Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bu Sular Tehlike Saçıyor (1 Kullanıcı)

Seyren

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2012
Mesajlar
1,036
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Damacana suları tehlike saçıyor - hangi sular tehlikeli - damacana sularındaki tehlike - damacana su firmalarının adı açıklandı - hangi sular sağlıklı - hangi damacana suları kullanılır - sağlıklı damacana suları

Sağlık Bakanlığı'nın sağlığa zararlı su satan markalarla ilgili çalışması tamamlandı. Bakanlık, "uygunsuz" bulunan 20 şirketi teşhir etti

Sağlık Bakanlığı ülke çapında hizmet veren 254 su şirketinin ürünleriyle ilgili sağlığa uygunluk tespit çalışmasını tamamladı. Yaklaşık 100 bin numuneyi laboratuvara gönderen bakanlık, incelemeler sonucunda 20 dolum tesisinin sağlık şartları uygun bulunmadı. Bakanlık ayrıca olumsuzluk görülen 114 satış noktasını da açıkladı. İncelemenin ilk etabında "uygunsuz" beş markayı (Buzada, Erpınar, Alps, Kervansaray ve Yalısu) kamuoyuyla paylaşan Sağlık Bakanlığı, 15 dolum tesisinin de isimlerini deşifre etti. Söz konusu şirketler şunlar: Gençsu, Karlık Madran, Alka Madran, İvriz Su, Beysu, EDK Lara, Hünkar, Revan, Buzdağı, Kardelen, İdeal, Hazar Vox Nida, Bahçeayran, Esensu Özayran ve Kabalak. Sağlık Bakanlığı'nın açıklamada, ruhsatsız çalışan dolum tesisi tespit edilmediği de kaydedildi.

114 SATIŞ NOKTASI DA AÇIKLANDI

Sağlık Bakanlığı, tüketiciye ulaşıncaya kadar geçen süreçteki uygunsuz şartların görüldüğü 114 damacana su satış noktası ile buralarda satılan damacana suların markalarını da açıkladı. Satış noktalarının adresleri Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun internet sitesinde yayınlandı.


 

Seyren

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2012
Mesajlar
1,036
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44

ÜRETİME GEÇİCİ ENGEL

Sağlıksız
şartlardaki dolum tesislerinin üretimi geçici olarak durduruldu. Firmalara cezai işlem uygulandı. Tesisler, sağlıklı olduğunu ispatlarsa üretime dönecek.

İzmir’de su sorunu bitmek bilmiyor. Birkaç yıl önce şebeke suyuna arsenik karışması damacana satışlarını patlattı. Merdiven altı üretim çoğaldı. İzmirliler damacana suların ne kadar güvenilir olduğunu sorguluyor.

İnsan sağlığı için büyük önem taşıyan İzmir’in suyu ne kadar temiz? Yapılan denetimlerin yetersiz olduğunu düşünen vatandaşlar, damacana su fiyatlarının pahalı olması sebebiyle tercih yapma lükslerinin bulunmamasından şikâyetçi. İzmir İl Sağlık Müdür Yardımcısı Vakkas Benli Kaynak, damacana su tüketme alışkanlığının arsenik söylentilerinin ardından oluştuğunu hatırlatarak, “Su satış yetkisi verdiğimiz yerlere belge veriyoruz. Bu yerlere suyun tam üretim aşamalarını gördükten sonra yetki veriyoruz. Ayrıca su satış yerlerini periyodik olarak 3 ayda bir denetliyoruz, hatta bazı zamanlar aylık denetim yaptığımız yerler de bulunuyor. Vatandaşlar su satış belgesi olan yerlerden gönül rahatlığı ile su içebilir” dedi.

Polikarbon sağlıklı değil

Öte yandan İzmir’de su denetiminin olmamasından ve ruhsatsız satış yerlerine göz yumulmasından şikayet eden Ege Bölgesi Polikarbon Su Satıcıları Derneği Başkanı Tevfik Fikret Özkök ise “Bornova’da ruhsatsız su satılan istasyonlar var” dedi.
Ege Bölgesi Polikarbon Su Satıcıları Derneği Başkanı Tevfik Fikret Özkök, manavda, kömürcüde, kasapta hatta tüpçü de bile su satıldığını, bunun yanlış olduğunu aktardı. Polikarbon denilen su tüplerinin Amerika’da ve Avrupa’da yasaklandığına dikkat çeken Özkök, suyun ısıyı ve kokuyu tutma özelliğinden dolayı tüple aynı ortamda bulunmaması gerektiğini vurguladı.
Vakkas Benli’nin aksine İzmir’de su denetiminin olmadığını ve ruhsatsız satış yerlerine göz yumulduğunu iddia eden Özkök ise 15 yıldır sürekli aynı şeyleri söylemekten bıktığını kaydetti.

Ruhsatsız yerler var

Bazı fabrikalarda artezyen çakma kuyular bulunduğunu ve su yetmediğini zaman bu kuyulardan şişeleme yapıldığını da iddia eden Özkök, “Ben bunun tespitini yıllar önce Menderes’te yaptım. Bornova’da ruhsatsız su satılan istasyonlar var. Bunların suları nereden temin ediliyor? İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını yetersiz buluyorum, şikayet etmemize rağmen ortada bir şey yok’’ MELİKE VURGUN-NESRİN YORULMAZ
“Şebeke suyu içilmesin”
Şebeke suyu konusunda İl Sağlık Müdür Yardımcı Vakkas Benli ile aynı fikirde olmayan Dernek Başkanı Özkök, şebeke suyunun sağlıklı olmadığı için içilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Özkök, şebeke suyunun içilememe sebebini İzmir’in alt yapısının felç olmasına ve kanalizasyon sistemi ile içme suyu sisteminin çok eski olmasına bağladı.

‘TEBRİK ETMEYE GİDERİM’
Su satıcılarının 2,5 TL’ye nasıl su satabildiğini anlayamadığını söyleyen Özkök, “Ayrı ekip, ayrı dükkan, ayrı araba ile su satışı yapan bir yer bulursanız nasıl satıldığını öğrenmeye giderim. O parayla masrafını nasıl karşılayacak bu imkansız. Normal su fiyatının 4,5 ile 5,5 TL olması gerekiyor. 2.5 TL’ye su satan yerlerin ruhsatı olsun, tebrik etmeye giderim” diye konuştu. Özkök, su fabrikalarının ve 2,5 TL’ye su satanların bunu nasıl yaptıklarının denetlenmesi gerektiğini aktardı. Özkök, ayrıca “Su satış belgesi olmayan yerlerde su satışı kesinlikle engellenmeli” dedi.

‘ŞEBEKE SUYU TÜKETEBİLİR’
ŞEBEKE suyunun gönül rahatlığıyla içebileceğini dile getiren Vakkas Benli, “Köylerimiz dahil iklim şartlarında farklılıklar olabilir; ama İzmir’in şebeke suyu tüketebilir durumda. Metropolde 5 yıldır hava ve suyla ilgileniyorum. Arsenik’ten sonra damacana tüketimi arttı. Düzenli olarak yıllık numune alıp bunları, kurumlara bildiriyoruz. TSE gibi standartlarımız var. İzmir’in ruhsatlı 12 adet kaynak istasyonu var. Vatandaşlar her hangi bir sorunla karşılaşırsa İl Sağlık Müdürlüğü’ne bildirsin. Biz oraya ekip göndeririz” dedi.
“MERDİVEN ALTINDA SATIŞ KOLAY DEĞİL”
Damacana tüketmenin kişisel bir tercih olduğunu da söyleyen Benli, bu algının Arsenik’ten sonra olduğuna dikkat çekti. Vakkas Benli, “Merdiven altında üretim yapmak o kadar kolay değil. 3 aylık periyotlarla denetimlerimize devam ediyoruz. Artık vatandaş daha bilinçli. Lokantada su içip beğenmeyenler bile bize getirip denetimden geçirmemizi istiyor. Örneğin, Menderes gibi su kaynakları bakımından zengin yerlerden tank yapıp damacana şişelere dolduranları en aza indirmeye çalıştık. Bulduğumuz ruhsatsız sahalara 5 bin ile 15 bin TL arasında bir ceza uyguladık. Her ihbarı değerlendiriyoruz.”

SULAR DAMACANAYA NASIL DÖNÜŞÜR?
Kaynak suyun damacanaya dönüşümünü anlatan Vakkas Benli şöyle konuştu: “Kişiler ‘Biz bu suyu satmak istiyoruz’ der, biz de gidip numune alarak, denetleme yaparız. Eğer uygunsa izin veririz. Su satışı yapılabilmesi için bizim tesise izin vermemiz gerekir, sadece izin verdiğimiz ruhsatlı yerler satabilir.”
 

umut_çiçeği

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2012
Mesajlar
160
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Duyarlılığın için teşekkür ederim canım ablam.
Bu çok hassas bir konu, insanlar bile suya güvenip içemeyeceklerse yemenin-içmenin ne anlamı var? dedirtiyor...
Diğer gıdalar ve içecekler ısıl işlem görerek mikroplarından arındırılıyorlar. Ama sular sadece birkaç dizi ince filtreden geçiriliyor. Çoğu fabrika suyun kaynağını koruyamıyor. Kaynakta bulaşı görülebiliyor. Çok ciddi analizler yapılması gerekiyor bu sularda.

Ben gıda mühendisliği öğrencisi olduğum için pek çok gıda fabrikasını geziyoruz. Bunlardan "PINAR TOROS" fabrikasına gittik ve suyun kaynağından su içtik, gözlerimizle görüp tetkik ettik. Ama piyasada Pınar Toros değil Pınar Gökçeada var. Onu gözümle göremediğim için birşey diyemiyorum.

Bir de suyunuzu alırken suyun üstündeki etikete bakın. Ph değeri 7 nin ne kadar üstündeyse o kadar sağlıklı anlamına gelir. İnsan vücudunu Ph'ına en uygun su 7 nin üstünde olan oldukça alkali olan sudur. 7'nin altı ise kimyasal olarak su değil asit sınıfına girer.
Çocuklarımıza,ailemize asit içirmeyelim...

Ayrıca bir su fabrikasında kullanılan araç gereçler hiç de uygun değil. O su şişelerini yapabilmek için alınması gereken preform dolum makinası bile çok pahalı.... Suyun da çok uygununa kaçmamak gerekiyor:)

Forumumuzu aydınlattığın için teşekkürler ablacım, duyarlılığından dolayı tebrik ediyorum. Özellikle biz bayanlar çok dikkatli olmalıyız bu konuda. Çünkü aileleri en çok bayanlar korur...
 

Seyren

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2012
Mesajlar
1,036
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Artık hiçbirşeye güven yok Rabbimize emanet yaşıyoruz.O'nun verdiği bu bedeni bile yeterince koruyamıyoruz.Ruhlarımıza kadar çamura ve günaha batık bir toplum olduk çıktık.Oysa ki nereye götüreceğiz onca parayı pulu malı mülkü...Bir ALLAH razı olsun...yete oysa ki...
Biz bayanlar elimizden geldiğince sevdiklerimize bu tip gıdaları yedirmemeye içirmemeye gayret etmeliyiz.
Ben eş olmaktan öteye bir anne olarak çocuklarım için elimden geldiğince tatlımı köftelerimi,kızartmalarımı,hamburgerimi,meyve sularımı kendim yapmaya gayret ediyorum.Bahçemde hemen hemen her çeşit olmasa da,
Ayva,limon,tatlı limon,hurma,nar,dut,portakal,mandalina,zeytin,üzüm,incir ağaçlarım var.Meyve zamanı bunları kurutuyor yada sularını sıkıp buzlukta saklıyorum.Üzümü falan kendim kurutuyorum.Pazardan yeşil naneyi biberi taze alıp kendim evimde kuru nane pul biber yapıyorum.Kışlık dolmalık malzemelerimi aynı keza evimde kendim yapıyorum.Ama nereye kadar tatlım.El birlik olsak sağlıklı bir toplum yaratıp(mecazen)sağlıklı ve uzun ömürlü bireyler yetiştirsek fenamı olur.Oysaki sağlığımızla oynayanlar kendi nesilerinin de yaşam kalitesini ve ömrünü düşürüyor aza indirgiyor.
Biz elimizden geldiğince bu şekilde yapsakta malesef hazırı seven ve hastalanmadan bu tip şeylere kulak asmayan toplum içinde yaşıyoruz..VESSELAM....
 

umut_çiçeği

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2012
Mesajlar
160
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Artık hiçbirşeye güven yok Rabbimize emanet yaşıyoruz.O'nun verdiği bu bedeni bile yeterince koruyamıyoruz.Ruhlarımıza kadar çamura ve günaha batık bir toplum olduk çıktık.Oysa ki nereye götüreceğiz onca parayı pulu malı mülkü...Bir ALLAH razı olsun...yete oysa ki...
Biz bayanlar elimizden geldiğince sevdiklerimize bu tip gıdaları yedirmemeye içirmemeye gayret etmeliyiz.
Ben eş olmaktan öteye bir anne olarak çocuklarım için elimden geldiğince tatlımı köftelerimi,kızartmalarımı,hamburgerimi,meyve sularımı kendim yapmaya gayret ediyorum.Bahçemde hemen hemen her çeşit olmasa da,
Ayva,limon,tatlı limon,hurma,nar,dut,portakal,mandalina,zeytin,üzüm,incir ağaçlarım var.Meyve zamanı bunları kurutuyor yada sularını sıkıp buzlukta saklıyorum.Üzümü falan kendim kurutuyorum.Pazardan yeşil naneyi biberi taze alıp kendim evimde kuru nane pul biber yapıyorum.Kışlık dolmalık malzemelerimi aynı keza evimde kendim yapıyorum.Ama nereye kadar tatlım.El birlik olsak sağlıklı bir toplum yaratıp(mecazen)sağlıklı ve uzun ömürlü bireyler yetiştirsek fenamı olur.Oysaki sağlığımızla oynayanlar kendi nesilerinin de yaşam kalitesini ve ömrünü düşürüyor aza indirgiyor.
Biz elimizden geldiğince bu şekilde yapsakta malesef hazırı seven ve hastalanmadan bu tip şeylere kulak asmayan toplum içinde yaşıyoruz..VESSELAM....

Kesinlikle ablacım kesinlikle...

Mesela bu ülkede en çok çocukların içtiği sütle oynuyorlar:( Bunun yapılmasının nedeninin sağlıksız, güçsüz ve zihni fazla gelişmeyen düşünmeyen bir nesli beslemek.... Dünya paralarla yıllarca okumuş doktorlar televizyonlar çıkıp efendim UHT sütte katkı maddesi var pastörize süt iyi değildir. Çocuklarınıza süt içirmeyin, kansızlık yapar, aman kanserojen falan diyip duruyorlar... İnanmayın efendim çocuğunuza süt içirmeye devam edin. Herkese de duyurun. Bunun aslı böyle değil... Herşeyi çok güzel yapıyorsunuz, Allah razı olsun keşke imkanımız olsa hepimiz dediğiniz gibi yaşasak...

Bu ülkeye en zor öğretilecek şeylerden biri de sokak sütünü içmekten vazgeçmeleri... Fokur fokur kazanda kaynayan süt lezzetlidir ama besin değerinden eser kalmıyor inanın... Çok duyuyorum anneler artık televizyondaki şarlatan doktorlara inanıp çocuklarına süt içirmiyorlar!

Ülkece, milletçe istenmiyoruz biz...
Burmada Müslümanlar katlediliyor diri diri! Bize de çaktırmadan soykırım yapıyorlar, sağlığımıza soykırım, beynimize soykırım, dinimize, ahlakımıza soykırım! Allah sonumuzu hayır etsin... Amin
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt