CENNET SULTÂNI
Güzellik, akıl,ilim,irfan,
Hayâ,edep ve iffet âbidesi.
Gül kokulu,gül yüzlü annem benim.
Anaların en şereflisi,
Anaların en meerhametlisi ve anaların en soylusu.
Bir gece gördüğün rüyanda,ay senin evine girmiş ve ayın nuru hanenden çıkıp bütün alemi aydınlatmıştı.
Güzele güzellik,cömerte civanmertlik,iffetliye edeb yaraşır.
Sen de ise bunların hepsi ve dahası vardır.
Sen daha cahiliye döneminde bile insanlar arasında tâhire (pak) lakabına mazhar olmuştun.
Rüyan kutlu olsun.
Rüyanla mutlu olasın.
Akraban Varaka bin Nevfel rüyanı duyunca seni müjdeledi.
"Âhir zaman peygamberini duydun mu?" dedi.
"Âhir zaman peygamberi seninle evlenir ve senin zamanında O'na (s.a.s) vahiy gelir.Dinin nuru tüm alemi doldurur."
Kutlu olsun ey Müminlerin anası.
Kutlu olsun ilk kadın Müslüman.
Kutlu olsun Efendimiz'in (s.a.s) dünya ve cennet yoldaşı.
Kutlu olsun ümmetin kadınlarının en hayırlısı.
Kutlu olsun Efendimiz'in (s.a.s) çocuklarını anası.
Kutlu olsun tüm İslam âleminin anası.
İlk sen müslüman oldun.İlk sen nurlandın.İlk sen şereflendin.
Heyecandan kalbin göğüs kafesine sığmadı ey Hatice.
Heyecandan yerinde oturamadın.
Kalktın hemen evine gittin ve bekledin Sultanların Sultanının gelmesini.
Bekledin hânene güllerin dolmasını.
***
Doğru sözlü,emin.
Güvenilir,güzel huylu.
Kâinâtın Sultanı.
Sultanların şâhı.
Bahçenin en güzel gülü.
Gül kokulu, gül yanaklı Efendimiz (s.a.s) henüz yirmi beş yaşındaydı.
Senin kervanını Şam'a ticaret için götürecekti.
O'ndan (s.a.s) daha emin,O'ndan daha soylu kimse yoktu.
O'nun (s.a.s) nezâketini,O'nun (s.a.s) nezih ve pâk cemâlini görünce hayran kaldın.
Hayran kalmamak mümkün değildi ki,
O'nu (s.a.s) görüp sevmemek,
O'nu (s.a.s) görüp bağlanmamak imkansızdı.
***
Kervan yola çıkmaya hazırdı.
Develerin en güzelini sultanlara lâyık bir şekilde donattın ve hizmetkârın Meysere'yi,Efendimiz'in (s.a.s) emrine verdin.
Sonra Meysere'yi karşına alıp,"O'nu (s.a.s) bu deveye büyük bir hürmetle bindirip,yularını da eline al.Kendini o hazretin hizmetkarı bil! O'na (s.a.s) sormadan sakın hiç bir iş yapma ve O'nu (s.a.s) korumak için canını esirgeme.." diyerek tembihte bulundun.
Yolculuk boyunca Kainatın Sultanı'nın üzerinde olağanüstü haller zuhur etmişti ve buna oradakilerle beraber kölen Meysere de şahit olmuştu.
Kervanın dönme vakti geldiğinde, sen sabırsızlanmıştın ey Hatice!
Her gün hizmetçilerinle beraber evinin damına çıkıp,O'nun (s.a.s) yolunu gözlüyordun.
Bir gün ansızın uzaktan deveye binmiş bir kişi gördün.
Üzerinde bir bulut vardı.
Kuş şekline girmiş iki melekle beraber O'na (s.a.s) gölge yapıyordu.
Gelenin kim olduğunu anladın ve sevindin ey Hatice!
Kalbin ferahladı,sıkının azaldı.
Gönlün gülü dilin bülbül oldu.
***
Efendimiz'deki (s.a.s) bu güzellikleri görünce O'nun (s.a.s) peygamber olacağını anladın ey Hatice.
Hele bir de yolculuk sırasında cereyan eden olağanüstülükleri Meysere sana büyük bir heyecanla anlatınca.
O'na (s.a.s) olan sevgin arttı,O'nun (s.a.s) hanımı olup hizmetiyle şereflenmek arzusu doğdu içinde.
Oysa ki sen hem mevki sahibi, hem de çok zengin olduğun için Mekke'nin en soyluları seninle evlenmek için can atıyorlardı.
Herşeylerini vermeye hazırdılar.
Ama sen, dünya yaratıldı yaratılalı yeryüzüne gelen ve bundan sonra da gelecek olan canlılar arasındaki en soylu, en kutlu ve en güzel insanı bulmuştun.
O'nu (s.a.s) görmüş,O'na (s.a.s) hayran olmuştun.
Mevki sahibi ve zengin kimseleri hep reddettin.
Gözün O'ndan (s.a.s) başkasını görmez oldu.
Gönlün O'ndan (s.a.s) başkasını almaz oldu.
Nefise binti Münye,bu hali sezip araya girdi.
"Ya Muhammed " dedi
"Sizi evlenmekten alıkoyan nedir?"
Efendimiz buyurdu ki;"Evlenmek için yeterli para elimde mevcut değildir"
Nefise binti Müniyye;"Ya Muhammed eğer iffetli ve şerefli,mal ve cemal sahibi bir hatunla evlenmek istersen,Sana yardım hususunda hizmetine hazırım." dedi.
Sendin o iffetli ve şerefli,mal ve cemal sahibi kadın ey Hatice!
Sendin tüm Müslümanların anası,şerefli ve soylu hanım.
Sendin tüm sıkıntılı anlarında Kâinâtın Sultânı'nın (s.a.s) can yoldaşı.
Kimsenin olmadığı dönemde destekçisi.
Herkesin sırt çevirdiği bir anda yardımcısı.
O'na (s.a.s) ilk inana,O'na (s.a.s)ilk cemaat olup,beraber ilk namaz kılandın.
***
Efendimiz (s.a.s) amcalarıyla istişâre ettikten sonra seninle evlendi.
Efendimiz'in (s.a.s) amcası Ebu Talib,düğün ziyafeti için bir deve kesip,o güne kadar görülmemiş bir yemek verdi.
Sen hem cesur,hem yürekli,hem sâdık,hem tâhir,hem iffetli hem de Efendimiz'e (s.a.s) yürekten bağlıydın.
Daha evliliğin ilk günlerinde tüm varlığını Efendimiz'e (s.a.s) hediye edip;"Bu malların hepsi yüce şahsınıza aittir.Ben de size muhtacım ve minnet altındayım." diyerek sonsuzluğa talip oldun.
Cebrail (a.s) yerle gök arasında bembeyaz kanatlarıyla Hira Dağı'nda Efendimiz'e (s.a.s) görünüp ilk vahyi getirince Efendimiz (s.a.s) ilk seninle paylaştı.
İlk sen gördün , ilk sen duydun.
İlk sen bağrına bastın Kâinatın Sultânını (s.a.s)
Efendimiz (s.a.s),Cebrâil'in kendisine öğrettiği gibi abdest almasını öğretti sana.
Sonra O (s.a.s) imam oldu beraber durdunuz Yüce Mevla (c.c)'nın huzuruna.
Sen Resulullah'ın (s.a.s) çocuklarının anası.
Sen tüm müminlerin anası.
Sen anaların en kutsalı.
Sen anaların en şereflisi.
Sen kadınların en hayırlısı.
Sen Kâinatın Sultânı'nın eşi,can yoldaşı;dert ortağı.
Sen yüce 'ın (c.c) ,sana Cennette,inciden bir ev ile müjde verip selam yolladığı
Cennet Sultanı.
Hiç tereddüt etmeden iman edip inanan ilk kadın.
İlk Müslüman.
İlk dost.
Sen,Hatice binti Huveylid.
