Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İnsan Ölümü Unutsada !!! (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
İnsan ölümü unutsada ölüm insanı unutmuyor
« :»


"Bedelsiz nimetin kıymeti bilinmez" derler.
hakikatten öyle...
bir tuhaf yaşıyor,bir tuhaf harcıyoruz ömrümüzü.
Miras yediler gibi,nereden geldi,nasıl geldi sormadan.
Heman hepimiz,mutlaka uyanacakmışız gibiyatıyor,hiç ölmeyecekmişiz gibi büyük bir hırsla güne başlyoruz.
Gelecek ümidiyle bugünü yaşıyor,"bir gün" diye diyegünleri,ayları,yılları,nihayet koskoca bir ömrü geride bırakıyoruz.
Ayrılması olmayan bir sarhoşluğun bulanıklığında,ya yelin savurduğu yaprak misali hayatın önünde sürükleniyor,
yada"vur patlasın,çal oynasın"nidalarıyla hayatı peşimizden sürüklüyoruz.
Çoğunlukla heves ve arzularımızın eline bırakıyoruz hayatımızın iplerini.
Durum böyle oluncada,tutkularımızı sınırlayan şeylere tahammülümüz kalmıyor ve
haklı bile olsa herhangi bir sınırlamayı hayatımıza müdahale gibi alglıyoruz.
Gözümüze kestirdiğimiz şeyler iştahımızı dahada kabartıyor.
elde ettikçe güçlendiğimizi hissediyoruz,bunun tadına doyum olmuyor...
Beceremediğimiz yerde de hırstan ve kıskançlıktan kendimizi yiyip bitiriyoruz.
Bu oyun bizi hiç sıkmıyor.
Buyüzden nerede duracağımızı,nerede soluklanacağımızı bir türlü kestiremiyoruz.
"Ekmek kavgası"diye başlıyan süreç,değirmende buğday yerine bizi öğütmeye başladığında,bir şeylerin farkına varıyoruz.
İşin kötüsü bunu fark ettiğim yerde,zaman daha bir süratli akıyor.
Ve çarklar tersine dönmeye,kalan bir avuç ömrü hızla öğütmeye başlıyor.
Netice?...
Bütün yollar ölüme çıkıyor...
Ve gerçek!...
İnsan ölümü unutsada,ölüm insanı unutmuyor...
Ölümü yazan Yüce Allah,Kur'an-ı Kerimde şöyle buyuruyor;
Onlara,dünya hayatı misalinin tıpkı şöyle olduğunu anlat:
"O gökten indirdiğimiz bir su gibidir(büyüyüp)birbirine karışır,
ama sonunda rüzgarın savuracağı çerçöpe döner.
Allah her şeyin üstünde bir kudrete sahip olandır"
(Kehf suresi,ayet 45)
ölüm son değil adlı kitaptan alıntıdır.
 

RECEB-I KAMER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,767
Tepki puanı
72
Puanları
48
Yaş
38
Konum
vakt-i seher
selamun aleyküm annem hayırlı sabahlar nasılsınız..Rabbim razı olsun sağolasınız bizlerle paylaştığınız için..bizler ölümü hiç düşünmüyor,sanki hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz ekseriyetle..ama burada belirtildiği üzre biz ne kadar unutsakta o bizi unutmuyor ve her an bizimle beraber..asıl sorun bazı şeyleri düşünmemekten ileri geliyor bence..yani neden geldik,ne için varız dünyada..bizi kim yarattı mukabilinde ne istiyor bizden..yani bir düşünsek bunları ve her daim kendi alemimizde bu sorulara cevap versek o zaman ne yalan dünya,ne de dünyevi lezzetler gözümüzü boyar,kalbimizi karartır..Rabbim yar ve yardımcımız olsun inşaAllah..Allaha(c.c.)emanet olunuz,hayırlı bayramlar..arefemiz,bayramımız mübarek olsun annem,selamun aleyküm
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
selamun aleyküm annem hayırlı sabahlar nasılsınız..Rabbim razı olsun sağolasınız bizlerle paylaştığınız için..bizler ölümü hiç düşünmüyor,sanki hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz ekseriyetle..ama burada belirtildiği üzre biz ne kadar unutsakta o bizi unutmuyor ve her an bizimle beraber..asıl sorun bazı şeyleri düşünmemekten ileri geliyor bence..yani neden geldik,ne için varız dünyada..bizi kim yarattı mukabilinde ne istiyor bizden..yani bir düşünsek bunları ve her daim kendi alemimizde bu sorulara cevap versek o zaman ne yalan dünya,ne de dünyevi lezzetler gözümüzü boyar,kalbimizi karartır..Rabbim yar ve yardımcımız olsun inşaAllah..Allaha(c.c.)emanet olunuz,hayırlı bayramlar..arefemiz,bayramımız mübarek olsun annem,selamun aleyküm


