Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Zor Zamanda Müslüman olmak. (1 Kullanıcı)

istikbal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
1,236
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Uzun ve düşünülmüş yoldan.
Her şeyin bir zamanı vardır. Elbette Müslüman olmanın da zor zamanları vardır. İşte böyle bir zamanda başarılı olanlar, inançları çağlara taşıyan insanlardır. İnsanlığın hayatını hayat yapan "iman" gaye idealinden mahrum, her şeyin menfaat doğrultusunda yürütüldüğü, sapık inançların baş gösterdiği, zina ve haramın mübah sayıldığı bir dönemde, asrı saadet modeliyle nübüvvet bahçesinde gül gibi yetişebilmektir zor zamanda Müslüman olmak.
Karşıda karanlık bir inkarcılık kütlesi varken "KALK VE İNZAR ET" çağrısına uyabilmektir de ayrıca.
Alâkasızlığı, dışlanmayı, taşlanmayı, kınanmayı deli, şair, sihirbaz diye hakarete uğramayı sîneye çekebilmektir. Her türlü itibar kaybına hazır olmaktır. Bütün insanlar senin karşında cephe almışken "hasbunallâhi venîğmel vekîl" diyebilmektir. Zor zamanda Müslüman olmak.
Mekke'de tebliğ vazifesi devam ettiği halde kimse ona uymuyordu. Rabb'inden gelen emirleri büyün bir şevkle anlattığı halde herkes kulak tıkıyordu. O yine yılmamıştı. Bir ümit, deyip Taif'e gitti. Taif halkından umutluydu. Bu düşünceler içerisinde taif'e varıp tebliğ vazifesine başlamasıyla birlikte hararetler de başlamıştı. Taif halkı çocuklarını öğütleyerek Onun mübarek bedenini taşlatmışlardı. Halk hakaret ediyor, bir daha gelmemesini söylüyordu. Şefkatli Nebî'nin mübarek yüzünden kanlar süzülüyordu cüppesine. Bütün bu yaşadıkları Onu epey yormuştu. Mahzun bir şekilde geri dönerken Cebrail (as) geldi; "ya ResûlAllah, iste, şu dağı birleştirip, onları helak edeyim." dedi. İşte burada Peygamberimiz gibi ;" hayır yâ Cebrail! ben gazap Peygamberi değilim, rahmet peygamberiyim. Olur ki ileriki zamanlarda içlerinden birisi Müslüman olur. Bu bile yeter. Hem ONLAR BİLMİYORLAR" diyebilmektir. Zor zamanda Müslüman olmak.
Kururlu düzenin başları olan Ebu Cehil ve zihniyetindekiler, İslâmiyetin yayılışından rahatsız olmuşlardı. Peygamberimizi davasından döndürmek için makam, mevki ekonomik çıkar vaadettiklerinde ;
SAĞ ELİME GÜNEŞİ, SOL ELİME AYI VERSENİZ, BENİ DAVAMDAN DÖNDÜREMEZSİNİZ diyebilmektir. Zor zamanda Müslüman olmak.
Vücutlar, demir taraklarla taransa bile korkuya kapılıp, taviz vermemeyi sadece sabra ve duaya sarılmayı, Allah'ın dinini mutlaka hakim kılacağını unutmamaktır zor zamanda Müslüman olmak.
Peygamberimiz vefat ettiğinde herkeste bir şaşkınlık olmuştu. Herkesin dilinde "o ölmemiştir, bir peygamber nasıl ölür" laflarının dolaştığı bir hengâmede "bâki hakikatler fani şahısların üzerine bina edilemez" diye düşünüp "kim Muhammed'e tapıyorsa bilsin ki Muhammed ölmüştür. Kim ki Allah'a tapıyorsa bilsin ki Allah, Hayy ve Lâyemuttur." Diyebilmektir. Zor zamanda Müslüman olmak.
Açık saçıklığın mübah sayıldığı, tesettürün tamamen kaldırılmak istendiği, yıllarca emek verdiği okuluna "ancak başını açarsan girebilirsin" dendiği bir zamanda Allah yolunda okulunu ve hayatını kaybetmekten zerre kadar tereddüt göstermeden BAŞIMI ALIRSIN, ÖRTÜMÜ ASLA diyebilmektir, zor zamanda Müslüman olmak.
Kendinin ve evlâdının içinde yandığı, alevleri semavâta kadar ulaşan manevî bir ateşin göklere yükseldiğini görüp, imanını kurtarmaya ve o ateşi sürdürmeye koşmayı gerektirir, zor zamanda Müslüman olmak. Zira, insanın hemen yakınında yangın çıkmışken , onu söndürmek yerine, başka şeylerle meşgul olmak, nasıl bir cehaletin ve körlüğün eseridir.
İşte bütün bunlara binâen mü'min; yaşatma hazzıyla, yaşama sevdasından vazgeçen değil midir? Evet, bizler hâlâ yirmibirinci asır olan şu zaman-ı ahirde hayatını davası adına yaşamış, Resûl-ü Ekrem (asm) anlamamanın ve kıymetlerini idrak edememenin sancısını çekmekteyiz. Ama şu da bilinmelidir ki; "karla kaplanmış yollar bahara çıkar"....


alıntı
 

mauce

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 May 2008
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
çok güzel yazmış arkadaşımız gerçekten etkilendim yalnız ben bir şeyi merak ediyorum sorun dışgüçlermi veya izin veren kendimizmi ama ne olursa olsun gelcek islamiyetindir ne olursa olsun bütün engellemelere karşın islamiyetin olacaktır
 

istikbal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
1,236
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Uzun ve düşünülmüş yoldan.
çok güzel yazmış arkadaşımız gerçekten etkilendim yalnız ben bir şeyi merak ediyorum sorun dışgüçlermi veya izin veren kendimizmi ama ne olursa olsun gelcek islamiyetindir ne olursa olsun bütün engellemelere karşın islamiyetin olacaktır

Selemu alaykum,yorumunuz için teşekkur ederim kardeşim,Allah c.c sizden ve yazının yazarından da razı olsun bu yazıdan bende çok etkilendim etkilenmemek de elde değil.Lakin sorun olan,dış güclerden önce bu dış güclere zemin hazırlayan biz müslümanlardır.Çünkü biz yeteri kadar batıla karşı dik duramıyoruz,müslümanların dertleriyle dertlenemiyoruz,birbirlerimizi Allah c.c rızası için yeteri kadar sevemiyoruz ve destek olmıyoruz vs daha da bu gibi sorunları uzatabiliriz.Yani anlaşılan en önce işe kendimizden başlamalıyız.Kendisine faydası dokunamayan biri islama hiç faydası olmaz.Allah c.c yar ve yardımcımız olsun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt