muhammed25
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 7 Kas 2008
- Mesajlar
- 879
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 31
ZEYNEB BİNT CAHŞ (RADIYAİLÂHÜ ANHÂ)
Cahş'ın Kızı Zeyneb (R.Anhâ)»
Ya Rasûlâllah! Ben diğer zevcelerinden herhangi, bi*ri değilim. Onlardan her birini ya babası, ya kardeşi veya ailesi nikahladı. Yalnız beni sana ALLAH gökte ni*kahladı.»[1]
Rasölüllah'm (S.A.V) hala kızıdır. Annesi Urneyme Bint Abdil-muttalıb'tfr. Babası Esed İbn Huzeyme oğullarından Cahş İbn Riab İbn Ya'mur'dur. Daha önce adı Berre'ydi. Peygamber (S.A.V) onu oğlu (evlâtlığı) Zeyd İbn MUHAMMED (Zeyd İbn Harise) ile ALLAH'ın emrine uymak için evlendirdi. Berre güzelliği, gençliği, soyu ve Peygamber'e (S.A.V) yakınlığı sebebiyle büyükleniyordu.
Berre Bint Cahş kendisinin; şeref ve güzelliği başka güzel ve genç kızda olmayan şerefli bir kimse olduğunu unutmamıştı. O nasıl olur da Zeyd İbn Harîse gibi, Rasûiüllah'ın evine köle olarak gelen ve Peygamberin (S.A.V) azâd ettiği ve adını Zeyd İbn MUHAMMED yaptı*ğı bir azâdh kölenin nikâhına girerdi?
Aslında Zeyd kö!e değildi. Benî Zeydi'l-Lât kabilesinin Kelb b. veherati'l-Kudaî el Kahtanî Kolundan Harise b. Şerahil b. Ka'b el-Kelbî'-nin oğlu idi. Annesi Sû'da binti Sa'lebe onu, ailesi Benî Ma'n b. Tayy kabilesini ziyarete giderkenyanında götürmüş, orada iken Benî'l-Kayn b. Cisr kabilesinin baskınında Zeyd esir olmuştu. Bu kabile onu Arab panayırlarından birinde satmışlardı. Hakim b. Hîzam da onu satın al*mıştı.
O günlerde Rasûiüllah (S.A.V)'le evlenmiş bulunan Hadîce (r.an*hâ) yeğeni Hakim b. Hîzam'ı ziyarete gitmiş, yeğeninin, istediği köie-yi seçip alması için kendisine teklifte bulunması üzerine o da Zeyd'i seçmişti, Rasûlü Ekrem Efendimiz Zeyd'i görünce onun kendisine he*diye edilmesini istemiş, Hadîce de hediye etmişti.
Zeyd'in babası Harise b. Şerahil, oğlunun ayrılık acısına dayana*mamış, onu aramaya çıkmıştı. Mekke'de olduğunu öğrenince kardeşi Kâ'b ile birlikte Mekke'ye gelip Rasplüllah'ı Kabe'de iken bulmuşlar ve ona:
«Ey Abdü'l-Muttalib'in oğlu; Ey kavminin efendisinin oğlu! Sizler ALLAH'ın komşularısınız, esirleri kurtarır, açları doyurursunuz. Oğlu*muz için sana geldik, onu serbest bırakmak için alacağın fidyede bi*ze iyi davran» dediler.
«Bundan başka bir yol yok mu?» buyurdu. «O nedir?» dediSer.
«Onu çağırır ve serbest bırakırım. Sizi seçerse alır götürürsünüz. Beni seçerse, ALLAH'a yemin olsun ki, ben onu kimseye vermem» bu*yurdu.
«İnsaflılığını artırdın!» diye bağırıştılar. Zeyd çağrıldı. Babasını ve amcasını tanıdı.
Rasûiüllah (S.A.V) isterse onlarla'gidebilmesi, İsterse yanında kalması hususunda onu serbest bıraktı. Zeyd efendisini seçti. Babası ona dönüp :
«Ey Zeyd! Babana, annene, memleketine ve kavmine karşılık kö*leliği mi seçiyorsun?» diye ikaz etmek istedi. Zeyd şöyle cevap verdi :
«Ben bu zattan öyle bir şeyler gördüm ki, benim ondan ebediyyen ayrılmam mümkün değildir.»
Bunun üzerine ALLAH'ın Rasûlü onun elini tuttu. Kureyş'liferden bir topluluğun yanına götürdü ve Zeyd'in, miras alan ve veren olarak evlâtlığı olduğunu ilân etti.
Bunun üzerine «MUHAMMED'in oğlu Zeyd» diye çağırılmaya baş*landı.
Zeyd, Ali b. Ebî Talib'den sonra ilk müslüman olanlardandır.
Rasûlüllah fS.A.V) Muhacirler arasında kardeşlik kurduğunda Zeyd'le Hz. Hamza kardeş oldular.
Zeyd evlilik çağına geldiğinde ALLAH'ın Rasûlü onun için Ümeyme halasının kızı Zeyneb binti Cahş'ı uygun gördü.
Zeyneb de, kardeşi Abdullah b. Cahş da, soylu hür bir kadının bir azâdh ile evlenmesini hoş karşılamadılar.
İkisi de dayızadeleri olan ALLAH'ın Rasûlüne, böyle birinin kendi*lerine uygun olup olmayacağını sordular. Onlara göre eşraftan biri*nin kızı, azâd edilmiş de olsa, bir köle ile evlenemezdi. Zeyneb daha da ileri giderek:
«Ben onunla hiç bir şekilde evlenemem.» de dedi.
Rasûlüllah (S.A.V) Zeyd'in kendi katındaki ve İslâm'daki değeri*ni, ana ve baba tarafından soylu bîr Arab olduğunu anlattı. Ancak onlar, Rasûlüllah'a olan derin sevgilerine ve ona itaat etmeye son derece dikkat etmelerine rağmen bu izdivacı hoş karşılamadılar. Bu*nun üzerine şu âyet indi.;
«ALLAH ve Rasûlü, bir işe hükmettiği zaman, mü'min erkekle, mü'-min kadın için, işlerinde kendilerine seçme hakkı yoktur. Kim ALLAH'a ve Rasûlüne isyan ederse, muhakkak kî o, apaçık bir sapıklıkla yolu*nu sapılmıştır.» [2]
Zeyneb, ALLAH ve Rasûlü'nün emrine itaat etmiş olmak, İslâm'ın «İnsanlar arasındaki üstünlük sadece takva iledir» prensibini tatbik etmek için Zeyd'le evlenmeye razı oldu.
Bu iki eviinin evlilik hayatı ikisine de rahatlık getirmedi. Zey*neb, kendisinin kölelik görmediğini, şu anda akrabasının evine köle olarak girmiş bir azatlının nikâhı altında bulunduğunu hiç bir zaman unutmadı.
Zeyd İbn Harise, Berre'den gördüğü kötü davranışı birkaç defa Peygamber'e (S.A.V) şikâyet etti. Rasûlüllah (S.A.V) ona şöyle di*yordu :
— Eşini tut, boşama. ALLAH'tan kork. Zeyd İbn Harîse şöyle dedi :
— Ya Rasûleîlah! Ondan ayrılayım mı? Peygamber (S.A.V) de şöyle buyurdu :
— Eşini tut, boşama.
Bir gece Zeyd İbn Harîse evine geldi. Berre Bint Cahş ona :
— Rasûlüllah (S.A.V) senin evine geldi dedi. Zeyd İbn Harîse :
— İçeri girmesini söyleseydin? dedi. Berre Bint Cahş :
— Teklif ettim ama, kabul etmedi, dedi. Zeyd İbn Harîse sordu :
— Birşey duydun mu? Berre Bint Cahş :
— Ayrılırken anlamadığım birşey söylediğini duydum diye cevap verdi.
Zeyd İbn Harîse :
— Acaba Rasûlüllah (S.A.V) ne dedi? diye sordu. Berre Bint Cahş şu cevabı verdi :
— Onun şöyle dediğini duydum. Subhâneliahi'l-azîm, kalbleri bir*birine döndürenin şanı ne yücedir!
Zeyd Peygamber'e (S.A.V) gidip şöyle dedi :
— Ya Rasûleliah! Evime geldiğini duydum. Girseydin ya! Anam, babam sana feda olsun! Ben Berre'den ayrılacağım.
Peygamber (S.A.V) ona :
— Eşini tut, boşama diye cevap verdi.
Fakat Zeyd İbn Harise, Berre Bint Cahş'tan ayrıldı... Berre'de bo*şanmış oldu.
Halbuki, Zeyd'e bunu söylediği zaman, Peygamberimiz; o'nun, Hz. Zeyneb'i muhakkak, boşayacağını ve iddeti dolduktan sonra da, o'nun kendisine zevce olacağını biliyordu. ALLAH tarafından kendisine böyîe haber verilmiş bulunuyordu.
Fakat, münafık halkın «MUHAMMED, oğlunun karısı ile evlendi!» diye lâı etmelerinden çekinerek bunu kalbinde gizli tutuyor, açığa vu-ramıyordu.
Câhiliyyet devrinde, bir kimse, birisini evlâd edinirse, halk, ev-lâdlığı, O'nun adıyla anardı ve evlâdlık, öz oğulgibi, o kimsenin mira*sından faydalanırdı.
Bu âdet:
«ALLAH... evlâdlarınızı, öz oğullarınız gibi tanımadı.
Bu, sizin ağızlarmızdaki lâfımzdır.
ALLAH, hakkı söyler ve O, doğru yolu gösterir.
Siz, o'niarı, öz babalarına nisbetie çağırınız. Bu, ALLAH katında da*ha doğrudur.
Eğer, babalarının- kim olduğunu bilmiyorsanız, o halde, o'nlar, dinde kardeşleriniz olmakla beraber, dostlarınızdır da.
Hatâ ettiklerinizde ise, size bir vebal yoktur.
ALLAH, çok yargılayıcı, çok esirgeyicidir. [3] âyetleri indirilince-ye kadar devam etti.
Bu âyetler inince, artık azâdlı köleler ve evlâdlıklar, öz babaları adına iade edildiler.
Öz babaları bilinmeyenler de, eski efendilerine dinde dost ve kardeş oldular.
Peygamberimiz [S.A.V) bir cahiliyet âdeti olan evlâtlığın gerçek evlât yerinde kabul edilmesi ve onun boşadsğı kadın ilo de evlenile-miyeceği İnancını yıkmak için ona evlenme teklifi gönderdi, Hz 2ey-neb de : «Rabbime danışayım» diye cevap vererek abdest aldı ve na*maza durdu.
Bir lutf-i ilâhî olarak bizzat ALLAHu Teâia, Peygamberimizin Hz. Zeyneb'le nikâhını takdir etti ve nikâhları hakkında vahiy İndi.
Bir gece Rasûlüllah, Aîşe ile oturup konuştuğu sırada kendisine vahiy geldi. Vahiy hali geçince gülümsemeye başladı ve şöyle dedi.
Cahş'ın Kızı Zeyneb (R.Anhâ)»
Ya Rasûlâllah! Ben diğer zevcelerinden herhangi, bi*ri değilim. Onlardan her birini ya babası, ya kardeşi veya ailesi nikahladı. Yalnız beni sana ALLAH gökte ni*kahladı.»[1]
Rasölüllah'm (S.A.V) hala kızıdır. Annesi Urneyme Bint Abdil-muttalıb'tfr. Babası Esed İbn Huzeyme oğullarından Cahş İbn Riab İbn Ya'mur'dur. Daha önce adı Berre'ydi. Peygamber (S.A.V) onu oğlu (evlâtlığı) Zeyd İbn MUHAMMED (Zeyd İbn Harise) ile ALLAH'ın emrine uymak için evlendirdi. Berre güzelliği, gençliği, soyu ve Peygamber'e (S.A.V) yakınlığı sebebiyle büyükleniyordu.
Berre Bint Cahş kendisinin; şeref ve güzelliği başka güzel ve genç kızda olmayan şerefli bir kimse olduğunu unutmamıştı. O nasıl olur da Zeyd İbn Harîse gibi, Rasûiüllah'ın evine köle olarak gelen ve Peygamberin (S.A.V) azâd ettiği ve adını Zeyd İbn MUHAMMED yaptı*ğı bir azâdh kölenin nikâhına girerdi?
Aslında Zeyd kö!e değildi. Benî Zeydi'l-Lât kabilesinin Kelb b. veherati'l-Kudaî el Kahtanî Kolundan Harise b. Şerahil b. Ka'b el-Kelbî'-nin oğlu idi. Annesi Sû'da binti Sa'lebe onu, ailesi Benî Ma'n b. Tayy kabilesini ziyarete giderkenyanında götürmüş, orada iken Benî'l-Kayn b. Cisr kabilesinin baskınında Zeyd esir olmuştu. Bu kabile onu Arab panayırlarından birinde satmışlardı. Hakim b. Hîzam da onu satın al*mıştı.
O günlerde Rasûiüllah (S.A.V)'le evlenmiş bulunan Hadîce (r.an*hâ) yeğeni Hakim b. Hîzam'ı ziyarete gitmiş, yeğeninin, istediği köie-yi seçip alması için kendisine teklifte bulunması üzerine o da Zeyd'i seçmişti, Rasûlü Ekrem Efendimiz Zeyd'i görünce onun kendisine he*diye edilmesini istemiş, Hadîce de hediye etmişti.
Zeyd'in babası Harise b. Şerahil, oğlunun ayrılık acısına dayana*mamış, onu aramaya çıkmıştı. Mekke'de olduğunu öğrenince kardeşi Kâ'b ile birlikte Mekke'ye gelip Rasplüllah'ı Kabe'de iken bulmuşlar ve ona:
«Ey Abdü'l-Muttalib'in oğlu; Ey kavminin efendisinin oğlu! Sizler ALLAH'ın komşularısınız, esirleri kurtarır, açları doyurursunuz. Oğlu*muz için sana geldik, onu serbest bırakmak için alacağın fidyede bi*ze iyi davran» dediler.
«Bundan başka bir yol yok mu?» buyurdu. «O nedir?» dediSer.
«Onu çağırır ve serbest bırakırım. Sizi seçerse alır götürürsünüz. Beni seçerse, ALLAH'a yemin olsun ki, ben onu kimseye vermem» bu*yurdu.
«İnsaflılığını artırdın!» diye bağırıştılar. Zeyd çağrıldı. Babasını ve amcasını tanıdı.
Rasûiüllah (S.A.V) isterse onlarla'gidebilmesi, İsterse yanında kalması hususunda onu serbest bıraktı. Zeyd efendisini seçti. Babası ona dönüp :
«Ey Zeyd! Babana, annene, memleketine ve kavmine karşılık kö*leliği mi seçiyorsun?» diye ikaz etmek istedi. Zeyd şöyle cevap verdi :
«Ben bu zattan öyle bir şeyler gördüm ki, benim ondan ebediyyen ayrılmam mümkün değildir.»
Bunun üzerine ALLAH'ın Rasûlü onun elini tuttu. Kureyş'liferden bir topluluğun yanına götürdü ve Zeyd'in, miras alan ve veren olarak evlâtlığı olduğunu ilân etti.
Bunun üzerine «MUHAMMED'in oğlu Zeyd» diye çağırılmaya baş*landı.
Zeyd, Ali b. Ebî Talib'den sonra ilk müslüman olanlardandır.
Rasûlüllah fS.A.V) Muhacirler arasında kardeşlik kurduğunda Zeyd'le Hz. Hamza kardeş oldular.
Zeyd evlilik çağına geldiğinde ALLAH'ın Rasûlü onun için Ümeyme halasının kızı Zeyneb binti Cahş'ı uygun gördü.
Zeyneb de, kardeşi Abdullah b. Cahş da, soylu hür bir kadının bir azâdh ile evlenmesini hoş karşılamadılar.
İkisi de dayızadeleri olan ALLAH'ın Rasûlüne, böyle birinin kendi*lerine uygun olup olmayacağını sordular. Onlara göre eşraftan biri*nin kızı, azâd edilmiş de olsa, bir köle ile evlenemezdi. Zeyneb daha da ileri giderek:
«Ben onunla hiç bir şekilde evlenemem.» de dedi.
Rasûlüllah (S.A.V) Zeyd'in kendi katındaki ve İslâm'daki değeri*ni, ana ve baba tarafından soylu bîr Arab olduğunu anlattı. Ancak onlar, Rasûlüllah'a olan derin sevgilerine ve ona itaat etmeye son derece dikkat etmelerine rağmen bu izdivacı hoş karşılamadılar. Bu*nun üzerine şu âyet indi.;
«ALLAH ve Rasûlü, bir işe hükmettiği zaman, mü'min erkekle, mü'-min kadın için, işlerinde kendilerine seçme hakkı yoktur. Kim ALLAH'a ve Rasûlüne isyan ederse, muhakkak kî o, apaçık bir sapıklıkla yolu*nu sapılmıştır.» [2]
Zeyneb, ALLAH ve Rasûlü'nün emrine itaat etmiş olmak, İslâm'ın «İnsanlar arasındaki üstünlük sadece takva iledir» prensibini tatbik etmek için Zeyd'le evlenmeye razı oldu.
Bu iki eviinin evlilik hayatı ikisine de rahatlık getirmedi. Zey*neb, kendisinin kölelik görmediğini, şu anda akrabasının evine köle olarak girmiş bir azatlının nikâhı altında bulunduğunu hiç bir zaman unutmadı.
Zeyd İbn Harise, Berre'den gördüğü kötü davranışı birkaç defa Peygamber'e (S.A.V) şikâyet etti. Rasûlüllah (S.A.V) ona şöyle di*yordu :
— Eşini tut, boşama. ALLAH'tan kork. Zeyd İbn Harîse şöyle dedi :
— Ya Rasûleîlah! Ondan ayrılayım mı? Peygamber (S.A.V) de şöyle buyurdu :
— Eşini tut, boşama.
Bir gece Zeyd İbn Harîse evine geldi. Berre Bint Cahş ona :
— Rasûlüllah (S.A.V) senin evine geldi dedi. Zeyd İbn Harîse :
— İçeri girmesini söyleseydin? dedi. Berre Bint Cahş :
— Teklif ettim ama, kabul etmedi, dedi. Zeyd İbn Harîse sordu :
— Birşey duydun mu? Berre Bint Cahş :
— Ayrılırken anlamadığım birşey söylediğini duydum diye cevap verdi.
Zeyd İbn Harîse :
— Acaba Rasûlüllah (S.A.V) ne dedi? diye sordu. Berre Bint Cahş şu cevabı verdi :
— Onun şöyle dediğini duydum. Subhâneliahi'l-azîm, kalbleri bir*birine döndürenin şanı ne yücedir!
Zeyd Peygamber'e (S.A.V) gidip şöyle dedi :
— Ya Rasûleliah! Evime geldiğini duydum. Girseydin ya! Anam, babam sana feda olsun! Ben Berre'den ayrılacağım.
Peygamber (S.A.V) ona :
— Eşini tut, boşama diye cevap verdi.
Fakat Zeyd İbn Harise, Berre Bint Cahş'tan ayrıldı... Berre'de bo*şanmış oldu.
Halbuki, Zeyd'e bunu söylediği zaman, Peygamberimiz; o'nun, Hz. Zeyneb'i muhakkak, boşayacağını ve iddeti dolduktan sonra da, o'nun kendisine zevce olacağını biliyordu. ALLAH tarafından kendisine böyîe haber verilmiş bulunuyordu.
Fakat, münafık halkın «MUHAMMED, oğlunun karısı ile evlendi!» diye lâı etmelerinden çekinerek bunu kalbinde gizli tutuyor, açığa vu-ramıyordu.
Câhiliyyet devrinde, bir kimse, birisini evlâd edinirse, halk, ev-lâdlığı, O'nun adıyla anardı ve evlâdlık, öz oğulgibi, o kimsenin mira*sından faydalanırdı.
Bu âdet:
«ALLAH... evlâdlarınızı, öz oğullarınız gibi tanımadı.
Bu, sizin ağızlarmızdaki lâfımzdır.
ALLAH, hakkı söyler ve O, doğru yolu gösterir.
Siz, o'niarı, öz babalarına nisbetie çağırınız. Bu, ALLAH katında da*ha doğrudur.
Eğer, babalarının- kim olduğunu bilmiyorsanız, o halde, o'nlar, dinde kardeşleriniz olmakla beraber, dostlarınızdır da.
Hatâ ettiklerinizde ise, size bir vebal yoktur.
ALLAH, çok yargılayıcı, çok esirgeyicidir. [3] âyetleri indirilince-ye kadar devam etti.
Bu âyetler inince, artık azâdlı köleler ve evlâdlıklar, öz babaları adına iade edildiler.
Öz babaları bilinmeyenler de, eski efendilerine dinde dost ve kardeş oldular.
Peygamberimiz [S.A.V) bir cahiliyet âdeti olan evlâtlığın gerçek evlât yerinde kabul edilmesi ve onun boşadsğı kadın ilo de evlenile-miyeceği İnancını yıkmak için ona evlenme teklifi gönderdi, Hz 2ey-neb de : «Rabbime danışayım» diye cevap vererek abdest aldı ve na*maza durdu.
Bir lutf-i ilâhî olarak bizzat ALLAHu Teâia, Peygamberimizin Hz. Zeyneb'le nikâhını takdir etti ve nikâhları hakkında vahiy İndi.
Bir gece Rasûlüllah, Aîşe ile oturup konuştuğu sırada kendisine vahiy geldi. Vahiy hali geçince gülümsemeye başladı ve şöyle dedi.