VE Aleykümselam Bunun nedenlerini az çok tahmin edebiliyordum. Bizim mevki-makam düşkünü arkadaşımız, Karşıyaka mezarlığına girince bir bakıyor ki, gözünde insanüstü bir konuma oturttuğu herkes orada. Şu kara toprakta kimler yatıyor, kimler. Valiler, kaymakamlar, hakimler, savcılar, yarbaylar, albaylar, generaller.
Çarpılıyor adeta bu manzara karşısında. Demek onların da dönüp dolaşıp geldikleri yer burası. Demek ölüm gerçeğinden onlar da kaçamıyorlar. Anlaşılan bizim mesai arkadaşımız, bazı beyleri ölümsüz zannediyormuş. Ama her insan gibi onların da ölüme yenik düştüklerini görünce, aşırı makam mevki sevgisi azalmıştı. Bu manzaralar karşısında çarpılan arkadaşımıza Kur'an öğretmeye başladık. Namaz kılmaya bile ikna olmuştu. Bunun için de önce namaz sûrelerini öğrenmesi gerekiyordu. Bir müddet birlikte çalıştık. Fakat üç hafta kadar sonra işi gene gevşetti. Ölüm gerçeğinin etkisi geçmişti demek.
İnsana ölüm kadar güçlü mesaj verebilen bir başka eser daha yoktur. O nedenle, yazıdan veya sözden birkaç mesaj alamayan insanları birkaç haftada bir mazarlıklara götürmek gerekiyor. Aslında en güzeli, mezarlıkları toplumdan uzak tutmamak ve insanlan zaman zaman ölüm gerçeği üzerine düşünmeye sevkedebilmek.
Ölüm gerçeği üzerine düşünmemek için şimdi mezarlıkları yerleşim bölgelerinin dışına sürgün ediyoruz, insan ölümü unutmaya çalışsa da, ölüm insanı unutmuyor.:A
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Ölüm soğuk bir kelime, bir ömrün tükenişi, dönüşü olmayan eşik, sıfır noktası, dünyaya son bir bakış, ilişik kesme anı, fanilikten ebediliğe göçüş, ödünç alınan nimetin sahibine teslimi...

Eskilerin tabiri ile sırası gelenin gittiği bilinmezler diyarının eşiği. Ne hoş söylemiş Yunus;

İş bu söze Hakk tanıktır,
Bu can gövdeye konuktur,
Bir gün ola çıka gide,
Kafesten kuş uçmuş gibi.


Her şey ama her şey sonlu!.. Her şey doğup gelişip ölüyor. Sanki görünmez bir el fişi çekiyorda hayat böylece duruyor. Öyle yaşıyoruz ki, ömrümüzü öyle harcıyoruz ki; mutlaka uyanacakmış gibi yatıyor, hiç ölmeyecekmişiz gibi büyük bir hırsla güne başlıyoruz. Gelecek ümidiyle bu günü yaşıyor, bir gün diye diye yılları, ayları, günleri, nihayet koskoca bir ömrü geride bırakıyoruz.

Kimimiz erişemeyeceğini bile bile rüyalarının hayallerinin peşinde ömür boyu sürüklenip dururken, kimimiz vur patlasın çal oynasın nidaları ile hayatı peşinden sürüklüyor. Kimimizde öyle bir hırsla sarılıyoruz ki hayata sanki dünyayı avuçlarımızın içine alıp, suyunu çıkaracakmışız gibi!..

Mal, mevki, şan, şöhret derken deli rüzgarlar gibi savrulup gidiyoruz.

Ne gariptirki insanın yaşı ilerledikçe zaman daha bir süratli akıyor. Dünyalığını çoğalttıkça zamanı azalıyor. Peşinde koştuğu, uğrunda ömrünü harcadığı şeylerin esas değerini anladığında geri sayma başlıyor. Çarklar tersine dönmeye, kalan bir avuç ömrü hızla öğütmeye başlıyor. Netice... Bütün yollar ölüme çıkıyor!..

Ve gerçek... İnsan ölümü unutsada, ölüm insanı unutmuyor.

Yüce Rabbimiz Kehf suresi 45. ve Ankebut suresi 64. ayetinde şöyle buyuruyor;

"Bismillahirrahmanirrahim.
Onlara dünya hayatı misalinin tıpkı şöyle olduğunu anlat. Gökten indirdiğimiz suyla yeryüzünde yetişen bitkiler birbirine karışır, ama sonunda rüzgarın savuracağı çer çöpe döner. Allah her şeyin üzerinde bir kudrete sahiptir. Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır. Bilselerdi..."

İlk çığlık, ilk ağlamayla başlayan hayat yoculuğu, son çığlık ve son ağlamalarda nokta koyuyor yolculuğuna!..

Canlılarda bütün yaşam süreçlerinin geriye dönüşü olmayacak biçimde durması. Tıb böyle tanımlıyor ölümü... Çevrel damarlarda nabzın durması, kalp atışı ve solunumun kesilmesi, gözde kornea refleksinin kaybolması, derinin solması ve kasların gevşemesi.

Böylece başlıyor dönüşü olmayan yolculuk. Buraya kadar geliyor insanoğlu ve onun ilahı bilim. Bu noktada kapılar yüzlerine çarpılıyor her ikisinin, ölüm tüm sırlarıyla o derinliklere yine gömülüyor. Çünkü yüce Yaratan;

"Andolsun, her can ölümü tadacaktır" buyuruyor.

Evet, her dem tazeliğini koruyacaktır ölüm ve sırları. Nisa suresi 78. ayetinde şöyle buyuruyor yüce Rabbimiz;

"Nerde olursanız olun, velevki sağlam kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size yetişecektir."

Bu gerçek her an karşımıza dikiliyor. Ölüme her yer aynı uzaklıkta. Evren, güneş sistemi, dünya, canlı hayat ve insan. Ne güzel anlatıyor evrendeki nizamı şu mısralarda Yunus;

Yeden göğe küp dizseler,
Birbirine bend etseler,
Aradan birin çekseler,
Seyreyle sen gümbürtüyü.

Dünya...

Bilindiği kadarıyla güneş sisteminde canlıların yaşamasına uygun tek gezegen. Güneşe yaklaşık 150 milyon km uzaklıkta. Çevresi 40 bin km, yüzey alanı 510 milyon km². Güneş etrafında yaklaşık 365 günde, kendi etrafında 24 saatte dönen, gecesiyle, gündüzüyle, dört mevsimiyle, rüzgarı, yağmuru, bulutuyla, toprağıyla, toprağındaki çeşit çeşit elementleriyle, üzerinde yaşayan canlılarıyla, kendini sürekli yenilemesi ve aksamayan mükemmel dengesiyle bir muamma!..

Ya insan?..

Erkeği dişisiyle, eliyle, gözüyle, kulağıyla, beyniyle, beyniyle mükemmel bir uyum içinde çalışan iç organlarıyla, konuşması, okuması, yazmasıyla, düşünmesi, üretmesiyle, neslini sürdürmesiyle, kendi kendini tamir etmesiyle, sevinci, kederi, ruhuyla dünyadan hiç aşağı kalmayan bir başka muamma!..

Gören göze, hisseden kalbe anlatmaya ne hacet...

Ancak hepimizin bakıp görmediğimiz, duyup dinlemediğimiz nice olaylar geçmiştir başımızdan. O anda önemsemediğimiz bu olayları sonradan tahlil ettiğimizde olur kimi zaman... Bu kadar basit mi? diye içimizden geçiriveririz bir an. İşte bu da öyle bir şey; uzay, güneş sistemi, dünya, yeryüzünde yaşayan binlerce yaratık ve insan...

Bu kadar masraf, bu süper maliyet, bu mükemmel denge, bunca şey... Bu kadar basit mi? Bu koskoca evren yaratılsın, her şey insanın emrine verilsin ve insanda doğsun, ömürsürsün ve ölsün!.. Bu kadar basit mi?

Evet... Gerçekte bu muazzam denge boşuna değil. Her şeyin bir bedeli, her sebebin bir sonucu ve her nimetin bir külfeti var. Dünya hayatında iyi veya kötü en ufak bir metaanın elde edilebilmesi için bile nice çabalar gerekirken, can, beden ve hayat gibi çok yüksek maliyetli bir nimetinde bir bedeli mutlak olmalı.

Yüce Rabbimiz Mü'minun suresi 115 ve Sadr suresi 27. ayetinde şöyle buyurmaktadır;

"Bismillahirrahmanirrahim.
Sizi boşuna yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız. Göğü, yeri ve ikisinin arasında bulunanları boşuna yaratmadık. Bunun boşuna olduğu inkar edenlerin zannıdır. Ateşe uğrayacak inkarcıların vay hallerine."

Evren, dünya ve dünya üzerinde insan. Tek başına düşündüğünde bir zerre sanki!.. Milyonlarca sene evveli belki bir o kadarda kendinden sonrası var her canın, her bedenin. Ancak ne geçmişe dahli var ne geleceğe. Şu zaman dediğimiz girdabın içerisinde her kişinin bir ömür boyunca işgal ettiği zaman dilimi neredeyse yok denecek kadar az.

Zaman ölümlülerin sermayesi. Kimine harcamayla bitmez gibi gelen, kimineyse hiç yetmeyen!..

Yaşını almış her insan şöyle bir oturup anılarını hafızasında derlemeye kalksa hatırladığı şeyler dünya günüyle bir günü doldurmaz. Sorsanız kendisine, yap şu ömrün tarifini deseniz "Bir kapıdan girdim, diğerininde eşiğindeyim" der hüzünlü bir tebessümle.

Hakikaten su misali, rüzgar misali ömür. Gelip geçiveriyor işte. Üstelik insana hayallerini tattırmadan, rüyalarını yaşatmadan. Bir zamanlar onlarda gençti, güzeldi, diriydi. Can doluydu, kan doluydu hepsi. Ancak anlayamadılar nasıl geçti, nasıl bitti? Sırası gelen dönülmez akşamın ufkuna yelken açtı, gitti.

Efendimiz (S.A.V.) bir hadis-i şerifte şöyle buyuruyor;

"Şaban ayının 15. gecesi yani beraat gecesi melek-ul mevtin (yani ölüm meleğinin) eline bir defter verilir. O sene içinde ölecek olanların isimleri orada yazılmıştır. Kimi ibadet etmekte, kimi evlenmekte, kimi kavga etmektedir. Halbuki isimleri ölüler defterine geçmiştir."

Gerçektende öyle değil mi? Acaba içinde bulunduğumuz senede kaç insanoğlunun ismi daha ölüm defterine girecek?

Mezarlıkları, cenazeleri uzaktan seyrederizde sanırız ki hep böyle seyredeceğiz. Hiç düşünmeyizki bir gün gelecek başkalarıda bizi böyle seyredecek!.. Hiç sevmeyiz ölümü düşünmeyi, hiç yakıştıramayız kendimize.

