Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
“Sonuçta Ayalon siyasetçi aynı zamanda. Şimdi Başbakan Erdoğan’ın geçen sene Davos’ta yaptığı da büyük bir nezaketsizlikti. Karşınızda ılımlı bir politikacı, Türkiye’yi seven bir politikacı vardı. Peres? Peres’e büyük nezaketsizlik yaptı. Şimdi bu böyle değil midir? Sen nezaketsizlik yaparsan, küfredersen senden daha f...azla nezaketsiz, daha fazla küfreden, daha fazla bağıran her zaman biri çıkar. Güvercini ezersen şahinle karşı karşıya kalıyorsun.”şahin kim onlar mı bizler şahinlerle beslenenleriz
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun Mavi Marmara Raporu ile ilgili yaptığı değerlendirmeyi kınadı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Mavi Marmara raporuyla ilgili yaptığı eleştirilere ilişkin, "Eğer bu açıklamaları Sayın Kılıçdaroğlu'nun yaptığı ifadesini çıkarırsanız, herhalde İsrailli bir yetkili adına da yapılmış gibi okunabilirdi. İsrail'de bu rapor üzerine ne söylenmişse, Kılıçdaroğlu onu tekrar etmiştir, bu çok üzücü" dedi.
Davutoğlu, Bulgaristan Dışişleri Bakanı Nikolay Mladenov ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine, açıklamaları dikkatlice okuduğunu ve hem yadırgadığını hem de kınadığını kaydetti.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu,, "Eğer bu açıklamaları Sayın Kılıçdaroğlu'nun yaptığı ifadesini çıkarsanız, herhalde İsrailli bir yetkili adına da yapılmış gibi okunabilirdi. İsrail'de bu rapor üzerine ne söylenmişse, Kılıçdaroğlu onu tekrar etmiştir, bu çok üzücü." dedi.
Kimsenin eleştiriden bigane olmadığını vurgulayan Davutoğlu, "Ancak eleştiriyi de ulusal pozisyon, ulusal çıkarlar gözetilerek yapmak gerekir. İktidarı yıpratayım derken bir milletin, 9 vatandaşını kaybetmiş bir milletin yürütmekte olduğu haklı davaya zarar vermemek gerekir" diye konuştu.
"Bunu Anamuhalefet partisi liderine yakıştırmanın mümkün olmadığını" söyleyen Davutoğlu, "İsrail'deki Anamuhalefet partisinin tutumuna baksın ve nasıl bir dayanışma içinde olduklarını bir kez de orada görsün" dedi.
Davutoğlu şöyle konuştu:
"Biz her uluslararası platformda, BM de dahil olmak üzere, bu meselenin takipçisi olduk ve sonuna kadar da takipçisi olmaya devam edeceğiz. Kim ne derse desin, kim ne yorum yaparsa yapsın, içeride ya da dışarıda biz bu konudaki haklı tutumumuzu sürdüreceğiz ve gerekli yaptırımları uygulamaya kararlıyız. Gerekiyorsa daha fazla yaptırım uygularız."
Raporu hazırlayanın BM komisyonu değil bağlayıcılığı olmayan bir komisyon olduğunun altını çizen Davutoğlu, bağlayıcı olmamasının nedeninin de Türkiye tarafından rapora imza konulmamış olması olduğunu belirtti.
Bazı gerekçelerle Türkiye, bazı gerekçelerle İsrail'in rapora imza koymadığını kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin, İsrail'in ablukasını meşru görmemesi sebebiyle rapora imza koymadığını, İsrail'in de çok konuda suçlu görüldüğü için rapora imza atmadığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "rapor yok hükmündedir" demesinin nedeninin de raporun imzalanmamış olması olduğunu vurgulayan Davutoğlu şunları söyledi:
"Birleşmiş Milletler'de bir haksızlık oldu diye dönüp Türk hükümetini suçlamak yerine, öncelikle Birleşmiş Milletler'den bunun hesabını sormak gerekir. 74 milyon insan bunun hesabını hem İsrail'den, hem de gerektiğinde bu komisyonu yapanlardan soracaktır, bütün uluslararası platformlarda. Alınması gereken tavır bu."
10 Kasım 2010 tarihinde İsrail Büyükelçisi Gaby Levy ile Sözcü'nün patronu Burak Akbay buluştu mu?
"Sözcü-İsrail gizli görüşmesi" başlığıyla verilen haberde görüşmenin İstanbul Sefaköy'deki binasında gerçekleştiği yazılı. Yeni Akit bir yıl öncesine ait buluşmayı bugün birinci sayfasından duyurdu. Sözcü'den cevabı istenen 5 soru haberde sıralanıyor.
Haberde Levy'nin "Siz muhalif yayın yapan cesur bir yayın organısınız. Hükümetin ve Türkiye'nin İsrail'in dostluğunu yitirmesi Türkiye'ye çok şey kaybettirir. Hükümetin Mavi Marmara krizini tırmandırma konusundaki çizgisinin olası sonuçlarını haber ve yorumlarla kamuoyuna duyurmanız lazım” ifadeleri yer aldı.
KAĞIT TEMİNİ MUSEVİ İŞ ADAMINDAN MI?
Gazete ayrıca Sözcü'yü arkalarına Yahudi sermayesini almakla itham ediyor. Levy'nin kağıt temini konusunda yardımcı olacağı iddiası yine bu görüşmede dile getirildiği söyleniyor. Haberde bu görüşmeden sonra Akbaylar'ın Türkiye'deki kağıt ithali tekelini elinde bulunduran Musevi asıllı işadamlarının ortağı Ali Arbel ile eğlence mekanlarında birlikte görülmesine dikkat çekiliyor.
SÖZCÜ'NÜN PATRONU BU SORULARI CEVAPLAMADI
İddialarla ilgili Sözcü gazetesi'nden şu ana kadar ses yok. Akit'in yazılı sorularına Burak Akbay'ın sekreterinden “Patronumuz sorularınıza cevap vermek istemiyor” açıklaması yapıldı. İşte Sözcü'nün patronu Burak Akbay'a gazetenin yönelttiği sorular:
1- Geçtiğimiz 10 Kasım 2010 tarihinde saat 10.00 sularında İsrail'in Türkiye Büyükelçisi Gaby Levi'nin Sözcü gazetesi genel merkezini ziyaret ederek sizinle bir görüşme gerçekleştirdiği iddia edilmektedir. Bu iddia doğru mudur?
2- Bu görüşmede, gazetenin yayın politikası açısından bağlayıcılığı olan hangi konular görüşülmüştür?
3- Bilindiği gibi Türkiye'deki gazeteler büyük oranda kağıtlarını yurtdışından karşılamaktadır. Siz gazete kağıdını nereden, hangi kanallar ve hangi şirketler vasıtasıyla almaktasınız?
4- Görüşmede aracı olan ve İsrail'e yakınlığıyla bilinen Ali Arbel'in gazetenin reklam alması ve kağıt masraflarının karşılanmasında oynadığı rol nedir?
5- Gazetenizin, Mavi Marmara saldırısı sonrası İsrail'le bozulan ilişkilerde hükümeti sorumlu tutan yayınlarında bu görüşmenin herhangi bir etkisi var mıdır?
