islamafakı
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 29 Eki 2008
- Mesajlar
- 50
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
Kazanmak ve kaybetmek insan hayatının
temel edinimlerinden olan iki kavramdır
Kazanmak;belli bir strateji izleyerek ve bu yolda doğru tespitlerde bulunarak kendin için önemli olanı elde etmektir
Kaybetmekse strateji yanlışlığı ve tespitlerin hatalı olması sonucu uğrunda mücadele ettiğine ulaşamamaktır
iki kavramı da değerlendirirsek hayatın temel yapılarından olduğunu ve insanı sosyal ,
ekonomik ve psikolojik olarak doğrudan etkilediğini görürüzKazanmak ne kadar haz verici bir edinimse, kaybetmekse bir o kadar tersiyle değerlendirilebilir
Aslında her iki kavramın sonucu da eylemin mimarı olan insanın yaklaşımıyla oluşurDoğru yaklaşım kazanmak,tersi kaybetmektir
İnsanın düşünce eksenin de yeryüzüne gelişinden bu yana kendilerince makul
(başkalarınca abesle iştigal olsa bile)idealleri vardır,bu uğurda mücadele ederler
Bu esnada kendi gibi olmayan,kendi dışındaki misyonlarla da karşılaşırlar
Bu karşılaşma da ya korkuları büyür asabiyeleşirler ya da
orta yolu bularak militarist yaklaşımdan kurtulurlar
İdeal; kendi değer ölçülerimiz çerçevesinde ulaşmak istediğimiz noktadır
Lakin bu yol üzerinde idealizmi etkileyen çok önemli başka bir faktör daha vardırOda realitedir
Yani hayatın teoriden uzak yaşanan yüzü
Realiteden uzak ve göz ardı edilerek yapılan tüm oluşumlar kısa zaman da tıkanacak ve sonuçsuz kalacaktırBu önüne geçilemeyecek bir yazgıdırHangi alanda olursa olsun
Ekonomik ,sosyal,kültürel,ideolojik…mevcut toplumun oluşum harcını ve onu meydana getiren mozaikleri bilmeden doğru tespit etmeden kimse bir yere varamaz
Bunu toplumdan aşağıya doğru indirgersek yani toplumun
en küçük yapı taşı olan aileye gelirsek
daha kolay anlayabiliriz
Çocukları gelişmekte olan bir babanın onların ruh hallerini, arkadaş çevrelerini,sosyal konumlarını ,
psikolojik yapılarını,ihtiyaçlarını doğru tespit edemeyerek
ataerkil bir despotlukla
onları ne kadar anlayabilir ve ya onlara ne kadar yardımcı olabilir
Emrinde bir çok kişinin çalıştığı bir iş veren,işçilerin özlük haklarını,onların maddi ve manevi ihtiyaçlarını net anlamadan,işçisinden ne kadar anlayabilir
Ve ya daha geniş kitlelere yayacak olursak;
belli bir anlayışın yapısı içerisin de olan bir idealist,etkili olmak için hitap ettiği kitleleri iyi okumalı ve bilmelidir
Kazanmak ve başarmak sıradan bir edinim değildir
Bu uğurda sanıldığından fazla gayret edilmelidir
Benliğinin altın da gizlediği egosunu tatmin için militarist yaklaşımla realitenin önüne geçemez
Realitede birebir hayatın yaşanan yüzüdür
İdealist doğmadır,biri ve ya birileri tarafında üretilmiş,söylenmiştir
Realite ise hayatın bütününü içine alan evrensel yazgıdır
Bu yazgı doğal yaşam tarzıdır
Bu tarzı göz önünde bulundurmayan hiçbir ideolog ,idealist başarılı olamaz, olamayacaktır Ulaşılmak istenen kitlelerin yaşam tarzları,inançları,örf-adetleri ,sosyal yapıları,ailevi konumları, akrabalık bağlarının bir ezberi vardır
Bu ezber doğru telaffuz edilmezse ,idealistin yapacağı bir şey,ulaşacağı bir menzil yoktur
Kendi yaklaşımıyla kısır bir döngünün etrafında militarist anlayışıyla hayat tarzını yaşar
Oysaki idealler farklı bir yaşam tarzını öğretmek ve kendince özgürlük sınırlarını genişletmek için vardır
Varoluş sebepleri de budur
Kendinden başkasına ulaşamayan ve evrensel olmayan bir anlayışın varlığı meşruiyetten uzaktır ve kabul görmeyecektir
Evrensel anlayış çerçevesinde sürekli değişen ve yenilen topluma paralel, idealistlerde değişmelidir, yenilenmelidir
Hiç kimsenin bu değişime direnmeye gücü yetmez
Değişmeyen ve yenilenmeyen , kendi gibi düşünmeyenin varlığını ve anlayışını kabul etmeyenler,
sosyal yapıda ve toplumda itibar görmemiştir,
görmeyecektir
Belli bir anlayışın mensupları kendi ezberlerini bırakıp, muhatap aldıkları kitlelerin ezberini öğrenmelidir
Hayatın yaşanan yüzü ideallerin her zaman önündedir
Egoist ve militarist yaklaşımların başarılı olamayacağı görülmüştür Yasakçı, dışlayan, ayıran değil;
özgürlükçü kucaklayan ve birleştiren olunmalıdır Değilse özeleştiri yapılmalıdır
Yani zor zaman da konuşmayı öğrenmelidir
Yakup DÖĞER
temel edinimlerinden olan iki kavramdır
Kazanmak;belli bir strateji izleyerek ve bu yolda doğru tespitlerde bulunarak kendin için önemli olanı elde etmektir
Kaybetmekse strateji yanlışlığı ve tespitlerin hatalı olması sonucu uğrunda mücadele ettiğine ulaşamamaktır
iki kavramı da değerlendirirsek hayatın temel yapılarından olduğunu ve insanı sosyal ,
ekonomik ve psikolojik olarak doğrudan etkilediğini görürüzKazanmak ne kadar haz verici bir edinimse, kaybetmekse bir o kadar tersiyle değerlendirilebilir
Aslında her iki kavramın sonucu da eylemin mimarı olan insanın yaklaşımıyla oluşurDoğru yaklaşım kazanmak,tersi kaybetmektir
İnsanın düşünce eksenin de yeryüzüne gelişinden bu yana kendilerince makul
(başkalarınca abesle iştigal olsa bile)idealleri vardır,bu uğurda mücadele ederler
Bu esnada kendi gibi olmayan,kendi dışındaki misyonlarla da karşılaşırlar
Bu karşılaşma da ya korkuları büyür asabiyeleşirler ya da
orta yolu bularak militarist yaklaşımdan kurtulurlar
İdeal; kendi değer ölçülerimiz çerçevesinde ulaşmak istediğimiz noktadır
Lakin bu yol üzerinde idealizmi etkileyen çok önemli başka bir faktör daha vardırOda realitedir
Yani hayatın teoriden uzak yaşanan yüzü
Realiteden uzak ve göz ardı edilerek yapılan tüm oluşumlar kısa zaman da tıkanacak ve sonuçsuz kalacaktırBu önüne geçilemeyecek bir yazgıdırHangi alanda olursa olsun
Ekonomik ,sosyal,kültürel,ideolojik…mevcut toplumun oluşum harcını ve onu meydana getiren mozaikleri bilmeden doğru tespit etmeden kimse bir yere varamaz
Bunu toplumdan aşağıya doğru indirgersek yani toplumun
en küçük yapı taşı olan aileye gelirsek
daha kolay anlayabiliriz
Çocukları gelişmekte olan bir babanın onların ruh hallerini, arkadaş çevrelerini,sosyal konumlarını ,
psikolojik yapılarını,ihtiyaçlarını doğru tespit edemeyerek
ataerkil bir despotlukla
onları ne kadar anlayabilir ve ya onlara ne kadar yardımcı olabilir
Emrinde bir çok kişinin çalıştığı bir iş veren,işçilerin özlük haklarını,onların maddi ve manevi ihtiyaçlarını net anlamadan,işçisinden ne kadar anlayabilir
Ve ya daha geniş kitlelere yayacak olursak;
belli bir anlayışın yapısı içerisin de olan bir idealist,etkili olmak için hitap ettiği kitleleri iyi okumalı ve bilmelidir
Kazanmak ve başarmak sıradan bir edinim değildir
Bu uğurda sanıldığından fazla gayret edilmelidir
Benliğinin altın da gizlediği egosunu tatmin için militarist yaklaşımla realitenin önüne geçemez
Realitede birebir hayatın yaşanan yüzüdür
İdealist doğmadır,biri ve ya birileri tarafında üretilmiş,söylenmiştir
Realite ise hayatın bütününü içine alan evrensel yazgıdır
Bu yazgı doğal yaşam tarzıdır
Bu tarzı göz önünde bulundurmayan hiçbir ideolog ,idealist başarılı olamaz, olamayacaktır Ulaşılmak istenen kitlelerin yaşam tarzları,inançları,örf-adetleri ,sosyal yapıları,ailevi konumları, akrabalık bağlarının bir ezberi vardır
Bu ezber doğru telaffuz edilmezse ,idealistin yapacağı bir şey,ulaşacağı bir menzil yoktur
Kendi yaklaşımıyla kısır bir döngünün etrafında militarist anlayışıyla hayat tarzını yaşar
Oysaki idealler farklı bir yaşam tarzını öğretmek ve kendince özgürlük sınırlarını genişletmek için vardır
Varoluş sebepleri de budur
Kendinden başkasına ulaşamayan ve evrensel olmayan bir anlayışın varlığı meşruiyetten uzaktır ve kabul görmeyecektir
Evrensel anlayış çerçevesinde sürekli değişen ve yenilen topluma paralel, idealistlerde değişmelidir, yenilenmelidir
Hiç kimsenin bu değişime direnmeye gücü yetmez
Değişmeyen ve yenilenmeyen , kendi gibi düşünmeyenin varlığını ve anlayışını kabul etmeyenler,
sosyal yapıda ve toplumda itibar görmemiştir,
görmeyecektir
Belli bir anlayışın mensupları kendi ezberlerini bırakıp, muhatap aldıkları kitlelerin ezberini öğrenmelidir
Hayatın yaşanan yüzü ideallerin her zaman önündedir
Egoist ve militarist yaklaşımların başarılı olamayacağı görülmüştür Yasakçı, dışlayan, ayıran değil;
özgürlükçü kucaklayan ve birleştiren olunmalıdır Değilse özeleştiri yapılmalıdır
Yani zor zaman da konuşmayı öğrenmelidir
Yakup DÖĞER