Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Zamanımız diyoruz... (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Bilincimiz, her an ilâhi kudrete tâbidir. Bu sebeple ne kadar gerçeğe ermiş olursak olalım, her an o gerçekten sapmak mümkündür.
Israrla edilebilen dua icabet işareti taşır.
Ne yapabilirseniz kazancınız olur.
Bir daha böyle geceleri yaşayıp yaşayamayacağımız meçhul!. Ömrümüzün ne kadar olduğu meçhul!
Dolayısıyla önümüzdeki süreci en iyi şekilde değerlendirmek her akıllı kişinin boynunun borcudur. Zira burada zaman çok kısıtlı. Geçirdiğimiz zamanı biliyoruz da, ne kadar zamanımız kaldı, onu bilemiyoruz.
Zamanımız diyoruz... Kimimiz 20 ,kimimiz 30, kimimiz 40, kimimiz 50, kimimiz daha fazla yaşlarda!.
Buradaki zamandan bahsediyorum. Bu bahsettiğim zamanın ölüm ötesi yaşamda hiçbir değer ifade etmediğini, orada geçireceğimiz zamana göre burada geçireceğimiz 50–60-70 senenin üç beş saniyelik değeri olduğunu, bildiğiniz gibi, daha evvel anlattım ve yazdım.
Orada öyle bir zaman boyutuna giriyoruz ki, oranın gününe göre burası minik saliseler!..
Oraya geçince, “Dünyada bir saniye kadar mı yaşadık?.” Diyeceğiz.
Oraya gidip de, oranın zaman boyutu ile karşı karşıya kaldığımız vakit işte böyle diyeceğiz...
Peki? Şimdi burada bir zaman var. Kendimize göre uydurduğumuz, kabullendiğimiz bir zaman!. Öldükten sonra da, kıyamete kadar olan devrede yine bir zaman kavramı var.
Muhyiddin İbnül Arabi’nin anlatımına göre; “Cehennem içine girenler için 3000 senelik yol. Bin sene çıkış, bin sen düz gidiş, bin sene de iniş” Tabii ki, oranın zaman ölçüsüne göre...
Fakat, Cehennemden çıktıktan sonra, çıkanlar için (oradan çıkıp Cennet boyutuna girenler için) Cennet boyutunda zaman var mı?
Şu anda dünyada yaşıyoruz. Ölüm denen olayla birlikte dünya gözden kayboluyor. Sanki, dünya hiç var olmamış gibi!.
Nasıl ki uykudan uyanan bir insan, rüyasında gördüklerini bir süre hatırlar, bilâhare o rüya silinir, gider. Yani, rüyanın ortamı ve yaşamı silinir hafızadan!
Aynı şekilde, ölümü tadan kişinin de hafızasından dünya ve içindekiler kaybolup gider ve o, Kabir âlemi denen, âlemde yaşamaya başlar...
Bu âlemde yaşam devam ederken, belli bir süre sonra ana kıyâmet meydana gelir. Büyük kıyametle birlikte dünyanın manyetik alanı ortadan kalkar; yer yüzünde yaşamış olan bütün insanlar tek bir plâtformda bir arada toplanmış olurlar. Cehennem her bir taraftan, alttan, üstten, sağdan, soldan, her bir yandan bu plâtformu kuşatmış vaziyette!.
İnsanların bu plâtformdan kaçmaları, Cehennemin içinden geçerek kaçıp kurtulma şansları var.
Ve herkes kendi inancına göre dünyada kazandığı ilmine göre, dünyada kazandığı belli güçlere göre oluşacak şartlarda bu cehennem ortamının içinden geçip, dışarı çıkmaya çabalayacak.
Bu süreçlerde hep, zaman kavramı işliyor. Şu anda Dünya’da bu biyolojik madde bedenle yaşıyoruz. Ölüm dediğimiz olayla birlikte biyolojik bedenimiz kullanılmaz hâle gelecek, beynimizin ürettiği, aynen bu beden şeklinde olan ruh bedenle kalınacak!.
Kâbir hayatında, bu bedenin son hâli olan şekildeki ruh beden ile yaşantımızı devam ettireceğiz.
Mahşer denen plâtformda da, gene bu bedene taallûk eden, bu beden görünümündeki ruh bedenimizle yaşamımız devam edecek.
Fakat, cehennem boyutuna girdiğimiz andan itibaren bedenimiz o ortama göre daha değişik bir şekil alacak, ancak gene ruh beden olarak...
Burada anlaşılmayan ve sorulan şu:
-Madde beden olmazsa beden azap çekmez!?
Bilimsellikten haberi olmayıp, çağlar öncesinin maddeci anlayışıdır bu; ve de onun bu sorusu!.
Gerçekte madde yoktur!… Algılama vardır.
Algılama da bulunduğu boyutu “madde” diye değerlendirir hangi boyutu algılarsa algılasın!.
Bunu çok iyi anlayın.
Cehennemden çıkıp Cennet ortamına girebilenler acaba nasıl bir ortamda yaşayacak? Orada zaman mefhumu var mı?
Dünyada zaman var, kâbir âleminde zaman var, kıyamette zaman var, mahşerde zaman var, cehennemde zaman var kendi boyut şartlarına göre!.
Bunlara rağmen, cennet ortamında zaman kavramı yoktur. Çünkü Cennete nur yapıyla girilecek… Nur yapılı ortamda ise zaman kavramı kalmaz… Kişi kendi veri tabanına göre zaman kavramları oluşturur ve onu yaşar. ışık hızına erişilir.
Işık hızına ulaşılan bir ortamda da zaman durur.
Işık hızı ile devam eden olaylar dolayısıyla da orada zaman kavramı olmaz!. O nurani yapıda her şey düşünce boyutunda oluşur. Düşünce boyutunda; “Şöyle bir bedenim olsun”, dersin. Derhal bedenin o düşündüğünün şeklinde olur, belirginleşir.
Düşünce boyutu ışık hızından bile hızlıdır!. Düşünce boyutunda zaman kavramı yoktur. Cennet ortamına gidenlerde zaman kavramı olmayacağı için yaşlanmak diye bir kavram da, söz konusu değildir.
Orada sadece düşünsel beraberlikler ve düşünsel güzellikler yaşanır. Herkes düşünebildiği kadar ki güzellikleri yaşayacaktır.
Dünyada düşünce, düşünebilme kapasitesini ne kadar artırabilirse o insan, cennette de o kadar çok nimete kavuşacak.
Kişinin cennette erişeceği nimetler dünyada erişebildiği düşünce kapasitesi kadardır.
Bu kapasitenin yükselmesi de dünyada yaptığın zikirle oluşan beynindeki açılım kadardır. Zikirle ne kadar açılım meydana getirebilirsen o kadar ilmin artar. O kadar ruhani kapasiten gelişir. Ve bunun sonucu olarak da o kadarıyla Allah isimleri sende açığa çıkar.
Ne kadar sende Allah’ın yaratıcılık sıfatı açığa çıkarsa, o kadar da senin cennette yaratıcılığın meydana gelir ve o kadar büyük güzellikleri yaşarsın.
“Allah” adıyla işaret edilen için zaman kavramı yoktur.
Allah’ın esmâsında var olmuş varlık, eğer o boyutta kendisini tanırsa onun için zaman kavramı kalmaz!
Allah’ın esmasının getirdiği güzelliklerin oluşturduğu bir ortamda yaşam sürer.
Allah hepimize, bu güzellikleri yaşamayı nasip etmiş olsun ve bu güzellikleri anlayıp idrak edip, hazmetmeyi kolaylaştırsın!
Allah önümüzdeki günleri en iyi şekilde değerlendirmeyi bizlere nasip etsin!.
...
Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere.
"Allahü teâlâ bir kuluna îmân vermişse ona daha ne vermemiştir. Îmân vermemişse ona daha ne vermiştir!”
“Dînin medâr-ı kıyâmı ve direği nasîhattir. İhlastır, samîmiyettir.”
“Kim bir hayra delâlet ederse onu işleyen gibi ecir alır.”
Hisbe, yapılan hayırlı işlerden dolayı insanlardan hiçbir takdir ve mükâfat beklememek, vazîfeyi sırf vazife olduğu için Allah’ın rızâsını tahsil maksadıyla yapmaktır.
Gezeriz hayvan-ı nâtık misâli
Ekl ü şürbdân gayrı ne kârımız var.
Kesret-i halk içre çok lâubali
Söylemekten başka ne kârımız var.
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
Allah, hepimizin muîni olsun!.
 

Mekarim-i Ahlak

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ocak 2008
Mesajlar
515
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
selamünaleyküm kardeşim.

mevlam razı olsun.

yine faydalı bilgiler ile meşguliyetin bizlere fayda sağladı.

selam ve baki dua ile saygılarımla.
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
selamünaleyküm kardeşim.

mevlam razı olsun.

yine faydalı bilgiler ile meşguliyetin bizlere fayda sağladı.

selam ve baki dua ile saygılarımla.


Ve Aleyna Aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatuhü..amin Allah Teala bizleri doğruyu paylaşan kullarından eylesin..
...
Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere.
"Allahü teâlâ bir kuluna îmân vermişse ona daha ne vermemiştir. Îmân vermemişse ona daha ne vermiştir!”
“Dînin medâr-ı kıyâmı ve direği nasîhattir. İhlastır, samîmiyettir.”
“Kim bir hayra delâlet ederse onu işleyen gibi ecir alır.”
Hisbe, yapılan hayırlı işlerden dolayı insanlardan hiçbir takdir ve mükâfat beklememek, vazîfeyi sırf vazife olduğu için Allah’ın rızâsını tahsil maksadıyla yapmaktır.
Gezeriz hayvan-ı nâtık misâli
Ekl ü şürbdân gayrı ne kârımız var.
Kesret-i halk içre çok lâubali
Söylemekten başka ne kârımız var.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
Allah, hepimizin muîni olsun!.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.
Allah razı olsun kardeşim. Selam ve dua ile kalın
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt