_YUSUF_
Yönetici
- Katılım
- 26 Haz 2008
- Mesajlar
- 4,070
- Tepki puanı
- 1,043
- Puanları
- 113
- Yaş
- 43
Kardeşlerim! Şöyle söyleniyor: “Günümüzde cehalet yok, ilme ulaşmak kolaylaştı, teknolojik imkânlar ve bilgisayarlar vasıtası ile her türlü bilgiye kolayca ulaşabiliyoruz!” geçmiş ulemanın ve hatta müçtehidlerin sahip olmadığı imkânlara sahibiz. Tek bir “tık” ile binlerce, yüzbinlerce hadis önümüze geliyor! Bu sebeple bizler onların ilim adına beyan ettiklerini gözden geçirerek, hatalarını görebilir ve daha sağlıklı görüşlere(ilimlere) ulaşabiliriz!
Öncelikle şunu söyleyeyim; “Evet! Günümüzde cehalet yoktur. Çünkü ondan daha da kötü olan karacehalet vardır!”
“Teknolojik imkânlar sayesinde ilme ulaşmak kolaylaştı” fikrine ise hiç katılmıyorum. Çünkü ortalıkta “ilim” diye dolaşan şeylerin,”ilim” olmadığını, tam aksine “zan” ve “sapıklık” olduğunu, hem ilim ve usül ölçüleri içinde, hem pratik olarak, hem de aşağıda metinlerini vermiş olduğum hadislerin işaret ettiği hususa dayanarak ifade etmek istiyorum.
Teknolojinin artması ile ilme ulaşmanın kolaylaştığını kabul eder isek, o zaman kıyamete yakın ilmin kaybolacağını ifade eden hadisleri ne ile ifade edeceğiz? Teknoloji her gün arttığına göre, iletişim ve haber kaynaklarındaki gelişme hızı baş döndürücü bir seviyede iken ve gittikçe daha da gelişmekte iken, nasıl olurda kıyamete yakın ilim kalkar? Tam aksine teknolojik gelişmeler ile kıyamete yakın ilmin artması gerekir. Oysa Hz.peygamber(sav) şöyle buyurmuşlardır; “İlmin kalkması, cahilliğin artması, zinanın çoğalması, içki içmenin yaygınlaşması, kadınların sayısının çok, erkeklerin sayısının az olması kıyamet alâmetlerindendir. Öyle ki, bir erkeğe elli kadın düşecektir.”(Müslim, c.4.sh.2056.h.no.2671; Buhari, c.1. sh.31.Beyrut,(1-9); Tâ’lim’ül Müteallim, Burhanuddin ez-Zernûci,sh.59)
Ahir zaman demek, konuşanların çok olduğu fakat ilmin az olduğu bir dönemdir. Bu hususta Peygamber (sav)’den rivayet edilen şu hadisi şerif adeta günümüzü tarif etmiştir; “Ey ashabım! Öyle bir zamanda bulunuyorsunuz ki, âlimleri çok, Kur’an okuyanları ve hatibleri az, ilim isteyenleri az, verenleri çoktur. Bu zamanda amel etmek, ilim edinmekten daha hayırlıdır. Fakat yakında insanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, âlimleri az, hatibleri ise çok olacaktır. Verenleri az, ilim isteyenler çok olacaktır. O zamanda ilim, amel etmekten daha hayırlıdır”( Taberani; İhyâu Ulûmi’d-Din, Tuğra neş. C.1 sh.25.)
İmam Şâtibî(rha)’in, el-Muvâfakât isimli eserinde, peygamber efendimiz(sav)’den naklettiği şu hadis oldukça düşündürücüdür. Allah Rasûlu(sav): “Ümmetim üzerine bir zaman gelir ki, kurrâ(okuyan) çoğalır, fakat fukahâ(anlayan) azalır. İlim alınır; kargaşa(herc) çoğalır.” buyurmuşlardır.( Taberani,el-Evsat’ta ve Hâkim Ebu Hureyre’den rivayet etmişlerdir; İmam Şâtibî, el-Muvâfakât, İz yay. C.1 sh.65.) Adeta zamanımızı tarif eden bu hadis, Kur’an’ı okuduğu halde, onu fıkhedemeyen, idraktan yoksun kişilerin çokluğu, fakat fakihlerin ise yokluğundan haber verir. İlim adamları ile birlikte ilim yok olmuş, fakat ilim adına konuşan, konuştuklarını ilim zanneden cahiller çoğalmıştır. İşin kötüsü, bunların bu cahillikleri toplum üzerine de etkili olmalı ki, her biri farklı söylemleri kendisine slogan yapmış topluluklar sebebi ile, ortalıkta kargaşa(herc) çoğalmış olsun.
Son olarak bu hususta peygamber efendimiz(s.a.v.) den gelen bir hadisi şerifi Ebû Derdâ(r.a.) şöyle rivayet ediyor; “Rasulullah(s.a.v.) ile birlikte bulunuyorduk. Gözlerini semaya dikti ve şöyle buyurdu: “-İlim insanlardan aşırılıp kaybolacağı zaman ilim adına hiçbir şeye güçleri yetmeyecektir” Bunun üzerine Ziyâd b. Lebîd el-Ensarî dedi ki:”- Kur’ân’ı devamlı okuduğumuz halde ilim bizden nasıl aşırılıp yok edilecektir? “-Allah’a yemin ederim ki Kur’ân’ı mutlaka okuyacağız. Kadınlarımıza ve çocuklarımıza da okutacağız.” Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki: Ey Ziyâd annen senin hasretinle yansın, Ben de seni Medîne’nin fakihlerinden bilirdim”(Tirmizi,İlim5,2653) Bu hadiste anlatılan en dikkat çekici husus, Kur’an elde olduğu halde ilmin alınması ve Kur’an’ın zahir anlamından usül dışı olarak başka şeylerin kast edilmesidir. Yoksa herkes Kur’an’ın zahirini anlar. Hadislerin de zahirini herkes anlar. Âlim olmaya gerek yok. Burada kast edilen Kur’an’daki fıkıh ve istinbat’tır. İşte ilim denilen şey budur.
Demek ki günümüzde kolayca ulaşılan şeyler ilim değil, ayetlerin ve hadislerin zahir metinleridir. Tam aksine günümüzde ilime ulaşmak çok zordur. Araştırmayı ve soruşturmayı gerektirir. Müslümanların biran önce facebook sahifelerinden değil, Tevbe suresi 122. Ayette beyan edildiği üzere, ilim meclislerinde, Daru’l-Erkamları oluşturarak ilim tahsil etmelerinde faydalar vardır ve hatta bu üzerlerine farzdır.
Yalanın bol olduğu yerde hakkı tespit etmek oldukça zordur. Allah Rasûlu(sav) bir hadisi şeriflerinde buyurmuşlardır ki: “Doğrusu kıyametin önünde ’yalancılar’ ortaya çıkacaktır” (Müslim, Fitneler 1805; Müsned, 5/86-90)
Yalancılara kanmayalım!
İbrahim Dönertaş
Öncelikle şunu söyleyeyim; “Evet! Günümüzde cehalet yoktur. Çünkü ondan daha da kötü olan karacehalet vardır!”
“Teknolojik imkânlar sayesinde ilme ulaşmak kolaylaştı” fikrine ise hiç katılmıyorum. Çünkü ortalıkta “ilim” diye dolaşan şeylerin,”ilim” olmadığını, tam aksine “zan” ve “sapıklık” olduğunu, hem ilim ve usül ölçüleri içinde, hem pratik olarak, hem de aşağıda metinlerini vermiş olduğum hadislerin işaret ettiği hususa dayanarak ifade etmek istiyorum.
Teknolojinin artması ile ilme ulaşmanın kolaylaştığını kabul eder isek, o zaman kıyamete yakın ilmin kaybolacağını ifade eden hadisleri ne ile ifade edeceğiz? Teknoloji her gün arttığına göre, iletişim ve haber kaynaklarındaki gelişme hızı baş döndürücü bir seviyede iken ve gittikçe daha da gelişmekte iken, nasıl olurda kıyamete yakın ilim kalkar? Tam aksine teknolojik gelişmeler ile kıyamete yakın ilmin artması gerekir. Oysa Hz.peygamber(sav) şöyle buyurmuşlardır; “İlmin kalkması, cahilliğin artması, zinanın çoğalması, içki içmenin yaygınlaşması, kadınların sayısının çok, erkeklerin sayısının az olması kıyamet alâmetlerindendir. Öyle ki, bir erkeğe elli kadın düşecektir.”(Müslim, c.4.sh.2056.h.no.2671; Buhari, c.1. sh.31.Beyrut,(1-9); Tâ’lim’ül Müteallim, Burhanuddin ez-Zernûci,sh.59)
Ahir zaman demek, konuşanların çok olduğu fakat ilmin az olduğu bir dönemdir. Bu hususta Peygamber (sav)’den rivayet edilen şu hadisi şerif adeta günümüzü tarif etmiştir; “Ey ashabım! Öyle bir zamanda bulunuyorsunuz ki, âlimleri çok, Kur’an okuyanları ve hatibleri az, ilim isteyenleri az, verenleri çoktur. Bu zamanda amel etmek, ilim edinmekten daha hayırlıdır. Fakat yakında insanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, âlimleri az, hatibleri ise çok olacaktır. Verenleri az, ilim isteyenler çok olacaktır. O zamanda ilim, amel etmekten daha hayırlıdır”( Taberani; İhyâu Ulûmi’d-Din, Tuğra neş. C.1 sh.25.)
İmam Şâtibî(rha)’in, el-Muvâfakât isimli eserinde, peygamber efendimiz(sav)’den naklettiği şu hadis oldukça düşündürücüdür. Allah Rasûlu(sav): “Ümmetim üzerine bir zaman gelir ki, kurrâ(okuyan) çoğalır, fakat fukahâ(anlayan) azalır. İlim alınır; kargaşa(herc) çoğalır.” buyurmuşlardır.( Taberani,el-Evsat’ta ve Hâkim Ebu Hureyre’den rivayet etmişlerdir; İmam Şâtibî, el-Muvâfakât, İz yay. C.1 sh.65.) Adeta zamanımızı tarif eden bu hadis, Kur’an’ı okuduğu halde, onu fıkhedemeyen, idraktan yoksun kişilerin çokluğu, fakat fakihlerin ise yokluğundan haber verir. İlim adamları ile birlikte ilim yok olmuş, fakat ilim adına konuşan, konuştuklarını ilim zanneden cahiller çoğalmıştır. İşin kötüsü, bunların bu cahillikleri toplum üzerine de etkili olmalı ki, her biri farklı söylemleri kendisine slogan yapmış topluluklar sebebi ile, ortalıkta kargaşa(herc) çoğalmış olsun.
Son olarak bu hususta peygamber efendimiz(s.a.v.) den gelen bir hadisi şerifi Ebû Derdâ(r.a.) şöyle rivayet ediyor; “Rasulullah(s.a.v.) ile birlikte bulunuyorduk. Gözlerini semaya dikti ve şöyle buyurdu: “-İlim insanlardan aşırılıp kaybolacağı zaman ilim adına hiçbir şeye güçleri yetmeyecektir” Bunun üzerine Ziyâd b. Lebîd el-Ensarî dedi ki:”- Kur’ân’ı devamlı okuduğumuz halde ilim bizden nasıl aşırılıp yok edilecektir? “-Allah’a yemin ederim ki Kur’ân’ı mutlaka okuyacağız. Kadınlarımıza ve çocuklarımıza da okutacağız.” Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki: Ey Ziyâd annen senin hasretinle yansın, Ben de seni Medîne’nin fakihlerinden bilirdim”(Tirmizi,İlim5,2653) Bu hadiste anlatılan en dikkat çekici husus, Kur’an elde olduğu halde ilmin alınması ve Kur’an’ın zahir anlamından usül dışı olarak başka şeylerin kast edilmesidir. Yoksa herkes Kur’an’ın zahirini anlar. Hadislerin de zahirini herkes anlar. Âlim olmaya gerek yok. Burada kast edilen Kur’an’daki fıkıh ve istinbat’tır. İşte ilim denilen şey budur.
Demek ki günümüzde kolayca ulaşılan şeyler ilim değil, ayetlerin ve hadislerin zahir metinleridir. Tam aksine günümüzde ilime ulaşmak çok zordur. Araştırmayı ve soruşturmayı gerektirir. Müslümanların biran önce facebook sahifelerinden değil, Tevbe suresi 122. Ayette beyan edildiği üzere, ilim meclislerinde, Daru’l-Erkamları oluşturarak ilim tahsil etmelerinde faydalar vardır ve hatta bu üzerlerine farzdır.
Yalanın bol olduğu yerde hakkı tespit etmek oldukça zordur. Allah Rasûlu(sav) bir hadisi şeriflerinde buyurmuşlardır ki: “Doğrusu kıyametin önünde ’yalancılar’ ortaya çıkacaktır” (Müslim, Fitneler 1805; Müsned, 5/86-90)
Yalancılara kanmayalım!
İbrahim Dönertaş