Bir gün bir cenaze sırasında ashabına şöyle buyurmuş Resulullah (S.A.V.);

"Söyleyin, bizim üzerimizede ölüm yazmadılar mı? Söyleyin, götürülen bu cenazeler hemen dönecek olan misafir midirler? Onları toprağa gömeriz, miraslarını yeriz, bir gün kendimizinde onlar gibi olacağını aklımıza bile getirmeyiz."

İmam-ı Gazali, kimyayı saadette ölüm bahsinde Rey şehrinden bir yaşlı zatın bir dostuna yazdığı kısacık mektubu hayat-ölüm-ahiret üçlüsünün bir özeti olarak vermiş. Şöyle diyor yaşlı zat mektubunda;

"Dünya rüyadır, ahiret uyanıklıktır, arada ölüm vardır. Bizim içinde bulunduğumuz hal dağınık boş rüyalardır vesselam."

Dinimiz yeni bir hayatın başlangıcı olarak müjdeliyor ölümü. Ölümü asıl hayatın geçiş kapısı olarak nitelendiriyor. Ölüm olayı her ne kadar fiziksel olarak bazı belirtilerle kendini göstersede işin gerisinde yatan, bizim göremediğimiz boyutta gelişen birde öte yüzü var. Göremediğimiz boyutta diyoruz, eğer orada gelişenleri insanoğlu dünya gözüyle görseydi secdeden başını kaldırmazdı!.. Yüce Rabbimiz kendi dilediği şeyler müstesna dünyada her şeyi bir sebebe bağlamış.

Evet... Artık zamanımızda bizim göremediğimiz, bizden farklı boyutlar olduğu gün gibi aşikar. İnsan oğlu cisim olarak ancak üç boyutlu, yani eni, boyu ve yüksekliği olan şeyleri görebiliyor. Bu boyutların birine sahip olmayan veya bilemediğimiz başka bir boyutta olan herhangi bir şeyi göremiyor.

Ölüm olayının öte yüzü işte bu göremediğimiz alemde gelişiyor. Rabbimizin bizden farklı boyutta yarattığı, dünya gözüyle göremediğimiz melekler, dünya hayatımız boyunca bize emanet olarak verilen canı, teslim tarihi geldiğinde teslim almak için geliyorlar. Azrail'in (A.S.) emrinde görev yapan nice melek hergün nerede olursa olsun, hakkında ölüm fermanı yazılmış olan her kişinin saati geldiğinde ruhunu almaya koşuyorlar.

Ölüm Allah'ın dilemesi müstesna yılı, günü, saati, dakikası hatta saniyesi belirlenmiş süreç. Allah'ın dilemesi müstesna ne bir an ileri, nede bir an geri gidebiliyor. Kişi ya hastalanıp ölümü bekliyor, ya da ölüm ona ansızın geliyor. Ya elim bir trafik kazası, ya da ani bir kalp krizi deniyor. Neticede an geldiğinde kişi bir daha dönmemek üzere hayata veda ediyor. Ölüm anı geldiğinde, ölümle pençeleşen kişiyi kurtarabilmek için sevenleri her çareye başvuruyorlar. Bir ümitle etrafında pervane oluyorlar. Ama can çekişen kişi onların bu çırpınışlarının boşuna olduğunu biliyor. Çünkü o anda bu güne kadar görmediği başka bir alemin yaratıklarıyla, ölüm melekleriyle yüz yüze geliyor.
 

RECEB-I KAMER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,767
Tepki puanı
72
Puanları
48
Yaş
38
Konum
vakt-i seher
selamun aleyküm annem hayırlı sabahlar..ben bu forma yorum yazdığımı unutmuştum gerçekten..ama tevafuk olmuş..2 hafta önce teyze oğlum vefat etti bir trafik kazası sonucunda..daha gencecik 26 yaşında ve de 2 aylık evli idi..gariptir 2 ay öncesinde düğününe gittiğim canım abimin cenazesine gittik..gelen herkesin ağzından çıkan sözler bu yönde idi..''daha çok gençti,üstelik yeni evliydi''diyordu çoğu..ve cenazesi evin önüne geldiğinde ailesinin,annesinin durumunu gördüğümde perişan olduk..daha sonra elbet birgün bizim de gideceğimiz mezarlığa gittik.daha dün sapasağlam olan canım abim cansız bi şekilde tabuttaydı..uzun sözün kısası bizler öylesine bi yaşıyoruz ki sanki hiç ölmeyeceğiz,o mezara girmeyeceğiz..ama görüyoruzki ölümün ne zamanı ne de yaşı oluyor..ölüm her an bizimle her ne kadar biz onu unutsak da,aklımıza dahi getirmesekte o her zaman bizimle ve bizi asla unutmuyor..Rabbim hayırlı ömürler,hayırlı ölümler nasib etsin cümlemize..Rabbim kimseye evlat acısı yaşatmasın çok zor bir durum:A:AAllaha(c.c.)emanet olunuz annem selamun aleyküm..dua ediniz
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
selamun aleyküm annem hayırlı sabahlar..ben bu forma yorum yazdığımı unutmuştum gerçekten..ama tevafuk olmuş..2 hafta önce teyze oğlum vefat etti bir trafik kazası sonucunda..daha gencecik 26 yaşında ve de 2 aylık evli idi..gariptir 2 ay öncesinde düğününe gittiğim canım abimin cenazesine gittik..gelen herkesin ağzından çıkan sözler bu yönde idi..''daha çok gençti,üstelik yeni evliydi''diyordu çoğu..ve cenazesi evin önüne geldiğinde ailesinin,annesinin durumunu gördüğümde perişan olduk..daha sonra elbet birgün bizim de gideceğimiz mezarlığa gittik.daha dün sapasağlam olan canım abim cansız bi şekilde tabuttaydı..uzun sözün kısası bizler öylesine bi yaşıyoruz ki sanki hiç ölmeyeceğiz,o mezara girmeyeceğiz..ama görüyoruzki ölümün ne zamanı ne de yaşı oluyor..ölüm her an bizimle her ne kadar biz onu unutsak da,aklımıza dahi getirmesekte o her zaman bizimle ve bizi asla unutmuyor..Rabbim hayırlı ömürler,hayırlı ölümler nasib etsin cümlemize..Rabbim kimseye evlat acısı yaşatmasın çok zor bir durum:A:AAllaha(c.c.)emanet olunuz annem selamun aleyküm..dua ediniz

VE Aleykümselam
DÜN GEÇTİ YARINI BİLEN VARMI GENÇLİĞİNE DE GÜVENME ÖLEN HEP İHTİYARMI. ya oğlum biz ölümü yaşlılara yakıştırıyoruz ama Azrail Aleyhisselam günde beş kere yanımıza gelip defterine bakarmış vadesi doldumu dolmadımı diye rabbim ailesine ve sana sabrını versin Allah rahmet eylesin günahlarını taksiratlarını affetsin cennet nasip etsin inş selametle
 

RECEB-I KAMER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,767
Tepki puanı
72
Puanları
48
Yaş
38
Konum
vakt-i seher
VE Aleykümselam
DÜN GEÇTİ YARINI BİLEN VARMI GENÇLİĞİNE DE GÜVENME ÖLEN HEP İHTİYARMI. ya oğlum biz ölümü yaşlılara yakıştırıyoruz ama Azrail Aleyhisselam günde beş kere yanımıza gelip defterine bakarmış vadesi doldumu dolmadımı diye rabbim ailesine ve sana sabrını versin Allah rahmet eylesin günahlarını taksiratlarını affetsin cennet nasip etsin inş selametle