...
not: yıldızlarla hasbihal kitabından alıntıdır
Güzellik, akıl,ilim,irfan,
Hayâ,edep ve iffet âbidesi.
Gül kokulu,gül yüzlü annem benim.
Anaların en şereflisi,
Anaların en meerhametlisi ve anaların en soylusu.
Bir gece gördüğün rüyanda,ay senin evine girmiş ve ayın nuru hanenden çıkıp bütün alemi aydınlatmıştı.
Güzele güzellik,cömerte civanmertlik,iffetliye edeb yaraşır.
Sen de ise bunların hepsi ve dahası vardır.
Sen daha cahiliye döneminde bile insanlar arasında tâhire (pak) lakabına mazhar olmuştun.
Rüyan kutlu olsun.
Rüyanla mutlu olasın.
Akraban Varaka bin Nevfel rüyanı duyunca seni müjdeledi.
"Âhir zaman peygamberini duydun mu?" dedi.
"Âhir zaman peygamberi seninle evlenir ve senin zamanında O'na (s.a.s) vahiy gelir.Dinin nuru tüm alemi doldurur."
Kutlu olsun ey Müminlerin anası.
Kutlu olsun ilk kadın Müslüman.
Kutlu olsun Efendimiz'in (s.a.s) dünya ve cennet yoldaşı.
Kutlu olsun ümmetin kadınlarının en hayırlısı.
Kutlu olsun Efendimiz'in (s.a.s) çocuklarını anası.
Kutlu olsun tüm İslam âleminin anası.
İlk sen müslüman oldun.İlk sen nurlandın.İlk sen şereflendin.
Heyecandan kalbin göğüs kafesine sığmadı ey Hatice.
Heyecandan yerinde oturamadın.
Kalktın hemen evine gittin ve bekledin Sultanların Sultanının gelmesini.
Bekledin hânene güllerin dolmasını.
***
Doğru sözlü,emin.
Güvenilir,güzel huylu.
Kâinâtın Sultanı.
Sultanların şâhı.
Bahçenin en güzel gülü.
Gül kokulu, gül yanaklı Efendimiz (s.a.s) henüz yirmi beş yaşındaydı.
Senin kervanını Şam'a ticaret için götürecekti.
O'ndan (s.a.s) daha emin,O'ndan daha soylu kimse yoktu.
O'nun (s.a.s) nezâketini,O'nun (s.a.s) nezih ve pâk cemâlini görünce hayran kaldın.
Hayran kalmamak mümkün değildi ki,
O'nu (s.a.s) görüp sevmemek,
O'nu (s.a.s) görüp bağlanmamak imkansızdı.
***
Kervan yola çıkmaya hazırdı.
Develerin en güzelini sultanlara lâyık bir şekilde donattın ve hizmetkârın Meysere'yi,Efendimiz'in (s.a.s) emrine verdin.
Sonra Meysere'yi karşına alıp,"O'nu (s.a.s) bu deveye büyük bir hürmetle bindirip,yularını da eline al.Kendini o hazretin hizmetkarı bil! O'na (s.a.s) sormadan sakın hiç bir iş yapma ve O'nu (s.a.s) korumak için canını esirgeme.." diyerek tembihte bulundun.
Yolculuk boyunca Kainatın Sultanı'nın üzerinde olağanüstü haller zuhur etmişti ve buna oradakilerle beraber kölen Meysere de şahit olmuştu.
Kervanın dönme vakti geldiğinde, sen sabırsızlanmıştın ey Hatice!
Her gün hizmetçilerinle beraber evinin damına çıkıp,O'nun (s.a.s) yolunu gözlüyordun.
Bir gün ansızın uzaktan deveye binmiş bir kişi gördün.
Üzerinde bir bulut vardı.
Kuş şekline girmiş iki melekle beraber O'na (s.a.s) gölge yapıyordu.
Gelenin kim olduğunu anladın ve sevindin ey Hatice!
Kalbin ferahladı,sıkının azaldı.
Gönlün gülü dilin bülbül oldu.
***
Efendimiz'deki (s.a.s) bu güzellikleri görünce O'nun (s.a.s) peygamber olacağını anladın ey Hatice.
Hele bir de yolculuk sırasında cereyan eden olağanüstülükleri Meysere sana büyük bir heyecanla anlatınca.
O'na (s.a.s) olan sevgin arttı,O'nun (s.a.s) hanımı olup hizmetiyle şereflenmek arzusu doğdu içinde.
Oysa ki sen hem mevki sahibi, hem de çok zengin olduğun için Mekke'nin en soyluları seninle evlenmek için can atıyorlardı.
Herşeylerini vermeye hazırdılar.
Ama sen, dünya yaratıldı yaratılalı yeryüzüne gelen ve bundan sonra da gelecek olan canlılar arasındaki en soylu, en kutlu ve en güzel insanı bulmuştun.
O'nu (s.a.s) görmüş,O'na (s.a.s) hayran olmuştun.
Mevki sahibi ve zengin kimseleri hep reddettin.
Gözün O'ndan (s.a.s) başkasını görmez oldu.
Gönlün O'ndan (s.a.s) başkasını almaz oldu.
Nefise binti Münye,bu hali sezip araya girdi.
"Ya Muhammed " dedi
"Sizi evlenmekten alıkoyan nedir?"
Efendimiz buyurdu ki;"Evlenmek için yeterli para elimde mevcut değildir"
Nefise binti Müniyye;"Ya Muhammed eğer iffetli ve şerefli,mal ve cemal sahibi bir hatunla evlenmek istersen,Sana yardım hususunda hizmetine hazırım." dedi.
Sendin o iffetli ve şerefli,mal ve cemal sahibi kadın ey Hatice!
Sendin tüm Müslümanların anası,şerefli ve soylu hanım.
Sendin tüm sıkıntılı anlarında Kâinâtın Sultânı'nın (s.a.s) can yoldaşı.
Kimsenin olmadığı dönemde destekçisi.
Herkesin sırt çevirdiği bir anda yardımcısı.
O'na (s.a.s) ilk inana,O'na (s.a.s)ilk cemaat olup,beraber ilk namaz kılandın.
***
Efendimiz (s.a.s) amcalarıyla istişâre ettikten sonra seninle evlendi.
Efendimiz'in (s.a.s) amcası Ebu Talib,düğün ziyafeti için bir deve kesip,o güne kadar görülmemiş bir yemek verdi.
Sen hem cesur,hem yürekli,hem sâdık,hem tâhir,hem iffetli hem de Efendimiz'e (s.a.s) yürekten bağlıydın.
Daha evliliğin ilk günlerinde tüm varlığını Efendimiz'e (s.a.s) hediye edip;"Bu malların hepsi yüce şahsınıza aittir.Ben de size muhtacım ve minnet altındayım." diyerek sonsuzluğa talip oldun.
Cebrail (a.s) yerle gök arasında bembeyaz kanatlarıyla Hira Dağı'nda Efendimiz'e (s.a.s) görünüp ilk vahyi getirince Efendimiz (s.a.s) ilk seninle paylaştı.
İlk sen gördün , ilk sen duydun.
İlk sen bağrına bastın Kâinatın Sultânını (s.a.s)
Efendimiz (s.a.s),Cebrâil'in kendisine öğrettiği gibi abdest almasını öğretti sana.
Sonra O (s.a.s) imam oldu beraber durdunuz Yüce Mevla (c.c)'nın huzuruna.
Sen Resulullah'ın (s.a.s) çocuklarının anası.
Sen tüm müminlerin anası.
Sen anaların en kutsalı.
Sen anaların en şereflisi.
Sen kadınların en hayırlısı.
Sen Kâinatın Sultânı'nın eşi,can yoldaşı;dert ortağı.
Sen yüce 'ın (c.c) ,sana Cennette,inciden bir ev ile müjde verip selam yolladığı
Cennet Sultanı.
Hiç tereddüt etmeden iman edip inanan ilk kadın.
İlk Müslüman.
İlk dost.
Sen,Hatice binti Huveylid.
...
not: yıldızlarla hasbihal kitabından alıntıdır