Hatta bilerek veya bilmeyerek, yetiştirdikleri gençler aksiyonsuz, ruhsuz ve teslimiyetçi birer vatandaş haline getirilmiştir. ‘Bizi sokağa çekmek istiyorlar’ ve gerçekleşmiş herhangi bir İslâmî eylem akabinde, ‘bu hareketin arkasında Yahudiler masonlar var’ sözü ile bilgelik taslayan bir kısım zevat, bu sözün Siyonist Haçlı sürüsü ve Ehli Bid’at taifesinin, Müslümanları evlerinde tutmak, etkisizleştirmek, ehlileştirmek için kullanıldığını göremeyecek kadarda dava
ahlâkına yabancıdırlar. Yine başörtüsü meselesi olsun, Filistin meselesi olsun, Peygamberimiz’e hakaret karşısında gelişen olaylar olsun, gençlerin buralarda görünmesini ‘saltanatları bozulur’ endişesi ile engelleyenler Süleyman Hilmi Tunahan Hocaefendi’nin sımsıkı bağlısı ve yine davasının takipçisi gençliği ruhen ve fiilen dumura uğratmanın büyük vebali altındadır. Kimsenin sokağa ihtiyacı yoktur, ama herkesin ‘gerektiği yerde gerekeni yapma şuur ve ahlâkına’ ihtiyacı vardır. Durulacak yerde durmaya, vurulacak yerde vurmaya, konuşulacak yerde konuşmaya, tefekkür edilecek yerde tefekküre…