AMİN AMİN AMİN annem Rabbim razı olsun sizlerden..hayırlı akşamlar..Rabbime emanet olunuz..
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
selamun aleyküm annem hayırlı sabahlar..ben bu forma yorum yazdığımı unutmuştum gerçekten..ama tevafuk olmuş..2 hafta önce teyze oğlum vefat etti bir trafik kazası sonucunda..daha gencecik 26 yaşında ve de 2 aylık evli idi..gariptir 2 ay öncesinde düğününe gittiğim canım abimin cenazesine gittik..gelen herkesin ağzından çıkan sözler bu yönde idi..''daha çok gençti,üstelik yeni evliydi''diyordu çoğu..ve cenazesi evin önüne geldiğinde ailesinin,annesinin durumunu gördüğümde perişan olduk..daha sonra elbet birgün bizim de gideceğimiz mezarlığa gittik.daha dün sapasağlam olan canım abim cansız bi şekilde tabuttaydı..uzun sözün kısası bizler öylesine bi yaşıyoruz ki sanki hiç ölmeyeceğiz,o mezara girmeyeceğiz..ama görüyoruzki ölümün ne zamanı ne de yaşı oluyor..ölüm her an bizimle her ne kadar biz onu unutsak da,aklımıza dahi getirmesekte o her zaman bizimle ve bizi asla unutmuyor..Rabbim hayırlı ömürler,hayırlı ölümler nasib etsin cümlemize..Rabbim kimseye evlat acısı yaşatmasın çok zor bir durum:AAllaha(c.c.)emanet olunuz annem selamun aleyküm..dua ediniz


selamun aleyküm Recep kardeşim..Çok üzüldüm değerli kardeşim :A Başınız sağolsun. çok acı bir durum gerçekten. Rabbul alemin sizlere, teyzenize ve özellikle abinizin eşine bol bol sabır versin. Rabbimiz c.c. abimizin günahlarını affeylesin, kabrini nur eylesin, mekanını cennet bahçeleri eylesin inşaAllah..
Haklısınız kardeşim ölümün ne zamanı ne de yaşı var. Bunu bir kez daha idrak etmiş olduk inşaAllah.
Bizler de merak etmiştik kardeşim sizi uzun zamandır göremeyince..demek bu sebeptenmiş..:gulegule

Ben bu aralar pek giremiyorum siteye bazı sebeplerden ötürü. ama inşaAllah kardeşlerimiz de yardımcı olacaklardır. Hatim başlatmak istiyorum kardeşim inşaAllah..Rabbul alemin izzeti makamında kabul ve karin eylesin inşaAllah. selam ve acizane dualar ile..
 

RECEB-I KAMER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,767
Tepki puanı
72
Puanları
48
Yaş
38
Konum
vakt-i seher
selamun aleyküm Recep kardeşim..Çok üzüldüm değerli kardeşim :A Başınız sağolsun. çok acı bir durum gerçekten. Rabbul alemin sizlere, teyzenize ve özellikle abinizin eşine bol bol sabır versin. Rabbimiz c.c. abimizin günahlarını affeylesin, kabrini nur eylesin, mekanını cennet bahçeleri eylesin inşaAllah..
Haklısınız kardeşim ölümün ne zamanı ne de yaşı var. Bunu bir kez daha idrak etmiş olduk inşaAllah.
Bizler de merak etmiştik kardeşim sizi uzun zamandır göremeyince..demek bu sebeptenmiş..:gulegule

Ben bu aralar pek giremiyorum siteye bazı sebeplerden ötürü. ama inşaAllah kardeşlerimiz de yardımcı olacaklardır. Hatim başlatmak istiyorum kardeşim inşaAllah..Rabbul alemin izzeti makamında kabul ve karin eylesin inşaAllah. selam ve acizane dualar ile..

ve aleykümselam niğdeli kardeşim..Rabbim sizlerden razı olsun sağolasınız,varolasınız..gerçekten çok sevindim sabah sabah bu formu görünce..evet dünya fani her an ölüm bizimle..ama çoğu zaman bizler bu hakikati hatrımızdan çıkarıyoruz fani dünya meşgalesinden dolayı..sağolasınız kardeşim Rabbim güzel gönlünüze göre versin inşAllah..Rabbime emanet olunuz kardeşim,selamun aleyküm
 

sivetok

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Kas 2007
Mesajlar
1,251
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
17
Web Sitesi
img141.imageshack.us
lmdv7.jpg
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt