Yüzyılın En Büyük Sömürü Projesi Nabucco -2-
Toplam uzunluğu, besleme hatları dahil 3 bin 282 kilometre olan Nabucco boru hattının, bin 998 kilometresi (besleme hatları dahil) Türkiye`den geçecek.Türkiye bir geçiş ülkesi olarak planlanmakta olup Rusya'nın etkiside bu şekilde kırılmak istenmektedir.
Ortadoğu ve Hazar bölgesi doğalgaz rezervlerini Avrupa pazarlarına bağlamayı öngören Nabucco hattı, Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya güzergahında inşa edilecek. Nabucco hattı ile ilk etapta güzergah üzerindeki ülkelerin gaz ihtiyacının karşılanması, takip eden yıllarda ise Avusturya`nın Avrupa`da önemli bir doğalgaz dağıtım noktası olma özelliğinden de faydalanılarak diğer ülkelerin gaz taleplerindeki gelişmelere göre Batı Avrupa`ya ulaşılması amaçlanıyor.
Şimdi dikkat ederseniz,Asya kıtasında ki enerjinin üçte ikisi Türkiye üzerinden tükenmi,bitmiş durumda ki Avrupa Kıtasına aktarılıyor ve Avusturya, Avrupa'nın enerji deposu durumuna getirilerek ve belkide enerjinin stok edilerek daha da pahalı olarak diğer ülkelere satılması planlanıyor.Mevcut şartlarda, Azerbaycan Şah Deniz, Türkmenistan ve diğer Hazar bölgesi kaynaklarıyla İran gazının taşınması öngörülen Nabucco hattından, uzun vadede Irak ve Suriye üzerinden Mısır gaz kaynağı başta olmak üzere diğer kaynaklardan da gaz taşınması planlanıyor olması bile bu projenin batı emperyalizminin yaşaması için ne derecede önem arzettiğini göstermektedir.
Büyük olasılıkla Türkiye'ye bağlı olan ve yaşama şansı yine sadece Türkiye olan bu projede bile Türkiyenin istekleri değil yine Amerika ile Batı'nın çıkarları doğrultusunda kararların alınması ve zorla Türkiye'ye dayatılması hadisesi oldukça önem arzetmektedir.Nabucco Projesi`ni yürüten konsorsiyumun CEO`su Reinhard Mitschek, geçtiğimiz günlerde `Türklerin Nabucco`dan yüzde 15`lik gaz isteği hükümetlerarası görüşmelerde gündemde değil` demişti.Sadece bu açıklama bile Haziran ayında Türkiye'nin imzalayacağını açıkladığı bu Nabucco denen projenin ne derecede tehlikeli bir süreç olduğuna işaret etmektedir.Batı Türkiye'nin isteğini bile gündemine almazken kendi sömürü düzenini kurmak için Türkiye'ye adeta masa üstü anlaşma ve planlar dayatıp bize ait coğrafyamızı,bizim hinderlandımızı yani Asya Kıtasını yine Türkiye eli ile işgal etmektedir.
ABD ve RUSYA Nabucco'da Kapışıyor
Rusya ile Ukrayna arasında 2006 yılında yaşanan ilk doğalgaz krizinin bu yılın ilk günlerinde tekrarlanması, Avrupa`nın iki haftayı aşkın bir süre boyunca doğalgaz arzından yoksun kalması, projenin Batı tarafından çok hızlı ele alınmasını gündeme getirmiş ve .İki ülke arasında fiyat anlaşmazlığı yüzünden yaşanan bu gerginlik, Avrupa ülkelerinin Nabucco`ya olan ilgisini de hayli artırmıştır.
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan gerilimin yada Gaz krizinin temelinde Ukrayna`nın kendi çıkarını gözeten ve uzlaşmaz manevraları yatsa da, yol açtığı sonuç, enerji sıkıntısı içine giren Avrupa`nın, Rusya`ya olan doğalgaz bağımlılığını azaltmanın kendisi için hayati bir önem taşıdığını bir kez daha görmesi oldu. Bu tutum, Rusya`nın AB üzerinde bir enerji kozuna sahip olmasından rahatsız olan ABD`nin verdiği destekle birleşince, proje çok daha açık bir Rusya karşıtı renk alıyor.
Nabucco projesi ile ilgili hatırlarsanız Alexandır Dugin geçtiğimiz aylarda 'Rusya Nabucco için Silaha Sarılsın'açıklamasında bulunmuş ve aslında bir bakıma Rusyanın Nabucco'ya dair bakış açısınıda belirtmişti.Rusya kesinlikle kendisinin dahil olmadığı Nabucco ve benzeri AB-D yanlısı projelere bölgesinde müdahale edeceğini açıklamış ve hatta bunu açıkça en üst konumda ki yetkililercede dillendirmektedir.Aslında Rusya kendisine ait olduğunu iddia ettiği ya da kendi arka bahçesi olarak gördüğü Türkistan devletlerinin enerjisinin batıya kendi topraklarından aktarılmasını istiyor ve böylece bu işten kâr elde etme peşinde koşuyor.Yani Nabucco'nun uygulanması yolunda atılan her adım Rusya için de bir ölüm-kalım savaşı gibi değerlendirilmektedir.
Diğer güzergahlar ya da Sömürülen İslam Coğrafyası!
Özellikle Türkistan havzasında ki enerji yatakları ve Hazar bölgesinin bu projenin uygulanması için önem arzettiğini geçtiğimiz yazımızda belirtmiştik.Peki ya diğer güzergahlar nereleri kapsamaktadır.Türkistan ile birlikte aşağıda ismi geçen Irak ve Mısır gibi bölgelerinde Nabucco ile anıldığını gördüğümüzde önümüze korkunç bir gerçek çıkıyor.Nabucco ile sömürülen İSLAM topraklarıdır.
Nabucco denen ve gerçekten yüzyılın en büyük sömürü projesi ismi ile anılması gereken plan kapsamında başlangıcta ismi dahi anılmayan Mısır ve Irak`ın Nabucco projesine eklenmesi, halen uygulanabilirliği ciddi biçimde tartışılıyor olan bu projenin çok farklı bir içerik kazanması anlamına geliyor. Irak`ta kurulu olan hükümetin ABD`nin gönüllü kuklası olduğu herkesçe biliniyor. Mısır ise, İsrail`in Gazze işgalinde takındığı tavırla Ortadoğu`daki ABD ve İSRAİL yanlısı ülke olma çabası içinde olduğunu açıkca ortaya koymuştu.Şimdi Nabucco'nun bu ülkelere kadar uzandığını da düşünecek olursak bu projenin ileriki dönem için şu an hakimiyet mücadelelerinin verildiği Afrika kıtasında ki bölgeleri'de kapsayacağını düşünebiliriz.İsrail işgali altında ki GAZZE'yi de unutmadan belirtelim.
İsrail enerji Koridoru
Avrupa'da da bu projye muhalif olan birtakım planlayıcıların gaz tedariki açısından yetersizliği dilendiriken muhalif oldukları hususlarda önlerine konulan planlardan birtaneside GAZZE'de bulunan enerji ve gaz yatakları olmuştur.Filistin ve İsrail arasında vuk'u bulan ve son döneme damgasını vuran Gazze'de ki savaşın en önemli nedenleri arasında Gazze sahili bounca uzayan alandaki bu gaz yataklarıda vardır.İsrail geçtiğimiz yıllarda Hayfa`nın 80 kilometre açığında müthiş bir doğal gaz yatağı buldu. Rezerv o kadar büyük ki, Tel Aviv`i sayılı gaz ihracatçıları sıralamasına sokacak kadar.İsrail, Gazze açıklarındaki doğalgazı Trans-İsrail denilen Eilat-Aşkelon boru hattına bağlayarak kuzeyden Hayfa`ya kadar gelmesi planlanan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı ile bütünleştirip kendine bir enerji koridoru yaratmayı planlamaktadır.
O halde bu projeye Obama'nın geçtiğimiz haftalarda Mısır ziyareti ile İslam dünyasına seslenişinide eklersek yeni sömürgeciliğin ya da değişim sürecinde ki ABD emperyalizminin BOP ile elde edemediği üstünlüğü ve silahla dize getiremediği halkları,işbirlikçiliğe razı iktidarlar eli ile Nabucco denen proje ile sömürme peşinde olduğunu açıkça dillendirebiliriz.Bu da demek oluyor ki Amerikan emperyalizminin çirkin yüzü Obama,İslam dünyasına iyice yerleşme peşindedir.Ve bize ait olan kaynaklardan beslenerek kendini yaşatmak ,ayakta tutmak gayesi ile Nabucco'yu İslam coğrafyasına dayatıyor.
Irak ve Mısır`ın Nabucco`ya tedarikçi ülke sıfatıyla dahil olabileceği belirtiliyor. Yani yetmediği yerde onlar devreye girecek! Bunun gerçekleşmesi durumunda, proje, daha önce hiç olmadığı ölçüde bir ABD-İSRAİL projesine zaten dönüşecek.Bütün bunlardan çıkaracağımız sonuç ise uygulanması durumunda bu proje ABD imparatorluğunun içerisinde bulunduğu krizden çıkışı ve kurtulma yolunda attığı en büyük adımı olacak.Obamanın 'Selamun Aleyküm' diyerek seslendiği Mısır gibi işbirlikçiliği ile ünlü hükümetler ise onun selamını alarak Asya-İSLAM coğrafyasını emperyalizmin hizmetine sunacaklardır.
Asya'da vuku bulan İstiklal savaşlarının zafere-gayesine ermesini istemekten başka çaremiz yoktur.
bu yazı BARAN DERGİSİ' NDE yayınlanmıştır.
yazının 1,bölümünü okumak için aşağıya tıklayınız
Yüzyılın En Büyük Sömürü Projesi Nabucco -1-
Toplam uzunluğu, besleme hatları dahil 3 bin 282 kilometre olan Nabucco boru hattının, bin 998 kilometresi (besleme hatları dahil) Türkiye`den geçecek.Türkiye bir geçiş ülkesi olarak planlanmakta olup Rusya'nın etkiside bu şekilde kırılmak istenmektedir.Ortadoğu ve Hazar bölgesi doğalgaz rezervlerini Avrupa pazarlarına bağlamayı öngören Nabucco hattı, Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya güzergahında inşa edilecek. Nabucco hattı ile ilk etapta güzergah üzerindeki ülkelerin gaz ihtiyacının karşılanması, takip eden yıllarda ise Avusturya`nın Avrupa`da önemli bir doğalgaz dağıtım noktası olma özelliğinden de faydalanılarak diğer ülkelerin gaz taleplerindeki gelişmelere göre Batı Avrupa`ya ulaşılması amaçlanıyor.
Şimdi dikkat ederseniz,Asya kıtasında ki enerjinin üçte ikisi Türkiye üzerinden tükenmi,bitmiş durumda ki Avrupa Kıtasına aktarılıyor ve Avusturya, Avrupa'nın enerji deposu durumuna getirilerek ve belkide enerjinin stok edilerek daha da pahalı olarak diğer ülkelere satılması planlanıyor.Mevcut şartlarda, Azerbaycan Şah Deniz, Türkmenistan ve diğer Hazar bölgesi kaynaklarıyla İran gazının taşınması öngörülen Nabucco hattından, uzun vadede Irak ve Suriye üzerinden Mısır gaz kaynağı başta olmak üzere diğer kaynaklardan da gaz taşınması planlanıyor olması bile bu projenin batı emperyalizminin yaşaması için ne derecede önem arzettiğini göstermektedir.
Büyük olasılıkla Türkiye'ye bağlı olan ve yaşama şansı yine sadece Türkiye olan bu projede bile Türkiyenin istekleri değil yine Amerika ile Batı'nın çıkarları doğrultusunda kararların alınması ve zorla Türkiye'ye dayatılması hadisesi oldukça önem arzetmektedir.Nabucco Projesi`ni yürüten konsorsiyumun CEO`su Reinhard Mitschek, geçtiğimiz günlerde `Türklerin Nabucco`dan yüzde 15`lik gaz isteği hükümetlerarası görüşmelerde gündemde değil` demişti.Sadece bu açıklama bile Haziran ayında Türkiye'nin imzalayacağını açıkladığı bu Nabucco denen projenin ne derecede tehlikeli bir süreç olduğuna işaret etmektedir.Batı Türkiye'nin isteğini bile gündemine almazken kendi sömürü düzenini kurmak için Türkiye'ye adeta masa üstü anlaşma ve planlar dayatıp bize ait coğrafyamızı,bizim hinderlandımızı yani Asya Kıtasını yine Türkiye eli ile işgal etmektedir.
ABD ve RUSYA Nabucco'da Kapışıyor
Rusya ile Ukrayna arasında 2006 yılında yaşanan ilk doğalgaz krizinin bu yılın ilk günlerinde tekrarlanması, Avrupa`nın iki haftayı aşkın bir süre boyunca doğalgaz arzından yoksun kalması, projenin Batı tarafından çok hızlı ele alınmasını gündeme getirmiş ve .İki ülke arasında fiyat anlaşmazlığı yüzünden yaşanan bu gerginlik, Avrupa ülkelerinin Nabucco`ya olan ilgisini de hayli artırmıştır.
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan gerilimin yada Gaz krizinin temelinde Ukrayna`nın kendi çıkarını gözeten ve uzlaşmaz manevraları yatsa da, yol açtığı sonuç, enerji sıkıntısı içine giren Avrupa`nın, Rusya`ya olan doğalgaz bağımlılığını azaltmanın kendisi için hayati bir önem taşıdığını bir kez daha görmesi oldu. Bu tutum, Rusya`nın AB üzerinde bir enerji kozuna sahip olmasından rahatsız olan ABD`nin verdiği destekle birleşince, proje çok daha açık bir Rusya karşıtı renk alıyor.
Nabucco projesi ile ilgili hatırlarsanız Alexandır Dugin geçtiğimiz aylarda 'Rusya Nabucco için Silaha Sarılsın'açıklamasında bulunmuş ve aslında bir bakıma Rusyanın Nabucco'ya dair bakış açısınıda belirtmişti.Rusya kesinlikle kendisinin dahil olmadığı Nabucco ve benzeri AB-D yanlısı projelere bölgesinde müdahale edeceğini açıklamış ve hatta bunu açıkça en üst konumda ki yetkililercede dillendirmektedir.Aslında Rusya kendisine ait olduğunu iddia ettiği ya da kendi arka bahçesi olarak gördüğü Türkistan devletlerinin enerjisinin batıya kendi topraklarından aktarılmasını istiyor ve böylece bu işten kâr elde etme peşinde koşuyor.Yani Nabucco'nun uygulanması yolunda atılan her adım Rusya için de bir ölüm-kalım savaşı gibi değerlendirilmektedir.
Diğer güzergahlar ya da Sömürülen İslam Coğrafyası!
Özellikle Türkistan havzasında ki enerji yatakları ve Hazar bölgesinin bu projenin uygulanması için önem arzettiğini geçtiğimiz yazımızda belirtmiştik.Peki ya diğer güzergahlar nereleri kapsamaktadır.Türkistan ile birlikte aşağıda ismi geçen Irak ve Mısır gibi bölgelerinde Nabucco ile anıldığını gördüğümüzde önümüze korkunç bir gerçek çıkıyor.Nabucco ile sömürülen İSLAM topraklarıdır.
Nabucco denen ve gerçekten yüzyılın en büyük sömürü projesi ismi ile anılması gereken plan kapsamında başlangıcta ismi dahi anılmayan Mısır ve Irak`ın Nabucco projesine eklenmesi, halen uygulanabilirliği ciddi biçimde tartışılıyor olan bu projenin çok farklı bir içerik kazanması anlamına geliyor. Irak`ta kurulu olan hükümetin ABD`nin gönüllü kuklası olduğu herkesçe biliniyor. Mısır ise, İsrail`in Gazze işgalinde takındığı tavırla Ortadoğu`daki ABD ve İSRAİL yanlısı ülke olma çabası içinde olduğunu açıkca ortaya koymuştu.Şimdi Nabucco'nun bu ülkelere kadar uzandığını da düşünecek olursak bu projenin ileriki dönem için şu an hakimiyet mücadelelerinin verildiği Afrika kıtasında ki bölgeleri'de kapsayacağını düşünebiliriz.İsrail işgali altında ki GAZZE'yi de unutmadan belirtelim.
İsrail enerji Koridoru
Avrupa'da da bu projye muhalif olan birtakım planlayıcıların gaz tedariki açısından yetersizliği dilendiriken muhalif oldukları hususlarda önlerine konulan planlardan birtaneside GAZZE'de bulunan enerji ve gaz yatakları olmuştur.Filistin ve İsrail arasında vuk'u bulan ve son döneme damgasını vuran Gazze'de ki savaşın en önemli nedenleri arasında Gazze sahili bounca uzayan alandaki bu gaz yataklarıda vardır.İsrail geçtiğimiz yıllarda Hayfa`nın 80 kilometre açığında müthiş bir doğal gaz yatağı buldu. Rezerv o kadar büyük ki, Tel Aviv`i sayılı gaz ihracatçıları sıralamasına sokacak kadar.İsrail, Gazze açıklarındaki doğalgazı Trans-İsrail denilen Eilat-Aşkelon boru hattına bağlayarak kuzeyden Hayfa`ya kadar gelmesi planlanan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı ile bütünleştirip kendine bir enerji koridoru yaratmayı planlamaktadır.
O halde bu projeye Obama'nın geçtiğimiz haftalarda Mısır ziyareti ile İslam dünyasına seslenişinide eklersek yeni sömürgeciliğin ya da değişim sürecinde ki ABD emperyalizminin BOP ile elde edemediği üstünlüğü ve silahla dize getiremediği halkları,işbirlikçiliğe razı iktidarlar eli ile Nabucco denen proje ile sömürme peşinde olduğunu açıkça dillendirebiliriz.Bu da demek oluyor ki Amerikan emperyalizminin çirkin yüzü Obama,İslam dünyasına iyice yerleşme peşindedir.Ve bize ait olan kaynaklardan beslenerek kendini yaşatmak ,ayakta tutmak gayesi ile Nabucco'yu İslam coğrafyasına dayatıyor.
Irak ve Mısır`ın Nabucco`ya tedarikçi ülke sıfatıyla dahil olabileceği belirtiliyor. Yani yetmediği yerde onlar devreye girecek! Bunun gerçekleşmesi durumunda, proje, daha önce hiç olmadığı ölçüde bir ABD-İSRAİL projesine zaten dönüşecek.Bütün bunlardan çıkaracağımız sonuç ise uygulanması durumunda bu proje ABD imparatorluğunun içerisinde bulunduğu krizden çıkışı ve kurtulma yolunda attığı en büyük adımı olacak.Obamanın 'Selamun Aleyküm' diyerek seslendiği Mısır gibi işbirlikçiliği ile ünlü hükümetler ise onun selamını alarak Asya-İSLAM coğrafyasını emperyalizmin hizmetine sunacaklardır.
Asya'da vuku bulan İstiklal savaşlarının zafere-gayesine ermesini istemekten başka çaremiz yoktur.
bu yazı BARAN DERGİSİ' NDE yayınlanmıştır.
yazının 1,bölümünü okumak için aşağıya tıklayınız
Yüzyılın En Büyük Sömürü Projesi Nabucco -1-
