Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

GENCLIGE HITAP (1 Kullanıcı)

seher vakit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2006
Mesajlar
1,103
Tepki puanı
0
Puanları
0
Konum
berlin
EY TÜRK GENCLIGI BENIM SIZE HITABIMSENI YOKTAN YARATANDAN ÖRNEK AL
IKRA DIYOR OKU BENIMKITABIMI OKU ÖGREN SEN KURANDAN ÖRNEK AL
O KAHRAMAN ECDADIN ATANDAN TARIH BOYU KAN DÖKÜLEN VATANDAN
CEPELERDE KEFENSIZ SEHIT YATANDAN VATANA CAN VEREN CANDAN ÖRNEK AL

SENE BIN YETMISTI MEVSIMDI YAZDI ATI KIRDI ELBISESI BEYAZDI
DÜN CUMA IDI KILDIRDIGI NAMAZDI MALARZGITTE ALPARSLANDAN ÖRNEK AL
EDIRNEDE BÜYÜK TOPLAR DÖKTÜREN ÖKÜZLERLE ISTANBULA CEKTIEREN
KOCA BIZANZ SURLARINI YIKTIRAN FATIH SULTAN HANDAN ÖRNEK AL

AYNI IRKSIN AYNI KALSIN AYNI SOY AYNI DILDEN AYNI DINDEN AYNI ROL
GEL OGLUM ELINI VICDANINA KOY ULU BATLI ER HASANDAN ÖRNEK AL
KIRIM KABBAS VARMA ILE CALDIRTAN CEPELERDEN CEPELERE SALDIRAN
TÜRKÜN SEREF BAYRAGINI KALDIRAN YAVUZ SELIM KAHRAMANDAN
ÖRNEK AL

BIZIM IDI HACENISTAN GÜLCISTAN BULGARISTAN YUNANISTAN TÜRKISTAN
TÜRKLÜGÜN EVLIYAN DILLERE DESTAN SEN KANUNI SULTAN SÜLEYMANDAN ÖRNEK AL

ALTAYLARDAN VIYANAYI KUSATAN DÜNYA NIZAMINI KURUP YASATAN
PELEVNEDEN GAZI OSMAN PASADAN TARIH OKU SU DESTANI ÖRNEK AL

YILMADAN DÖGÜSEN DÖRT BIR CEPHEDE ISTIKLAL HARBINDE KOCA CEPHEDE
TÜRK GENCLERI HIC KALMADAN CEPHEDE AKIF GIBI KUMANDANDAN ÖRNEK AL
ISLAMA SEHIT OLMAK MURADIM BEN BENI YURDUMA ADADIM
SEN HAMZA I SEHITTEN ÖRNEK AL
 

ravzanuru

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2006
Mesajlar
190
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: GENCLIGE HITAP

** Gencin Tevbesi **

Gencin Tevbesi

Ebû Türab Nahşebi hazretleri anlatır:

''Bir gün Nahşeb caddelerinin birinden geçiyordum. Âniden kulağıma sesler geldi. Dikkat ettim. Bir takım erkeklerin, bir kadınla münakaşa ettiklerini anladım.Kendi kendime,''Buraya gitmeliyim, bir mazlum ise ona yardım etmeliyim'' dedim. Yanlarına varınca kadın beni görüp, yanıma geldi ve dedi ki:

-Ey ebâ Türab! fasık ve ömrünü kötü şeylere harcıyan bir oğlum var. dün gece şarap içmek istedi. Akşamdan sonra, Allahü teâlâ ona bir hastalık gönderdi. Şimdi hasta yatağında yatıyor. Evimiz mescidin yanındadır. Cemâat sesleri duyup geldi. Onu mahalleden çıkarın, dediler. Ben arz ettim ve şimdi hastadır. Hastalığı da şiddetlidir.Ölürse hepimiz ondan kurtuluruz, yahut tövbe eder, kendisi kurtulur. Ölmeyip tövbe etmezse, o zaman onu şehirden de dışarı çıkarın. Hemen giderek yardım ettim ve kalabalık dağıldı. Sonra aklıma genci görmek düşüncesi geldi. Evden içeri girince, genç beni görür görmez feryat edip ağlayarak dedi ki:

-Yâ Rabbi! Ne kadar kerimsin ki, benim gibi ömrünü boşa geçirmiş bir günahkârın duâsını anında kabul eyledin.

-Ey genç, ne duâ ettin?

-Bugün, seher vaktinde iki duâ ettim. Birincisi, ''Yâ Rabbi! sabahleyin bana Ebû Türab hazretlerinin yüzünü görmek nasip eyle!''. İkincisi, ''Yâ Rabbi! Nasuh tövbesi ihsan eyle!''. Duâmın birini, şu anda kabul edilmiş görüyorum. Umarım ki, ikincisi de kabul edilir. Ey Ebâ Türab! çok günahkârım. Tövbem kabûl olur mu?

-Ey genç! Allahü teâlânın rahmet denizleri dalga dalga geliyor. Allahü teâlâ ziyadesi ile tövbeleri kabul edici ve mağfiret edicidir. Acizlere kâfidir. Düşkünleri en iyi vekilidir. Bütün günahlardan tövbe makbuldür. Genç, gözyaşları içinde Allahü teâlâ tövbe etti. Ve ben oradan ayrıldım. Daha sonra genç, annesine dedi ki:

-Anneciğim sana bir vasiyetim var.

-Evlâdım, ne vasiyet edersen yapmaya hazırım.

-Beni bu yataktan, yumuşak yastıktan, mezellet toprağına indir. Bu hastalık beni iyice sardı. Anlıyorum ki, ben bundan öleceğim. Annesi, vasiyetini yerine getirdi ve onu yataktan yere indirdi. Genç yüzünü toprağa sürdü ve kalbinin,rûhunun derinleklerinden gelen bir sesle şöyle duâ etti:

''Yâ Rabbi! Yaptıklarıma pişman oldum. Tövbe ettim. Senin dergâhından başka kapım yok. Dertlilerin dayanağı, muhtaçların sığınağı sensin! Toprakla bir olmuş, zamanını boş geçirmiş ben kuluna rahmet et!'' Onu topraktan kaldırıp, yatağa yatırdılar. Gece olunca, genç vefât etti. O gece Resûlullah Efendimizi rüyada gördüm. Yanında iki yaşlı kimse vardı. Onlarla beraber kalabalık bir topluluk geldi. Birisi bana,''Bu Muhammed aleyhisselâm'dır. sağ tarafındaki İbrahim aleyhisselâmdır, diğer tarafındaki ise, Musa aleyhisselâmdır. Bu kalabalık topluluk ise yüzyirmi bin küsûr peygamberdir''dedi. İleri koştum. Selâm verdim. Resûlullah Efendimiz selâmıma cevap verip benimle müsafeha etti. Sordum:

-Yâ Resûlallah! Siz, Nahşebe gelmiş miydiniz? Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:

-Ey ebâ Türab! Dün senin yanında tövbe eden genç, bu gece vefât etti. Hak teâlâ onu saâdete kavuşturdu. Benimle beraber yüzyirmibin küsûr peygamber, onun ziyaretine gönderildi. Ey Ebâ Türab! o gence izzet gözü ile bakın. Cenazesinde hazır bulunun! Hemen uyandım. Bu halden kalbime bir incelik geldi ve ''Yâ Rabbi! Ne kadar kerimsin ki, daha dün kötülüğü yüzünden, mahalleden çıkarmak istedikleri bir günahkârı, bir ağlama, bir inleme ile tövbe ve pişmanlık ile bu dereceye kavuşturdum!'' diye duâ ettim. Bu zevk ve halde iken, diğer odadan küçük kızımın feryadını duydum.Ağlıyordu. Kendisine sordum:

-Yavrucuğum, seni ağlatan nedir?

-Babacığım, rüyada gördüm ki, filân mahallede tövbe eden bir genç vefât etmiş, her kim onun cenazesine bakarsa, Allahü teâlâdan her istediği kendisine verilir. Babacığım evden dışarı çıkmağı asla istemezdim, ama şimdi müsâade edersen, gidip o gencin cenazesini göreyim ve Allahü teâlâdan kendim ve diğer kulları için duâ edeyim. Ona izin verdim. Yakinim arttı. İnsanlara gencin halini anlatmak için evden çıktım. Yetmiş sene Hakka ibâdet eden yaşlı bir saliha hanıma rastladım. Elinde bastonu yavaş yavaş yürüyordu. Beni görünce dedi ki:

-Ey Ebâ Türab! Hakkın rahmetinin neler yaptığını gördün mü? Günahı yüzünden mahalleden çıkarmak istedikleri genç bu gece vefât etti. Rüyada bana cenazesinde bulunan mağfiret olunur diye söylediler.

Bütün şehir bir anda dışarı çıkıp, gencin cenaze namazını kıldık. Tam bir izzet ve ikram ile onu defnettik.
ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM NE GÜZEL YAZMIŞSIN.
BİRAZ UZUN OLDU AMA İNŞALLAH SIKILMADINIZ HAKKINIZI HELAL EDİN
SELAM VE DUA İLEB)B)B)
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: GENCLIGE HITAP

ŞİİR DE YAZI DA ÇOK GÜZEL,ELİNİZE SAĞLIK ALLAHA EMANET OLUN.ŞİİR KİMİN MERAK ETTİM.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: GENCLIGE HITAP

Gençlik ve gözyaşı

“Şimdiki güldüklerine bedel”: Nefret ve elemle pişmanlık gözyaşları dökme gayri meşru eğlencelerin bir mahsulüdür. Çünkü ihtiyarlığın ağır mevsimi, günahlarda daha da ağırlaşmakta ve çekilmez bir hal almaktadır. Kabrin ve berzahın kışına tutulmak büyük bir nasipsizliktir. Üstad diyor ki: Evet gördüğüm hakikattır; hayal değil. Nasıl ki bu yaz ve güzün ahiri kıştır. Öyle de; gençlik yazı ve ihtiyarlık güzünün arkası kabir ve berzah kışıdır. Geçmiş zamanı elli sene evvelki hadisatı sinema ile hali hazırda gösterildiği gibi gelecek zamanın elli sene sonraki istikbal hadisatını gösteren bir sinema bulunsa, ehli delalet ve sefahatin elli altmış sene sonrası vaziyetleri onlara gösterilseydi, şimdiki güldüklerine ve gayri meşru keyiflerine nefretler ve teellümlerle ağlayacaklardı.
S.A B)B)B)B)
 

seher vakit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2006
Mesajlar
1,103
Tepki puanı
0
Puanları
0
Konum
berlin
RE: GENCLIGE HITAP

Allah sizlerdende razi olsun
hem okuyup hemde cevapladiginiz icin
ben bu sitede yazan kardeslerimin yazilari ne kadar
uzun olursa olsun büyük bir heyecanla sonuna
kadar okuyorum sIkIlmakda ne demek emeginize saglik
Avukat kardesim ben bu siiri yillar önce biryerden yazmistim kime ait oldugunu maalesef bende bilmiyorum
Allaha emanet olunuz
 

Ahmed_1907

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Tem 2006
Mesajlar
992
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
TOKAT
RE: GENCLIGE HITAP

ALLAH RAZI OLSUN İKİ KARDEŞİMDENDE EMEĞİNİZE SAĞLIK İNŞALLAH BİZDE TEVBESİ KABUL OLAN KULLARDAN OLURUZ..
RABBİM HAPİMİZİN TEVBELERİNİ KABUL EYLESİN İNŞALLAH..B)
 

Ayşe86

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2008
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
türk tarihinin bütün en büyük liderlerinden, yavuz sultan selimden (ki kendisi 40 bine yakın aleviyi katletmiştir, bu nasıl müslümanlıktır? onlar kafir midir ki?), fatihten vs. bahsedilmiş ancak türk cumhuriyetini kuran en yüce önderimizin adı neden geçmemiştir şiirde? kendisi de bir müslümandır ve asıl gençliğe hitabe onundur! asıl onun adını şerefle anmalıyız, değil mi? MUSTAFA KEMAL ATATÜRK! ve bu cumhuriyeti, kurduğu bu cumhuriyeti sonuna kadar korumamız için bize; türk genliğine o bırakmıştır. SONUNA KADAR DA BURADAYIZ!

Ey Türk Gençliği !

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.
Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dâhili ve harici, bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin !
Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı !
İşte; bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır !

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.


HER SEYIMIZI ONA BORCLUYUZ. RAHAT UYUSUN.
 

sınan_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
466
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
rabbim razı olsun olsun kardeşim güzel paylasımlar eline saglık...
 

pinar1988

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 May 2008
Mesajlar
322
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Allah c.c. razı olsun emeğine sağlık
 

seyfettin ünsal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Haz 2009
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
s.aleyküm burda müthiş bir ortam var sizin gibi güzel insanları bulduğuma sevindim umarım burası bize tam bir hidayet vesilesi olur . CANIM BURDADA CANANIMA AKLIM ERMİYOR AKLIM BURDADA YARADANINI ANMIYOR NE EKSİĞİM VARDA BENİMDE YÜREĞİMDE İMANDAN YANMIYOR .........???????????????????!!!
 

tevbe_2010

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Haz 2009
Mesajlar
94
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
türk tarihinin bütün en büyük liderlerinden, yavuz sultan selimden (ki kendisi 40 bine yakın aleviyi katletmiştir, bu nasıl müslümanlıktır? onlar kafir midir ki?), fatihten vs. bahsedilmiş ancak türk cumhuriyetini kuran en yüce önderimizin adı neden geçmemiştir şiirde? kendisi de bir müslümandır ve asıl gençliğe hitabe onundur! asıl onun adını şerefle anmalıyız, değil mi? MUSTAFA KEMAL ATATÜRK! ve bu cumhuriyeti, kurduğu bu cumhuriyeti sonuna kadar korumamız için bize; türk genliğine o bırakmıştır. SONUNA KADAR DA BURADAYIZ!

Ey Türk Gençliği !

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.
Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dâhili ve harici, bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin !
Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı !
İşte; bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır !

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.


HER SEYIMIZI ONA BORCLUYUZ. RAHAT UYUSUN.

Gençliğe hitabeyi sadece Atatürk söylememiştir..Peygamberimizin söylevlerinden tutunda Necip Fazıl üstada kadar gençlere seslenilmiştir.


Yavuz'un alevileri kestiğini hangi mel'un uydurursa bile ki onlar fitne sahibidir.Asıl tarihçiler olayı açıkça belirtiyorlar ve böyle bir olayın yaşanmadığını açıkça belirtiyorlar.Eğer çok istenirse belgeleri ile açıklayabilirim...

Ve son olarak Atatürk hakkında "HER SEYIMIZI ONA BORCLUYUZ. RAHAT UYUSUN." demişsiniz.

Evet herşeyimizi O'na borçluyuz çünkü o Bâkidir.O kim? siz daha iyi anlamışsınızdır umarım
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt