AHSEN-I FIGAN
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 22 Nis 2007
- Mesajlar
- 1,021
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
PEYGAMBER EFENDİMİZ(ALEYHİSSALATÜ VESSELLEM)ŞÖYLE BUYURUYOR;
zikirin en değerlisi, ben ve benden önceki peygamberlerin yaptığı LA İLAHE İLLALLAH'tır.
ziikir ilk defe dilde olur buradan nefese geçer sonra sırayla KALB,RUH,SIR,HAFİ,AHFA,çizgilerini izler.
--Dilde edilen zikir kalbten yapılana benzer.dilden zikir ediyorsa,ALLAH'ı kalben unutmaış demektir.
--Nefsten, yani içten yapılan zikirde harf olmaz ses işitilmez.içten bir harejket ve duygu ile olur.
--Kalbin zikri kendi özünde cemal ve celal sıfatlarının nurani tecellisine ermektir.
--Sır alemınden yapılan zikir, ilahi sırların murakabesine götürür.
--Hafi (gizli)zikir, güçlü padişahın katında doğruluk ortağında olan ahiyet zatında parlayan nurları görmeye götürür.
--Ahfa(gizlinin gizlisi)adı verilen zikire gelince o da HAKKE'L YAKİN makamının gerçeğıne ermeyi sağlar.
bu HAFİYÜ'L AHFA denilen halden ALLAH'U TEALA'dan başkası haberdar olmaz.ayette şöyle bildirilmiştir;
SIRRI VE ENGİZLİYİ(AHFA)MUHAKKAK O BİLİR "TAHA-20;7"
yukarıda anlatılan zikirlerden sonra , bir başka ruh oluşur, bu, yolun sonuna doğrudur.bu ruh bütün ruhlardan daha inceciktir ve ona TIFL-I MANİdenir.O, ruhu emri olarak kullarından dilediği kimsenin kalbine yerleşitirir.şeklindeki ayet bunu ifade eder.bu ruh kudret aleminde durur.müşahade aleminde yer tutar. hakikat aleminin malıdır.
hakkını vererek yapılan zikir,kalblere nurlarını yerleştirir.ziktedenlerin kalbi,o nurlarla hayata kavuşur.ALLAH onların kazandığı sonsuz hayatı anlatırken şöyle buyurmuştur;
ONLAR,İLK ÖLÜMDEN SONRA HİÇ BİR ÖLÜM TATMAZLAR (DUHAN44;56)
GAVSULAZAM ŞEYH SEYYİD ABDULKADİR GEYLANİ(K.S)
zikirin en değerlisi, ben ve benden önceki peygamberlerin yaptığı LA İLAHE İLLALLAH'tır.
ziikir ilk defe dilde olur buradan nefese geçer sonra sırayla KALB,RUH,SIR,HAFİ,AHFA,çizgilerini izler.
--Dilde edilen zikir kalbten yapılana benzer.dilden zikir ediyorsa,ALLAH'ı kalben unutmaış demektir.
--Nefsten, yani içten yapılan zikirde harf olmaz ses işitilmez.içten bir harejket ve duygu ile olur.
--Kalbin zikri kendi özünde cemal ve celal sıfatlarının nurani tecellisine ermektir.
--Sır alemınden yapılan zikir, ilahi sırların murakabesine götürür.
--Hafi (gizli)zikir, güçlü padişahın katında doğruluk ortağında olan ahiyet zatında parlayan nurları görmeye götürür.
--Ahfa(gizlinin gizlisi)adı verilen zikire gelince o da HAKKE'L YAKİN makamının gerçeğıne ermeyi sağlar.
bu HAFİYÜ'L AHFA denilen halden ALLAH'U TEALA'dan başkası haberdar olmaz.ayette şöyle bildirilmiştir;
SIRRI VE ENGİZLİYİ(AHFA)MUHAKKAK O BİLİR "TAHA-20;7"
yukarıda anlatılan zikirlerden sonra , bir başka ruh oluşur, bu, yolun sonuna doğrudur.bu ruh bütün ruhlardan daha inceciktir ve ona TIFL-I MANİdenir.O, ruhu emri olarak kullarından dilediği kimsenin kalbine yerleşitirir.şeklindeki ayet bunu ifade eder.bu ruh kudret aleminde durur.müşahade aleminde yer tutar. hakikat aleminin malıdır.
hakkını vererek yapılan zikir,kalblere nurlarını yerleştirir.ziktedenlerin kalbi,o nurlarla hayata kavuşur.ALLAH onların kazandığı sonsuz hayatı anlatırken şöyle buyurmuştur;
ONLAR,İLK ÖLÜMDEN SONRA HİÇ BİR ÖLÜM TATMAZLAR (DUHAN44;56)
GAVSULAZAM ŞEYH SEYYİD ABDULKADİR GEYLANİ(K.S)