Satranc-ı urefâ yahut şatrancü’l-arifîn, kare hanelere ayrılmış dört köşe bir yüzey üzerinde zarla oynanan, tasavvuf felsefesini öğreten bir oyun. Bazı haneler birbirlerine oklar veyahut yılanlarla bağlanmıştır. Hanelere yazılmış olan tasavvuf ıstılahına göre oyuncu bazen ok gibi ileriye gider, bazen ise yılan tarafından kapılarak geriye kayar. Amaç “visâl” hanesine varmak, yani fenâfillâh mertebesine ulaşmaktır. Genellikle İbn-i Arabî’ye maledilmekle birlikte oyunun Budist, Hindu, Jain, Hıristiyan tertipleri de vardır, hattâ 19. yüzyıl İngiltere’sinde burjuva ahlâkını telkin etmeye yönelik seküler oyunlar da piyasaya sürülmüş. İstanbul Tasavvuf Araştırmaları Merkezinin 21 Nisan Cumartesi günü düzenlediği seminerde Yrd. Doç. Dr. İrvin Cemil Schick, satranc-ı urefâ oyununun farklı kültürlerdeki tezâhürlerini gözden geçirerek, İslâm âleminden örnekler sunacak. Oyunun ortaya koyduğu tasavvuf anlayışını özetleyecek.
Seminer Fatih Mahkemesinde (Hakimiyet-i Milliye Caddesi, Mahkeme Sokak, No: 7 Üsküdar – İSTANBUL) saat 14.00’te başlayacak.
Tel: 0 (216) 492 73 79