''Birbirinizle hediyeleşiniz ki sevginiz artsın'' (Ebu Ya'la el-müsned)
Birine karşılık beklemeden bir şey armağan etmektir. Bu durum fertler arasında yakınlaşmayı temin eden esaslardan biridir. Bunun en büyük özelliği bir insanın diğerine değer vermesi ve onu anmasıdır. Denilebilir ki insanı en mesut eden şeylerden biri de budur.
Hz. Peygamber s.a.v hediye alıp vermeye teşvik etmiştir:
1. Hediyenin değeri:
a- “Ey müslüman kadınları komşu bîr kadın, kadın komşu (sunun hediye) sini, bir koyun paçası olsa bile, sakın küçük görmesin” (Buhari, tec. ter. Vlll/6)
Hediye hadiste geçen “koyun paçasından” başlarda daha ileriye doğru gider. Hediye, hediye olarak kabul görmeli, küçümsenmemeli ve “hediyenin azı çoğu olmaz” ölçüsü göz önünde bulundurulmalıdır. Gaye anılmak ve aranmaktır. İşin sağladığı maddî avantajın değeri yoktur,
b- “Eğer ben bir koyun paçası (ziyafeti) ne çağrılsam, muhakkak icabet ederdim. Bana bir paça hediye edilse muhakkak kabul ederdim” (Buhari, tec. ter. Vlll/9)
2. Umumiyetle köylüler şehirde oturanlara köy ürünlerini hediye ederler.
a- İbn-i Abbas'ın halası, Ümmü Hüfeyd Hz. Peygamber'e bir miktar keş, tereyağı ve birkaç keler hediye etmiştir.(Buhari, tec. ter. Vlll/13)
b- Köyde oturan Zahir isminde bir sehabî Hz. Peygamber'e köy ürünlerini getirir, O da ona gerekli olan şeyleri verir. (Şemail-ı Şerif, M. Raif muhtasarı, S. 171)
3. Hediyeye karşılık vermek:
En iyi durum karşılıklı hediye vermektir. Tek taraflı olursa bu bir gün münasebetleri kestirir.
a- Hz. Âişe bildiriyor: Allah'ın Resulü s.a.v hediyeyi kabul eder ve onun karşılığını verirdi. (Buhari. VIII/13)
b- Arabın biri Yüce Resul'e bir hediye sunar, O da onun karşılığını -Arabın isteğine uyup arttırarak- verir. (Ahmed, “müsned”; İbn-i Hibban, “Sahih”; tec. ter. VIII/13)
Fakat karşılık vermenin gerekli olduğu -bu hadislere bakarak- hükmüne gidilmemelidir. Hz. Peygamber'in bazı fiillerine uymak vacip olduğu gibi, bazıalrına uymakta menduptur. Bu da mendup olanlardan biridir.
Bizim apartmanda da şahit olduğum bir durumdur bu;hanımlar yaptıkları yemeklerden yada tatlılardan ''Kokmuştur...'' diyerek,komşularına tabak tabak ikram ederler,hatta bazen evde yabancı tabak görünce hemen aklıma hediyeleşmek gelir,o zamanlarda tabakları doldurmak için tatlı yapma isteği doğar içimde...:a04:
Hediyeleşmek güzeldir,sevdiklerinize hediyeler veriniz hatta sevmediklerinize de hediyeler veriniz ki sizi sevsinler...
Ancak hediyeleşmeleri islami hususiyetler içinde ve zamanlarda yapmak gerekir bu hususa dikkat edelim İnşaALLAH.
Selam ve dualarımla...
Birine karşılık beklemeden bir şey armağan etmektir. Bu durum fertler arasında yakınlaşmayı temin eden esaslardan biridir. Bunun en büyük özelliği bir insanın diğerine değer vermesi ve onu anmasıdır. Denilebilir ki insanı en mesut eden şeylerden biri de budur.
Hz. Peygamber s.a.v hediye alıp vermeye teşvik etmiştir:
1. Hediyenin değeri:
a- “Ey müslüman kadınları komşu bîr kadın, kadın komşu (sunun hediye) sini, bir koyun paçası olsa bile, sakın küçük görmesin” (Buhari, tec. ter. Vlll/6)
Hediye hadiste geçen “koyun paçasından” başlarda daha ileriye doğru gider. Hediye, hediye olarak kabul görmeli, küçümsenmemeli ve “hediyenin azı çoğu olmaz” ölçüsü göz önünde bulundurulmalıdır. Gaye anılmak ve aranmaktır. İşin sağladığı maddî avantajın değeri yoktur,
b- “Eğer ben bir koyun paçası (ziyafeti) ne çağrılsam, muhakkak icabet ederdim. Bana bir paça hediye edilse muhakkak kabul ederdim” (Buhari, tec. ter. Vlll/9)
2. Umumiyetle köylüler şehirde oturanlara köy ürünlerini hediye ederler.
a- İbn-i Abbas'ın halası, Ümmü Hüfeyd Hz. Peygamber'e bir miktar keş, tereyağı ve birkaç keler hediye etmiştir.(Buhari, tec. ter. Vlll/13)
b- Köyde oturan Zahir isminde bir sehabî Hz. Peygamber'e köy ürünlerini getirir, O da ona gerekli olan şeyleri verir. (Şemail-ı Şerif, M. Raif muhtasarı, S. 171)
3. Hediyeye karşılık vermek:
En iyi durum karşılıklı hediye vermektir. Tek taraflı olursa bu bir gün münasebetleri kestirir.
a- Hz. Âişe bildiriyor: Allah'ın Resulü s.a.v hediyeyi kabul eder ve onun karşılığını verirdi. (Buhari. VIII/13)
b- Arabın biri Yüce Resul'e bir hediye sunar, O da onun karşılığını -Arabın isteğine uyup arttırarak- verir. (Ahmed, “müsned”; İbn-i Hibban, “Sahih”; tec. ter. VIII/13)
Fakat karşılık vermenin gerekli olduğu -bu hadislere bakarak- hükmüne gidilmemelidir. Hz. Peygamber'in bazı fiillerine uymak vacip olduğu gibi, bazıalrına uymakta menduptur. Bu da mendup olanlardan biridir.
Bizim apartmanda da şahit olduğum bir durumdur bu;hanımlar yaptıkları yemeklerden yada tatlılardan ''Kokmuştur...'' diyerek,komşularına tabak tabak ikram ederler,hatta bazen evde yabancı tabak görünce hemen aklıma hediyeleşmek gelir,o zamanlarda tabakları doldurmak için tatlı yapma isteği doğar içimde...:a04:
Hediyeleşmek güzeldir,sevdiklerinize hediyeler veriniz hatta sevmediklerinize de hediyeler veriniz ki sizi sevsinler...
Ancak hediyeleşmeleri islami hususiyetler içinde ve zamanlarda yapmak gerekir bu hususa dikkat edelim İnşaALLAH.
Selam ve dualarımla...