Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"Zina ve içki..." (1 Kullanıcı)

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Zinadan içkiye...
İslam'ın "büyük günah" diye nitelediği ikidavranış.
Ak Parti iktidarı döneminde önce "zinanın suç olması" tartışıldı ve hükümet geri adım atmak zorunda kaldı. Zina artık suç değil.
Şimdilerde, bazı belediyeler tarafından uygulanmaya başlanan "içki satışının sınırlandırılması" tartışılıyor ve hükümet bu konuda da geri adım atmaya başladı.




Aslında bir ülkede hiçbir "dini referans" olmadan da, sırf "ailenin korunması" gerekçesiyle "zina"nın yasaklanması, "toplum sağlığı"nın korunması gerekçesiyle de "alkol satışı"nın sınırlanması mümkün.
Nitekim "sigara" konusunda uluslararası ölçekte (Türkiye dahil) sınırlamalar, yasaklamalar uygulanıyor ve kimse de feveran etmiyor.
Etmiyor ama, Türkiye özel bir ülke.


Ve bu ülkede insani kaygıları aşan çok farklı hassasiyetler oluşturulmuştur.
O yüzden, zina ve cinsel savruluşlar sebebiyle ciddi toplumsal çürümeler gerçekleşse de, çocuklara kadar inen alkol kullanımı sebebiyle toplum sağlığı tehlikeye düşse de, bazı konuları gündeme getirmek zordur.



Hatırlıyorum, büfelerde bira satışının yasaklanması sebebiyle biracılar Özal hükümetine karşı sayfa sayfa gazete ilanlarıyla kampanya açmışlardı.

Bira yasağı ile "irtica" arasında bağlantılar kurulmuştu. Bira için mücadele "çağdaşlık" gereği idi.
Zina için AB devreye girmişti, şimdi içki satışı sınırlaması için medya ayaklanması söz konusu...


"Ak Parti'nin "toplumu islamileştirme projesinin uzantısı" bunlar!!!"
"Bakalım ne gelecek arkasından???"
Böyle yargılanıyor, böyle sorgulanıyor.

Doğrusu Ak Parti zina tartışmasını niye başlatmıştı, şimdi içki satışı konusunu neden gündeme getirdi, bunu anlamak kolay değil.
Ak Parti kadrolarının zina ve içki konusundaki genel eğilimleri bilinmez değil de, Ak Parti gibi bir siyasi hareketin bu konularda Türkiye'de sonuç alabileceğini nasıl düşündüler, bunun ortaya çıkaracağı gerilimi nasıl hesap etmediler, bunu anlamak zor.




Açık olan şu ki, mevcut sosyo - kültürel zemin içinde ne zina yasağı zinayı bitirir!
Ne de içki satışı sınırlaması içki kullanımını bitirir.
Belki doğrusu şu:
Hem zina yasağı hem de içki satışı sınırlaması, Türkiye'de çok geniş bir toplumsal desteğe sahip olur.



Ama öte yanda da bir "zina ve içki lobisi" oluşmasının yolunu açar. Ya da zaten var olan bu "lobi"yi harekete geçirir, mevzilere yerleştirir, savaşa soyundurur.



İşin önemli yanı, bu savaşı, bir "laiklik savaşı" haline getirip, "cephe"ye farklı kesimlerden adam sürme imkanı verir.
Hele bir de, attığınız adımdan "gerileme" söz konusu olduğunda, bir kesime "zafer duygusu" yaşatırsınız. Ondan sonra benzeri her konuda, o "gerileme" referans haline gelir ve sıfırın altından yola çıkarsınız.



Neler oluyor bakın.
Antalya'nın, yok, şuranın - buranın her tarafı "içkili bölge" ilan ediliyor.
"Cami, okul, dersanenin dibinde alkol satışı yapılsın!!!"
Türkiye'deki "laikçi çizgi" çoğu zaman makulü kaybeder. "Din" ile bağlantılı gibi görünürse, en insani olan yaklaşımı bile yoketmeye çalışır.



Akıl dışılık gelir tahtını kurar bu ülkeye.
Belki de bu çarpık eğilimi, her siyaset tasarımında dikkate almak gerekiyor. Ve altından kalkılamayacak işlerde, durup dururken çarpık yönelişleri keskinleştirmemek gerekiyor.
Ak Parti iktidarı adına ne elde edildi bu zina ve içki geriliminden?



Eğer CHP'nin nasıl toplumsal duyarlılığın uzağına düştüğünü sergilemek ise, evet o noktada bir sonuç ortaya çıktığı doğru. Çünkü CHP, toplum hassasiyetlerinin uzağına düşmek noktasında eşi benzeri bulunmaz bir beceriye sahiptir.


Ama öte yanda bir gündem zorlaması oldu ve ikinci defa bir "gerileme" zaafı oluştu. "Yanlış yaptık" görüntüsü verildi. İstenen bu muydu, yoksa bu noktaya sürüklenildi mi?




Ben iktidarın çok daha stratejik gündemler oluşturmasının sağlıklı olacağını düşünüyorum. "İktidar"ın gücünü çok daha kalıcı sonuçlar üretmek için seferber etmek gerekiyor çünkü...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt