir getirir.Bütün müşrikler ona yönelir ve Allah Rasulunden uzaklaşmalarını sağlar.Mus'ab bir ordu gibi savaşır.
Bir eli Mukaddes sancağı tutuyor
Bir eli düşma karşı kılıç sallıyor
Fakat atın üzerinde olan ibn kaime ona sldırdı.Sağ eline vurdu ve onu kesti.Mus'ab o sırada "Mu
hammed ancak rasuldur.Ondan öncede rasuller gelmiştir." diyordu.Sancağı sol eline alır ve yükseltir
.Düşman onuda keser.Bunun üzerine Mus'ab sancağı iki pazusuyla göğsüne sıkıştırır.Düşmanın üçün
cü hamlesiyle mızrak göğsüne saplanır Mus'ab yere düşer,sancak yere düşer.
Allah Rasulu savaştan sonra savaş alanını incelemeye gelir ve Mus'abın cesedinin yanında gözleri dolu dolu olur.Onu kefenleyecek çizgili bir bez parçasından başka birşey yoktu.Başını örtsen ayak
ları ,ayaklarını örtsen başı açıkta kalıyordu.Rasullah "Başından itibaren örtün,ayaklarından açık kalan yeride ızhır otuyla örtersiniz"buyurdu.
Selam üzerine olsun ey Mus'ab... Selam üzerinize olsun ey şehidler topluluğu....Selam üzerine olsun.Allahın rahmeti ve bereketi...
Çiçeği burnunda,hertürlü varlık içinde yetişmiş,Mekkenin güzelliği,meclislerin incisi,böyle bir gencin imana yönelmesi mümkünmü ?
İşittiki, Allahın Elçisi ve ona inananlar Kureyşin erişemeyeceği ve eziyet edemeyeceği uzalıkta olan Erkamın evinde toplanılıyordu.Hiç tereddüt etmeden bir akşam Daru'l-Erkama gitti.
Orada Allahın Elçisi vardı.Ashabıyla karşılıklı oturmuşlar,onlara kur'an okuyor,onlarla beraber namaz kılıyor.
Mus'ab adeta yerind duramıyordu.Rasullahın kalbinden fışkırıp,dudaklarından akan ayetler,kulakla
ra ve gönüllere yollanıyordu.Mus'abın gönlü o akşam dolu dolu olmuştu.o sırada Allah Rasulu mübarek sağ ellerini uzattılar ve kalbi çarpan gencin omuzuna dokundular.İşte o an iman nuruyla aydınlanan ve islamla şereflenen genç,adeta olgunlaşmış,hayatının akışı değişmişti.
Mus'abın annesi Hunnas bint. Malik,korkunç güçte bir şahsiyete sahipti.Mus'abın müslüman olduğunda en çok korktuğu annesiydi.Bir seferinde onu namaz kılarken gören kureyşliler hemen
haberi annesine yetiştirdiler.Mus'ab annesi ve kabilesi hhuzurunda dimdik durmuş Kur'an dan ayetler okuyordu.
Annesi ilahlarına dil uzatan Mus'abı evinin direklerinden birine bağladı ve kapıyıda üstüne kilitledi.
Mus'ab müslümanlardan bir kısmının habeşistana hicret ettiği haberini alınca annesi vemuhafızları gaflete getirip habeşistana muhacir olarak gitti.
Mekke dönüşü;Birgün Rasullahın etrafında oturan müslümanların yanına gitti.Ansızın onu gören müslümanlar şefkatle başlarını kaldırıp baktılar,sonra bakışlarını indirdiler,bazılarının gözleri yaşardı
Onu eski,döküntü bir elbise içinde görmüşlerdi.Halbuki onun imandan önceki hayatı refah içindeydi
Allah Rasulu ona baktı ve "Mus'abı böyle görüyorum.Onun kadar ailesinin bolluk içinde gark ettiği
kimse yoktur Mekkede.Ama o; Bütün bu bolluğu ve varlığı Allah ve Rasulunun sevgisi uğruna terk etti."
Yıllar birbirini kovaladı ve uhud savaşına gelindi.Saf olmuş müslümanların arasında sancağı teslim edecek şahsı araştırır ve Mus'aba teslim etmeye karar verir.Savaş kızışır Allah rasulunun emrine muhalefet eder okçular.Müşriklerin bozguna uğramış halini görerek bulundukları dağı terkederler.Ansızın dağın boş bırakılan geçidinden gelen müşrikler müslümanları arkadan kuşatır.Rasullahın bulunduğu yere ulaşırlar.
bunu farkeden mus'ab, sancağı yukarı kaldırır ve yüksek sesle tekbir getirir.Bütün müşrikler ona yönelir ve Allah Rasulunden uzaklaşmalarını sağlar.Mus'ab bir ordu gibi savaşır.
Bir eli Mukaddes sancağı tutuyor
Bir eli düşma karşı kılıç sallıyor
Fakat atın üzerinde olan ibn kaime ona sldırdı.Sağ eline vurdu ve onu kesti.Mus'ab o sırada "Mu
hammed ancak rasuldur.Ondan öncede rasuller gelmiştir." diyordu.Sancağı sol eline alır ve yükseltir
.Düşman onuda keser.Bunun üzerine Mus'ab sancağı iki pazusuyla göğsüne sıkıştırır.Düşmanın üçün
cü hamlesiyle mızrak göğsüne saplanır Mus'ab yere düşer,sancak yere düşer.
Allah Rasulu savaştan sonra savaş alanını incelemeye gelir ve Mus'abın cesedinin yanında gözleri dolu dolu olur.Onu kefenleyecek çizgili bir bez parçasından başka birşey yoktu.Başını örtsen ayak
ları ,ayaklarını örtsen başı açıkta kalıyordu.Rasullah "Başından itibaren örtün,ayaklarından açık kalan yeride ızhır otuyla örtersiniz"buyurdu.
Selam üzerine olsun ey Mus'ab... Selam üzerinize olsun ey şehidler topluluğu....Selam üzerine olsun.Allahın rahmeti ve bereketi...