Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah hangı genclerı begenır!... (1 Kullanıcı)

büşra aslıhan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
110
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
28
Hayatıyla bize en büyük bir rehber, en büyük bir nümune olan Yüce Peygamberimiz (a.s.m.), "Allah, gayr-i meşrû şehvet peşinde olmayan genci pek beğenir" (Müsned, 4:151) buyurmaktadır.



Bu hadiste, hayatının en fırtınalı ve en tehlikeli dönemlerini yaşayan gençler için çok büyük bir müjde vardır: Allah'ın beğenmesi.

Bu öyle bir müjdedir ki, insanın tüm sevdiklerinden, beğenisini kazanmak istediği bütün şahıslardan daha değerli, daha yücedir.

Çünkü Bedîüzzaman Hazretlerinin dediği gibi, "Kim Allah'a yâr ise her şey yârdır, her şey yarar."

Meşhur Hikem-i Atâiyye, "Cenâb-ı Hakkı bulan neyi kaybeder? Ve onu kaybeden neyi kazanır?" demiştir. Yâni "Onu bulan her şeyi bulur, Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz. Bulsa da başına belâ bulur."

İşte dünyalara bedel olan Allah'ın beğenisini kazanmanın yolu gayri meşru şehvet peşinde olmamaktır.

Yine gençlerle ilgili hadislerde, "Allah'ın gayri meşrû şehvetini terk eden genci meleklerin bazısı gibi gördüğü" belirtilmektedir.

O kadar ki, Câbir'den (r.a.) rivâyet edilen bir hadiste meâlen, "Hangi delikanlı ki, genç yaşında evlenirse, onun şeytanı şöyle bağırır: 'Eyvah, dinini benden korudu'" (Ramûzu-l Ehâdis, c.1 s.179) buyrulmaktadır.

Yine Yüce Efendimiz (a.s.m.), "En şerliniz, bekârlarınızdır" (Keşfü-l Hafâ, 2:6) buyurarak, çok mühim olan bu konuya ayrıca dikkat çekmiştir.

Acaba şehvet konusunun ehemmiyeti nereden kaynaklanmaktadır ki, onu bırakmak Allah'ın sevgisini kazandırmakta ve gençleri melekleştirmektedir?

Evlenerek şehvetini gayri meşrû fiillerden korumak neden "dini şeytandan korumak"la eş tutulmaktadır?

Ve neden insanların en şerlileri bekârlardır?

Hemen şunu da belirtelim ki, son hadisteki hüküm genel değildir. Bu hadiste, bekâr olup da iffetini koruyamayanlar kast edilmektedir. Yoksa ashab-ı suffadan çok bekâr sahabe vardı. Birçok İslâm kahramanı hiç evlenmemiştir. Bekâr olup da iffet ve namusunu koruyan, gayri meşrû şehvet peşinde koşmayan kimseler elbette bu hadisteki hükmün dışındadırlar. Aksine onlar sırf İslâma hizmete daha fazla zaman ayırmak için evlenmiyorlarsa, tebrik ve takdire lâyıktırlar.

Çünkü, aslolan iffetin korunmasıdır. Evlilik ise onun vasıtasıdır. Eğer bir kişi evlendiği halde iffetini korumuyorsa, o bekâr bir gençten daha şerlidir.
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
!!! Hayatıyla bize en büyük bir rehber, en büyük bir nümune olan Yüce Peygamberimiz (a.s.m.), " Allah, gayr-i meşrû şehvet peşinde olmayan genci pek beğenir " (Müsned, 4:151) buyurmaktadır.

EyvAllah kardeşimiz..,
Allah c.c. razı olsun bu güzel ve faideli paylaşım için
Selam ve dua ile
 

büşra aslıhan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
110
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
28
ecmaın olsun abı ınsallah. saolasın .
selam eder dua beklerım .
vesselam
 

Sedaa_*

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 May 2012
Mesajlar
2,150
Tepki puanı
6
Puanları
0
Yaş
23
Allah razı olsun.

Şunu şu yaşta okuduğum için öyle mutluyum ki... :)
 

büşra aslıhan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
110
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
28
Gelişiyle insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkaran Yüce Peygamberimiz (a.s.m.), bütün söz, fiil ve davranışlarıyla bizlere örnektir. Kur'an-ı Kerimde meâlen "Ant olsun ki, Allah'ın rahmetini ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için, Allah'ın resûlünde size güzel bir numûne vardır" (Ahzâb: 21) buyuran Rabbimiz, onun her yaş ve her kesimden insana rehber olduğunu belirtmiş oluyor.
Hayatlarının en fırtınalı ve en hareketli dönemini yaşayan gençler hakkında buyurduğu, "Gençliğin tehlikelerinden sakınınız." (Kenzü-l Ummâl, 2: 258) şeklindeki hadîs, o en büyük muallim ve terbiyecinin çok mühim bir uyarısıdır.

Hadiste birbiriyle çok yakından ilgili olan iki kavram var: Gençlik ve tehlike.

Gençlik, insan hayatının en duygusal dönemidir. İnsanın gerek maddî organlarının, gerekse mânevî duygularının çok canlı olduğu bu devrede, en kritik problemlerle karşılaşılır.

Çünkü gençlikte, insanın nefsi kötülüğü emrederken, sahip olduğu potansiyel de bu kötülüğü işlemeye imkân verir.

Söz gelişi, yasak eğlence, içki, kumar, zinâ, hırsızlık gibi kötülükler gençlikte daha kolay işlenebilir.

Gençler, ömürlerinin en güçlü, en dinamik ve en hareketli dönemini yaşadıkları için ölümü pek düşünmezler. Daha yolun başındadırlar ve yaşlanmaya uzun yıllar vardır. Namaz ve benzeri ibâdetler için, "Daha genciz, yaşlanınca kılarız" gibi bir gaflete düşerler.

Halbuki ölüm genç-ihtiyar ayırımı yapmamaktadır. Nice gençler hayatının baharında ölümle tanışmaktadırlar. Hiç kimse Azrail'le (a.s.) "ne kadar yaşayacağı hususunda" sözleşme yapmış değildir.

Kaldı ki, Allah ibâdetleri sadece ihtiyarlar için emretmemiştir. İslâm "ihtiyarlar" dini değil, her yaştaki insanın dinidir. Bu bakımdan yaşlanınca namaz kılmaya başlayan birisi, âhirette hesap verirken hemen kurtulacak değildir. Ona, "ergenlik çağından ihtiyarlık dönemine kadar niçin ibâdet etmediği" mutlaka sorulacak, eğer affedilmezse azabını çekecektir.

Allah, herkese sonsuz rızık vermekte, ihtiyaçlarını karşılamaktadır. İnsana verilen nimetlerin en çok olduğu devre ise, gençlik dönemidir. Bunun için Rabbimize en çok ibâdet etmemiz gereken dönem de "gençlik" çağıdır.Gençliğin tehlikelerini şöyle özetleyebiliriz:

1- Tûl-u emel beslemek: Ölümü düşünmeden sanki sonsuza dek yaşayacak gibi uzun emeller taşımak. Bu durum, insanı fâni hayata daldırır, âhiretine çalıştırmaz.

2- Hissiyâta göre hareket etmek: Gençlik, insanın en sağlıklı, en güçlü ve en duygulu dönemi olduğu için akıldan ziyâde duygular ön plândadır. Gelip geçici zevkler, oyun ve eğlenceler çekici gelir. Eğlence yerlerinde çoğunlukla gençler bulunur. Orta yaşlılıkta ve ihtiyarlıkta ise, hem vücudun zayıflığı, hastalıkları, hem de hayatın sorumlulukları daha fazla olduğu için kişiler duygusal hareket edemezler.

3- Gençlik günahlara ve kötü alışkanlıklara daha açıktır: Gençlik devresi, içki, kumar, zina gibi günahlara daha çok düşüldüğü bir dönemdir.

Tüm bu tehlikelere karşı Yüce Peygamberimizin (a.s.m.) tavsiyelerine sımsıkı sarılmamız gerekir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt